SESİMİ DUYAN VAR MI?...
SESİMİ DUYAN VAR MI??? 1
Arkadan Özay Gönlümün Denizlinin Horozları çalıyordur.
AYŞE: Hayırdır Ali amca nereye daldın böyle…
ALİ: Nereye olsun güzel gızım,memlekete doğru gidivedim.Pek özledim bizim orları, üzüm bağlarını…Tezgah seslerini…
AYŞE :Kolay değil elbet gurbet, kolay değil ama.. Ali amcam buralara gelmeseniz, biz sizleri nerede görüp nerede tanıyacaktık.
ALİ: Doğru deyibban güzel gızım be..Memlekete de gezmeye gideriz nedek gari…Güzel gızım bişey yicen mi garnın açmı?
AYŞE: Yok Ali amcacım karnım aç değil , yedim biraz önce. Sınıfımızın provaları vardı
saatlerdir çalışıyoruz.Çok yoruldum, karnım tok ama, senin şu güzel hiç hayır diyemem.
ALİ: Hindi demlediydim çayı,pek güzel olmuştur.Getiriverem iç biyonda yorgunluk bilem
kalmayıvesin üzerinde.( Ali büfeye gider)
HÜSEYİN:Ooo dünya güzeli hoş geldin mekanımızı şenlendirdin.
AYŞE: Hoşbulduk, sus sessiz ol Ali amca duyacakşimdi.
HÜSEYİN:Duyacak tabi bırak babamı tüm dünya duyacak bundan sonra.Duyduk duymadık demeyin… Ayşe gönlümün sözüdür...Kalbimin nişanı, ömrümün sultanı…
AYŞE: Sus!.. Sus deli oğlan ,ayıp utandırma insanı.
HÜSEYİN:(gülerek) ee bu saatte derste olman gerekmez miydi?
AYŞE:Prova vardı bugün,çocuklarda bende çok yorulduk birazcık ara verelim dedik.
ALİ : Buyur güzel gızım çayını getirivedim. Gara gevreğim aradı azcık onlan gonuşuvemişiz. Çayını hemencik getiremedim gusra bakma gari..
AYŞE: Hiç kusurun olur mu senin Ali amcam,aşkolsun eee nasılmış gara gevreğin iyimiymiş?..
ALİ: Gara gevreğimin keyfi yerinde şükür. Halk eğitimin gursları vamış oraya gidipba. Kimi zaman boyuyo, kimi zaman dikiyo..Sonra yaptıklarını satıyo,pek iyi oluyo canım,hem oyalanıyo hemde azcık para gazanıyo.
AYŞE:Gurur duymalısın gara gevreğinle Ali amca.Sadece tüketmiyor yani üretip ev bütçesine katkıda bulunuyor.Ne güzel..
ALİ:Hiç gurur duymamı a güzel gızım.O benim başımın tacı ya, beni kral yaptı.O giderse başımdan, gosgoca imparatorluk çöküverir hanimallah …Neyse sen otur güzel gızım benim azcık işlerim var onları yapıverem.
AYŞE:Tamam Ali amcam bak sen işine, bende biraz sonra gitmeliyim zaten.
ALİ:Hadi bakem görüşürüz gene.
AYŞE:Ne tatlı bir baban var Hüseyin, çok seviyorum onları.
HÜSEYİN:Ah bunu birde sizinkilere anlatabilsek..
AYŞE:Her fırsatta sende aileme top atıp durma.
HÜSEYİN:Ne bileyim gülüm ya, bıktım artık, o kadar çok yoruyorlar, o kadar çok üzüyorlar ki..Dilim illahide gidiyor işte.
AYŞE:Birde bizimkilerin yerine koy kendini Hüseyin.Bir tanecik kızını hiç tanımadığın bir aile geliyor ve istiyor öyle hop diye verir miydin kızını? Her şey yavaş yavaş Hüseyin, acele etme..
HÜSEYİN:Acele etmiyom canım.Bu hızla gidersek gelinlik yerine kefenlik diktiririz olur biter .
AYŞE:Aşkolsun Hüseyin bekleyeceksin tabi,daha askere gitmemişsin,kendi işini yapmaya başlamamışsın.Lütfen biraz kendine bak ondan sonra suçlarsın beni…Ve ailemi…
HÜSEYİN:Bende bugün askerlik şubesinden geldim….
AYŞE:Tamam işte hele sen askerliğini sağ salim yap gel,ondan sonra çok güzel günler bekliyor bizi..
HÜSEYİN:Nişanı bari yapsaydıkta öyle gitseydim bari.
AYŞE:Ooo çok geç olmuş benim gitmem lazım.Hadi sonra tekrar görüşürüz.(Sahneden çıkar)
HÜSEYİN:Tamam Ayşem…Dört yıldır her dakika, her saat, her gün tek seni beklemişim yine beklerim seni.Peki ben askerdeyken, sen bekler misin beni?...”Tanımadığım kişilere evlat vermem” dedi tutturdu baban.Vallahi dört yıldır tanınmadık bilinmedik yanımız kalmadı.
(Halime usulca gelir Hüseyin’in gözlerini kapatır)
HALİME:Bil bakem ben kimim oğlum
HÜSEYİN:Dur anne bir dakika şimdi tahmin edicem…
HALİME:Tahmin et bakem oğlum
HÜSEYİN:Benim için çok zor oluyor annecim ama…Dur buldum sanırım…Yoksa sen.. şu şahaser işleri yapan…Tel kırmada bir numara,üzerine laf edilmeyen…Selvinaz teyze olmayasın..
HALİME: (Hüseyin’in kafasına vurur )Teli meli bilmem ama senin gafanı .Selvinazında bacaklarını gırarım.Selvinazmış neresi selvi, neresi nazlı onun.Odun… Kaktüs…, her Dakika batıyor insana.
HÜSEYİN:Annelerin güzeli, annelerin bir tanesi şaka yapıyorum, hemen üzülüyorsun.Kızma hemen, kızma ama..
ALİ Gara gevreğim hoşgeldin.
