OTEL
OTEL
AYHAN ŞAHİN
TİYATRO SIR
KİŞİLER :
Görevli ( Behçet ses) : Otel görevlisi otuzlu yaşlarında.
Bülent Sert : Otelin daimi müşterisi 203 nolu oda.
Burhan Selanik : Kazancı hayaleti gören kişi.
Bahri Samsa : Bond çantalı adam. 205 nolu oda.
Basri Sever : Siyasetçi 206 ve 207 nolu oda.
Bestami Serdengeçti : Pala bıyıklı köylü. 204 nolu oda.
Bekir Su : İnatçı ikiz. 208 nolu oda.
Barış Su : İnatçı ikiz. 209 nolu oda.
Bora Seyit : Emekli polis 202 nolu oda.
Burcu Salkım : Terk edilmiş kadın. 201 nolu oda.
Beğüm Samatya : Çiklet satan kız.
Belkız Sudan : Otelin temizlikçisi.
Baki Sera : Gitarist.
1. perde
(Geniş bir hol, sağ tarafa yakın resepsiyon, sol tarafta lobi, koltuklar ve sehpa, ortada holle lobiyi ayıran, duvar. Holde ise küçük duvara yaslanmış sehpalar. Sahnenin gerisinde asansör kapısı hemen yanında merdivenlere açılan kapı. Asansörün yakınında özel görüşmeler için telefon. Resepsiyonun üzerinde bir telefon, küçük broşürler. Arkasında ise oda anahtarlarının bulunduğu raf. Sahnenin sağ tarafında ana giriş. Sahneyi aydınlatan tek ışık resepsiyonun üzerindeki küçük masa lambasıdır. Otel görevlisi uyumaktadır. Masa lambasının ışığı adamın yüzünü azda olsa aydınlatmaktadır. Asansörün kapısı açılır. Üzerinde pijamaları ve elinde piposuyla gözlüklü ve orta yaşlarda olan Bülent gözükür. Sinirlidir. Asansörden çıkar resepsiyona gelir. Masanın üzerine sertçe vurur. Görevli yaşadığı şok ile aptallaşmış ne olduğunu anlamaya çalışmaktadır.)
(Bülent) Yarım saattir sizi arıyorum neden telefona cevap vermiyorsunuz?
(Görevli) Efendim?
(Bülent) Telefon diyorum, telefon.
(Görevli) Hangi telefon?
(Bülent) İşte bu telefon.
(Görevli) Ama ben telefon falan görmüyorum.
(Bülent) Işığı açarsan görürsün gerzek. Affedersin.
(Görevli) Evet ışık.
(Görevli masanın altına eğilir. Sahne ışıkları yanar. Tekrar doğrulduğunda.)
(Bülent) Hala bir cevap bekliyorum.
(Görevli) Telefon çalmadı efendim.
(Bülent) Neden?
(Görevli) Şey bozulmuştur herhalde.
(Bülent) Demek bozulmuş ne biçim bir otel işletiyorsunuz. Ahmak herifler. Çok affedersin. Beni çileden çıkartmak mı istiyorsunuz siz?
(Görevli) Hayır efendim.
(Bülent) O zaman istediklerimi hemen temin edin?
(Görevli) Peki efendim.
(Bülent asansöre yönelir. Çağır düğmesine basar ve bekler.)
(Görevli) Bülent bey acaba siz ne istemiştiniz?
(Bülent) Dayanamıyorum, dayanamıyorum, beynim patlayacak gibi, demek ne istediğimi soruyorsun. Ne istediğimi bilmiyor musun salak. Özür dilerim. Sadece rahatlamak için içecek bir şeyler ve yiyecek anlaşıldı mı?
(Görevli) Hemen efendim.
(Bülent tekrar asansöre yönelir ve beklemeye başlar. Görevli masasında Bülent’i izlemektedir. Bu sırada lobiden bağırarak ve koşarak biri sahneye girer. Hole geçer bağırmaya devam etmektedir. Ana çıkıştan çıkar. Bülent ve görevli öylece baka kalırlar. Bülent adamın çıktığı yöne yönelir. Adam tekrar ana girişten bağırarak hole oradan da, lobiye geçer ve sahneyi terk eder. Bülent iyice şaşırmıştır. Görevliye yaklaşır.)
(Bülent) Bu kim?
(Görevli) Kim kim?
(Bülent) Biraz önce geçen adam.
(Görevli) Biraz önce geçen adam mı?
(Bülent) Evet kahrolası, çok özür dilerim. Biraz önce geçen adam.
(Görevli) Burhan.
(Bülent) Hangi Burhan?
(Görevli) Bizim Burhan.
(Bülent) Kim ulan bu Burhan?
(Görevli) Dedim ya bizim Burhan.
(Bülent) Niye böyle bağırıyor?
(Görevli) Burhan mı?
(Bülent) Evet Burhan.
(Görevli) Bilmem neden bağırıyor?
(Bülent) Ben sana soruyorum Burhan’ın neden bağırdığını.
(Görevli) Burhan mı bağırıyor?
(Bülent) Bağırmıyor mu?
(Görevli) Evet bağırıyor.
(Bülent) Peki neden bağırıyor.
(Görevli) Vardır mantıklı bir açıklaması.
(Bülent) Bilmiyor musun?
(Görevli) Biliyorum.
(Bülent) Neden söylemiyorsun?
(Görevli) Söyleyemem.
(Bülent) Neden?
(Görevli) Bir sır.
(Bülent) Manyak mı bu adam gecenin bir yarısı bağırıyor?
(Görevli) Değil. Ama size söyleyemem. Patron yasakladı.
(Bülent) Bana bak beni kızdırma çabuk söyle.
(Görevli) Söylerim ama kimseye söylemeyeceksin.
(Bülent) Olur.
(Görevli) Burhan kazan dairesinde çalışıyor ve otelin hayaletini gören tek kişi o.
(Bülent) Otelde hayalet mi var.
(Görevli) Burhan olduğunu söylüyor. Biz daha görmedik. Sadece ona gözüküyormuş. Onu gördün mü böyle bağırmaya başlıyor.
(Bülent) Demek bir hayalet.
(Görevli) Müşterilerden gizli tutuyoruz bu durumu. Tek bilen sizsiniz.
(Bülent) Çok pardon bir şey daha soracağım.
(Görevli) Tabi efendim.
(Bülent) Bu hayalet zararlı mı?
(Görevli) Şimdiye kadar bir zararı olmadı. Bundan sonrada olmaz herhalde.
(Bülent) Pekala, yiyecekleri unutma.
(Görevli) Hemen efendim.
(Bülent asansöre yaklaşır. Asansörün kapısı açılır içine girer kapı kapanır. Görevli telefonu açar.)
(Görevli) Oda 203’e yiyecek gönderin. Hemen.
(Ana girişten elinde bond çantası olan takım elbiseli ve güneş gözlükleri olana biri girer.)
(Bahri) Çok güzel açıksınız.
(Görevli) Buyurun efendim.
(Bahri) Oda istiyorum.
(Görevli) Nakit mi kredi kartıyla mı ödeme yapacaksınız?
(Bahri) Nakit. Ne kadar?
(Görevli) Yüz lira efendim.
(Bahri) Kabul.
(Görevli) 205 nolu oda efendim.
(Bahri) Rahatsız edilmek istemiyorum.
(Görevli) İsminiz efendim, kayıt için.
(Bahri) Bahri samsa.
(Görevli) İyi geceler efendim.
(Görevli adama asansörü tarif eder. Adam asansörün düğmesine basar, beklemeye başlar. Kapı açıldığında Bülent asansörün içindedir. Adam asansöre biner Bülent çıkar. Bülent adamı iyice süzer.)
(Bülent) Baksana şu hayalet nasıl bir şey.
(Görevli) Onu Burhan’a sormak lazım, ben hiç görmedim.
(Bülent) Böyle filmlerdeki gibi ürkütücü bir şey mi acaba?
(Görevli) Öyle olduğu muhakkak. Yoksa adam böyle bağırır mı hiç.
(Bülent) Sözüm meclisten dışarı bu şerefsiz, üzgünüm, canımı çok sıktı. Şimdi uyuyamam da.
(Görevli) Buyurun lobiye geçin size kahve getirteyim.
(Bülent) Peki.
(Bülent lobiye geçer. Koltuklara oturur. Ana girişten üç adam içeri girer. Etrafı kolaçan ederler. Asansörün önüne biri yerleşir. Resepsiyona biri, lobi girişine de biri. Arkalarından içeri Basri girer. Resepsiyona yaklaşır.)
(Görevli) Hoş geldiniz Basri bey otelimize şeref verdiniz.
(Basri) O şeref bize ait. Nasılsınız?
(Görevli) Teşekkürler efendim. Sağlığınıza duacıyız. Kalacak mısınız?
(Basri) Evet kalacağım yalnız kimsenin burada olduğumu bilmemesi lazım. Bu konu çok önemli, hayati tehlike barındırıyor. Güvenlik önemli bir konu can güvenliği, korumalar bunun için, beni öldürmek istiyorlar. Sizde bu konuda bana yardımcı olacaksınız. Şimdi bana bir oda, korumalara bir oda. Yan yana odalar olsun.
(Görevli) Peki efendim. 206 207 nolu odalar. Buyurun. Soy isminizi alabilir miyim acaba...
(Basri) Sever.
(Basri ve korumalar asansöre yönelirler. Burhan bağırarak lobiye girer. Bülent’in yanından geçer hole dalar. Korumalar Burhan’ı kıs kıvrak yakalar.)
(Görevli) Sakin olun o bizim adamımız.
(Basri) Neden bağırıyor?
(Görevli) Biraz şekerli efendim.
(Basri) İyi o zaman.
(Basri ve adamları asansöre binerler. Bülent lobiden hole geçer. Burhansa ana girişten çıkmıştır.)
(Bülent) Gene hayaleti gördü galiba.
(Görevli) Galiba...
(Bülent) Arkasından baktım ama göremedim.
(Görevli) Kimi?
(Bülent) Hayaleti.
(Görevli) İsteseniz de göremezsiniz ki.
(Bülent) Neden?
(Görevli ) Hayalet bu görünmez. Yanınızda olmadığı ne malum?
(Bülent) Peki senin yanında olmadığı ne malum.
(Görevli) Yok canım benim yanımda değildir.
(Bülent) Benim yanıma da gelmez...
(Görevli) Ya gelirse.
(Bülent) Gelmez gelmez.
(Görevli) Diyelim ki şu an yanında duruyor nereden bileceksin?
(Bülent) Anlaşılır canım.
(Görevli) Anlaşılır mı?
(Bülent) Anlaşılmaz mı?
(Görevli) Bilmem.
(Bülent) Ben anlarım.
(Görevli) Nasıl anlayacaksın gözükmüyor ki.
(Bülent) Bir işaret verir herhalde, filmlerde hep öyle olmuyor mu?
(Görevli) Ya utangaç bir hayaletse işaret mişaret vermez.
(Bülent) Hayaletin utangacı mı olur?
(Görevli) Olur tabi. Kimin hayaleti olduğuna bağlı.
(Bülent) Sizin ki kimin hayaleti?
(Görevli) Onu Burhana sormak lazım.
(Bülent) Çağır soralım.
(Burhan bağırarak ana girişten hole girer.)
(Bülent) Ha işte kendiside geldi.
(Görevli) Burhan bırak bağırmayı gel şöyle.
(Burhan) Buyur abi.
(Görevli) Niye bağırıyorsun sen?
(Burhan) Berkant peşimde.
(Bülent) O kim?
(Burhan) Sen kimsin?
(Görevli) Berkant kim?
(Burhan) Bizim hayalet.
(Bülent) Utangaç mı?
(Burhan) Berkant saygı değer bir hayalettir.
(Görevli) Korkutucu mu?
(Burhan) Hayır gayet sevecen ve şirin.
(Bülent) Be adam niye bağırıyorsun o zaman?
(burhan) O bana bağır diyor ben bağırıyorum.
(Görevli) Hayalet?
(Burhan) Evet hayalet.
(Bülent) Neden bağır diyor?
(Burhan) Onu henüz sormadım. Efendim. Hemen .
(Tekrar bağırmaya başlar ve lobiye geçer sahneden çıkar. Bülent ve görevli arkasından bakarken. Sahneye ana girişten köylü kıyafetleri ve pala bıyığı ile hafif göbekli biri girer. Bülent ve görevliye yaklaşır.)
(Bestami) Yeğenim hele bi bak bakayım.
(Görevli) Buyur amca?
(Bestami) Aha bu saray yavrusu, kaleden dönme otelde bana da kalacak bi yer var mı ki?
(Görevli) Ne demek amaca, olmaz mı?
(Bülent) Kahvem hala gelmedi?
(Görevli) Hemen gönderiyorum.
(Bülent lobiye geçer. Bestami ve görevli resepsiyona gelir. Görevli yerine geçer.)
(Görevli) Nakit mi kredi kartı mı?
(Bestami) Oğul nakitti anladım da kredi kartı ne?
(Görevli) Hani amca para yerine geçiyor, cırtlatıyorsun para ödenmiş oluyor.
(Bestami) Ne yapıyon da para ödeniyor?
(Görevli) Cırt, cırt. Bu kadar basit.
(Bestami) Valla ben cahil galmışım evlat. Nelerde çıkmış bakın hele. Ben nakit öderim olur mu?
(Görevli) Tabi amaca.
(Bestami) Ne kadar?
(Görevli) Gecelik yüz lira.
(Bestami) Hele dur bakam.
