3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1255
Okunma
Bazen susmak da cevaptır, kaçmak da! Ve arkana bakmadan gitmek yeni alınan bir oyuncak gibi savrulduğun yalnızlıklarınla oynamaya! Kaç kişiliktir yalnızlığın, birden fazla olanın yalnızlığı olur mu? Eğer öyleyse ve bunun adı yalnızlık değilse adını ne koyabilirsin tek başına bir iskelet ve et yığınıyla? Aklın mı kalabalık, yüreğin mi kalabalık söyle bana! Bütünün parçası mısın, yoksa kesilip atılan bir habis mi? Ya da çürümüşlüğün soy ağacı bir dal parçası… Artık kimse güvenmiyor sana anlasana!
Yok artık eski zamanlar, karanlık odalarda iki kelimenin belini kırıp idare lambalı aydınlanmalar yok artık… Şimdi aydınlıkta bile kör ediyor adamı yaşanan hayatlar… Ah! Yanılgılar, hüsranlar; kalabalık bir karga sürüsü gibi ne kadar fazla yaşıyor insanda; insandan da uzun ömür sürüyor zaman kadar acımasız bir alakarga oluyor akılda kalanlar… İpi göğüsleyen ne? Ne ki final çizgisine ilk varan, şampiyonluk kupasını kaldıran?
Takma bunları fazla kafana, hayatın gerçekleri var diyorlar ya hayatın gerçeklerine inan… Gerçek dedikleri nedir ki diye sorma bana! Sende biliyorsun ki gerçek dedikleri en çok kovaladığın ve en çok inandığındır, odur sana Tanrı olan…Peki en çok neyi tutuyorum hafızamda; neyi anımsıyorum sürgit, para mı, aşk mı, beni yaratan mı bana Tanrı? Boş ver be kardeşlik, şimdi bunları pek azı düşünüyor inan!
Yapışmış gece yakana, neyin hesabını soruyor? Hesabını veremeyeceğin bir halt yemişlin mi var?
Görmediğin bir el ve o ellerin bukağısı çekiştiriyor kendi zindanına; anahtarlar cebinde, aç kör pencereli demir kapıları ardına kadar; çık çıkabilirsen, özgürlük dışarıda, hadi çıksana! Kudurmuş bir ıssızlık var dört duvar arasında, etini dişliyor, kanını emiyor ve senin sesin çıkmıyor… Nerden çıktı bu kabulleniş, bu kanaatkârlık, bu ram olma?
Hani bir zerreydin yanağı yanağında bir ıssızlığın koynunda…
Amma kurcaladın!
Dünyayı yapyalan yapan kimdir? Kim ise arı kovanına çomağı sokan o düşünsün, var git arkana bakmadan yeni ufuklara, ummanlar kadar üryan bir yalınlık var hülyanda, var git hülyana...
Gerçekler, geride kalanı kucaklasın kendi yalanlarıyla…
Hidayet DAL