- 598 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İÇİMİZDEKİ CEVAP
Yıkıldığımızı hissettiğimiz anlar hayatın mutlak sonunun geldiğini zannettiğimiz anlardır. Ne gerekir? diye sorular sorarız. Ne lazım? Şu dibe vuruşlardan kurtulmak için. Atladığın denizde ne boğulabilirsin ne de karaya çıkıp yaşayabilirsin. Arafın ikinci kolunda yaşam savaşı verir gibi. Hayatın "anlarında" bulamadığımız o cevapları sadece "zaman" verir bize.
Acının açtığı yaraları kapatır. Hafımızdaki filmi değiştirir. Mutlak yalnızlığın sonunu getirir belki de. Mutlak sevgiyi...
Kullanılmış hayatlarda mutluluk ararız. Kullanılmış yürekler, kullanılmış gözler... Terkedilmiş bir kalpde "sevgi" ararız. Aşk yıkıntıların nedeni. Zaman yeni doğuşların perisi aynı zamanda. Kötülük yok olmanın sebebi, masumiyet insanlığın gereği. Herkesin hayatından geçen duyguları; aşk,nefret,öfke,kıskançlık,özgüven... Biz istesek de istemesek de hayatımızın bir parçası olmay devam ediyorlar. Belki de asıl soruların cevabı budur. Bu duyguları harmanlayıp hayatımıza serpiştirmek asıl mutlak mutluluğu getirir belki de. Bütün soruların cevaplarını duymak istemediğimiz için sürekli kulağımız tıkalı geziyoruz. Duymuyoruz artık. Kabullenemiyoruz tüm o sorduğumuz soruların cevaplarının aslında "kendimizde" olduğunu. Nedense kabul edemiyoruz içimizdeki cevapları, duymak istemiyoruz. Bunun nedeni cevaplardan korktuğumuz için mi yoksa bize sonsuz bir acı vereceği için midir? Bilinmez...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.