HALİME:Hiç hoş gelmedim . Ali senin bu oğlan var ya beni Selvinaza benzetti .O şirret,o iğrenç kadının neresine benziyorum ben Ali
ALİ:Kim Selvinaz yoksa şu …Bozuk bozuk tel gırmalar yapan,örnekleri senden çalan kadın mı?(Hüseyine göz kırpar)Amaaann benim gara gevreğimin nesi benzeyipba o gadına hadi senin işcezlerin oğlum şaşennepbasın yalım sen..
HALİME:evlenemeyom deye şaşannepba Ali bizim oğlan.Bak babana hemencik negüzel tanıdı o gadını.
ALİ:Hatırlamam zor oldu tabi Halimem.Benim garım öle herkezciklerin arkasından gonuşmaz gimseciklere garışmaz ki..Hafızamı zorlayınca hatırladım birden..Benim gara gevreğim niye gelivemiş buralara …
HALİME:Param yok Ali.Bugün malzemeci gelcek malzeme alcez.azcık para vecen mi bene..
ALİ:Aha bak! Böle dedinmi buz gibi soğuyom senden Halimem..
HALİME:İyi halt ediyon Ali.Soğusan da donsan da para lazım bene, Hadi bakem bi koşu alıp gelive..
ALİ:Bekle bakem alıp gelem.
EMMA: ( Çok nazik bir şekilde):Selam!.. Ben Emma, Ben emlak arıyom,kira arıyom ben…ben ev bakıyom..
HALİME:Ayyy yerim ben seni kız,yerim.Sen ne sevimli bir şeysin.Emlakçı yok bugün.Babası hasta…Motoru yanık,su kaynatıyo. Oncaza baktırmaya gitti doktora.
EMMA:Sizin buda arabalara tokto bakıyo..
HALİME:Ay yok niye arabalara doktor baksın.Tamirci bakıyo canım onlara.
EMMA:Araba su kaynattı emlak gelemedi ondan…
HALİME:Anam anam gıyamam ben sene,otur..otur..Çok güzel anlaşıcaz biz senle gız otur.Anlat bakem nerden geldin sen?Neden ev babakıyon?kimsin sen?
EMMA:Ben Emma!
HALİME:Amma yaptın Emma…Anladım sen Emma..Sen…Buraya…Nedeenn geldin…Sen nerden geldin?.
EMMA:Ben duyuyo..Sen bağırmak yok..
HALİME:Ah çocuğum duyuyonda, annamıyon ki…
EMMA:Ben Hollanda geldi.Biraz burda kalcaz..Sonra gitcez Hollanda,biz ev arıyo…Eşim Hollanda gitmek zorunda kaldı iş va orda.Ben ev bakıyo.Emlak bili dedi,ben emlak arıyo…
HALİME: (Aman ne bilir ki o) Boş ver sen onu ben bulurum sana ev.
EMMA:Sen emlak?...
HALİME:Yok ben emlak değil..Ben Halime.
EMMA: Alime!
HALİME:Hayır Hhhhalime
EMMA:Ğğhhalime
HALİME: (Ah çocuğum,benim adımı söylerken ölüp gidcek burlada)Neyse tamam boşver.
EMMA:Ğğğhhalime emlak hanım,ben ev arıyo nasıl bulu?..
HALİME:Ben emlak değilim,ben tel kırarım,amma nerde boş ev var emlakçıdan daha iyi bilirim
EMMA:Tel siz neden kırıyo?..ev siz nasıl biliyo?...Ben tel kırık ev istemiyo…offf ben sizi hiç annamıyo..
HÜSEYİN:Hayırdır anne bayan kim?
HALİME:Çok tatlı bi gız maşallah.Üstelik çokta güzel anlaştık onunla.Emma, Hollanda’dan gelmiş,ev arıyo,emlakçıyı sordu bugün yok dedim.Ama bizim camcı Hüseyinin evi va ya boş hindilik,işte orayı gösteriverem diyom.
HÜSEYİN:Anne orası olmaz,o ev kaloriferli değil.Bu bayan evde kalorifer ister.
HALİME:Aman iki kişi değilmi bunlar,kaloriferi nişliceklemiş.Dur bakem hiç sormadım.Emma kızım sende çoluk çocuk var mı?
EMMA:Ço—cuk… ımmm.Benim çocuk olcak.Ğghhalime hanım ben çocuk çok seviyom..
HALİME:Ay gebeymiş bu ,ilk çocuğun mu başka var mı?
EMMA:Tanrı vermedi önce bana çocuk,ben çok dua etti..Kliseye gitti…Mum yaktı..Ayinlere katıldım..Çok dua ettim..Çok ağladım..Ben tedavi gördü,koca tedavi gördü.Çocuk olmuyodu çok üzülüyodu ben.(Haç işareti yapar)Tanrı bana evlat verdi.Şimdi hamileyim ben.Ben çok mutluyum bütün hayalim gerçek olacak Çocuğumu Hollanda da doğurcam ben orda büyütcem,çok güzel bi vaftis töreni yapıcam ona, en iyi okullarda okutacam.Ben çok mutlu hayallerim gerçekleşiyor ben çocuğumu çok merak ediyom.
HALİME:İnşallah inşallah kızım sağ salim al evladını eline.Doğumu Hollanda da yapmak istiyorsan ne işin var o zaman kızım gebe halinle buralada.
EMMA:Benim koca Türk, biraz burda işi var onları yapıp döncez Hollanda ya
HALİME:Aha kocası Türkmüş,bak bak bak bak elin gayrimüslim gızı taaaa bilmem nereden gelmiş evlenivemiş.Bizim Dünürler şurdan şuraya gız vermepba.Neden?.. Kültür farklıymış,bilmedik kişilere gız vemezmiş, geleneklerinde farklı kültürden kişiye gız verecek olurlarsa aha buradan huraya bilezik istermiş.Hadi gıza istedin körolmayasıca kendine ne istiyon.Hüseyin duydun mu len elin oğlu gavur gızı şıpıdanak alıp gelip ba sen nişleyipbasın gafanı gırcem senin Hüseyin gafanı.HÜSEYİN:Yav annecim sen bana niye bağırıyorsun benim ne suçum var.