(Bestami kuşağında sarılı olan paraları çıkarır. Görevliye ödeme yapar.)
(Görevli) İsmin amca?
(Bestami) Bana köyde pala diye seslenirler.
(Görevli) Hayır amaca kafa kağıdında yazan isimden bahsediyorum.
(Bestami) Ha... Bestami serden geçti.
(Görevli) Buyur amca 204 nolu oda.
(Bestami) Oğul damağım kurudu. Bana bir bardak su getir hele.
(Görevli) Peki amaca. Sen lobiye geç otur ben gönderiyorum.
(Bestami lobiye geçer Bülent’in yanına oturur. Görevli telefonu kaldırır.)
(Görevli) Lobiye kahve ve bir bardak su.
(Bestami) Eyi geceler.
(Bülent) Sana da sana da.
(Bestami) Seni gözüm bir yerden ısırıyor bizim oralardan mısın?
(Bülent) Ne münasebet canım. Ben buralıyım.
(Bestami) Bana pala derler.
(Bülent) Palamı, neden?
(Bestami) Aha bu gaytan bıyıklar, sağ olsun senin bir adın yok mu?
(Bülent) Var tabi ki Bülent.
(Bestami) Eyi eyi.
(Otelin hizmetçisi kahve ve su getirir. Bestami suyu ağzını şapurdatarak içer.)
(Bestami) Oh yaradı maşallah.
(Bülent) Belli.
(Bestami) Efendim?
(Bülent) Yok bir şey.
(Burhan bağırarak lobiye oradan da hole geçer.)
(Bestami) Ne gözel otelmiş yahu delisi bile var.
(Bülent) O deli değil, Burhan.
(Bestami) O kim?
(Bülent) Otelin kazancısı.
(Bestami) Eee neye bağırıyor?
(Bülent) Hayalet gördüğü için.
(Bestami) Yok yav.
(Bülent) Tabi efendim. Bu yüzden bağırıyor.
(Bestami) Vah vah yazık kerhaneciye daha da gençmiş zavallı.
(Bülent) Ne oldu da öyle söyledin?
(Bestami) Hayalet gördü dedin ya onun için öyle söyledim. Bizim oralarda hayalet gördün mü, öbür tarafdan çağrılısın. Baan bak sana ne deyeceğim. Bizim köyde bi kör ırbaham vardı. Babası böyle gecelik bi vakide ona demiş ki oğul ben seni almaya gelmişem, bizim deli ırbahamda, biz ona deli derdik. Zavalıcak gorhudan donuna etmiş. Sonra iflak olmadı öbür tarafa göç etti. Şerefim namusuma hayalet görmek eyi değildir.
(Bülent) Ne alakası var canım?
(Bestami) Bak hele böyle gonuşma, vallah çarpılırsın.
(Bülent) Saçmalık.
(Bestami) Aha buraya yazıyom. Şerefsizim ki doğru söylüyorum.
(Bülent) O Berkant’ı görüyor.
(Bestami) O kim?
(Bülent) Hayalet.
(Bestami) Adı da mı var bunun?
(Bülent) Olmaz mı?
(Bestami) Allah Allah’a yarabbim sen büyüksün.
(Bülent) Pala dayı sen ne diyorsun yahu?
(Bestami) Allah’ın adını anayım ki bu mendebur hayalet bana musallat olması emi.
(Burhan tekrar bağırarak holden lobiye ve sahneyi terk eder. Bülent ve Bestami öylece baka kalırlar. Ana girişten iki genç hole giriş yapar. Tartışmaktadırlar. Farkında olmadan holden lobiye geçerler.)
(Barış) Beni sinir etme. Her zaman senin dediğin olacak değil.
(Bekir) Haklı olduğum zaman çekemiyorsun.
(Barış) Senin neyini çekemeyecekmişim?
(Bekir) Senden bilgiliyim de ondan.
(Barış) Güleyim bari. Kertenkelenin timsah soyundan geldiğine inanmamı bekleme.
(Bekir) Bak gene aynı şeyi yapıyorsun. Oğlum belgeselde izledim diyorum sana.
(Barış) Yalan söylüyorsun. Kertenkeleler farklı bir familyaya bağlılar.
(Bekir) Bak bırak bu konuyu otele gelmek üzereyiz biraz sesiz ol.
(Barış) Bak gene yanıldın. Geldik bile.
(Bülent’e yönelirler.)
(Bekir) Oda istiyoruz.
(Bülent eliyle resepsiyonu gösterir.)
(Bülent) Benden değil oradan.
(Tartışarak resepsiyona yönelirler.)
(Barış) Bak yanlış yaptın gene.
(Bekir) Sorunlu olan sensin. O kadar çok konuşmasaydın bunlar olmazdı.
(Barış) Çok konuşan sensin. Sabahtan beri çenen susmuyor. Dedikoducu Necla’yı geçtin.
(Bekir) Hayır efendim Necla dedikoducu değildi. O meraklıydı.
(Barış) Olur mu mahallede herkes onun ayaklı gazete olduğunu bilir.
(Bekir) Sen daha oturduğun mahalleyi tanıyamıyorsun kertenkeleleri nereden tanıyacaksın.
(Barış) Sen sanki mahalleyi çok iyi tanıyorsun da.
(Bekir) Tanıyorum tabii.
(Barış) Rüstem amcanın torunun adı neydi?
(Bekir) Resul. Suzan’ın kocası kimdi?
(Barış) Kel Recayi. Bakkal Kamil’in üstünde kim oturuyor?
(Bekir) Cadoloz Nuriye. Muhtarın kızının adı ne?
(Barış) Selma.
(Bekir) Değil işte Selma Balıkçı Abdullah’ın karısı.
(Barış) Olur mu Balıkçının karısı Kerime.
(Bekir) O zaman Abdullah Niye Selma ile geziyor?
(Barış) Hakikaten mi lan, onunla mı geziyor. Vay zampara Abdullah vay.
(Görevli şaşkın iki genci seyretmektedir.)
(Görevli) Beyler yardımcı olabilir miyim?
(Bekir) Bize iki oda denize bakan taraftan.
(Barış) Hayır denize bakan taraftan olmasın.
(Bekir) Sabahları deniz havası iyi gelir.
(Barış) Rutubet olur.
(Bekir) Rutubet alt katlarda olur. Biz üst katta olacağız. Denize bakan taraf lütfen.
(Barış) Hayır efendim. Denize bakan taraf olmasın.
(Görevli) Tartışmanıza gerek yok efendim. Otelimiz deniz görmüyor.
(Bekir) O zaman güneş gören bir oda olsun.
(Barış) Hayır efendim. Sabahları güneş beni rahatsız ediyor. Güneş görmesin.
(Bekir) Sabah kalktığım da güneş görmek isterim.
(Görevli) 208 nolu oda sizin. Güneş görmüyor. 209 nolu odada sizin güneş görüyor.
(Bekir) Güzel.
(Görevli) İsim efendim kayıt için.
(Barış) Barış su.
(Bekir) Bekir su. Biz ikiz kardeşiz.
(Görevli) Tek çift.
(Barış) Çift.
(Görevli) Tahmin etmiştim. Buyurun anahtarlarınız.
(Görevli ikizlere asansörü gösterir. Lobide Bestami uyuya kalmıştır. Horlamaktadır. Bülent kahvesini bitirir ve hole görevlinin yanına gelir. İkizler asansöre binerler ve odalarına çıkarlar.)
(Bülent) Behçet şu cahil köylü uyuya kaldı. Gemi motoru gibi ötüyor. Ben odama çıkıyorum. Uyandırırsın artık.
(Görevli) Tabi Bülent bey.
(Bülent asansöre yönelir. Görevli lobiye geçer. Bestami’yi dürter.)
(Bestami) Allah’ıma dinime ne oluyoruz?
(Görevli) Kalk amca odanda uyu istersen.
(Bestami) Ula ne gözel içim geçmiş şurada. Yav. Neyse sana eyi geceler.
(Bestami asansöre yönelir. Görevli de arkasından hole geçerler. Lobiden içeri Burcu girer. Gece elbisesi vardır.)
(Burcu) Behçet çabuk buraya gel.
(Behçet duymazlıktan gelir.)
(Burcu) Behçet sana sesleniyorum. Derhal buraya gel. Beni sinir etme.
(Görevli) Efendim Burcu hanım?
(Burcu) Bu ne gürültü ha. Söyle bakalım bu ne gürültü. Bir damla uyku uyuyamadım. Bu ne ya konuşanlar, bağrışanlar.
(Görevli) Efendim burası bir otel.
(Burcu) Demek burası otel soruyorum sana nasıl bir otel? Ha söyle bakalım nasıl bir otel. İnsanda biraz saygı olur canım. Kendilerini ne sanıyor bu adamlar?
(Görevli) Efendim...
(Burcu) Sus beni daha fazla sinir etme. Tek kelime etmeni istenmiyorum. Bir an evvel sessizliği sağla, yoksa senin için hiç de iyi olmaz.
(Görevli) Derhal efendim.
(Holden Elinde bastonuyla ellili yaşlarında olan Bora sahneye girer.)
(Bora) Kimse yok mu burada?
(Görevli) Bir dakika efendim.
(Burcu) Behçet gecenin üçünde bu hareketlilik nedir böyle?
(Görevli) Bilmiyorum Burcu hanım.
(Bora) Daha bekleyecek miyim?
(Burcu) Bekle körolası, bir şey konuşuyoruz.
(Bora) Efendim?
(Görevli) Geliyorum efendim.
(Burcu) Git, git de işini gör seni burada bekliyorum.
(Görevli resepsiyona geçer.)
(Görevli) Buyurun efendim.
(Bora) Boş odanız var mı acaba?
(Görevli ) Var efendim.
(Bora) Güzel emekli olduktan sonra kafamı dinlemek için iyi bir yere benziyor.
(Görevli) Uzun mu kalacaksınız?
(Bora) Oteli beğenirsem bel ki.
(Görevli) Beğeneceğinize eminim. Buyurun 202 nolu oda.
(Bora) Bizim meslek biraz zor bir meslek insanı yıpratıyor.
(Görevli) Ne işle iştigal ediyordunuz?
(Bora) Polis emeklisiyim. Yirmi beş yıl şerefle görevimi yerine getirdikten sonra unutulmayacak bir hediyeyle emekli oldum. Her işin zor tarafı oluyor. Bu bacak oradan eser kaldı.
(Görevli) Üzüldüm efendim.
(Bora) Üzülecek bir şey yok canım, bana verdikleri karşısında aldığının bir önemi yok. Neyse odaya çıkmakta fayda var.
(Görevli) Asansör bu tarafta efendim. Bir dakika isim ve soy isminiz alabilir miyim? Kayıt için.
(Bora) Bora Seyit. İyi geceler.
(Görevli) Size de efendim.
(Bora asansörün düğmesine basar. Beklemeye başlar. Burcu lobide sabırsızlanmaktadır. Asansörün kapısı açılır. Bahri asansörden çıkar. Bora asansöre biner.)
(Bahri) Rahatsız ettim.
(Görevli) Önemli değil efendim.
(Burcu) Behçet! Behçeeet.
(Bahri) Benim bir sorunum var... yardım edebilir misiniz.
(Görevli) Tabii buyurun.
(Burcu) Behçet! Behçeeet.
(Bahri) Ben bir arkadaşımı bekliyorum, acaba gelmiş olabilir mi?
(Görevli) İsmi nedir acaba.
(Bahri) İşte sorun burada başlıyor. İsmini bilmiyorum.
(Burcu) Behçet! Behçeet.
(Görevli) Bir dakika. Ne var?
(Burcu) Ne yapıyorsun sen orada.
(Görevli) Müşteriyle ilgileniyorum.
(Burcu) Ben müşteri değil miyim?
(Görevli) Evet efendim.
(Burcu) İçecek bir şeyler istiyorum.
(Görevli) Peki efendim.
(Tekrar hole geçer. Bahri tedirgin bakışlarla görevliyi süzer.)
(Bahri) Arkadaşımla ilk defa burada buluşacağım.
(Görevli) Lobiye içecek bir şeyler getirin. Nasıl biri acaba?
(Bahri) Kendisiyle yüz yüze de konuşmadık, bir fotoğrafı da yok. Sadece birkaç telefon görüşmesi o kadar.
(Görevli) Peki tanıyabileceğimiz bir işret, konuşma şekli var mı?
(Bahri) Köylü havası var konuşmasında.
(Görevli) Bir dakika bu gece gelen bir dayı var, pala dayı belki o olabilir.
(Bahri) Konuşmasından biraz...
(Görevli) Hele yeğenim bi bak hele.
(Bahri) Hah bu o adam işte şimdi nerede?
(Görevli) Odasında uyuyor.
(Bahri) (Sinsice gözlüğünü takar.) Güzel...
(Asansöre gider ve bekler. Görevli lobiye geçer. Burcu bir şeyler içmektedir. Lobiden otel hizmetçisi ona içecek getirmiştir. Sinir geçmiştir.)
(Burcu) Ha gel Behçet. Bak sana ne diyeceğim.
(Görevli) Efendim Burcu hanım.
(Burcu) Bırak şimdi efendi mi falan. Bu akşam niye bu kadar kızdım biliyor musun.
(Görevli) Hayır.
(Burcu) Yarın deneme çekimlerim varda onun için. İyi uyumak istedim. Maşallah otelde bu gece vızır vızır.
(Görevli) Neredeyse tüm odalar doldu.
(Burcu) Gerçekten mi?
(Görevli) Belkız buraya gel. Evet bir oda boş kaldı. Onunda sahibi gelmeden yerini ayıttı. Müzisyenmiş, ünlü biri.
