ÖLÜM DANSI
Bu gün kanatlarında ölümü taşıyan bir kelebekle tanıştım.
Şöyle birkaç tur dolandı odamda,sanki önceden planlanmış bir oyunun son perdesini tamamlıyormuş gibiydi.Tam ben bunları geçirirken içimden önümde kanatlarının rengarenk ihtişamını sergiledi,sonra tıpkı bir dansı noktalar gibi,tıpkı beni selamlar gibi ya da veda eder gibi konuverdi burnuma.İrkildim önce,ama kanatlarını öyle acıyla kapatıyordu ki dokunamadım.Fazla da kalmadı zaten hissetti tedirginliğimi ve zor olduğu anlaşılan bir hareketle açtı kanatlarını, odanın bir köşesine kadar taşıyabildi kendini ve noktaladı yaşantısını.
Başak türlü olsa kaldırıp atardım belki öyle ya o artık bizim için bir toz zerresi ve süpürülüp atılmalı.Bu kez o bana aksini anlatmaya çalıştı sanki, sanki diyordu ki-bende sizin kadar canlıyım ve bende tıpkı sizin gibi ölüyorum.Tek farkla kimse ardımdan törenler düzenlemiyor,sesiz ve bir köşede noktalıyorum yolculuğumu ve son dileğim çöp olmamak-
Dokunamadım bir süre sonra düşündüm ben birşey yapmasam da başkaları alıp atacak bir köşeye nasılsa.Nihayet aldım avuçlarımın arasınave geldiği yere ve ömrünü sürdürdüğü yere uçurdum,doğaya...Rüzgarın yardımıyla süzülüdü biraz boşlukta sonra balkonumun karşısındaki incir ağaçlarından birinin dibine yığılıverdi.
Bu gün bir kelebek gördüm ölüm dansına başlamş ve bu gün bir kelebeğin vedalaştığı son insan oldum.
Oysa bundan zamanlar önce kendince sevimli bir tırtıldı,bizce ise silkelenip atılacak birşey işte.Sonra düşündüm de en trajik yanı durumun; tırtılken yani daha hayat doluyken kimsenin dikkatini çekmedi de,son gününün sonanlarında selamladığı herkesin hayranlığını kazandı bu kelebek, tıpkı diğerleri gibi.
Aslında öyle büyük birşey ki bu,biz diğer her olayda olduğu gibi buna da alıştığımızdan olağan geliyor.
Bu resmen bir tören,bir karşılama...Tırtılken kimsnein umurunda olmadn yaşayan bu canlılar; ölürken hayatı, insanlığı, doğayı selamlıyorlar ve bağırıyorlar aslında"ben ölüyorum, sen ölmeyecek misin?"...Ve bağırıyorlar dünyaya " her canlı ölümü tadacaktır!"
Bu canlılar ölüme hazırlanıyorlar ömürlerinin son demlerinde, sanki bir buluşmaya hazırlanır gibi...Sanki emaneti sahibi için süslüyormuş gibi...Kozaya kapatıyorlar kendilerini ve çıktıklarında her biri ayrı bi tablo gibi öüm danslarına başlıyolar.Son günlerinde ölümü harika tablolar halinde süzülerek karşılıyolar.Son günlerinde anlayan herkese son derslerini vererek veda ediyorlar.Ömürleri boyunca sürünerek yaşayan tırtıllar,sanki bir kez kullanmak için verilmiş kanatlaını son güne saklıyorlar.Yaratıcıya giderken kullanıyorlar,hayatı son kez tepeden seyredip emanetlerini teslim ediyorlar.Belki de kanatlarının, Yaratanın hoş geldiniz armağanı olduğunu varsayıyorlar ya da bunu zaten biliyorlar ve bu armağana layık olmak için sessizce anlatıyorlar gerçeği;körlere,sağırlara...
Ve hayatı selamlıyorlar son kez...Ve haykırıyorlar "uyanın her canlı ölümü tadacaktır!"... Böylece söylüyorlar son sözlerini "artık sizde hazırlanın!"...Diyerek noktalıyorlar yaşam günlüklerinin son cümlesini......
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.