HALİME:Sus Hüseyin sus senin o gaynanan olcek kadın suyunu çektirdi paramızın, kuruduk Hüseyin suyumuzu çektik hepsi senin hu deli gönlün yüzünden.Şimdi sen sus Hüseyin konuşma.
ALİ BEY:Hayırdır gara gevreğim neye sinirlendin böyle:
HALİME:Yok bişey Ali yok sinirim oynadı Ver bakem şu parayı sen
HÜSEYİN:Emma hanımla konuşuyordu bana bağırmaya başladı baba yav.
HALİME:Bak hala konuşuyo.Suuuus Hüseyin oynatma sinirimi.
Ali Bey:E Sus oğlum sende
HALİME:Gel Emma kızım biz gidelim, malzemeleri aldıktan sonra sana ev bakalım.Hadi Ali biz gidiyoz.
ALİ BEY:Hadi kolay gelsin bakalım.
HALİME:Sen sus Hüseyin sus
EMMA:Hoşça kalın Ali bey Hoşça kal sen sus Hüseyin…( Emma ve Halime sahneden çıkarlar..)
HÜSEYİN:İşe bak ya annem sen sus Hüseyin derken kadın adımı sen sus Hüseyin sandı iyi mi…
ALİ BEY:Ne güzel işte oğlum tam sana göre bir isim…Sen sus Hüseyin… (Emin ve babası sahneye girer)
EMİN:Gel babacım gel çok yoruldun, içeride uzan biraz.
ALİ BEY:Hoş geldin Emin kardeş nasıl oldu,doktor ne dedi?
EMİN:Aynı şeyler Ali abi ,hep aynı,günden güne daha çok unutuyor her şeyi,beynin geri dönüşü yok gittikçe küçülüyor…Bu saatten sonra doktor ne yapsın…Hapları değiştirdi bakalım neler olacak..
BABA:Anan dediydi bana,bunun arkadaşlarında iş yok diye..Toplamışsın çaputcuları başına top oynıycam diye gitmiyon okula dimi,gitme sen okula gitme okulda kalda göreyim ben seni anan evi başımıza yıkacak ozaman…Ev başına yıkıldığında aklın başına gelir belki..Soytarı
EMİN:Tamam babacım tamam sen içeride dinlenirken bende okula gidip geleyim.
BABA:Hah şöyle, bırak şu soytarı arkadaşlarını sen git okuluna anacığında seni kocaman adam yapınca mutlu oluversin.Evi yıktırma başımıza evlat oku büyük adam ol..
EMİN:Tamam babacım tamam gel hele yatırayım seni.(babayı sahnedençıkarır)
ALİ BEY:Anan haklıymış Hüseyin hakketten adamcık motoru yakmış…Neyse düşman başına..Benim biraz işim var oğlum ben halledip geleyim,sen ayrılma buralardan emi..
HÜSEYİN:Tamam baba ben ayrılmam buralardan sen git gör işini.. (Ali bey sahneden çıkar /Sevim sahneye girer)
SEVİM:Ne haber Hüseyin nasılsın?
HÜSEYİN:İyiyim ablacım sağolasın sen nasılsın?
SEVİM:Bende iyiyim Hüseyin hem de çok iyiyim.Sağlığım yerinde sevdiklerim yanımda daha ne istim ben…Daha nasıl iyiyim demiyim..
HÜSEYİN:Abla ben hayranım sana ne zaman sorsam hep iyisin hep olumlusun
SEVİM: (Alaylı bir gülüşle)Hayatım okadar olumsuzluklarla geçtiki…Bu tersliklerin içine kendimi kaptırırsam tepe taslak gelirim be Hüseyin…
EMİN:Oooo Hanımım hoş geldin.
SEVİM:Hoş bulduk beyim..
EMİN:Hayırdır hangi rüzgar attı seni buraya?
SEVİM: (Bıkmış bir şekilde)Aman aman Şer benden uzak kalsın… hayır tabi...Bugün çok güzel bir gün yaşadım….Sana anlatmak için sabırsızlanıyorum…
EMİN:Neymiş seni bu kadar mutlu eden olay merak ettim.Otur şöyle anlat bakalım.
HÜSEYİN:Evet abla otur anlat hadi bende merak ettim.
EMİN:Sen kalk bize çay getir hadi bakalım.
HÜSEYİN:Tamam getireyim ağabeycim,ama sevim abla sakın ben gelmeden anlatmaya başlama.
BABA( sesleri duymuş yavaş yavaş gelmektedir):Hoş geldin hoca hanım kızım,bu haylazı almaya geldin değil mi? Ah hoca hanımım ah, buldu üç beş çabutçu arkadaş okulu bıraktı benim haylaz oğlan.Bu haylaz okuldan kaçmaya devam ederse benim hanımda löğng diye evi başımıza yıkıvercek aha ozaman görcek gününü
EMİN:Hayırlı olsun bak babam seni bugün öğretmen yaptı
SEVİM:Sen üzülme babacım ben onu adam ederim.
BABA:Adam et kızım onu.Yoksa anan evi başıma yıkar.
EMİN:Gel babacım otur sen şöyle,bu arada hoca hanımın anlatacakları varmış onu dinleyelim.
SEVİM:Yapma böyle Emin sanılarının doğru olduğunu onaylama
EMİN:Ne fark eder Sevim o kendi dünyasında mutlu,üstelik onun dünyasında annem hala yaşıyor…Neyse hadi anlat bakalım.
SEVİM:Emin,bu gün hastaneye kimler geldi biliyor musun?
EMİN:Bilmiyorum Sevim,iki saattir onu öğrenmeye çalışıyorum.
SEVİM:UMKE ekibi geldi
EMİN:O da ne öyle?
SEVİM:UMKE
EMİN:Onu duydum hayatım.Ne demek olduğunu anlayamadım.