(Burcu) Kim ayol?
(Görevli) Ünlü gitarist Baki Sera.
(Burcu) Doğrumu kız tanışmak isterim unutma.
(Görevli) Gelsin olabilir.
(Belkız lobiye gelirken asansörden Bülent çıkmıştır.)
(Belkız) Buyurun efendim?
(Görevli) Bana da bir şeyler getir.
(Belkız) Emredersiniz.
(Bülent) Uyuyamıyorum kardeşim uyuyamıyorum.
(Burcu) Bülent beyler de teşrif etmişler.
(Bülent) Öyle demeyin Burcu hanım. Bunlar kafama öyle bir şey soktular ki uyumak ne mümkün.
(Burcu) Nedir efendim?
(Bülent) Nasıl söylesem. Var ama göremiyorsun.
(Görevli) Düşünce...
(Bülent) Sevecen ama korkuyorsun.
(Burcu) Bulmaca gibi oldu.
(Bülent) Söyleyemiyorum da.
(Burhan lobiden bağırarak geçer.)
(Bülent) Bu delide habercisi.
(Burcu) Bülent bey çok hoşsunuz. Zavallı çocuktan ne istiyorsunuz?
(Bülent) Sizden çok istirham ediyorum ama maalesef söyleyemem.
(Burcu) Neden?
(Görevli) Önemsiz bir şey herhalde.
(Bülent) Kes sesini, özür dilerim. Önemli...
(Bülent) O bağırdıkça geldiğini anlıyorum.
(Burcu) Kimin?
(Bülent) Berkant’ın.
(Burcu) O kim?
(Görevli) Benim kardeşim.
(Bülent) O kardeşin mi senin?
(görevli) Evet.
(Burcu) Burhanla kardeşinin ne alakası var?
(Bülent) Kardeşi biraz şey...
(Görevli) Pısırık.
(Burcu) Pısırık mı?
(Bülent) Hayır canım. Biraz...
(Görevli) Sessiz.
(Burcu) Sessiz mi?
(Bülent) Değil biraz ö...
(Görevli) Önemsiz.
(Bülent) Ölü canım.
(Burcu) Ölümü?
(Bülent) Hayalet hayalet.
(Görevli) Tam olarak değil.
(Bülent) Affedersin ama ben söyleyeceğim, biriyle paylaşmazsam ölürüm. Otelde hayalet var.
(Burcu) İnanmam.
(Görevli) Doğru söylüyor. Hayalet Bora otelde.
(Bülent) O kim?
(Görevli) Eski polis memuru. Çok ünlü.
(Burcu) Ölümü hayalet mi?
(Bülent) İkisi de.
(Görevli) Olamaz.
(Bülent) Bu otelde hayalet var.
(Burcu) Sahi mi?
(Görevli) Maalesef. Yalnız üçümüzün arasında kalsın lütfen.
(Bülent) Dört demek istedin herhalde.
(görevli) Başka kim var?
(Bülent) Pala da biliyor. Ağzımdan kaçırdım.
(Görevli) Bülent bey aşk olsun size.
(Burcu) Ne olacak canım hayalet bu gelir geçer.
(Asansörden İkizler iner.)
(Bekir) Benim odam seninkinden güzel.
(Barış) Benim ki seninkinden daha güzel.
(Bekir) Hayır benim odamda iki pencere var.
(Barış) Benimkinde çift yatak.
(Lobiye geçerler.)
(Bekir) İyi geceler efendim.
(Barış) İyi geceler.
(Diğerleri kafalarıyla işaret verirler.)
(Bekir) Kardeşimin kusuruna bakmayın lütfen. Uyuyamadı da.
(Barış) Uyuyamayan sendin.
(Bekir) Yataktan kalk derken böyle demiyordun.
(Görevli) Nasıl yardımcı olabilirim?
(Barış) Mümkünse yalnız konuşabilir miyiz?
(Görevli) Tabi efendim. Buyurun.
(Hole geçerler.)
(Bekir) Oteliniz her gece böyle hareketli midir?
(Görevli) Bazı geceler böyle oluyor.
(Barış) Yukarıda ki hareketlilikten kalabalık olduğu anlaşılıyor.
(Görevli) Evet efendim otelimiz bu gece dolu.
(Bekir) Kimler kalıyor acaba?
(görevli) Neden sordunuz?
(Barış) Kardeşim biraz meraklıdır da.
(Bekir) Ben meraklı falan değilim. Sen sor dediğin için sordum.
(Barış) Ne yani meraklı olan ben miyim?
(Bekir) Ben olmadığıma göre. Sensin.
(Barış) Dua et kardeşimsin yoksa...
(Bekir) Ne yapardın. Döver miydin?
(Barış) Kızdırma beni.
(Bekir) Asıl sen beni kızdırma.
(Görevli) Beyler sakin olun.
(Barış) Ben sakinim.
(Bekir) Ben değilim yani.
(Barış) Evet değilsin.
(Bekir) Sakin gibi gözükmüyorsun.
(Barış) Sakin olmayan sensin.
(Bekir) Hayır sensin.
(Görevli) Beyler, lütfen.
(Barış) Bir şey sormak istiyorum. Yukarıda üç tane insan azmanı 206 nolu odanın kapısında dikiliyor neden acaba?
(Bekir) Bize hiç normal gelmedi.
(Görevli) Basri Sever kalıyor o odada.
(Barış) Şu siyasetçi.
(Bekir) O siyasetçi değil bankacı.
(Barış) Siyasetçi.
(Görevli) Başka bir şey var mıydı?
(Bekir) Teşekkürler.
(İki kardeş asansöre doğru hareket eder. Tartışmaları devam etmektedir. Ana girişten elinde çiklet paketi ile bir kız girer.)
(Görevli) O prenses gelmiş.
(Begüm) İyi geceler Behçet abi.
(Görevli) Hayır ola bu saatte?
(Begüm) Babam beni sokağa attı.
(Görevli) Bu saatte?
(Begüm) Evet bana kızdı ve kovdu.
(Görevli) O babam olacak herif iyi bir sopayı hak ediyor. Sen canını sıkma burada kalırsın.
(Begüm) Gerçekten mi?
(Görevli) Tabii sen benim prensesimsin. Hadi gül biraz.
(Birlikte lobiye geçerler.)
(Görevli) Karnın aç mı?
(Begüm) Şey...
(Görevli) Anlaşıldı. Belkız....
(Burcu) Bu Genç bayan kim acaba?
(Görevli) O benim biricik prensesim.
(Bülent) Prenses olmak için biraz genç değil mi?
(Burcu) Bülent bey çok hoşsunuz.
(Belkız) Buyurun efendim.
(Görevli) Bu ufaklığa yiyecek bir şeyler getir bakalım.
(Belkız) Tabi efendim.
(Asansörden pala çıkar. Eliyle karnını tutmaktadır. Sıkıntıdadır. Aceleyle lobiye geçer.)
(Bestami) Yeğenim hele bi bak bakam.
(Görevli) Buyur pala dayı.
(Birlikte hole geçerler.)
(Bestami) Valla oğul bi sıkışmışam ki sorma. Zor tutuyorum şerefsizim. Bi salsam ortalık rezil olacak.
(Görevli) Pala dayı odanda tuvalet vardı. Orayı kullansaydın.
(Bestami) Biliyom da o tuvalet biraz normal değil. Ne öyle oturarak. Eski usul tuvalet yok mu ki?
(Görevli) Alafranga tuvalet rahattır dayı.
(Bestami) Ben alışmışam normal tuvaletlere buna yapamam. Bir an evvel tuvalet bulmazsan sonumuz eyi değil.
(Görevli) Benimle gel dayı.
(İkisi ana girişten sahneyi terk ederler. Belkız elinde yiyeceklerle Begüm’ün yanına gelmiştir. Kız yiyecekleri alır ve yemeye başlar.)
(Burcu) Nasılda acıkmış zavallı.
(Bülent) Kız öyle iştahla yiyorsun ki benimde canım çekti.
(Burcu) Bülent bey, yarın deneme çekimlerim var.
(Bülent) Gerçekten mi?
(Burcu) Öyle o yüzden sabırsızım. O yüzden uyuyamadım.
(Bülent) Bense şu hayalet yüzünden.
(Begüm) Hayalet mi?
(Burcu) Evet hayalet.
(Bülent) Berkant.
(Begüm) Adı mı?
(Bülent) Evet adı. Behçet’in kardeşi.
(Begüm) Behçet abinin.
(Burcu) Evet Behçet abinin.
(Görevli resepsiyona gelir. Sonra lobiye geçer.)
(Begüm) Behçet abi senin kardeşin hayalet mi?
(Görevli) Bülent bey...
(Bülent) Üzgünüm ama ne yapayım söylemeden duramıyorum.
(Görevli) Mümkünse bu konuşulanlar aramızda kalsın. Tamam mı güzelim.
(Begüm) Tamam.
(Asansörden Basri çıkar.)
(Basri) İyi geceler efendim.
(Görevli) İyi geceler.
(Basri) Ne kadar zor olduğunu bilemezsiniz...
(Burcu) Neyin efendim?
(Basri) Ünlü biri olmak çok zor bir şey, bakınsanıza uyumak ne mümkün. Sanki her an yanınıza gelecek ve canınıza kast edeceklermiş gibi geliyor.
(Görevli) Korkmanıza gerek yok efendim. Otelimiz güvenlidir.
(Basri) Evet biliyorum o yüzden korumaları yukarıda bıraktım. Beni geriyorlar.
(Görevli) En güzeli efendim.
(Basri) Bu tatlı kız kimmiş böyle?
(Begüm) Adım Begüm efendim.
(Basri) Beni tanıyorsundur herhalde.
(Begüm) Hayır efendim.
(Basri) Öylemi, önemli değil. Adım Basri.
(İkiz kardeşler asansörden çıkarlar. Hızla Basrinin yanına yaklaşırlar.)
(Bekir) Nasılsınız Basri bey.
(Basri) Teşekkürler efendim.
(Barış) Sizinle konuşuyor olmak bizim için bir şeref.
(Basri) O şeref bana ait efendim.
(Bekir) Hayır efendim bana ait.
(Barış) Lütfen bana ait.
(Bekir) Bana.
(Basri) Sakin olun efendim. İkinize de ait olsun.
(Görevli) Barış ve Bekir adlı ikiz kardeşler.
(Bülent) İkiz mi?
(Görevli) Çift yumurta ikizleri.
(Barış) Evet çift.
(Bekir) Yüz yılın hatası.
(Barış) Ne yani kardeşin olduğum için memnun değil misin?
(Basri) Memnundur efendim.
(Barış) Basri beye dua et. Basri bey sizi çok takdir ediyorum.
(Basri) Teşekkürler efendim.
(Ana girişten sırtında gitarı asılı olan Baki girer.)
(Baki) Kimse yok mu acaba.
(Görevli) Buyurun efendim.
(Baki) Yer ayırtmıştım.
(Görevli) İsminiz efendim.
(Baki) Baki sera.
(Görevli) Evet Baki bey odanız hazır.
(Burcu lobiden Bakiyi görür ve yanına gelir.)
(Burcu) İnanamıyorum Baki. Sizin gibi ünlü bir gitaristle tanışma şerefini bahşederseniz beni mutlu etmiş olacaksınız. Adım Burcu.
(Baki) Memnun oldum.
(Burcu) Sizi çok beğeniyorum bir şeyler çalar mısınız?
(Lobiye geçerler.)
(Baki) Ama efendim saat çok geç değil mi?
(Burcu) Lütfen rica ediyorum. Bir hayranınızın isteğini kırmazsınız herhalde.
(Baki) Peki öyle olsun.
(Koltuğa oturur. Diğer kişiler onu dinlemeye başlar. Şarkı bittiğinde ışık söner.)
(Birinci perdenin sonu)
(İkinci perde)
(Işıklar yandığında lobide pala dayı oturmaktadır. Resepsiyonda görevli kayıtları kontrol etmektedir. Asansörden Bahri çıkar. Görevliye yaklaşır.)
(Bahri) Günaydın.
(Görevli) Günaydın efendim.
(Bahri) Şu bahsettiğin köylü nerede acaba?
(Görevli) Lobide oturuyor efendim.
(Bahri) Çok güzel.
(Bahri yavaş adımlarla lobiye yaklaşır. Kapıdan içeriyi kolaçan eder. Pala onu fark etmemiştir. Lobiye geçer palaya yaklaşır.)
(Bahri) Sosisler çak acıymış.
(Bestami) Yak yav.
(Bahri) Sosisler acıymış diyorum.
(Bestami) Yemeseydin yeğenim.
(Bahri) Anlamadın galiba sosisler acıymış diyorum.
(Bestami) Oğul neydeyim acıysa sosisler, yas mı tutayım.
(Bahri) Bu parola, parola.
(Bestami) Acı sosisler mi?
(Bahri) Evet. Sosisler çok acıymış.
(Bestami) He valla kahvaltıda bende yemişem hala dilim yanıyor.
(Bahri) Öyle değil Allah’ın belası.
(Bestami) Acı değil miymiş.
(Bahri) Acı hem de çok acı.
(Bestami) E işte bende öyle diyom. Acıymış.
(Bahri) Parola, parola. Cevap vereceksin.
(Bestami) Acı sosislere mi?
(Bahri) Evet çok acı sosislere.
(Bestami) Şerefim namusuma bir daha yemeyeceğim.
(Bahri) Amma kalın kafalısın pala dayı. Parola bu. İkimizin arasında.
