PREZANTABIL BİR FABL
Bir gün,
tilki cantileri çekmiş ,böyle en larcisinden
işe gidecek ya
binmiş vapura
ama 8.15 değil
çünkü hep geç yatıyomus,uyku problemi varmış bizim tilkinin..
Neyse konumuz o değil
Bu 8.30 karaköy vapurunu kaçırmış ama
tilki ya
5 dakka sonra haydarpaşa’da olacağını bildiği için
koşturmuş
yetişmiş
’’şimdi çocuğu koydum’’ demiş
sonra
çıkmış yukarı
gemi erkanına
1 kaşarlı tost bir de çay demiş
sonra durmuş ,durmuş
lan demiş, ben tilkiyim
ne tostu
ne çayı
avlanmam lazım demiş benim.
gözleri iyi görmeyen tilki
vapuru takip eden martılardan birini
karga sanmış
karga genç bir kargaymış
daha kargayamamış anlayacağınız.
ama tilkiden daha iyi espri yaptıgı kesinmiş
genç karga
daha doğrusu martı-karga ,yetiştirmiş kendini
adammış
aslında dişi de
hani delikanlı babında
neyse tilki başlamış bunu çağırmaya
gel pisi pisi diye
martı da demişki
kafan mı güzel birader
adam gibi çağır gelelim demiş
tilki de : indir o kanadını ,indir kanadını
bana el kol yapma demiş
neyse
tilki kargayı sevmiş
bakmış delikanlı
karga , yani karga gibi karga yani canmış
ama tilki biliyormuş gerçekleri
sevmiş kargayı ama
tilkinin tilkiden başka dostu yok ,biliyormuş
türleri farklıymış
bir de tilkinin başka bi tilkiyle
böyle ne üdüğü belirsiz bir ilişkisi varmış
ama hayran olmuş martıya
aslında onu karga görmesi bilinçliymiş.
Karga çirkin bir hayvan olduğu için
onu beğenmeyeceğini kendine empoze etmek için
karga olarak görmek istemiş.
tilki ,martıya özenmiş
bakmış özgürce uçuyor
tüyleri bembeyaz.
bir tane bile siyah leke yokmuş ,beyaz martının üstünde.
Sonra tilki kendine bakmış
saçlar jöleli ,gideri varmış ama
kalbi çürümüş.
Onu bildiği için bir süre kendini alamamış hayaller kurmaktan
Belki bende o martı gibi uçabilirim,nefes alırım
tüylerinin rüzgarda hafifçe titrediği o büyülü güzelliğe sahip olurum
diye bir an düşünmüş
ama
tilkinin kalbi çürümüş,beyni,heryanı
sonra bir sigara yakmış tilki
bir an kendini kurt sanmış
kocayıp köpeklerin maskarası olan bi kurt
o sırada martıda kirpiklerine maskara sürüyormuş
ve o anda anlamış
aynı kelimeler
söylenenler
söylenmeyenler
ikisinin attığı adımlar farklıymış
aldığı nefesler
o yüzden
tilki bağırmış martıya, kızmış
olur olmadık binbir türlü laf
martının kalbindeki peynire dokunmak istememiş
ve o günden bugüne
tilkiler martılar için hep kötü hayvanlar olarak kalmışlar..
Demir Ferhat Bilal 08/2011