SEVİM:Yani.Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi.
EMİN: Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi.Güzel..Çok güzel..de sen niye bukadar mutlu oldun bunu hala anlamadım.Üstelik ne iş yapıyorlarmış bu insanlar.
SEVİM:Bir afet anında,insanların en zor zamanında yardıma koşuyorlar.Örneğin bir deprem anında göçük altında kalan insanlara yardım etmek için uğraşıyorlar.Yada bir sel… bir çığ düşmesi… ya ne bileyim...Düşünki ölüme en yakın olduğun, en imkansız anda..Bir kurtarıcı el oluyorlar…
BABA:Hocam siz bu haylazın kulağından tuttuğunuz gibi götürün okula.Yoksa bu haylazın okula geleceği falan yok.Anası geldiğinde okula göndermedin dimi diye bana kızacak.Gözünü sevdiğimin hocası götür bu haylazı okula.
EMİN:Çok güzel bir ekipmiş bravo da , bu güzel ekibin çalışmaları seni niye bu kadar mutlu etti.Bu insanlar seni göçük altından mı kurtardılar..
SEVİM:Bu güzel ekibin çalışmaları beni heyecanlandırdı ve çok mutlu etti doğru. Eğitime gelen o insanları görmeliydin. Eminim sende benim kadar çok sevecektin.Kimi bayan,kimi erkek,kimi abla,kimi abi...
BABA:Hoca hanım kızım…….Unuttum
SEVİM: (Gülerek)….Kimi babacan…Kimi evlat.Buluştukları ortak bir nokta var insanlara yardım etmek...İmdat çağrısı yaptıklarında yanlarında bulunmak,üstelik hepsi bu işe istekli.Yardım etmeyi sevdikleri için bu işi yapıyorlar..Şuranızda insanlara yardım etme sevdası varsa siz zaten bizdensiniz,gelin afetlerde nasıl
hastalara müdahale edilir…Neler yapılır öğretelim diyorlar.
EMİN:İyi artık on beş yıllık hemşire hastalara nasıl müdahale edilir bilmiyorsa istifa etsin canım.Daha neyini öğreneceksin sen bu işin.
SEVİM:İlim sonsuz, her an her dakika yeni bilgiler türüyor.Üstelik ben hastaneye gelen hastaya bakarım…Doğru yılların hemşiresiyim ama bir göçüğün altındaki vatandaşa nasıl ulaşılır,oradan nasıl çıkarılır,çıkartılamıyorsa orada ona nasıl müdahale edilir nereden bileyim.Bunlar yeni bilgiler bizim okulumuzda öğretilmedi.
EMİN:Peki bu yeni bilgiler nerede öğretiliyor muş?
SEVİM:Belirli kamp bölgeleri var bir süreliğine orada eğitim veriyorlar.Detaylı ve zor bir eğitimmiş.Dağda kamp yapmaktan tut uzun yürüyüşlere kadar hepsini kapsıyor.Bunları kapsamak zorunda da zaten,sonuçta gittikleri bölgede elektrik,su hiçbir şey olmuyor.Afet bölgesine gidiyorlar sonuçta….Tatile değil.
EMİN:Bayan erkek herkes aynı mekanda yani…
SEVİM:Öyle olmak zorundayız sağlık ekibi deyince sadece bayanlar yok.Bunun doktoru var,laborantı var,Röntgen teknisyeni,sağlık memuru hemencik aklıma gelmeyen daha birçok meslek grubu yani biz sağlıkçılar çok büyük bir ekibiz...Döveriz yani sizi.
EMİN:Evet….Döversiniz….
BABA:Hakketti tabi kızım döv onu…Döv.Haylaz okula gitmem dedikçe döve döve götür hocam…(Eminin kulağını tutar)
EMİN:Baba ne yapıyorsun ya?
BABA:Kalkar ayağa bastonla dövmeye çalışır.
EMİN:Baba gözünü seveyim otur bir şuraya..
BABA:Al götür hoca kızım yoksa yengen geldiğinde bu haylazın yine okula gitmediğini görürse.evi başıma löööğğğng diye yıkıverir
SEVİM:Sen varya dünyanın en tatlı insanısın,hadi otur şuraya…Merak etme ben evi yıktırmam senin başına..Otur babaların bir tanesi otur.
EMİN:Dağda bayırda,kadın erkek karışık…Eğitim…Ne güzel….
SEVİM:Evet çok güzel….Emin..
EMİN:Efendim.
SEVİM:Seninde beğeneceğini biliyordum…Canımsın ya..Emin..
EMİN:Efendim sevim..
SEVİM:Bende bu ekibe katılmak istiyorum.
EMİN:Beklenen son….
SEVİM:Emin,eğitime gitmeyi çok istiyorum.Afet anında ne yapmalıyım,nasıl insanlara yardım etmeliyim,öğrenmeli ve öğretmeliyim.Eğitimden sonra ara ara tatbikatları oluyormuş
EMİN:Aman aman ne güzel…Birde tatbikatlar oluyor yani..Nasıl oluyormuş bu tatbikatlar?..
SEVİM:Herhangi bir saatte belirlediklere yere çağırıp,Gerçek bir afet anında yapılması gerekenleri orda uyguluyorsun…Haşa hiç kimsenin Allahla bir anlaşması yok Afetin ne zaman geleceği,ortalığı nasıl yerle bir edeceğini kimse bilmiyor…
BABA:Ya gördün mü Afetinde anası yerle bir etmiş ortalığı…(O arada Hüseyin içeriye girer) sana dedim bu haylazlarla arkadaşlık yapma diye..Afet buraya gel çabuk neden gitmiyon bu okula…(bastonla hüseyini dövmeye çalışır)
EMİN:Dur Allah aşkına baba dur hele..
HÜSEYİN:Hayırdır Emin abi ben niye dayak yedim şimdi.
