- 543 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
"Ne zaman bir "Şak" sesi duysam..."
“Her şeyi kabullenir insan.Bazı şeyleri kabullenmek zor olsa da bir şeyleri artık unutmak gerektiğini bilir.” Unutamadıklarımın üzerine bir silgi çekmem gerektiğini çok iyi biliyorum artık.Zamansızca öğretti bana belki dünüm,ondan öncesi.Ufak ayrıntılar saklanır söylenenlerin arasında.Söyleyen yalnızca karşı tarafın yaşadığını sanır,yanılır bir ömür.Bilmez ki yaşatan daha çok düşünmüş,yaşaması beklenen insan daha çabuk unutmuştur.
“Acı çekilen bir yer varsa ya umutlar sürüklenmelidir oraya ya da gitmeli oradan en uzaklara,bir daha dönmemek üzere.” Zaman değişir mekan değişmedikçe yaşadıkların bir ömrü kuşatır alır anlamsızların arasına.
Kabullenilmeyenler vardır.Onlar acıdır,onlar zamansızdır,onlar yıpratır.
Kaybedilenler vardır,ağlanır arkasından,pişmanlık gelir kapıya vurur,açmak istemeyince inat eder kırar.
Terk etmek vardır.Sen kalansındır.Terk eden bir adım ötede durur,kısık gülüşler işler baş aşağı,sonra vurdumduymaz bir bakış savurur sana,anlamsız kalır yaşadıklarınız.
Yitirmek vardır.Hak edeni kaybettiysen üzülmen gereken,öyle bir şey daha vardır ki gittiği için günlerce şükürler besleyen yüreğinde.
Sözcükler vardır ,tükenen en sevilene,öfkeler vardır;hazmedilmiştir.
Şiirler vardır her şeyin içine aktığı,zaman döngüsünün devamlı işlediği günlükler...
Kırışmış gömlek kalmıştır bir dolabın içinde,bir kıvılcımla başka ellere giden,başka tenlerle buluşan.
Kabullendim acı olmasına rağmen,zamansız gelse de güldüm geçtim,yıprandım ama en az bir şekilde.Kaybettim diye düşündüm ama pişmanlık kapıma bile gelmedi,sevindim içimde bir burukluk olsa da.Terk etmedim çünkü kalandım.Gitmesi gereken ben değildim.O kadar küçülmemişti yüreğim.
"Terk etmek küçük yüreklerin intikamıydı."
Alaycı gülüşleri sergileyecek kadar küçülmemeliydim.Yitirdim,yitirilmesi gereken miydi diye düşünmeden.Bu olmalıydı dedim,olması gerekendi.Sözcüklerimi tükettim,içim rahatladı,en olmaz yerde biriken zehir çanağını boşalttım içimden,hazmetmiştim çünkü.
“Şiiirlerim; hep döndüğüm,hep vardığım ve hep inandığım.Günlüklerim her an dertleştiğim.Kırışmış bir gömlek çöpe atmaktan çok ihtiyaç sahipleri aradığım.Ve en doğrusunu yaptığıma inandığım.”
Yaptıklarım,hiç pişman olmadım onlardan.Hiç biri içimde ufak bir kırıklıktan başka birşey değil.Yapmam gerekeni yaptım.Gördüklerim eskisi kadar canlı , beklentilerim önceki gibi doyumsuz değil.
Yalnızca nerede bir ip askılı ,beyaz pantolonlu ve topuklu sandaletler giyen bir kız görsem içimin acıdığını farkeder ve sanki bir gondolun içindeymiş gibi kendimi kaybeder,bedenimden birşeylerin eksildiğini duyumsar sonra birden kendime gelirim.Ne zaman bronzlaşmış bir ten, sarı saçlı bir kız görsem,içimde nöbetleşe bekleşen öfkeler,hazımsızlıklar,sancılanmalar başlar ve birilerine öylesine çok şeyler söyleyesim gelir ki sonra; farkına varırım.
" Sözcüklerim tükenmiştir." ..Susar ve o döngünün içine döner o sessiz hayatımın başlayacağı güne dek unutuşları yaşarım,zaman geçer...
Her karşıma çıkışında bir ’şak’ sesi gibi iner yüzüme bense yüzümü eğmeden yürümesini öğrenirim.Bilirim ki birşeyler öğretmiştir bana hayat.Bu da bu dersin acımasız bir gerçeğiydi...,
Ne zaman o ’şak’ sesine benzer bir ses duysam irkilir,rüyalarım bölünür, uyanırım.
Uyandığımda öğrenirim ki o bir ’ kabustu’ ve bitti...
YORUMLAR
Bir film vardı adı ses. Gözümde canlandı Tarık Akan. Deniz kenarında iskeleye ahtapot vuruken adam çıkan ses geçmişe götürmüştü kahramanımızı. Her pat sesinde karanlık zindanlarda uyandı. Sonra karanlık bir odada geceler boyu uyuyamadı. Dışardan gelen her ses diken üstü bıraktı onu.
Birden alıp götürdünüz beni karanlıga ama ne güzel ki sonunda çıktı aydınlığa olgun ve affeden kabuleniş. Bağışlanabilir mni her şey? Yanıt yok. Ama benim tercihim çok güzel ve özel bir yazıdan yana. Tebrikler:)
Sihirli Kalem
Çok teşekkürler beğeni ve desteğiniz için...