(Bestami) Yeğenim sen içini ferah tut aramıza hiç bi sosis giremez.
(Bahri) Ya pala dayı senin olduğunu anlamak için bir parola. Ben sana sosisler çok acıymış diyeceğim. Sende bana paketindendir diyeceksin bende senin pala dayı olduğunu anlayacağım.
(Bestami) Yok yav.
(Bahri) Aynen öyle. Sosisler çok acıymış.
(Bestami) Paketindedir. Markası farklı. Bi daha aha bu sosislerden alma. Oldu mu?
(Bahri) Tamamdır. Sen pala dayısın.
(Bestami) Sonunda anlaya bildin.
(Bahri) Öyle deme dayı. Ya seni kaçırıp. Yerine geçtilerse. Maske filan.
(Bestami) Yok yav.
(Bahri) Tabi. Olmayacak şey değil.
(Bestami) Yeğenim bırak şu ajan hikayelerini de işimize bahak. Para yanında mı?
(Bahri) Çantada.
(Bestami) Mallarda benim çantada.
(Bahri) Senin mallardan çok memnunlar.
(Bestami) Bizim oralarda en eyi ot benim tarladan çıkar yeğenim. Ecik at boku, biraz mal boku, sonra o biçim ot ürüyor şerefime namusuma. Bizim oralarda en eyi haşaş benim tarlada, palanın tarlada çıkar.
(Bahri) Bir daha ki sefere sevkıyat büyük olacak.
(Beğüm lobinin kapısında beklemektedir. Konuşmaları duymuştur.)
(Bestami) Mallar yüklenmeye hazır, yeğenim sen zamanı söyle, o gadar.
(Bahri) Seninle çalışmak büyük zevk pala.
(Bestami) Seninle çalışmahda böyük zevk. Yeğenim.
(Görevli lobiye geçer.)
(Görevli) Beyler otelimizden memnun musunuz?
(Bestami) Eh eyi sayılır.
(Bahri) Güzel güzel.
(Görevli Beğümü görür. Yanına yaklaşır.)
(Görevli) Prenses neden burada bekliyorsun.
(Begüm) Amcaları dinliyordum.
(Bahri) Dinliyor muydun?
(Begüm) Evet. Behçet abi yakında büyük bir mal sevkıyatı yapacaklar.
(Bestami) Öyle canım. Böyük baş malları ıstanbul da satacağız da onu deyor.
(Bahri) Evet hayvan simsarıyız biz.
(Görevli) Prenses başka insanları dinlememelisin.
(Lobiden Burcu Girer. Sinirlidir.)
(Burcu) İnanmıyorum. Bu kadar şansız biri olur mu hiç ya. Çekimlerim iptal olmuş.
(Görevli) Üzüldüm. Burcu hanım.
(Bestami) Ne çekimi acaba.
(Burcu) Deneme çekimi.
(Begüm) Burcu abla büyük baş mal ne demek?
(Burcu) Ne bileyim canım.
(Bahri) İnek güzelim inek.
(Begüm) Ama inekler tarlada yetişmez ki.
(Bestami) Senin aklın ermez yavrum. Sen daha küçüksün.
(Görevli) Begüm bırak malları.
(Bülent asansörden çıkmış, özel telefonu açmıştır.)
(Bülent) Şeker fabrikasının hisselerini derhal elden çıkart... düşüyorlar geri zekalı. Üzgünüm. Yüklüce çimento al. O evraklar yükselişte. Sen benim dediğimi yap, beni kızdırma zevzek herif, kırılmadın ya. Sen bu işlerden anlamazsın, sadece dinle.
(Burcu) Yeni bir yapımcı bulmam gerekecek.
(Bülent) Yakında film işine gireceğiz. Ona göre araştırma yap.
(Görevli) Aslında sizin gibi bir oyuncuyu nasıl olurda fark etmezler.
(Bülent) İyi bir oyuncu bulmakla başla işe. Kadın oyuncu olsun.
(Bahri) Evet efendim. Behçet beyin haklı olduğu ortada.
(Bestami) Bacım ne oynuyorsun. Halay, kafkas, ata barı.
(Burcu) Ne demek şimdi bu?
(Begüm) Amca o halk oyunu oynamıyor.
(Bestami) Ee ne oynuyor?
(Görevli) Filmlerde rol alıyor. Öyle oyuncu.
(Bestami) Artiz yani.
(Bülent) Evladım borsadan sonra para film işinde bunu fark edememen gayet doğal, o yüzden patron benim. Şimdi oyuncu bul bana.
(Burcu) Ama zor meslek.
(Asansörden Bora çıkar. Bülent’in yanından geçer. Behçet resepsiyona gelmiştir.)
(Bora) Oteliniz iyi güzel ama, biraz gürültülü.
(Görevli) Yakında yoğunluk azalır efendim.
(Bora) Çabuk olsa iyi olur, kafa dinlemeye geldim, bu gürültü rahatsız ediyor beni.
(Bülent telefonda bağırmaya başlamıştır.)
(Bülent) Neden bu kadar kalın kafalısın acaba. Düşünme sadece yap.
(Burcu) Mesela pala dayı senden acayip oyuncu olur.
(Bestami) Öyle mi bacım.
(Bora) Bu gürültü devam ederse oteli terk ederim.
(Görevli) İlgileneceğim efendim.
(Bülent) Çimentolar yükselmeye başladığı zaman elden çıkaracağız.
(Burcu) Böyle köylü konuşmaların, pala bıyığın, tam bir karaktersin.
(Bahri) Pala dayı mükemmeldir.
(Begüm) Evet en iyi ot onun tarlada çıkıyormuş.
(Bülent) Rafineri kağıtlarını da izliyorum ama sonuç çıkmadı. O kendini brokır sanan Cevdet yüzünden.
(Bestami) Gızım ne otu nereden çıkarıyorsun bunları.
(Baki) Çocuk işte.
(Bora) Bak şimdi karşımda duruyor bir öküz anlamıyor hala bakıyor öküz.
(Burhan Bağırarak lobiden oradan hole ve ana çıkıştan çıkar. Sahnede ki herkes şaşırmıştır.)
(Bülent) Zaten hayalet geldi otele.
(Bora) Bu adam nereden tanıyor beni.
(Görevli) Kim efendim?
(Bora) Baksana otele geldiğimi söylüyor telefonda ki adama.
(Görevli) Sizden bahsetmiyor efendim.
(Bora) Peki kimden bahsediyor?
(Bülent) (Telefonu kapatmıştır.) Günaydın efendim.
(Bora) Beni nereden tanıyorsunuz?
(Bülent) Özür dilerim efendim sizi tanımıyorum.
(Burcu) Şu otelde kalan Baki sera bana yardımcı olur mu acaba?
(Bestami) O kim?
(Burcu) Ünlü gitarist. Bir çok tanıdığı vardır.
(Görevli) Sizleri lobiye alsak efendim.
(Bülent) Benim için bir mahsuru yok efendim.
(Bora) O öküzü unutma.
(Birlikte lobiye geçerler. Asansörden ikizler ve Basri çıkmışlardır. İkizler Basriyi abluka altına almışlardır.)
(Bekir) Şimdi Dış ticarete yaklaşımınıza hayran olduğumu belirtmek istiyorum.
(Barış) Bilakis iç politikadaki yerinde kararları ile Basri bey halkın güvenini kazanmak üzere.
(Bekir) Dış ticaret.
(Bekir) İç politika.
(Bekir) Dış ticaret.
(Basri) İkisi de efendim. Üstün şahsiyetim, her kolda çalışmama imkan vermektedir.
(Bahri) Behçet bey demin geçen adam kimdi böyle bağırıyordu.
(Görevli) O mu?
(Bora) Evet o!
(Görevli) Burhan o.
(Basri ve ikizler lobiye geçmiştir.)
(Basri) Deli Burhan yani.
(Bestami) Yok yav.
(Burcu) Ne münasebet canım. Burhan deli filan değildir.
(Bülent) Berkant yüzünden.
(Bora) Berkant kim?
(Görevli) Bülent bey lütfen.
(Bülent) Özür dilerim.
(Begüm) Berkant Behçet abinin kardeşi.
(Bahri) Öyle mi?
(Bestami) Ama yaşamıyor.
(Görevli) Yaşıyor efendim.
(Basri) Yaşıyor mu yaşamıyor mu?
(Bülent) Ölü efendim.
(Burcu) Ne olacak canım.
(Bora) Burhanla ölünün ne alakası var?
(Bülent) Burhan onunla kontak kuruyor.
(Görevli) Burhan medyum efendim.
(Basri) Delimi medyum mu, karar verin efendim.
(Burcu) İkisi de değil. Burhan çok iyi bir çocuktur.
(Bülent) O yüzden hayalet ona gözüküyor.
(Bahri) Ne hayaleti?
(Bestami) Gorhma yeğenim otelin hayaleti.
(Bekir) Otelde hayalet mi var?
(Barış) Otelde hayalet yok mu?
(Basri) Bu hayalet hiç iyi olmadı.
(Bekir) Demek hayalet. Kesin zararlıdır.
(Barış) Hayır canım zararlı değildir.
(Burcu) Hayalet bu geçer gider.
(Bülent) Evet hem sevecen bir hayaletmiş.
(Bora) Otelde rakip istemiyorum.
(Burcu) Sizde mi hayaletsiniz?
(Görevli) Evet o hayalet Bora ünlü polis emeklisi hayalet Bora.
(Bestami) Ne gözel yahu otelde iki hayalet oldu.
(Bahri) Polis emeklisi mi?
(Bora) Evet elimden hiçbir suçlu kaçamadı. Suçun kokusunu yüz metreden alırım.
(Begüm) Ama otların kokusunu almadın.
(Görevli) Lütfen biraz sakin olun. Bu hayalet konusunda sizlerden özür dilemek istiyorum. Ama şimdiye kadar hiç problem olmamıştı.
(Burcu) Bundan sonrada olmaz canım.
(Bekir) Görmek isterdim hayaleti.
(Barış) Ben istemezdim.
(Bekir) Zaten sen ne istiyorsun ki?
(Barış) Senin gibi umursamaz değilim ama.
(Bekir) Umursamaz olan sensin.
(Barış) Güleyim bari umursamazmışım. Bu kadar insanın içinde konuşturma beni.
(Bekir) Konuşsan ne olacak, senin ne mal olduğunu anlatırım bak.
(Barış) Anlatamazsın.
(Bekir) Anlatırım.
(Barış) Anlatamazsın.
(Bülent) Yeter. Kesin sesinizi. Affedersiniz.
(Basri) Evet arkadaşlar. Lütfen.
(Bekir) Basri beye dua et.
(Barış) Asıl sen Basri beye dua et.
(Bekir) Sen.
(Barış) Sen.
(Burhan holden yavaşça lobiye geçer.)
(Burhan) İyi geceler. (Hepsi birden kafalarıyla işaret veririler.)
(Basri) Medyumumuzda geldi.
(Burhan) Medyum mu?
(Görevli) Evet medyum.
(Bestami) Yeğenim öbür taraf nasıl bakam?
(Burcu) Rahat bırakın çocuğu.
(Bahri) Bora bey hangi bölümden emekli oldunuz acaba.
(Bora) Narkotik. Bütün uyuşturucu tacirlerini tanırım. Bir bakışta kim mal taşıyacak anlarım.
(Bestami) Yaman hafiyesin yani.
(Bülent) Burhan neden üzgünsün?
(Burhan) Berkant gitti.
(Begüm) Behçet abinin kardeşi.
(Bülent) Hayalet?
(Burhan) Evet.
(Görevli) Nereye gitti?
(Burhan) Tatile. (Basri ve ikizler gülmeye başlarlar.)
(Bekir) Kuş adsına mı?
(Barış) Bodrum. Bodrum.
(Burcu) Neden gitti?
(Burhan) Bu otelden sıkılmış.
(Bora) Geri dönecek mi?
(Burhan) Bilmiyorum.
(Görevli) Hadi ama bu kadar üzülme. Başka bir hayalet gelir.
(Bülent) Hayrı efendim gelmesin.
(Basri) Tabi efendim. Ne gerek var. Belki bana bir şey yapar.
(Bekir) Ben seni korurum.
(Barış) Hayır ben korurum.
(Burhan) Allah bilir.
(Bestami) Vallah yeğenim doğru söyledi.
(Burhan yavaşça lobiden çıkar. Üzgündür.)
(Burcu) Behçet ben çıkıyorum. Beni arayan olursa not al.
(Görevli) Peki burcu hanım.
(Burcu önce hole sonrada ana girişe yönelir. İkizler ve basri hole geçmek üzeredirler. Bora koltuğunda oturmaktadır. Bahri Bestamiye yaklaşmaya başlar. Tam o sırada Burhan bağırarak lobiye gelir lobide durur heyecanla. )
(Burhan) Geri döndü. Geri döndü.
(Görevli) Kim?
(Burhan) Berkant.
(Bora) Şu hayalet.
(Bestami) Vallah mı?
(Bahri) Ne çabuk?
(Burhan) Yaşasın. (Hızla sahneyi terk eder.)
(Burcu) Bu çocuk deli.
(Görevli) Bırakın yahu sevinsin garip.
(Burcu ana girişten çıkar. İkizler ve Basri hole geçmiştir. Bora sehpanın üzerindeki gazeteyi alır. Behçet ona bakmaktadır. Basri ve bahri yan yana gelmiş fısıldamaktadırlar. Bülent sıkılmıştır.)
(Bora) Öküzün biride burada.
(Görevli) Efendim?
(Bora) Öküz öküz.