BABA:Bak hoca hanım nediyor,anan ortalığı yerle bir etmiş.Oğlum gidin okula yıktırmayın şu evi başıma…(Hüseyini dövmeye çalışır bu arada)
EMİN:Baba…Otur yerine…
SEVİM:Emin ne oluyor, niye bağırıyorsun babama?..
EMİN:Yok bir şey..Baba….Otur dedim sana…( Baba korkmuş,ağlamaklı oturur)…Peki Sevim hanım siz oralara gittiğiniz zaman..Biz ne olucaz?...Hadi beni düşünmüyorsun,beni umursamıyorsun,beni saymıyorsun da senin iki tane çocuğun var,onlar ne olacak sevim hanım…Babamı saymama gerek yok…Nede olsa onunla hiçbir kan bağın yok,ona bakmak zorunda değilsin….Hoş iki çocuğunu, kocasını düşünmeyen kayınpederini niye düşünsün…
SEVİM:…..Emin…
EMİN:Efendim.. Sevim…
SEVİM:Yok bir şey….
BABA:Hoca hanım..Yağmur mu yağıyor?..Benim bacaklarım ıslandı da…
SEVİM: Bu kadar gök gürültüsünün arkasından yağmur normaldir baba….Emin bey…Ben annemle babamı hiç görmedim…Benim ailem hiç olmadı.. işte bu yüzden Anneni anam ,babanı babam belledim.Ben aile sevgisini seninle bildim…On beş yıldır da ilk defa kendimi bu kadar yabancı ve ailenin dışında hissettim
Oysaki ben bu zamana kadar her şeyi sizler için yaptım…Sizler için yaşadım…Gel babacım biz gidelim buradan konuşacak hiç bir şey kalmadı….
BABA:Ama hoca hanım,bir yanlışlık var..Sen beni değil bu haylazı kolundan tutup okula götürecektin.Benim okumam yazmam var evelallah...
SEVİM:Gel babacım gel gidelim biz..(Sahneden çıkarlar)
HÜSEYİN: Emin Abi…
EMİN:Kes çeneni Hüseyin…Sakın tek kelime edeyim deme..Sakın…
Hüseyin büfeye gider-Emin dalgın ve düşünceli oturmaktadır.
EMİN:Bir insanın hayatı bu kadar ters mi gider,nereye dönsem terslik,Babam,Sevim bunlar yetmiyormuş gibi bu belimi büken borçlar.Ele muhtaç olmak ne zor ama…Neyse gidip birde Salihe sorayım bakalım borç para verebilecek mi?...Vermezse yandım ben yandım…(Sahneden çıkar)
ALİ:Allah Allah ortalıkta hiç kimse yok..Hüseyin Hüseyin oğlum.. (Ayşe içeriye girer)
AYŞE:Merhaba Ali amca,Hüseyin yok mu?
ALİ:Bende hindi ona sesleniyodum burlardadır heralde…Hüseyin..hüseyin..
HÜSEYİN:Oooo Sultanım hoş geldin.
AYŞE:Hoşbulduk Hüseyin
HÜSEYİN:Hayırdır, bu süprizi neye borçluyuz?
AYŞE: Çok heyecanlıyım Hüseyin inşallah yarına bir aksilik çıkmaz.Bu benim ilk gösterim.En büyük hayalim gerçekleşiyor.Okul yılları boyunca bugünü hayal ettim.Çocuklarımın hepsini getirmek isterdim ama mümkün değil.Artık onlarıda yarın izlersiniz.Durun durun şu müziği açıp geliyorum.Benim çocuklarım birde size dans etsinler.Sadece ve sadece özel konuklar için. (Sertap Erener den Rengarenk eşliğinde dans gösterisi)
ALİ:Tebrik ederim kızım çok güzeller…
HÜSEYİN:Ne tatlılar bunlar Ayşe,inşallah birde düğünümüzde böyle oynarlar.
AYŞE:İnşallah inşallah.Şimdi bizim gitmemiz lazım,veliler gelmek üzeredir.Hadi görüşmek üzere..
HÜSEYİN:Yine gitti baba.Ne zaman düğün konusu açılsa hemen gidiyor.
ALİ:Eee tabi oğlum kızlar nazlı olurlar,sen anandaki nazı bir görseydin….Yarın toptancı gelcek demi oğlum
HÜSEYİN:Yarın gelmesi lazım, geçen hafta gelmedi..
ALİ:İyi ozaman hadi bakalım çok lak lak ettik sen git şimdi liste hazırla bende çarşıda işimi halledip geleyim.
HÜSEYİN:Çarşıda ne bitmez işin varmış baba..
ALİ: Bak hele babaya hesap mı soruyon len.Hadi bakem hadi.
HÜSEYİN:Çay demle Hüseyin,Sus Hüseyin ,hesaplara bak Hüseyin,bunlar yetmedi gelenden gidenden dayak ye Hüseyin,Allahım bir tayinim çıksada öğretmenliğimi yapmaya başlasam,şu çektiklerimi öğrenciler görse kimse iplemiycek beni yav…
ALİ:Len ne çeneleniyon hadi bakem hadi….herkes işinin başına…
HÜSEYİN:Allah Allah bide sizin çarşıdaki şu yoğun iş neymiş öğrenebilseydik….
ALİ:Aldım mı meşe odununu elime…
HÜSEYİN:Asker ocağına aidim dokunulmazlığım var benim…
ALİ:Len Oğul hindi sen Asker mi oluvedin..
HÜSEYİN:Asker oldum ya babam…
ALİ:Aslan oğlum benim,asker oğlum…Hele sen bi askerliğini yap gel…Aha şu meydanda beş gün beş gece düğün yaparız…Beş gün olmasa da…ama şimdi iş zamanı hadi bakem işinin başına..
HÜSEYİN:Ooo Beni,m çarşıda işim var baba Asker oğlanım ben işim gücüm var kendime göre.Birazda sen bekle ben gideyim çarşıya
ALİ: Len benim işim var demiyom mu sene….
HÜSEYİN:Ne bitme işmiş bu böyle söyle hadi söyle ne işiymiş bu?...
