- 1547 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
TOPLU DÜŞÜNCESİZLİK
“Hiç yazasım yok!”
“Neden uzun zamandır yazmıyorsun” diyenlere hep bu yanıtı verdim günlerce.
Hani bazen “dilimin ucunda ama…” diye başlayan çaresiz cümleler kurarız ya? O modaydım.
Bir başbakan düşünün ki;
Halkın arasına nefret söylemeleriyle nifak soksun kutuplaştırsın.
Halkı karşısına alıp kin ve öfke kussun.
İntikam yeminleri edip tehdit etsin.
Elindeki tüm cephane ve güçle çocuk, kadın, sivil demeden “düşüncesizce” saldırsın, bombalasın, katletsin.
Bir muhalefet düşünün ki;
Normal zamanlarda kedi-köpek gibi cebelleştikleri ve hiçbir konuda zerre adam yerine koyup fikirlerini sormayan bir başbakanın kendi başına aldığı bir savaş kararını “düşüncesizce” ayakta alkışlasın!
Bir medya düşünün ki;
Bir kısmı, Başbakanı ve savaşı manşetlerinden “gaz verip” kışkırtarak can kaybını “goooolll” naralarıyla “düşüncesizce” alkışlasın!
Bir kısmı da “üç maymunu oynayıp” sanki ülkelerinde böyle bir savaş yokmuşçasına havadan sudan haberlerle habercilik oynasın (!)
Bir halk düşünün ki;
Kan bağıyla olmasa da bir şekilde can bağıyla kaynaştığı diğer halkı “düşman” ilan etsin ve savaşı “düşüncesizce” alkışlasın!
…ve anlaşılmaz bir “düşüncesizlikle” suskun kalan ( ya da susturulan) sivil toplum kuruluşları, aydınlar, eğitmenler, öğrenciler, memurlar, işçiler…
Öte yandan bu topraklara durmaksızın genç cesetleri düşsün peş peşe.
Çoğu Kürt…
Çoğu Türk…
Bu uyuşmuş beyinler bir dakika düşünüp şu soruyu sormazlar mı kendilerine;
“Ölenler kimin çocukları?” diye…
Başbakanın, Generallerin, Siyasilerin değil elbette ama,
Ey Kürt sözcüğünden korkan “düşüncesizler”!
Ey Türk sözcüğüne tapan “düşüncesizler” !
Hani % 90’ı Müslüman olan bir ülkenin vatandaşlarısınız ya?
Hani hepimiz kardeşiz ya?
Ve hani mübarek ayda düşmanlık gütmek, kötülük düşünmek günah ya?
Oluk oluk evlatlarınızın kanını akıtıp içiyorsunuz bu tavırlarınızla
FARKINDA MISINIZ?
Ne dağlarda sadece Kürt evlatları var,
Ne de kışlada sadece Türk.
Dağda Türk, kışlada Kürtler de var biliyor musunuz?
Kardeşi kardeşe vurduranlar olarak geçeceksiniz tarihe duyuyor musunuz?
Sistemin güdümlediği bir başbakanın artık “şahsi kin” haline getirip yarattığı bu kanlı savaşa dur demeyip, körü körüne alkışlayan “sözde” Müslümanlar,bunun vebalini Allah katında nasıl ödeyeceksiniz?
Geç kalacağınız kadar kaldınız da,
Daha fazla günah işlemeden,
Daha çok pişman olmadan,
Daha çok geç kalmadan,
Birlik olup bu savaşa engel olun!
Bu kan içici diktatör zihniyete dur deyin!
Yüz yıl önce yine “kendi yarattığı” tedavi edilebilecek küçücük bir sivilceyi, ihmal, inkâr ve yanlış tedavi yöntemleriyle çıbana çeviren,
Var olan şansı da otuz yıldır kullanmayıp, çıbanı patlatan bir zihniyetin mümessillerini, bedenin tamamını kangrene çevirip yok etmeden durdurmak gerek!
Sadece doğuda değil,
Batıda da yürümeli halk
Batıda da protesto edilmeli
Akan kanlara batı da çığlık atıp isyan etmeli!
Ancak o zaman biter bu savaş
Bu kan
Bu gözyaşı…
Oysa ne kadar kolaydı(r) çözüm…
“Neden uzun zamandır yazmıyorsun? ” diyen dostlarım;
İşte bu yüzden yazamıyorum!
Yüz binlerin bu kadar “düşüncesizleştiği” bir ülkede yazacak “insanca” tek bir şey bulamadığım, göremediğim dahası bu “düşüncesizliği” anlayamadığım için,
HİÇ YAZASIM YOK!