(Bülent) Hangi öküz?
(Bora) Şu gazetedeki öküz. Bakın hele yaptığına bakın. Okul önlerinde gençlere ilaç satıyor. İşte bu öküz.
(Bahri) Haklısınız efendim, öküz bu adamlar.
(Görevli) Neden devamlı öküz diyorsunuz?
(Bora) Sana mı?
(Görevli) Evet bana.
(Bora) Şakacıktan. Ben şaka yapmayı çok severim. Bakın size bir fıkra anlatayım.
(Bestami) Hele anlata dinleyek.
(Bora) Sağ bacağı kesilen hastanın doktoru hastasına. Size bir iyi birde kötü haberim var demiş. Hasta önce kötü haberi söyleyin demiş. Doktor. Üzgünüm ama yanlış bacağınızı kestik. Demiş. Hasat şaşkınlıkla iyi haber. Demiş. Doktor. Öbür bacağınız iyileşiyor demiş. Hahhhahha nasıl fıkra ama. Doktor öbür bacağınız iyileşiyor demiş. Güzel fıkra değil mi. Yanlış bacağı kesmişler. Olmaz böyle bir şey ya. Öbür bacak iyileşiyormuş.
(Bestami) Vallah gözelmiş yahu demek öbür bacak iyileşiyor ha.
(Hep birlikte gülüşmeye başlamışlardır. Lobide ikizlerden birisi Basri beyin yanındadır. Diğeri ise resepsiyona yaslanmış. Cebinden bir ilaç şişesi çıkarmaktadır.)
(Bekir) Hükümetin gidişatında ki düzensizliği nasıl halletmeyi düşünüyorsunuz?
(Basri) Efendim, o iş aslında çok kolay ama mevcut delege sayısında ki toplam çoğunluğun yetersiz oluşu bu durum üzerinde derinden etki, teşkil etmekte. Oysaki bir genelgeyle işlem tamam olacak ama maalesef bu durumu oluşmuyor.
(Bekir) İşte bu! diğer siyasetçilerimizde sizin gibi olaya yaklaşsa bu durum düzelecektir.
(Basri) Oysa bu konuda çok çaba sarf ettim ama sonunda peşime düştüler. Son aldığım habere göre peşime kiralık katil takmışlar.
(Bekir) Siz üzülmeyin efendim. Kardeşim ve ben sizin koruyucularınız oluruz.
(Basri) Teşekkürler efendim. Size minnettarım.
(Barış) Evet bir şeyler içmeye ne dersiniz?
(Bekir) Basri beyin şerefine.
(Üçü birden kadehleri kaldırırlar. Bir süre sonra Basri nefes alamaz olur ayaktadır. Nefes alması iyice zorlanmıştır. Bir süre debelenir ve sonunda ölür. Yere düşecekken. İkizler Basri’yi yakalar. Hole Görevli girer. Resepsiyona geçer.)
(Bekir) Basri bey ne kadar güzel anlattınız.
(Barış) Evet ağzınızdan bal damlıyor.
(Görevli) Basri beyin nesi var?
(Bekir) Biraz yorgun.
(Barış) Bizde onu odasına çıkartıyorduk.
(Asansöre doğru yol alırlar.)
(Bülent) Bora bey hep polis olmak istemişimdir.
(Bora) Bende.
(Bahri) Siz zaten polis değil miydiniz?
(Bora) Evet evet öyleydim.
(Bülent) Suçluları yakalamak kadar güzel bir meslek olamaz.
(Bestami) Bende köyde korucuydum. Elimde tüfengkle dabansız it gibi azmı gezdim dağda.
(Bahri) Gerçekten mi pala.
(Bestami) He gurban vallah. Gezmişem.
(Bülent) Özür dilerim telefon etmem lazım.
(Bora) Tabi efendim. Buyurun.
(Bülent hole geçer ve özel telefonu kaldırır.)
(Bülent) Nasıl gidiyor bir gelişme var mı? Gerçekten mi. Demek bir oyuncu buldun. İsmi neymiş... Burcu salkım. İyi bir oyuncu mu bari. Öylemi. Aferin sana. Hadi bakalım çalışmaya devam et.
(Görevli) Haberler iyi galiba.
(Bülent) Evet Behçet film işinde hızla ilerliyorum.
(Görevli) Artık burcu hanıma da bir rol verirsiniz.
(Bülent) Neden olmasın. Anlaşa bilirsek.
(Görevli) Diğer müşteriler biraz garip değil mi?
(Bülent) Nasıl efendim.
(Görevli) Biraz tuhaf insanlar.
(Bülent) Müşteriler mi?
(Görevli) Evet müşteriler.
(Bülent) Az tuhaf mı, çok tuhaf mı?
(Görevli) Çok tuhaf. Sizce.
(Bülent) Belki tuhaftırlar.
(Görevli) Nasıl belki?
(Bülent) Bas bayağı belki.
(Görevli) Tuhaflar ama değil mi?
(Bülent) Belki dedik ya.
(Görevli) Tuhaflıklarına mı belki...
(Bülent) Hayır geri zekalı özür dilerim. Kendilerine.
(Görevli) Belki tuhaf değiller o zaman.
(Bülent) Tuhaflar.
(Görevli) Belki ne?
(Bülent) Ne belki si?
(Görevli) Belki dediniz ya o belki si.
(Bülent) Ben mi dedim.
(Görevli) Evet siz.
(Bülent) Belki canım.
(Görevli) Yani tuhaflar.
(Bülent) Evet tuhaflar.
(Görevli) İkizlere ne demeli?
(Bülent) Bir şey demek gerekli mi?
(Görevli) Sizce?
(Bülent) Evet bence. Tuhaflar.
(Görevli) Belki demediniz.
(Bülent) Demeli miydim?
(Görevli) Bora...
(Bülent) Hangi bora?
(Görevli) Hayalet bora.
(Bülent) O Berkant değil miydi?
(Görevli) Polis bora.
(Bülent) O biraz tuhaf.
(Görevli) Belki tuhaf yani?
(Bülent) Belki dedin.
(Görevli) Evet dedim.
(Bülent) Şu köylü asıl tuhaf olan.
(Görevli) Cahil biri normaldir.
(Bülent) Bahride tuhaflık.
(Görevli) Belki.
(Bülent) Gene belki dedin.
(Burcu ana girişten girer. Sevinçlidir.)
(Burcu) Behçet sonunda bir rol kaptım.
(Görevli) Gerçekten mi?
(Burcu) Evet Behçet hem de büyük bir rol.
(Bülent) Sevimdim Burcu hanım.
(Burcu) Hayallerim gerçek oluyor.
(Görevli) Bülent beyde film işine girdi size o da rol verecekti.
(Bülent) Evet ama gerek kalmadı.
(Burcu) Ay çok teşekkür ederim Bülent bey.
(Begüm koşarak lobiden hole geçer.)
(Begüm) Behçet abi acele et.
(Görevli) Ne var prenses.
(Begüm) Burhan abi havada uçuyor.
(Görevli) Burhan mı?
(Begüm) Evet hadi acele et.
(Görevli) Hadi bakalım ne olmuş.
(Görevli ve Begüm hızla lobiden sahneyi terk ederler. Bülent ve Burcu lobiye geçmişlerdir.)
(Bora) Ne oluyor burada?
(Burcu) Burhan havada uçuyormuş.
(Bestami) Yok yav.
(Bahri) Havada uçuyormuş...
(Bora) İnanmam.
(Bülent) Küçük kız yalan söylemez efendim.
(Burcu) Bizde bakalım.
(Burcu Bülent ve Bora lobiyi terk ederler.)
(Bahri) Pala dayı bu polis hiç iyi olmadı.
(Bestami) Haklısan yeğenim. Heç eyi olmadı.
(Bahri) Şimdi ben yukarı çıkayım paraları getireyim.
(Bestami) Değiş tokuşu bir an evvel yapılım ki yakalanmayalım. Bende çantayı getireyim.
(Bahri) Aşağıda buluşuruz.
(İkisi birden hole geçer ve asansöre binerler. Bir süre sonra asansörden ikizler çıkar Basriyi iki kolundan tutmuşlardır.)
(Bekir) Şimdi ne olacak?
(Barış) Her şeyi bildiğini söyleyen sensin hadi çözüm bul.
(Bekir) Senin yüzünden oldu bunlar.
(Barış) Yukarıda korumalar olduğunu sende biliyordun.
(Bekir) En azından onlara yakalanmadık.
(Barış) Bu adamla ne yapacağız.
(Bekir) Ölü olduğunu kimse anlamamalı.
(Barış) Nasıl?
(Bekir) Şu gözlüğü gözüne tak. Sonrasını bana bırak.
(Barış) Sana hiç bir şey bırakmam. Eline ayağına dolaştırırsın.
(Bekir) Eline ayağına dolaştıran sensin.
(Barış) Ben takımın beyniyim.
(Bekir) Beyinsiz bir takım lideri güldürme beni.
(Barış) Senden akıllı olduğumu ikimizde biliyoruz.
(Bekir) Akıllı olan benim.
(Barış) Hadi götürelim şunu.
(Lobiye geçerler. Sahneyi terk ederler. Asansörden bahri çıkar. Gözlükleri gözündedir. Holü kontrol eder.)
(Bahri) Pala dayı neredesin?
(Elindeki para çantasını sehpanın üzerine bırakır ve lobiye geçer.)
(Bahri) Pala dayı neredesin?
(Asansörden Baki çıkar resepsiyona yaklaşır. Kimseler olmadığını görünce asansöre yönelir. Sehpanın üzerindeki çantaya gözü takılır. Çantayı açar içindeki paraları görünce yüzü güler. Asansöre biner. Bahri hole gelir çantayı göremez telaşlanır.)
(Bahri) Pala dayı çantayı aldın galiba senin çanta nerede?
(Ana girişten sesler gelir Bahri ana girişten çıkar. Asansörden pala dayı çıkar. Holü kontrol eder.)
(Bestami) Yeğenim neredesin hele bi bak bakam.
(Elinde ki çantayı sehpanın üzerine bırakır. Lobiye geçer.)
(Bestami) Yeğenim neredesin yav.
(Asansörden baki çıkar. Görevliyi aramaktadır. Tekrar sehpanın üzerinde ki çantaya gözü takılır. Açar içindeki malları görünce yüzü güler çantayı alıp asansöre biner. Pala dayı hole geçer çantayı bulamaz telaşlanır. Lobiye geçer.)
(Bestami) Yeğenim senin çanta nerede?
(Bahri tekrar hole girer.)
(Bahri) Bana kazık atamaya kalkmayacaktın pala dayı.
(Bestami) Yeğenim palaya bunu yapmayacaktın.
(Bahri) Bahri Samsaya kazık atmak ha. Bunu kan temizler.
(Bestami) Palanın mallarını çalan adam asla yaşayamaz.
(İkisi de bellerinden büyükçe bıçak çıkartırlar ve bahri lobiye Bestami hole geçmeye kalkışırlar tam ortada karşı karşıya gelirler. Yavaşça lobiye birbirlerini süzerek girerler.)
(Bahri) Bunu yapmayacaktın.
(Bestami) Senin ne mal olduğunu başından anlamıştım.
(Bahri) Bırak bu boş lafları hadi kozumuzu paylaşalım.
(Bestami) Hele davran baham.
(Birbirlerine saldırmaya kalkacakken. Lobiye görevli, Burcu, Bülent, Begüm, Bora girerler Bestami ve Bahri bıçaklarını saklarlar.)
(Bora) Bu adam gerçekten medyum.
(Burcu) İnanılmazdı havada uçuyordu.
(Görevli) Hadi ama ben inanmadım.
(Begüm) Ama Berkant onu uçura bilir.
(Görevli) Olmaz prensesim olur mu öyle şey.
(Bülent) Olmaz mı?
(Görevli) Olmaz canım.
(Begüm) Ama oluyor gözümüzle gördük.
(Bora) Evet çocuk doğru söylüyor.
(Burcu) Hem Durduk yere Burhan neden bizi kandırmaya çalışsın ki?
(Görevli) Burhanın ne kadar zeki olduğunu bilemezsiniz, aklından kim bilir neler geçmekte.
(Bahri) Bizde görseydik.
(Bestami) Belki anlardık ne olduğunu.
(Burcu) Görmek istiyorsanız Burhan orada.
(Bestami ve Bahri lobiden sahneyi terk eder. Görevli resepsiyona geçer. Burcu lobideki koltuğa oturur. Bülent karşısına oturur. Begüm burcuya yakındır. Bora yavaşça hole geçmeye hazırlanır.)
(Burcu) Bülent bey Nasıl bir film çekmeyi düşünüyorsunuz.
(Bülent) Efendim, öncelikle yapımcılık konusunda deneyim kazanmalıyım. Film çekme işini yönetmenlere bırakmak en güzeli. Onlar bir proje bulurlar. Siz hangi filmde rol alacaksınız?
(Burcu) Yeni kurulan bir şirket. Film daha belli değil patronun istekleri doğrultusunda film belli olacak.
(Görevli resepsiyondan elinde bir kutu ile çıkar. Asansöre yönelir. Kutunun içindeki büyük bıçak yere düşer. Bora hol girişinde olanları görür. Görevli bıçağı acele ile kutuya tekrar koyar.)
(Bora) Behçet bey fazlalıklar galiba?
(Görevli) Evet efendim hurdaya gidecekler.
(Bülent) Öyle bir film olmalı ki insanlar hop oturup hop kalkmalı.
(Burcu) Bence aşk film daha çok tutar.
(Begüm) Belki bilim kurgu da etkili olur.