ALİ:Bak hala babasına hesap soruyo…Hadi len şimdi…(Hüseyini arkasından koşar elindeki tespihi arkasından atar..Hüseyin düşer)
BABA: (Aranarak girer sahneye)Gitcem dedi duydum ben,bu hoca hanım pek iyiydi bizim haylazı adam edecek gibiydi.Nerden çıktı gitmek şimdi.Iraz da gitti.Ben geliyom bekle dedi gitti…
ZEYNEP: (şaşkın bir şekilde girer)Aaaa dedem burda, buldum onu…
ELİF: Dede dede
BABA: Iraz geldin mi…ırazım çok özledim seni…
ELİF:Abla dedem seni babaannem sandı…
ZEYNEP: Sensin babaanne, manyak o kadar yaşlımıyım ben…Konuşma git hadi anneme haber ver…
ELİF:Anne, anne dedem burda anne..
BABA:Irazım oğlan gidiyo okula inan ki gidiyo,ama hoca hanım gitcekmiş ona şimdi başka bir öğretmen bulmak lazım…
SEVİM: Ah babacım çok korkuttun beni,ne olur çekip gitme böyle, sen kaybolursan ben neyaparım,nerelerde bulurum…
BABA: (uzunca bir sevime bakar)…. Sevim kızım….
SEVİM: …. Baba…
BABA:Gitme kızım, sakın bizi bırakıp gitme….
ELİF: Anne dedem ilk defa sana Sevim dedi…
ZEYNEP:Haydaaa beni babaanneme benzetiyor,ama annemi tanıdı…
SEVİM:…Baba,nasıl annatayım ki sana…
ELİF:Anlatamazsın anne ,bize eğitimler yüzünden uzun süre yalnız kalmamız gerektiğini anlatamazsın…
ZEYNEP:Annemin yeni bilgiler öğrenmesinde ne sakınca varmış Elif hanım…Anne bakma sen Elife, git ve bir afette neler yapılmalı öğren…
ELİF:Gönder sen annemi,annem gidince kim bulaşıkları, çamaşırları yıkayacak,kim yemek yapacak,bize kim bakacak…
ZEYNEP: Peki kötü bir olay olduğunda, insanlara kim yardım edecek.Anne ben depremden çok korkuyorum,ya bizimde başımıza gelirse…
ELİF:Korkak şey, yatarken bile bebekle yatan, korkak şey…
BABA: Irazım bu kız sene neden bağrıp duruyo dövem mi onu
SEVİM: Sakın babacım,sakın…Elif Lütfen ablanla güzel konuş…
ZEYNEP:Anne fatoşu gördün mü bulamıyorum.
SEVİM:Biraz kirlenmiş yıkanmaya ihtiyacı vardı…Dün yıkadım onu.
ZEYNEP:Sakın çamaşır makinasına attım deme..
SEVİM:Atarmıyım küçük anne… tabiki atmadım elimde yıkadım.Bilmezmiyim fatoşun senin için ne kadar değerli olduğunu....Aaa…. kızlar. Size söylemeyi unutuyordum…Bugün ben nöbete gideceğim.Fakat gece geleceğim sabaha kadar değil.Seher teyzenizin biraz işi var.O işini görene kadar, ben yerine bakacağım.
ELİF:Anne ben sensiz uyuyamıyorum ama ya..
ZEYNEP:Korkak diyene bak…Neyse…Bugün istersen benimle uyuyabilirsin.
ELİF:Senin fatoşun var ama…
ZEYNEP:Olsun ben onunlada yatarım bi tarafımda fatoşum bi tarafımda sen olursun.
SEVİM: Sizi çok seviyorum tahmin edemiyceğiniz kadar çok…Neyse.. Babanız gelene kadar dedenizin ve sizin yanınızda dayınız olacak, merak etmeyin.Yemeklerinizi yaptım dayınızla hazırlar yersiniz.Sakın dedenizi rahatsız edip kızdırmayın.hadi artık ben sizi eve bırakıp hastaneye geçeyim…Hadi babacım gidelim.(çıkarlar)
EMMA:Alime ablam ben çok yoruldu.
HALİME:Anam anam anama ayaklarım, bacaklarım kollarım anam anam anam anam başım ay ne yorulmuşuz biz böyle öldüm bitttim böyle.
HÜSEYİN: (Sahneye girer)Annecim bu ne hal böyle…
HALİME:Ah Hüseyinim amanın ne zormuş boş ev bulmak.Bütün mahalleyi dolaşıvedik.Alt ettik üst ettik.Yeminlen bi halt edemedik.Birine güçük deyipba.Birine büyük deyipba.Ortasını buldukmu güneş almayo deyipba.Güneş alanını bulduk mu yazın burası sıcak olur deyipba.Anacım ne zormuş bu iş böyle..Öldüm Hüseyinim…Öldüm valla.
HÜSEYİN:Ben sana demedim mi annecim bu bayan o evleri beğenmez diye..
HALİME:Aman ne bilem oğlum böyle olcağını,elimize üç beş kuruş para geçsin istediydim… EMMA:Ğğğğ alime hanım Emlak gelmiş?
HALİME:Aman taktı buda emlağa!..Ne bilem gelmiş mi gelmemiş mi?
HÜSEYİN:Aman aman anne bu gün Emin abiye dokun ma…Savaş vardı bugün burda anacım.Emin abi resmen deli danaya döndü..
HALİME:Hayırdır neden?
EMMA:O my god, savaş va buda,deli dana geldi buraya?...
HÜSEYİN:Buyur annecim anlat…
HALİME:Yok savaş Emmacım,Emlak çok sinirlenmiş,deli dana gibi hareketler yapmı onu diyor.
EMMA:Emlak savaşa katılmış,Deli dana olmuş…Eyvahhhh!...
HÜSEYİN:Çok güzel anlattın annecim bravo…
HALİME:Emin niye sinirlendi okadar ,hayırdır çok merak etdim.
