- 1062 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Benim Hala Umudum Var
Niye acaba?
----Ne niye?
Niye bu yıllarda yaşıyoruz? Bir nedeni olmalı diye düşünüyorum. Ben bu yıllara ait hissetmiyorum kendimi.
----Muhakkak bir nedeni vardır. Sen hangi yıllarda yaşamak isterdin ki?
Yani ben kılıcı elinde at üstünde bir savaşçı olmak isterdim. 900-1500 yılları arasında Bir Türk savaşçısı olmak isterdim. Hem vatanı hem İslamı koruyan. Yani ona uygun olduğumu düşünüyorum.
----Bu dönemde ne var ki?
Teknoloji var. Sohbetler bilgisayar başında. Aşklar bilgisayar başında. Hırslar idealler teknoloji esareti altında. Savaşlar kalleşçe. Oysa savaş kutsaldır. Yüzyüze kılıçla yapılır. Tamam önceden de siyaset vardı. Ali Cengiz oyunları vardı ama bu yıllardaki gibi değildi. Yok ya ben bu dönemi sevmiyorum.
----Teknoloji kolaylaştırmadı deme daha da zorlaştırdı.
Kesinlikle. En basiti bilgisayar olmasa yüzyüze konuşmaya alışırdım. Kız işlerinde çok daha iyi olurdum. Şaka bir yana tabiki zorlaştırdı. Önceden idealleri olan insanlar arkadaşlarıyla beraber yola çıkıp ideallerini gerçekleştirebiliyordu. Mesela Kürşad ve 40 çerisi. Belki bağımsızlığı kazandıramadılar ama bağımsızlık yolunu açtılar. Şimdi Doğu Türkistanda 40 kişi nerde yapıyor böyle bir şeyi. İsterse ellerinde son çıkan silahlar olsun yine yapamazlar. Teknoloji elimizi kolumuzu bağladı.
----İdaelin güçlüyse ortam ne kadar güç olursa olsun o yolda yürürsün. Ya başarırsın ya da başkalarının başarması için yol açarsın. Şimdi teknolojiyi bahane etme. İstesen yaparsın ama sen umutsuzsun.
Hayır umutsuz değilim. Ya da bilmiyorum umudumu kaybediyor da olabilirim. Ama nasıl kazanacağım ki umuduğumu tekrar. Bir akıl ver bana.
----Senin sınavın bu. Elinde olanlar belli, yapmak istediklerin belli. Sense umudunu kaybediyorsun. Umudunu yalnızca güçsüzler kaybeder.
Teknoloji karşısında güçsüz değil miyiz? Hatta esir.
----Bunun farkındaysan esir de değilsin güçsüz de.Güçsüz ve esir olanlar bunun farkında olmayanlardır. Farkında olmadan saatlerce bilgisayar, televizyon, telefon başında geçirenler esirdir. Belli bir zaman sonra diyalize muhtaç olan hasta gibi olur hepsi. Bilgisayarı bozulsa hayatları çöker. Ama sen farkındasın. Hala güçlüsün. Hala özgürsün.
Güzel söylüyorsun da ya bu ’ileri teknoloji’ silahlar ne olacak? Ben isterdim ki zalime karşı elime kılıcımı alayım korkusuzca savaşayım. Ama olmuyor işte. Para kölesi adamlarını, silahlarını, bürokrasiyi aşıp savaşmak mümkün değil. Oysa zalimle savaşmak kutsaldır. Ama olmuyor.Sen söyle mümkün mü zalimle savaşmak şimdi?
----Doğru söylüyorsun ama unuttuğun çok önemli bir şey var. Allah kendi yolunda savaşanların yanındadır. Ama hemen yardım etmez. Kullarını sınar. Sabredebiliyorlar mı diye. Sabret. Her şey çok güzel olacak. Sen istediklerini yapacaksın. Ben de senin yanında her adımında sana yardım ediyor olacağım.Umutsuzluk Allah’ın gerçek kullarında bulunmaz unutma. Kıştan sonra ilkbahar, geceden sonra gündüz gelir. Şu ağaçlara, kuşlara bak onların hepsinde bir mucize var. Onlar sana imkansızın olmadığını söylüyor. İnancın bitmesin.
(Uzun uzun çevreme baktım. Daha sonra nefesimi izledim. Derin nefes aldım. İçimde tuttum mavi gökyüzünü. Daha sonra azad ettim. Umudum yerine gelmişti. Mutluydum) Selamün Aleyküm.
-----------------Aleyküm Selam-------
----Bu huyunu da çok seviyorum. Ama insanlar pek normal karşılamıyor seni haberin olsun.
Şu bize bakan iki adamı ve bakınca yüzünü çeviren şu bayandan mı bahsediyorsun?
----Şu an için normal karşılamayan onlar ama genel olarak da normal karşılanmıyorsun.
Asıl anormal olan onlar. Ağacında bir canlı olduğunu Allah’ın yarattığı bir varlık olduğunu unutmuşlar. Bilmezler ki Allah’ın selamını alır ağaçlar, kuşlar, taşlar ve diğer şeyler. Konuşurlar da. Çok muhabbet ettim meydandaki çınar ağacıyla mesela. Ki son çıktığım kızla çıkıp çıkmamakta emin değildim. Ağaca sormuştum. Kız ağacı yeşilliği seviyor diye iyi bu kız çık bunla demişti.
----Ee kızla anlaşamadınız ayrıldınız. Ağaç iyi fikir verememiş.
Ulan eşrefi mahlukat olan insan bile çok nadir iyi fikir veriyor. Bırakalım ağaç da yanlış fikir versin.
----Yalnız oda değil seni anormal görmelerine neden? Benle de konuşuyorsun.
Sen benim akıl hocamsın. Sen benim içimdeki olmak istediğim bensin. Az sır vermedin bana. Çok şey öğrettin bana. Senle konuşmayayım da kimle konuşayım.
----Sağol. Benle konuşmaktan vazgeçme. Beni unuttuğunda, benim sesimi duymadığında iblisin sesini duyarsın çok tehlikelidir o.
Şükürler olsun ki seni duyabiliyorum. Diğer insanlarda inşallah içlerindeki sesi duyabilirler.
Ağaçların, kuşların, taşların sesini duysunlar. Hayatın sırrı onlarda ve sende.
(Gökyüzüne, ağaçlara baka baka yavaşça yürüyen, derin nefes alıp yavaşca nefesini veren ve yüzünde gülümseme olan garip adam şehrin meydanından geçip ara sokağa girdi. Gördüğü ağaçlara, sokak köpeklerine bir şeyler söylüyordu. Galiba deliydi.) (Değildi)
(Kısa bir olay)
Hz.İsaya şehrin ileri gelenleri gelip ’ Söylediklerin çok tehlikeli. Bunları söylemekten vazgeç seni altına boğalım. Kabul etmezsen zor günler seni bekliyor ’ dedi. Hz. İsa’nın cevabı düşünen insanlar için bir sırdı.
-- BEN SUSSAM BU DAĞLARI TAŞLARI KİM SUSTURACAK ? ---
Saygılarımla
Ahmet BAYRAM