(Bora) Biliyor musunuz Behçet bey bu otelde farklı bir şeyler var.
(Görevli) Nasıl efendim?
(Bora) Tuhaflıklar seziyorum. Müşteriler tuhaf.
(Görevli) Belki. Belki dedim.
(Bora) Efendim?
(Görevli) Haklısınız efendim. Bende bu duyguya kapıldım.
(Bülent) Ona yönetmenler karar verecek. Tabii oyuncularında etkisi büyük.
(Burcu) Sizin bulduğunuz oyuncu kim acaba belki tanıyorumdur.
(Bülent) Bende tanımıyorum efendim. Benim eleman bulmuş anlaşmayı imzalamış.
(Bora) Polis burnum hiç de iyi kokular almıyor. Dikkatli olmalısın.
(Asansörün kapısı açılır. Görevlinin ve Boranın sırtı asansöre dönüktür. Asansörden Barış çıkar etrafı kolaçan eder. Daha sonra Bekir sırtında Basri ile asansörden çıkarlar. Basri’yi sırtından indirir. İki kardeş Basri’yi ortalarına alırlar. Ayakta durmaktadırlar.)
(Görevli) Zannetmiyorum efendim. Fazla şüphecisiniz. Belki de polis olduğunuzdan ötürü. Barış bey.
(Barış) Efendim.
(Görevli) Basri beyin durumu nasıl?
(Bekir) Fena değil, biraz daha iyi.
(Görevli) Nasılsınız Basri bey?
(Basri kafasıyla iyi işareti veriri. Barış Basri’nin kafasını oynatmaktadır.)
(Görevli) Bir şeye ihtiyacınız var mı?
(Barış) Teşekkürler.
(Burcu) Çok iyi hazırlanmam gerekli bu rol hayatımın rolü olabilir.
(Burcu oturduğu yerden kakmıştır.)
(Begüm) Ne oldu Burcu abla?
(Burcu) Çalışmam gerekli, çok çalışmam.
(Bülent) Bence de efendim. Başarınız çalışmanıza bağlı.
(Burcu) Ben çalışmaya gidiyorum.
(Begüm) Burcu abla...
(Burcu) Hadi bakalım sende gel.
(Burcu ve Begüm lobiden sahneyi terk ederler. İkizler Görevli ve Boranın sırtını döndüğü anda Basri’yi kucaklayıp hole geçmeye hazırlanırlar. Bülent ise hole geçmek üzeredir. Bülent’i gördükleri anda toparlanırlar. Bülent önlerinden hole geçer. Görevli ve Boranın yanına yaklaşır. İkizler Basri’yi lobiye geçirmiştirler.)
(Görevli) Bülent bey bakın Bora beyde müşterilerin tuhaf olduğunu söylüyor.
(Bülent) Gerçekten mi?
(Bora) Bu burun asla yanılmaz.
(Görevli) Sizce en tuhafı hangisi?
(Bora) Bence sizsiniz.
(Görevli) Ben mi?
(Bora) Şaka efendim şaka.
(Bekir) Bu cesetten kurtulmak zorundayız.
(Barış) Başka yerde öldürseydik keşke.
(Bekir) Yapacak bir şey yok. Bir an evvel kurtulalım olsun bitsin.
(Barış) Nasıl?
(Bekir) Bir şekilde otelden çıkartmalıyız.
(Barış) Nasıl?
(Bekir) Büyük bir şey koyup.
(Barış) Nasıl?
(Bekir) Nasılsa nasıl işte.
(Bülent) Basri bey biraz tuhaf değil mi?
(Bora) Evet bende dikkat ettim.
(Görevli) Biraz rahatsız.
(Bülent) Gerçekten mi?
(Burcu ve Begüm lobiden sahneye giriş yapar.)
(Burcu) Ve sen küçük kız artık senin annen benim.
(Begüm) Evet teyze size kanım çok ısındı size anne demek istiyorum.
(Burcu) De yavrum, defalarca de. Artık sıcak ve güzel yuvamızda sonsuza dek birlikte yaşayacağız.
(Bahri ve Bestami lobiden sahneye giriş yapar.)
(Begüm) Yıllar sonra bir anne bulmak kadar güzel bir şey olamaz.
(Burcu) Bunu biliyorum yavrum. Keşke babanda bizimle olabilseydi.
(Begüm) Nerede anne?
(Burcu) Çok uzaklarda evladım. Bir daha asla dönemeyeceği bir yerde.
(Begüm) Cennette mi?
(Burcu) Evet yavrum.
(Bestami) Yok yav.
(Bahri) Üzüldüm kızım.
(Burcu) Oyun çalışıyoruz.
(Barış) Harikasınız Burcu hanım.
(Bekir) Harika olan kız.
(Barış) Burcu hanım.
(Bekir) Kız.
(Bestami) İkisi de yeğenim ikisi de.
(Burhan lobiden bir ucundan tutuğu büyük bir sandıkla sahneye giriş yapar.)
(Burhan) Behçet abi. Yardım et.
(Holdekiler lobiye geçerler.)
(Görevli) Efendim Burhan.
(Burhan) Bu sandığı buldum.
(Görevli) Nerede buldun?
(Burhan) İçeride duruyordu.
(görevli) Kiminmiş?
(Burhan) Bilmiyorum.
(Görevli ve Burhan sandığı kaldırırlar. Dengede tutamaz ve yana düşürürler. Sandığın kapağı açılır ve sandığın içinden parçalar ayrılmış kadın cesedi çıkar. Burcu ve Begüm çığlık atarlar. Diğerleri de şaşırmış vaziyette öylece kalırlar. Sahne ışıkları söner.)
(İkinci perdenin sonu)
(Üçüncü perde)
(Sahne ışıkları yandığında bütün oyuncular eski hallerinde yerlerini almışlardır. Sandık öylece olduğu yerde durmaktadır. Şoku ilk atlatan Bora olur.)
(Bora) Sakin olun.
(Görevli) Nasıl sakin olalım. Odada bir ceset var.
(Bestami) Yok yav.
(Burcu) Ay şimdi kusacağım.
(Bahri) Relaks lütfen.
(Bora) Kimse hareket etmesin.
(Bülent) Neden?
(Bora) Burası artık cinayet mahalli.
(Görevli) Nereden biliyorsun cinayet olduğunu.
(Burhan) Behçet abi haklı.
(Barış) Ya kendini öldürdüyse.
(Bekir) Evet kardeşim haklı.
(Bora) Demek kendini öldürdü ha. Peki nasıl?
(Bülent) Şöyle olabilir.
(Bora) Durun ben anlatayım isterseniz. İlk önce kendini dilim dilim doğramıştır. Sonra parçalarını sandığa koymuştur.
(Burcu) Ay bayılacağım.
(Bestami) Yok yav.
(Görevli) Sandığın içinde kestiyse.
(Bora) Saçmalamayın. Cinayet olduğu ortada. Şimdi kim bu kadın?
(Bora tek tek herkesi dolaşır.)
(Bekir) Ben tanımıyorum.
(Barış) Bende.
(Bora Basriye yaklaşır. Bekir Basrinin yanında oturmaktadır. Eliyle kafasını hayır anlamında döndürür.)
(Bestami) Dur bi bakam yok bende tanımıyorum.
(Bahri) Tanımıyorum.
(Burcu) Nereden tanıyacağım canım.
(Begüm) Hayır.
(Burhan) Tanımıyorum.
(Görevli) Dur bir düşüneyim. Sanırım tanımıyorum.
(Bülent) Çok üzgünüm ama tanımıyorum.
(Bora) Kimse tanımadığına göre bu kadın faalli meçhul kategorisine giriyor.
(Görevli) Kaldıralım şunu.
(Bora) Olmaz. Delilleri yok edemezsiniz.
(Görevli) Senin için hava hoş. Ama benim otelimde benim lobimde duran bir ceset istemiyorum.
(Burcu) Dayanamıyorum.
(Bahri) Şimdi ne yapacağız?
(Bora) Cesedi inceleyeceğiz.
(Bestami) Yok yav.
(Görevli) Nasıl?
(Bora) Çok basit. Önce yakından bakıp bir ipucu bırakmış mı ona bakacağız. Burhan bak bakalım.
(Burhan) Hayatta olmaz valla ben ölüden korkarım.
(Bestami) Yeğenim senin işin ölülerle.
(Burhan) Neden?
(Bahri) Sen medyum değil misin?
(Görevli) Kim bakacak cesede?
(Bora) Tecrübeli olduğum için ben bakarım.
(Cesede yaklaşır. Etrafında dolaşır. Yere diz çöker ve sandığın içini kontrol eder.)
(Bora) Bakalım neler söyleyecek.
(Burcu) Çabuk olun daha fazla dayanamayacağım.
(Bestami) Yeğenim ayın bizim köyde de böyle bi olay olmuştu. Bizim Rüstem çavuş, almış eline kör nacahı vallah doğramış gözelim karıyı. Bi görsen ama bunun gibi kaba kaba doğramamış o tam kuş başılık yapmıştı. Şerefime namusuma doğramıştı.
(Bora) Evet işte ilk ip ucumuz.
(Görevli) Nedir o?
(Bora) Kol düğmesi.
(Barış) Kol düğmesi mi?
(Bülent) Nasıl bir ipucu?
(Bora) İşte bakış açısı. Düğmenin ucunda harfler var.
(Bestami) Yok yav.
(Bekir) Hangi harfler?
(Bora) Büyük harflerle B.S.
(Görevli) Ne demek bu şimdi?
(Begüm) İsmi mi?
(Burcu) Kadının.
(Bora) Hayır.
(Bülent) Peki kimin ismi?
(Bora) Katilin.
(Bekir) Katilin mi?
(Bora) Evet katilin.
(Bahri) Hadi canım sende.
(Görevli) Olmaz o kadar.
(Bora) Bal gibi olur. Boğuşma esnasında katilin ceketinden koparmış olabilir.
(Bestami) Ula yeğenim kim?
(Bora) Maktül.
(Bülent) Zati muhterem failli meçhul.
(Burcu) Kim?
(Bora) Kurban.
(Bekir) Ee sonra?
(Bora) Sonrası bu bizim en önemli ip ucumuz. Bu kadın büyük bir ihtimalle bu otelde öldürüldü.
(Görevli) Yok daha neler.
(Bestami) Vallah mı?
(Burcu) Saçmalamayın.
(Barış) Diyelim ki öyle ne olacak?
(Bora) O zaman katilde bu otelde.
(Bülent) Çok affedersin ama hadi canım sende.
(Görevli) Bora bey polis çağıralım isteseniz.
(Bora) Hayır.
(Burcu) Neden?
(Bora) O zamana kadar katil kaça bilir. Şu an hepiniz bir şüphelisiniz.
(Bülent) Ben gidiyorum.
(Bora) Dur hiçbir yere gidemezsin. Olay çözülene kadar bu otelden kimse ayrılmayacak. Behçet bey. Bütün kapıları kilitlemeliyiz. Benimle gelin.
(Bora ve Behçet hole geçer oradan da ana girişten çıkarlar.)
(Bülent) Kafayı yemiş bu adam.
(Burcu) Şimdi ne olacak?
(Bekir) Bekleyelim bakalım.
(Bestami) Vah garibim gözelmiş de yahu. Ula ne insanlar var şu dünyada. Böyle gözel bi karıya nasıl gıydın be vicdansız.
(Bahri) Neden kestiğine bağlı.
(Burcu) Nefes alamıyorum.
(Bekir) Adam doğramış.
(Barış) Hayır efendim doğramamış.
(Bekir) Senin gözünde görmüyor.
(Barış) Beni aptal yerine koyma.
(Bülent) Çok üzgünüm ama bu kadın kötü bir kadındır.
(Bestami) Bak hele. Nereden çıkardın bunu.
(Bora ve görevli holden lobiye geçerler.)
(Bora) Bütün kapılar kilitlendi. Katil abluka altına alındı.
(Bahri) Peki şimdi ne olacak?
(Bora) Kol düğmesine yoğunlaşalım.
(Görevli) Nasıl?
(Bora) Bir isim. B harfiyle başlayan bir isim.
(Bestami) Yok yav.
(Burcu) Bekir.
(Bekir) Olmaz bu benim adım. Burhan.
(Burhan) Hayatta kabul edemem. Başka biri olsun.
(Bora) Kimlerin ismi B harfiyle başlıyor.
(Görevli) Benim.
(Burcu) Benimde.
(Bekir) Bizimde.
(Bestami) Vallah ben yırttım. Benim adım pala B harfiyle başlamıyor.
(Bahri) Kafa kağıdında isim hanesinde ne yazıyor?
(Bestami) Bestami.
(Bora) Senin ki...
(Bülent) Bülent efendim.
(Barış) Berkant.
(Bahri) Evet Berkant.
(Görevli) Ne olmuş Berkanta?
(Bora) Olabilir. Katil o olabilir.
(Burhan) İmkansız o yaşamıyor.
(Begüm) Doğru yaşamıyor.
(Bora) Böyle olmayacak. İsmi B harfiyle başlayanlar el kaldırsın.
(Odada ki herkes elini kaldırır. Bekir Basri’nin elini kaldırır.)
(Bora) Güzel hala hepiniz şüphelisiniz. Şimdi ikinci ip ucuna da sıra soy isim. Hepiniz soy isminizi sıra ile söyleyeceksiniz ve S harfi ile başlayan kişi bir numaralı şüphelimiz olacak.
(Hepsi düşünmeye başlar. Soy isimleri S harfi ile başladığı için bir numaralı şüphelinin kendileri olduğunu zannederler.)
