- 437 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Söylence
Bu sana kaçıncı yazışım bilmiyorum… Bu yazının akıbeti de diğerlerinden farklı olmayacak belki de… Belki benim gibi bir ‘hiç’ olacak ve tüm diğerleri gibi yok oluşu tadacak ‘söz uçar yazı kalır’ a inat... Yine de yazmaktan alıkoyamıyorum kendimi. Yine de belki bu sefer olur ve hayat bulur kelimelerim diye ümit ediyorum sanki… Kim bilir belki kutsal bir elçi vazifesi üstlenerek beni sana anlatmayı onlar becerirler diye düşünmek istiyorum?
Senin tarafından anlaşılamamak en büyük sıkıntı kaynağım çünkü. Daha önce de defalarca söylediğim gibi anlaşılmaktan kastım beni hissetmen değil artık maalesef... Maalesef diyorum çünkü beni hissetmeni çok bekledim. Şimdilerde kan kusup kızılcık şerbeti içmekle meşgulüm çokça. Keşke beni hissedip gerçek benle tanışabilseydin diye hayıflanmalar içine girip ne sana ne de kendime pişmanlıklar yaşatmak peşinde de değilim.
Arzuhalim benimle ilgili sende oluşmuş olan algını değiştirip beni anlamanı sağlamak. Benden uzaklaşmak adına bana zulmedişine katlanamadım. Çünkü seni seviyordum! Sevdiğim için katlanamadım… Hiçbir zaman neden bu kadar zulmediyor bana diye sormadım kendime. Çünkü seni anlıyordum! Ben anlıyordum sen kaçıyordun… Ben yüceltiyordum sen aşağılıyordun… Ama ben biliyordum suyun aktığı yerin rengine bürünmediğini. Sana öyle gelebileceğini. Hatta senin öyle görmek istediğini de. Senin de beni sevdiğini hissetmeme engel değildiki bunlar. Her ne kadar sen söylemesen de!...
.......................................................................................................
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.