YORUMLAR
Acizlik aldatmaklaysa sükunet sopayla verilir sanki.Dış kapının mandalı olmak yazmaktan daha iyi bence.Seçileni aciz görmekse bence ondan daha hatta daha küçük olmanın bezginliğini yaşamak gibi.Siz hiç sizden büyük sorunları üstelenebildiniz mi?Kesinlikle hayır.Eleştiri yaparken,sorunu irdelerken geçmişi de ele alırsanız kıyasta bir yere varırsınız.Neyi çözmek,kimi ezmekle mümkünse tanıyalım.Hiç bir mücadele gözlüklerin ardından bakıldığı gibi değil.Karşında bir şeyleri isteyen dururken veremiyorsanız yada vermiyorsanız,o zaman kısasa kısas, her iki tarafın nimeti olacak.
Şunu unutmayın ki milli dünceler her zaman dini düşüncelerin önündedir.Eğer aksini iddaa ediyorsanız yazmaya devam ediniz.Ben benden olmayanı yada benimle olmayanı bir adım aşağıda görmeye devam ettiğim sürece,ister azizlik versinler ister çözersin desinler bu iş iki devletle tek milletle bitmeyecek.Bence siz bu düşüncelerle size neden yazmıyorsunuz söyleyenlere kulak asmayın.Zaten sizin söylediklerinizi kahvehanelerde,çaybahçelerinde yeterince duyuyoruz.
Gülten Kahraman
Sn Kahraman, yanıtımı beklemeksizin suçlayıp kapatmışsınız hemen.Sanırım iyi okumadınız yanıtımı. Uyarınız üzerine siteye girdiğimde, yazının altında, yurt dışında yaşayan ve yazılarımı takip eden bir okurumun yorumunu görüp şaşırdım.İnsanlar, sürekli takip ettikleri yazarın yazılarını görür görmez tanıyorlar çünkü. Daha önce de belirttiğim gibi, kendisine neden böyle yaptığını sordum. Yazınızı görünce tahammül edemedim, size de bildirip üzmek istemedim o nedenle, buradan böyle yazıp yönetime telefonla durumu anlattım dedi. Yani olan olmuştu ve silecekti, o nedenle bende o silmeden yönetime bildireyim istedim. Kendisine de sizin yazınız için, bu yazı size mi ait dedim,evet dedi.sizin linkinizi verdim, bu kime ait peki dedim,ardından bana olmadık hakaretlere başladı, kendi yazımı sordum sana ne neyi kanıtlama çalışıyorsun, üzerimden prim mi yapmaya çalışıyorsun, bu yazı da benim deyince tepem attı. Yani özetle, ben girişimde bulunmadan önce haberdar olmuştu kendisi de, yönetim de. Ayrıca bu gibi durumlarda sonuç alamazsınız, daha önce belirttiğim nedenlerle. Bunda suçum yok. Ben sonuç alamayacağımı bildiğimden, üstelik rahatsızlığım nedeniyle uğraşamayacağımdan, yasal bir yola başvurmayacak ama sizin için bekleyecektim. Her işte bir hayır vardır, belki de böylesi iyi oldu. Boşa yorulmamış oldunuz ve ona da iyi bir ders oldu,bir daha böyle düşüncesizlikler yapmaz umarım.
"Sadece doğuda değil,
Batıda da yürümeli halk
Batıda da protesto edilmeli
Akan kanlara batı da çığlık atıp isyan etmeli!
Batılı ana babalar da canlı kalkan olabilmeli!"
Bu kadar basit değil arkadaşım. Dünyada çatışmaları halk çıkarmıyor ki halk durdurabilsin.
Sen terörle içiçe yaşadın mı hiç? Onunla içiçe yaşayanlar asla kendi hayatlarını yaşama şansını bir saniye olsun yakalayamazlar.
Bu konuda evini, komşusunu idare etmekten aciz bizler boşuna kafa yoruyoruz.
Gülten Kahraman
Penceremiz farklı...Bakışımız, gördüğümüz de...
"Sen terörle içiçe yaşadın mı hiç?" Demişsiniz.
-- EVET!
Acziyet sözcüğü ise lügatımda yer almadı hiç...
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ediyorum arkadaşım...
Yükselenyıldız
Aaaaaaaaa!
Ben, bu ateşin 1968 yılında için için yandığını gördüm.
Başbakanın 14 yaşında bu tüten dumanını üfürerek ateşe döndürdüğünü bilmiyordum. 'Cahal galmışım.' Aydınlattığınız için teşekkürler.