- 827 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Cehennem Dünyadan Daha Gerçektir; Dünya Sonlu, Cehennem Sonsuzdur
Ölüm herkese gelecek. Kendisinden korkan, kaçan, hiç düşünmeyen, hatırladığında unutmaya çalışan herkese... Ondan asla kaçış yok; ölüm yaşamın tek kesin gerçeği...
Allah’ın sınırları içinde yaşayan kişilerle, Allah’ın sınırlarını ihlal ederek yaşayanların hayatları ne denli farklı ise ölüm anları da kuşkusuz birbirinden farklıdır. Hiç ummadıkları anda ölüm meleklerini karşılarında bulan inkarcılar dehşetli bir korkuya kapılır, canları içlerinden sökülür gibi alınır.
İnkar eden kişi, dünya hayatının çok uzun süreceğini zanneder, ölümü hep çok uzak görür. Ancak dünya hayatı onu aldatmıştır. Diriltildiğinde, “yıl sayısı olarak yeryüzünde ne kadar kaldınız?" sorusuna verdiği cevap, "bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık" olur.
Ahirette ise dünya hayatında hırsla elde etmek için çaba gösterdiği herşeyin önemini yitirdiğini görür. Ailesi, arkadaşları, evi, otomobili, fabrikası hepsi değersizleşir. Tüm yaşamını boşa geçirdiğini ve Allah’ı hoşnut etmek için hiçbir şey yapmadığını anlar ve müthiş pişmanlık duyar. Azaptan kurtulabilmek için, çocuğu da dahil olmak üzere tüm sevdiklerini feda etmek ister.
(Böyle bir günde) Hiçbir yakın dost bir yakın dostu sormaz. Onlar birbirlerine gösterilirler. Bir suçlu-günahkar, o günün azabına karşılık olmak üzere, oğullarını fidye olarak vermek ister; kendi eşini ve kardeşini, ve onu barındıran aşiretini de; yeryüzünde bulunanların tümünü (verse de); sonra bir kurtulsa. Hayır; (hiçbiri kabul edilmez). Doğrusu o (cehennem), cayır cayır yanmakta olan ateştir. (Mearic Suresi, 10-15) ayeti, kişinin ruh halini yansıtır.
Ancak fidye vermeye kalkıştığı hiçbir şey kabul edilmez. Dünyevi hiçbir şeyin ona artık yararı yoktur. Allah’ın sınırlarını çiğneyerek yaşamış diğer insanlarla birlikte sonsuza dek yaşayacağı mekan, maddi ve manevi acıların tadıldığı cehennemdir. Kendisini yaratan ve ona ‘işitme, görme duyuları ve kalp’ veren, sayısız nimetle nimetlendiren Allah’a nankörlüğünün karşılığında, sonsuz azabı hak eder. Allah sonsuz adalet sahibidir ve cehennemi adaleti gereği yaratmıştır.
İnsanların birçoğu cehennemden hayali bir kavrammış gibi espriyle söz eder. Oysa cehennem asla hayali bir kavram değildir, yaşadığımız dünyadan da gerçektir. Çünkü dünya, sonunda yok olur, cehennem ise sonsuza dek sürer. Allah’ın üstün kudretini kavrayamadıkları içindir ki bu kişiler, öldükten sonra kendilerini bekleyen azabın şiddetini akledemezler. Oysa "…o zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, muhakkak bütün kuvvetin tümüyle Allah’ın olduğunu ve Allah’ın vereceği azabın gerçekten şiddetli olduğunu bir bilselerdi. (Bakara Suresi, 165)
Kaynayıp-feveran eden, öfkesinin şiddetinden neredeyse patlayıp parçalanacak olan cehenneme girdiklerinde, cehennem bekçileri, “size bir uyarıcı gelmedi mi?” (Mülk Suresi, 8 ) diye sorarlar. Uyarıcı kuşkusuz gelmiştir ancak onlar uyarıları dinlememiş, yüz çevirmişlerdir.
Cehennem, ‘kapıları kilitlenmiş’ sonsuz azap yurdudur. Ve iman etmeyenler "bütün zamanlar boyunca içinde kalacaklardır." (Nebe Suresi,23) Birçok insan, ‘cehennemde biraz yanıp, sonra cennete girme’ gibi bir yanılgıyla Allah’tan uzak yaşar. Bu düşünceyle kendilerini rahatlatmaya çalışmış olanlara Kur’an cevap verir: ”... Allah Katından bir ahid mi aldınız?-ki Allah asla ahdinden dönmez- Yoksa Allah’a karşı bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?” Hayır; kim bir kötülük işler de günahı kendisini kuşatırsa, (artık) onlar ateşin halkıdırlar,orada süresiz kalacaklardır.” (Bakara Suresi, 80-81)
Yüzüstü sürüklenerek ve aşağılanarak cehenneme giren inkarcılar, kazandıkları günahların derecesine göre farklı azap tabakalarındaki yerlerini alırlar.
Cehennemde korkunç görüntüler, uğultular, inlemeler, en iğrenç kokular, en tiksinti verici tadlar ve en dayanılmaz acılar vardır. “Artık o gün hiç kimse (Allah’ın) vereceği azab gibi azablandıramaz. Onun vuracağı bağı hiç kimse vuramaz.” (Fecr Suresi, 25-26)
Kur’an, cennetten olduğu gibi cehennemden de “İşte bu, onların din (hesap ve ceza) gününde şölenleridir.” (Vakıa Suresi, 56) ayetindeki gibi şölen ifadesiyle söz eder. Cehennem, inkar içinde yaşamış kişiler için gerçekten hayal edilemeyecek kadar görkemli bir şölendir. Dünya hayatındaki imtihanın kaybedilmesinin ve yapılanların karşılığının alınmasının şölenidir bu!..
Cehennemde manevi azaplar da vardır. Aşağılanma, horlanma, rezil olma, çaresizlik ve pişmanlık. Allah’ın rızasını ve rahmetini amaçlayan insanlar dışında herkes, ahirette büyük ve dönüşü olmayan bir pişmanlık yaşayacaktır.
Cehennem insan için en büyük tehlikedir. Kuşkusuz Allah’ın hoşnutluğunun en çoğunu arayan insanın en önemli amaçlarından biri bu tehlikeden uzak kalma isteğidir.
Korkunç uğultusunu , cehennem ehlinin bir kez daha dünyaya geri dönmek isteyen pişmanlık dolu yalvarışlarını, kısacası sonsuza dek yaşanacak olan bu şiddetli azap ortamını samimiyetle düşünmek, Allah korkusunu artırır, şuuru açar. İnsan gerçekleri fark ettiği ve gönülden Rabb’ine yöneldiğinde, artık O’nun bağışlamasını umabilir.
Fuat Türker