HÜSEYİN:Aman annecim iyiki sağlıkçı falan değilsin.En azından seninle şöyle hayaller kurabiliyoz.Sevim abla öyle mi…Takmış kafaya afet diye.Yok deprem olursa,yok çığ düşerse,valla insanın kursağında bırakıyo,hani güzel bi film izlersinde hop diye film ortadan kopuverir ya sevim ablada öyle hayallerimizi ortadan koparıp atıyo…
HALİME:Emayla gezeli bende Türkçeyi anlamaz oldum…
EMMA: Ğğğğ alime hanım ne kopmuş..
HALİME:Ben koptum Emmacım ben.Hüseyin oğlum ne zırvalıyon güzelce anlat bakem şunu.
HÜSEYİN:Aman anne ben tam anlamadım doğrusu,ben girdiğimde çoktan Sevim abla anlatmaya başlamışmış,Bi ekipten bahsediyordu UMKE Mİ ne,Afetlere gidip orda insanlara yardım ediyolarmış.
HALİME:Çok para verceklermiymiş bari…
HÜSEYİN:Parasını ne bilem anne…
HALİME:Para mara vermiceklerse ,Deli mi bu kadın hiç işi gücü yokmuymuş.Eee Emin bunun neyine sinirlendi hindi…
HÜSEYİN:Anne öyle deme,eğitimlerin bazıları dağda çadırda oluyormuş…Kadın,Erkek karışık…
HALİME: Aha ne ayıp,kadın başınlan dağda erkeklerle,anaaaa Bu kadıncıkda kayınpederi gibi aklını oynattı yanım…Yav hadi adamları geçtim de ,dağda çakalı var, kurdu var, ayısı var….
EMMA:Eyvah… Çaka va…Kurt va… Ayı va…. Savaş va… Deli dana va…Üstelik hiç guzel ev yok buda.. Durmam bir dakkadaha ben gidiyo …(Kaçarak sahneden çıkar)
HALİME:Eyvah gidiyo paracıklar,dur kızım bağcılardaki evi göstermedim daha Emma bekle beni….(Arkasından koşar)
HÜSEYİN:Gülerek amaaan bende yoruldum artık,bende gideyim…
IŞIKLAR KAPANIR-SAHNENİN SİNEVİZYON PERDESİ KAPANIR
BABA: (IŞIK BABAYA AYARLANIR):Iraz kız ıraz şimdi buradaydın nereye gittin…Allah Allah…(Seyircilere sorar)buradan şöyle şu boylarda beyaz tenli kara gözlü, dünya güzeli biri geçti mi?Geçtiyse ne olur söyleyin kaybettim onu bulamıyom..Irazım…Bulamıyom seni, nere gidiverdin…Bak bakem bana biyon, yoksa sen mi
kaçırdın benim Irazı…Söyle bakem bene nere gitti Iraz..Irazım bulcem seni Irazım….(Sahenede aranarak çıkar)
IŞIK SEVİM VE EMİNE YANSIR
EMİN:Ah sevim nerden çıktı bu arkadaşının yerine nöbet bakma meselesi....Çocuklar evde babamla yalnız kaldı...Aman Sevim aman...
SEVİM:Senin kadar benim içinde önemli çocuklarım,Vasıta kalmamış dönemedim.Bu saatte takside tutup gelmek istemedim.Zaten öyle bir şey yapsam canımı okurdun..Hoş yapmadım yine okuyorsun da…
EMİN: Özel şöförüyüz sanki hanımefendinin...Bu saatte vasıta yokmuş,nöbet bitmiş eve gelmek zorundaymış mış mış mış....Sevim..Gecenin bu vakti nediyeyim sana Sevim
SEVİM:Hiçbir şey deme….Artık seninle konuşamıyoruz bile…
EMİN:Senin sayende Sevim hanım,senin bu bizleri düşürdüğün durumlara bak….
SEVİM:Ne durumuymuş bunlar….
EMİN:Gecenin bir vakti hanım hastaneden gelir…Dağlara kamp yapmaya gidicem der….Bana bak Sevim hanım…Ben Eminin karısı orda burda sürtüyo dedirtmem…
SEVİM:Bu kadar basitleşemesin Emin,inanmıyorum sana..
EMİN:Basitleşirim Sevim,daha da basitleşirim..
SEVİM:Bu iğrenç yüzünle yüzleştikçe senden nefret ediyorum..Çocuklarımın hatrına seni…
EMİN:Söyle söyle..İçine atma değerli kelimelerini..
SEVİM:SEN,SEN..(ağlamaklı)( DEPREM SESİ 43 SANİYE GÖSTERGE) Aman Allahım Buda ne….
EMİN:Deprem oluyor…. Çocuklar babamla evde yalnız…
SEVİM:Aman Allahım….(Sahneden koşarak çıkarlar)
ARKADAN SES:
Bu ses de nedir böyle?
Ardı arkası kesilmeyen ,
Yıldırımlarla sarsılıyorum.
Alışık değil kulaklarım,
Kapıyorum iki yanımdan,duymak istemiyorum..
Korkuyorum, kucaklıyorum bedenimi,
Basacak yer arıyorum ,güvendiğim toprakta.
O da almıyor , savuruyor bedenimi.
Yer yarıldı, yerin içine giriyorum……
İstemiyorum alma beni…..
At içinden.
Ne olur bırak beni!
Ne olur bırak bedenimi!.....
PERDE AÇILIR ENKAZ YIĞINTISI
SEVİM:Çığlık ve korku içinde ……
EMİN:Aman Allahım ……Aman Allahım….
SEVİM:Emin…Mahalle Nerede Emin……Ev Nerede Emin………ÇOCUKLAR NERDE EMİN
EMİN:Buda ne böyle….
SEVİM:Emin…Mahalle Nerede Emin……Ev Nerede Emin………ÇOCUKLAR NERDE EMİN
EMİN:Bir şey yapmalıyım,Kızlar……Zeynep……Elif…….Yalvarıyorum bir ses verin kızlarım beni duyuyormusunuz…..
