- 900 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
KEŞKE
Kulakları sağır eden sesin ardından gözleri yarı aralık bir noktaya bakarken hayatı film şeridi gibi geçiyordu sanki ufuktan..
………………………….
Yıl 1960 elinde tahta valizi ,yüreğinde küskün duygular, ardında gözü yaşlı sevgili bırakarak toprak yolda ağır adımlarla ilerliyordu.sanki son kez yürüyormuşcasına …ardına bakmayacağına söz vermişti ,bakarsa gidemezdi çocukluğundan ,kendinden ve onu hapseden kalpten.
”Sen yolunu tutmuşsun hadi git. “demişti al yazmalı ,ceylan gözlü sevdiği, belliydi , neden gitme desin ki. Ancak bir şans daha istemişti ondan, bir şans daha.Yapabilirlerdi.Ama o kararlıydı olmuyordu, olmayacaktı.
Gitmeliydi.
Uçsuz bucaksız ,bilmediği ,tanımadığı diyarlara yelken açıyordu.Çok kez denemişlerdi fakat her seferinde bir kat daha büyüdü yüreklerindeki yara.
İşte bunun için gitmeliydi , sevgilerini kaybetmeden gitmeliydi..
…………………
Al yazmalı ceylanım
Keşke yakabilsem tüm hatıraları.
Söküp atabilsem yüreğimi yerinden.
…………………………….
Demişlerdi gurbet unutturur her şeyi.O gurbeti tercih etmişti al yazmalısına..Bu düşüncelerle tutmuştu büyük şehrin yolunu..
“Kaç yüreğim kaç
Savaşmak sana göre değil.”
Demişti kendine fakat acımasız şehir ile savaşmaktan kaçamadı.
Aç kaldı ,sokaklarda yattı,saflığının kurbanı oldu kurtlar sofrasında..
Çok pişmandı dönse olur muydu ? Olmazdı , ne diyecekti.Keşke diye mi başlayacaktı söze yoksa afmı dileyecekti.
Hiç söyleyemediklerini ard arda sıralayacak mıydı?
“Biliyor musun en çok neye yanıyor içim?Sana nasıl seslenmem gerektiğini fısıldarken yüreğim ,dilimin susmasına. Bir kez olsun aşkım ,birtanem deseydim gam yemezdim .Bir başlasam sonu gelecekti eminim! Ama o mavi gözlerine her bakışımda kalbim yerinden fırlayacak gibi olur ,konuşmayı unuturdum.Lal olurdu dilim..Artık çok geç biliyorum ,dönülmez diyarlar yarim oldu…..”
düşünceler beyninde fırtınalar estiriyordu ki bir an al yazmalısını gördünü sandı karşısında “yıllar onu hiç değiştirmemiş “diye düşündü.Oysa o yüzünde yılların çizgilerini taşıyordu ..tam ellerini uzatmıştı ki acı bir firen sesi duyuldu.
Ağır ağır gözleri kapandı.Bedeni nekadar hafiflemişti artık sol yanı acımıyordu…
YORUMLAR
Duyguları yine çok iyi yansıtmışsınız.
Aşk bitmiş parçalanmış , tükenmiş duygular ve acı
Yürek acısı hem de öyleki hala sızlıyor.
Ah Nazlıgül hadi artık kalk ayağa...
Yine ağlattın , sevgilerimle...
nazlıgül
Geçmişten güne yolculuk...Keşke'lerle başlayan.Olmasın deriz ama, keşkeler hep vardır yaşamda ve insanda.Keşke söyleseydim...Keşke söylemeseydim...Hep keşke...Yaşamla iç içe.Asl olan galiba ertelememek...Geç kalmamak.
Konulmuşsa akla, gitmek için elbet bir neden bulunur.Bazen büyük şehire, bazen de küçük bir kente.Bu gidişlerde aslında yeniden başlama ümidi vardır.Ancak; bitmemişin üzerine ne kadar başlanılır ki... Her daim onu yaşıyor ve yaşatılıyorken.Sadece kişinin kendisini kandırması gibi bir şeydir.Zorunlu bir kaç eşya, kimlik ve de çaktırmadan alınan siyah beyaz bir fotoğrafla çıkılır o yolculuğa.Varılacak, gidilecek yer çoğu kez bilinmeden başlanılır ve de arkaya bakıldığında gözlerdeki nem gizlenircesine baş önde adımlanır mesafeler.Buruktur yürek. Ama ok yaydan çıkmıştır bir kere...Keşke...
Aşk biter, sevgi biter, saygı da tüketilmişse, kaçınılmazdır bu yolculuk.Yürek param parça da olsa.
Düşündürerek, yaşatarak okuttunuz.
Kutluyor, saygılarımı sunuyorum.