(Bora) Evet hadi soy isimlerinizi söyleyin.
(Burcu) Salkım.
(Hepsi birden tepki verirler.)
(Bora) Evet devam edin.
(Bülent) Sert.
(Tekrar tepki verirler.)
(Burhan) Selanik.
(Tepkinin şiddeti azalır.)
(Bahri) Samsa.
(Bestami) Serden geçti.
(Tepki iyice düşmüştür.)
(Bekir) Su.
(Barış) Su.
(Begüm) Samatya.
(Görevli) Ses.
(Artık tepki yoktur. Başa dönmüşlerdir.)
(Bora) Olacak şey değil. Hepinizin ismi B harfiyle soy isimlerinizde S harfiyle başlıyor. Bu cinayet çözümü zor bir cinayet olacak.
(Behçet) Şimdi ne yapacağız?
(Bora) Kolay. Hepinizi tek tek sorgulayacağım.
(Bestami) Nasıl yeğenim?
(Bora) Basit. Şimdi hepiniz hole geçeceksiniz ve ben sıra ile sizleri sorgulayacağım.
(Bahri) Hayır kabul etmiyorum. Siz kendinizi ne sanıyorsunuz? Benim haklarım var.
(Burcu) Evet doğru söylüyor. Hem siz polis bile değilsiniz.
(Bülent) Üzgünüm Bora bey ama yapamazsınız.
(Bora) Bal gibi yaparım. Yıllarca sizin gibi suçlu adaylarıyla uğraştım ve sizi de yola getireceğim.
(Behçet) Polis çağırmaya gidiyorum. Bu işi onlar halletsin.
(Bora) Kımıldama. Olduğun yerde kal.
(Bestami) Ula yeğenim neden polis çağırmamıza bu kadar karşı çıkıyorsun?
(Bahri) Belki gizlediği bir şey vardır.
(Bekir) Evet belki bu kadını tanıyordur.
(Barış) Belki de bu kadını tanımıyordur.
(Bekir) Tanıdığını sende biliyorsun?
(Barış) Nereden bileceksin.
(Görevli) Belki de katil sensindir.
(Yavaş yavaş Boranın üzerine yürümeye başlarlar. Bora geri geri hareket etmektedir. Tedirgindir.)
(Burcu) Neden bize adını söylemiyorsun?
(Burhan) Evet adı?
(Bora) Bora!
(Behçet) B harfiyle başlıyor.
(Bahri) Peki soy adın?
(Bora) Seyit!
(Bekir) S harfiyle başlıyor.
(Barış) Olabilir seninki de S harfiyle başlıyor. Bu onu suçlu yapmaz ki.
(Bora) Evet haklı.
(Behçet) Peki o zaman neden polis çağırmamıza karşı çıkıyorsun?
(Bora) Aramızda ki katil kaçmasın diye.
(Bestami) Yani sen kaçmayasın.
(Burcu) Evet katil o. Yakalayın.
(Hepsi birden Boranın üzerine saldırır. Bora hızla sırtından kocaman bir bıçak çıkarır.)
(Bora) Yaklaşmayın yakarım. Valla!
(Behçet) Kadını da bu bıçakla mı kestin?
(Burcu) Dikkat edin ne yapacağı belli olmaz.
(Bahri) Daha ilk gördüğümde sende tuhaflık olduğunu anlamıştım.
(Bestami) Şerefime namusuma, bu adam polis bile değildir.
(Görevli) Belki de...
(Yavaş adımlarla Borayı sıkıştırmaya başlarlar. Bora’nın elindeki bıçağa temkinli yaklaşmaktadırlar.)
(Bora) Yaklaşmayın diyorum size. Sizler şüphelisiniz. Bu durumda sizlerden kendimi korumak için size zarar vermek zorunda kalabilirim. Beni bunu yapmaya mecbur bırakmayın.
(Bekir) Bizi korkutamazsın.
(Görevli) Hepimizi birden öldüremezsin. Sayıca senden fazlayız.
(Bora) Olabilir. En azından bir yada iki kişiyi haklarım. Kim ilk olmak istiyor?
(Bülent) Bora bey. Sakin olun ve o bıçağı yere bırakın. Polis çağıralım.
(Bora) Saçmalamayın ben polis sayılırım.
(Görevli) Hayır sen katilsin. Yakalayın.
(Hepsi birden Boranın üzerine çullanmaya kalkar. Bora bıçağı savurarak.)
(Bora) Savulun lan, kollayın kendinizi.
(Boranın bıçağı savurması ile hepsi birden korkar ve geri adım atarlar. Bora bağırmaktadır.)
(Bora) Ben katil değilim lan!
(Görevli) O bıçak ne öyleyse?
(Bora) İsyanım var ulan dünyaya ve insanlara, Allah çarpsın yaklaşanı yakarım.
(Bülent) Bize polis emeklisi olduğunu ispat et.
(Bora) (Cebinden cüzdan çıkarır.) Alın bakın.
(Hepsi birden şaşırmıştır. )
(Bora) Şimdi benim dediğimi yapacaksınız. O katili bulacağım ve adalete teslim edeceğim. Anlaşıldı mı?
(Görevli) Şimdilik öyle olsun bakalım.
(Bora) Hep birlikte hole geçiyoruz ve ilk önce şu çocukla başlayacağım.
(Begüm) Adım Begüm!
(Bora) Evet Begümle başlayacağım.
(Hep birlikte hole geçerler. Bora ve Begüm lobide kalmıştır. Bora bir sandalye bulur ve Begümü sandalyeye oturtur. Diğerleri holde sabırsızdır. )
(Bora) Evet söyle bakalım Begüm ne zamandır otelde kalıyorsun?
(Begüm) Siz benim katil olabileceğime inanıyor musunuz?
(Bora) Şu anda herkes şüpheli. Şimdi soruma cevap verin.
(Begüm) Dün geceden beri.
(Bora) Peki olay olduğu zaman neredeydin?
(Begüm) Olay ne zaman oldu?
(Bora) Sence ne zaman oldu?
(Begüm) Bilmiyorum. Kol düğmeleri saatini söylemiyor mu?
(Bora) Zeki kız. Otelde ne yapıyordun?
(Begüm) Otları dinliyordum.
(Bora) Ne otu?
(Begüm) İnek otu.
(Bora) Öyle bir ot mu var?
(Begüm) Tarlada yetişen inek otu.
(Bora) Kimin tarlasında?
(Begüm) Pala dayının. En iyi ot onun tarlasında çıkıyormuş.
(Bora) Demek pala ot yetiştiriyor?
(Begüm) Yakında büyük bir sevkıyat varmış.
(Bora) Ne sevkıyatı?
(Begüm) Mal sevkıyatı.
(Bora) Ne malı?
(Begüm) Büyük baş malları. İstanbul’da satacaklarmış.
(Bora) Kim?
(Begüm) Bahri abi.
(Bora) Bahri abinde mi işin içinde.
(Begüm) Evet. Malları o alıyor.
(Bora) İnek otlarını?
(Begüm) Başka adı da var.
(Bora) Neymiş?
(Begüm) Haşhuş.
(Bora) Haşhaş olmasın?
(Begüm) Evet ondan sonra Burcu abla benim annem oldu.
(Bora) Niye?
(Begüm) Patroniçede o yüzden.
(Bora) İşin başı.
(Begüm) Rol yapıyordu. Çok iyi bir oyuncu değil mi?
(Bora) Evet beni bile kandırdı.
(Begüm) O beni evlat edindikten sonra işlerinin başına dönecek.
(Bora) Yani malların geliş tarihinde.
(Begüm) O iş başka. Tarihini bilmiyorum.
(Bora) Peki bu çete neden otelde?
(Begüm) Burcu abla istediği için. Ama onun ismi Burcu değil ki.
(Bora) Peki ne?
(Begüm) Ana diyor herkes ona.
(Bora) Demek kod adı kullandın. Peki ne zaman göreceksin onları?
(Begüm) Üç ay sonra sinema da.
(Bora) Neden?
(Begüm) Vizyona çıkacak. İsmi de Büyük iş.
(Bora) Şimdi cesede dönelim. Peki bu kadının çeteyle alakası ne?
(Begüm) Valla bilmiyorum. Belki Behçet abi biliyordur.
(Bora) Behçet abin mi?
(Begüm) Evet o her şeyi bilir.
(Bora) Tamam güzelim şimdilik bu kadar.
(Begümü holün girişine getirir.)
(Bora) Burcu hanım sizi alalım.
(Burcu) Geliyorum.
(Görevli) Ne oldu prenses?
(Begüm) Konuştuk Behçet abi, o kadar.
(Bülent) Sinirlerim iyice boşaldı. Kafam almıyor hiçbir şeyi.
(Bestami) Yeğenim sakin ol bakam.
(Burcu hole geçmiştir.)
(Bora) Oturun Burcu hanım.
(Burcu) Teşekkür ederim efendim.
(Bora) Ne kadar iyi bir oyuncu olduğunuzu biliyorum.
(Burcu) Gerçekten mi. Ay çok teşekkür ederim.
(Bora) Şimdi bana patroniçeden bahsedin bakalım.
(Burcu) Demek öğrendiniz. Ah Begüm ah.
(Bora) Evet her şeyi öğrendim. Ama sizden de dinlemek istiyorum.
(Burcu) Oynadığım en önemli rol efendim.
(Bora) Biliyorum.
(Burcu) İşin aslı şu ki işlerin başında olmama rağmen. Beni engelleyenler var. Onları ortadan kaldırmam gerekiyor.
(Bora) Bu kadın onlardan birimi efendim?
(Burcu) Hayrı efendim o oynamıyor. Hem bu kadını tanımıyorum.
(Bora) Demek sebep faklı.
(Burcu) Evet sebep faklı. Engelleyenlerin başında siyasetçi olan var.
(Bora) Gerçekten mi?
(Burcu) Onu ortadan kaldırmak için iki kişi tutuyorum.
(Bora) Kiralık katil yani.
(Burcu) Evet.
(Bora) Sevkıyata engel olmasın diye.
(Burcu) Evet son sevkıyata.
(Bora) Peki adamı öldürüyorlar mı?
(Burcu) Henüz haberim yok. Yapımcıyla konuşmadım. Detayları bilmiyorum.
(Bora) Kim bu yapımcı.
(Burcu) Onu da tanımıyorum. Adamıyla konuştum.
(Bora) Yüz yüze konuşmadın yani.
(Burcu) Evet.
(Bora) Şu sevkıyattan bahset.
(Burcu) Mallar İstanbul’a gelecekti. Aracı ile malları depoya kaldırtıyorum.
(Bora) Oradan pazara sürüyorsunuz.
(Burcu) Onu da bilmiyorum. Orası da yazılmamış henüz. Yapımcıya bağlı.
(Bora) Yapımcıda işin içinde yani.
(Burcu) Asıl iş onda bitiyor. Hem bir süre sonra takasta malı üreten adamı ortadan kaldırmayı bile düşünüyor.
(Bora) Behçet’in bu işle alakası ne.
(Burcu) Oteli kullanıyorum.
(Bora) Geniş çaplı bir çalışma.
(Burcu) Evet büyük bir prodüksiyon. Yapımcı böyle söylüyormuş.
(Bora) Şimdi bu kadın cesedinin olayla ne alakası var?
(Burcu) Hiçbir alakası yok bence. Hem olamaz o ölü. Bizde canlı insanlar kullanılır.
(Bora) Peki malların değeri ne kadar?
(Burcu) Çok para, hem de çok para.
(Bora) Uyuşturucu satmanın suç olduğunu bilmiyor musunuz?
(Burcu) Biliyorum ama bu benim işim. İnsanlar beni o şekilde tanıyacak. Gerçek olmalı ki inansınlar. Yoksa rol yapmanın ne anlamı var.
(Bora) Bir şey daha sormak istiyorum. Bu yapımcı asıl işini gizlemek için bu film işini kullanıyor değil mi?
(Burcu) Galiba. İlk prodüksiyonuymuş. Üç ay içinde bitirmeyi düşünüyor.
(Bora) İsmi de büyük iş değil mi?
(Burcu) Evet büyük iş.
(Bora) Bu işten paçayı sıyıramayacaksınız. Sonunda hepiniz yakalanacaksınız?
(Burcu) Onu yapımcı bilir. Olayların gelişimi onun elinde. Ama yakalanmayız.
(Bora) Şimdi cesede dönelim. Bu kadını tanımadığınızı zaten söylediniz. Bir alakanızda yok?
(Burcu) Hayır canım ne alakam olacak. İlk kez görüyorum.
(Bora) Evet söylemiştiniz. Peki Behçet’in olayla bir ilişkisi olabilir mi?
(Burcu) Behçet sanmıyorum. Ama fazlada tanımıyorum.
(Bora) Belki rakipleriniz için çalışıyordur.
(Burcu) Gerçekten mi. Ay hiç haberim olmadı. Demek sende oynuyorsun Behçet. Ama yapımcıyı tanıyor?
(Bora) Yapımcıyı tanıyor mu?
(Burcu) Tanımasa nasıl işin içine girecek. Bu işler kolay değildir. Ben bu yere gelmek için yıllarımı verdim. Eğitimler aldım. Ders aldım. Anca. Ama Behçet daha yeni. Kesin yapımcıyı tanıyordur.
(Bora) Yapımcıyla ortak çalışıyorsa, uyuşturucunun ne zaman taşınacağını denetliyor olabilir.
(Burcu) Efendim.
(Bora) Görevini bulmaya çalışıyorum.