ARKADAN SES:
Haykırıyorum….Tanımadığım bir sesle
Sesleniyorum….İşitmiyor güvendiğim insanlar.
SEVİM:Niye hiçbir ses duymuyorum….Kuzularım canlarım….Allahım yardım et….Lütfen biri yardım etsin…
UMKE EKİBİ GİRER
EMİN:Yardım Edin Lütfen Yardım Edin….Yalvarıyorum size bana yardım edin….Kızlarımı bulamıyorum yardım edin…..
GÜVENLİK:Size yardımcı olucaz beyefendi,Sivil savunma gerekeni yapıyor bizde şimdi gerekeni yapmaya başlıycaz…Ama biraz sakin olmanız lazım…
EMİN:Konuşmayı bırakıp,kurtarın kızlarımı Lütfen…
TİM LİDERİ:Sivil savunma enkazın güvenliliğine baktımı enkaz güvenlimi?
ARKADAN ERKEK SESİ:Enkaz güvenlik açısından,girime uygun ….
SEVİM: Kızlarımmmm…Yalvarıyorum çıkarın onları… Karanlıktan çok korkarlar,yalvarıyorum kurtarın onları.
GÜVENLİK:Güvenlik şeridini çeker
TİM LİDERİ:Enkaza buradan girebiliriz,sende bana yardımcı ol..
YARDIMCI:Tamam yanındayım,senin çağırmanla girerim
ÇANTACI:Sizin enkaza gireceğiniz yerde çantamı hazırlıyorum
EMİN:Girsenize kardeşim içeri ya,davetiyemi bekliyorsunuz…
GÜVENLİK:Tamam beyefendi tamam,önce can güvenliği lütfen…
EMİN:Başlarım senin canına tamam mı?...Kızlarımı bulun bana ……Elinizi ayağınızı öpeyim çıkarın onları…
GÜVENLİK:Bakın arkadaşlar Enkaza girdiler gerekeni yapmaya başladık,sizde bize yardımcı olun ve biraz sessiz kalmaya çalışın…Yoksa kızlarınızın enkaz altından gelecek seslerini duyamayız….
TİM LİDERİ:Bir kız çocuğu var burda,genel durumu iyi…ta:110/70 nabız:88 Damar yolunu açtım,gerekli sabitlemeler yapılıp hastayı çıkarıyorum….
EMİN:Kızım…Kızım…
SEVİM: (Büyük bir sevinç içinde)Biliyordum,kızlarımın yaşadığını ve iyi olduklarını biliyordum….Benim kızlarım güçlüdür….Benim kızlarım güçlüdür…
TİM LİDERİ:Çocuğu çıkarabiliriz….(güvenlik-yardımcı-lider-çantacı Elifi çıkarırlar ve sahne dışına götürürlerken)
EMİN: (Büyük bir kahkaha atar)Kızım…Var mı bir yerinde bir şey…Babam..güzel kızım benim…
SEVİM:Kuzum ,şükürler olsun yaşıyorsun,şükürler olsun yaşıyorsun(sevincin doruk noktası)biliyordum yaşadığınızı biliyordum…
ELİF:Anne…..Ablamın elinden Fatoşu aldım ablam hiç kıpırdamadı…Anne ablamı uyandıramadım….Ablam hep uyuyor anne…Ablamı uyandırın baba….Ablamı uyandırın….
SEVİM VE EMİN:Artık konuşamazlar…
TİM LİDERİ:Kız 112 ye teslim edildi…2. çocuğu çıkartmak için enkaza giriyorum…
ARKADAN SES:
Başım taşımıyor beni.
Çıkmazlardayım…….
Kafam kopsaydı bu kadar acımazdım diyorum.
Varlığımdan utanıyorum…..
Kayboluyorum sessizliğimde.
Düşünüyorum , hep düşünüyorum…..
Yalvarıyorum…..
Haykırıyorum!….
Sesimi duyan varmı!
Sesimi duyan var mı?
TİM LİDERİ:( Enkaz altından bir bebek atar..Sevim bebeği görür) Kıza ulaşıldı…
ARKADAN SES:
Bedenim ,benim değil,
Gözlerim görmüyor,
Kulaklarım işitmiyor,
Ayaklarım taşımıyor beni.
Artık ben diye bir şey yok!
Yok olmuş bedenim
TİM LİDERİ:Çocuğun genel durumu kötü,bilinç kapalı…hızlı şekilde damar yolu,hava yolu,malzemelerini verin müdahaleyi hızlıca yapıp çıkarmalıyız..
ARKADAN SES:
Uyanıyorum…
Dokunmak istiyorum cefakar ellerimle.
Yoklar, bulamıyorum.
Bir başım var.
Yok olmamışım,varım.
Beni var yapan başımla, başbaşayım…
Çok şükür hayattayım diyorum,
Beni ben yapan diğer uzuvlarımdan vazgeçerek.
Aklım başımda ya…..
Kalıyorum öylece…. ARKADAN KALP ATIM RİTMİ DUYULMAYA BAŞLAR
Kalbim aklıma geliyor,
Aaaa! atıyor ritmini bozmadan.
Susuyorum…..dinliyorum sesini.
Hiç bozmadan.
Sadece ben ve kalbim.
Birbirimizi yormadan.
Ben susuyorum, kalbim konuşuyor usulca;
-‘Sesimi duyan var mı?’
----------BEN VARIM!
TİM LİDERİ:Gereken müdahaleler yapıldı,çocuk yaşıyor.Yardım edin hızlıca çıkartıp 112 ye teslim etmeliyiz.
MÜZİK:DOĞARKEN AĞLADI İNSAN BU SON OLSUN BU SON…
(çocuk çıkartılır ve sahne dışına taşırlar bu sırada sahnede büyük bir sevinç yaşanır müzik bittiğinde şaşkın bir şekilde dede gelir etrafa bakınır…)
BABA:…..Demedim mi oğul ben sana anan evi başımıza yıkar diye….
OYUNU YAZAN: SELDA (KIYAK) ATLAMAZ
ŞİİR: ÜMRAN IŞIK