(Burcu) Olsa olsa kadroda boş olan sağ kol rolünü üstlenir.
(Bora) Ne rolü?
(Burcu) Görevi canım.
(Bora) Rol diye tanımlıyorsunuz.
(Burcu) Bu alemde herkes aynı şekilde tanımlar.
(Bora) Şimdilik bu kadar yeter Burcu hanım.
(Birlikte hole geçerler. )
(Bora) Bestami bey sizi alalım.
(Bestami) Hele dur bakam.
(Bora ve Bestami lobiye geçer. Diğerleri meraklı gözlerle Burcuya bakmaktadırlar.)
(Görevli) Burcu hanım ne oldu?
(Burcu) Benim katil olmadığıma inandı.
(Bülent) Peki ne konuştunuz?
(Burcu) Yeni oynayacağım film hakkın da konuştuk.
(Bahri) Başka bir şey yok mu?
(Burcu) Ne olacak canım. Sadece film hakkında konuştuk. Ha Behçet sende oynuyormuşsun. Neden bana söylemedin?
(Görevli) Ne oynaması Burcu hanım?
(Burcu) Hadi hadi saklama öğrendim her şeyi.
(Bestami sandalyeye oturmuştur. Bora bir süre Bestamiyi süzer. Bu durumdan rahatsız olan Bestami daha fazla dayanamaz.)
(Bestami) EE başlamayacak mısın?
(Bora) Neden acelen mi var?
(Bestami) Hayır yeğenim ama meraklandım.
(Bora) Neden?
(Bestami) Bu gözel hatunu kimin bu hala soktuğunu anlamak için.
(Bora) Sen değilsin yani?
(Bestami) Değilem tabii. Hem bu kadar gözel bi karıya kıyılır mı heç.
(Bora) Ama biri kıymış.
(Bestami) Bence o Bahri denilen sahtekar yapmıştır.
(Bora) Neden?
(Bestami) O adama güvenilmez. Benim çantamı çaldı.
(Bora) Ne çantası?
(Bestami) Evrak çantası canım.
(Bora) Bahrinin kadını tanıdığını söylüyorsun.
(Bestami) Aslında söylemiyorum biliyorum.
(Bora) Gerçekten mi?
(Bestami) Evet olaydan önce bu kadından bahsetmişti.
(Bora) Bahriyle önceden tanışıyorsunuz yani?
(Bestami) Şey evet.
(Bora) Nasıl bir tanışma?
(Bestami) Öylesine canım.
(Bora) Alışveriş işi olmasın?
(Bestami) Yok yav.
(Bora) Evet belki bir takas da olabilir.
(Bestami) Ne takası?
(Bora) Uyuşturucu takası.
(Bestami) Yeğenim sen ne diyorsun, ne uyuşturucusu. Benim böyle işlerle alakam olmaz.
(Bora) Gerçekten mi?
(Bestami) He vallah, anlamam bu işleri.
(Bora) Bahrinin çaldığı çantada ne var demiştin?
(Bestami) Evrak canım.
(Bora) Son sevkıyattan haberim var.
(Bestami) Ne sevkıyatı.
(Bora) Büyük işten.
(Bestami) Seni anlamıyorum yeğenim.
(Bora) İstanbul’da satacağınız mallardan.
(Bestami) Yanlışın var ben mal falan bilmiyorum.
(Bora) Bana yapımcıdan bahset.
(Bestami) Hangi yapımcı?
(Bora) İşin ikinci ayağı. Behçet’in sağ kolu olduğu yapımcıdan.
(Bestami) İşin içinde yapımcıda mı var?
(Bora) Evet hem malları üreten kişiyi öldürme planları yapıyor.
(Bestami) Bahrinin suçu.
(Bora) Efendim?
(Bestami) Bahrinin suçu dedim.
(Bora) Yani kabul ediyorsun malları satacağını?
(Bestami) Evet malları İstanbul’da satacaktık.
(Bora) Alıcı kimdi?
(Bestami) Bahri alacak ve pazarlayacaktı. Ama yapımcıyı tanımıyorum.
(Bora) Peki bu kadın kim.
(Bestami) Dedim ya Bahrinin arkadaşı.
(Bora) Peki kadını öldürdüğünü gözünle gördün mü?
(Bestami) Yok yeğenim görmedim. Ama biliyorum.
(Bora) Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
(Bestami) Ula Bahriyi sen Bana sor hele. Ne kadar cin fikirli olduğunu bilemesin. Mal sevkıyatını otelde yapacaktık. Ben mal dolu çantayı verecektim. O da parayı ama namussuz malları aldı. paranın üzerine yattı.
(Bora) Demek otelde ilk parti değiş tokuşu yapacaktınız.
(Bestami) Ne ilk partisi yeğenim. Bu vallah beşinci posta.
(Bora) Hepsini burada mı değiş tokuş yaptınız?
(Bestami) Yok be yeğenim. Olur mu heç. Farklı otellerde ama Bahri burada kahpelik yaptı.
(Bora) Kadını daha önce gördün mü?
(Bestami) Yav görmedim dedim ya. Sadece duydum.
(Bora) Ama Bahari’nin öldürdüğüne eminsin.
(Bestami) He vallah yeğenim eminim. Şerefim namusuma o yapmıştır.
(Bora) Anayı tanıyor musun?
(Bestami) O kim?
(Bora) Bahrinin patronu.
(Bestami) Hayır tanımıyorum.
(Bora) Sana kim olduğunu söyleyeceğim.
(Bestami) Öylemi?
(Bora) Burcu hanım.
(Bestami) Yok yav.
(Bora) Aynen öyle. Şimdi Burcu hanım hakkını da ne biliyorsun?
(Bestami) Yeğenim çok eyi bi oyuncu.
(Bora) Onu biliyoruz. Gerçek kimliğini saklamak için Burcu salkım rolünü oynuyor. Yapımcıyla ortak.
(Bestami) Bak hele.
(Bora) Seni ortadan kaldırmak isteyen adamla. İşin başında ki adamla.
(Bestami) Yok yav.
(Bora) Tahminimce seni ortadan kaldırmak için Behçet’i kullanacaktı.
(Bestami) Oda işin içinde.
(Bora) Yapımcının sağ kolu.
(Bestami) Şimdi daha net anlıyorum Bahriyi...
(Bora) Devam et.
(Bestami) Özellikle bu otel olsun diye ısrar etmişti. Kadını da burada öldürdüğüne göre...
(Bora) Bence kadını Bahri öldürmedi.
(Bestami) Yok yeğenim Bahri öldürdü.
(Bora) Olamaz. Bence sen yaptın.
(Bestami) Ne diyon yeğenim heç öyle şey olur mu?
(Bora) Evet sen yaptın.
(Bestami) Yeğenim şakanın sırası değel. Sana yapmadım diyorum.
(Bora) Malları da satmıyorum demiştin.
(Bestami) O başka bu başka. Sana Bahari yaptı diyorum.
(Bora) İspat et.
(Bestami) Tamam kanıtım yok ama biliyorum.
(Bora) Şimdi şu siyasetçiden bahset.
(Bestami) Basri bey.
(Bora) Basri bey mi?
(Bestami) Evet Basri bey.
(Bora) Burcu neden Basriyi öldürtmek istesin?
(Bestami) Burcu Basriyi öldürtmek mi istiyor?
(Bora) Evet.
(Bestami) Neden?
(Bora) Bilmiyorum ama İki adam tutuğunu söyledi.
(Bestami) Yeğenim ikizler olmasın?
(Bora) İkizler mi?
(Bestami) He vallah. Devamlı Basri’nin yanı da pali köpeği gibi dolaşıyorlar.
(Bora) Tabi ya. O işide bu otelde bitirmek istiyorlardı. Ama işlerine ben engel oldum.
(Bestami) Yeğenim heç zannetmiyorum.
(Bora) Neden?
(Bestami) Aha bu kadın olmasaydı. Her şey olacaktı senin haberin bile olmayacaktı.
(Bora) Galiba haklısın.
(Bestami) Hakılyam tabii. Bahari de bu karıyı öldürdü diyorum inanmıyorsun.
(Bora) Bence Bahri yapmadı sen yaptın.
(Bestami) Yeğenim kızmaya başlıyorum. Ben yapmadım diyorum sana.
(Bora) Sen yaptın.
(Bestami) Hayır ben yapmadım.
(Bestami hiddetlenmiştir ayağa fırlar. Fırlarken kuşağının kenarından bıçağının ucu gözükür.)
(Bora) Bu ne?
(Bestami) Ne ne?
(Bora) Şu.
(Bestami) Bu mu? Heç canım.
(Bora) Çıkar bakalım.
(Bestami istemeyerek bıçağı çıkartır.)
(Bora) Bu bıçak ne için?
(Bestami) Bahri içindi.
(Bora) Ama kadında kullandın.
(Bestami) Hayır. Aynısından Bahride de var. Ama ben kadını öldürmedim.
(Bora) Bıçağı buraya bırak ve çık. Seninle daha sonra ilgileneceğim.
(Bestami hole geçer. Bora bağırır.)
(Bora) Bülent bey sizi alalım.
(Bülent Lobiye geçer.)
(Görevli) Pala dayı neden bu kadar uzun sürdü?
(Bestami) (Bahriye bakarak) Yeğenim her bi şeyi anlatmışam. Artık katilin kaçması zor biraz.
(Bekir) Sen katili tanıyor musun?
(Bestami) Tanırım tabi ve Bora beye söyledim.
(Bora) Oturun Bülent bey.
(Bülent) Teşekkürler efendim.
(Bora) Bülent bey ne iş yapıyorsunuz?
(Bülent) Yapımcıyım.
(Bora) Yapımcı mı?
(Bülent) Evet yapımcı. Yeni başladım.
(Bora) Peki yeni bir iş var mı elinizde?
(Bülent) Evet efendim. Büyük iş var.
(Bora) Büyük iş mi?
(Bülent) Evet efendim.
(Bora) Ne yapmak istediğinizi biliyorum. Saklayamazsınız.
(Bülent) Efendim gizli saklı bir iş değil ki.
(Bora) Demek bu kadar güveniyorsunuz kendinize?
(Bülent) Evet. İşimi yapmamı kimse engelleyemez.
(Bora) Ben engellerim.
(Bülent) Buna iznin veremem.
(Bora) Ana malları taşıyamayacak. Sizi enseleyeceğim.
(Bülent) Ona yönetmen karar verir.
(Bora) İşi yöneten başkası mı?
(Bülent) Evet.
(Bora) Çok iyi organize olmuşsunuz.
(Bülent) Bu işler plansız yapılmaz efendim.
(Bora) Peki bu kadın neyin nesi?
(Bülent) Tanımıyorum efendim.
(Bora) Sen onu külahıma anlat. Bana kadını kimin öldürdüğünü söyleyeceksin.
(Bülent) Bana kötü polis havası yapma. Tanımıyorum dedim işte.
(Bora) Peki ana kim?
(Bülent) Kim olduğunu bilmiyorum. Adamımla konuşmuş.
(Bora) Burcu hanımla iş yapacağını bilmiyorsun yani?
(Bülent) Adının Burcu salkım olduğunu biliyorum ama kendisini tanımıyorum.
(Bora) Bana maval okuma. İçeride ki burcu hanımın soy adı ney sence?
(Bülent) Bilmiyorum efendim.
(Bora) Salkım.
(Bülent) Gerçekten mi. Vay be Burcu hanımla çalışacakmışım.
(Bora) Hala salak havasındasın. Hadi her şeyi anlat.
(Bülent) Bora bey anlatılacak bir şey yok.
(Bora) Basri beyden bahset.
(Bülent) Ne olmuş Basri beye?
(Bora) İkizler onu öldürmek istiyorlar.
(Bülent) Neden?
(Bora) Burcu hanım istediği için.
(Bülent) Ama neden?
(Bora) Ondan da sen istemişsin.
(Bülent) Hayır kabul etmiyorum. Saçmalık. Ben neden Basri beyi öldürmek isteyim ki?
(Bora) İşlerinize engel olmak istiyormuş.
(Bülent) İşin prosedürünü hallettik. Basri bey neden buna engel olmak istesin ki?
(Bora) Bunu senin söylemeni bekliyordum.
(Bülent) Hiçbir fikrim yok.
(Bora) Uyuşturucudan bahset.
(Bülent) Hangi uyuşturucu?
(Bora) Palanın getirdiği uyuşturucu.
(Bülent) Pala dayı uyuşturucu mu satıyor?
(Bora) Evet Bahri ile birlikte.
(Bülent) Bahrimi?
(Bora) Bana işi yöneten adamdan bahset.
(Bülent) omu! İşinde çok iyi. Adamlarını çok iyi seçiyor. Özellikle gençlerin tansiyonunu çok iyi bildiği için ona göre davranıyor ve hasılatı ona göre arttırıyor.
(Bora) Sende kazanıyorsun.
(Bülent) Evet ne için yapıyoruz bu işi? Para için.
(Bora) Burcu hanım ne kazanıyor?
(Bülent) Pek fazla değil. İşin görünen yüzü o olacak. Ana karakter. Ama parayı biz alacağız. Bu sektör böyle. İnsanlar onu tanıyacak.
(Bora) İşler ters giderse onun başı yanacak tabi.
(Bülent) Buda bir risk. Ama olacağını zannetmiyorum. Planı çok iyi yaptık.
(Bora) Tabi beni hesaba katmadınız.
(Bülent) Bu olayın sizinle bir alakası yok efendim.
(Holde diğerleri sıkılmıştır.)
(Görevli) Neden bu kadar uzun sürdü acaba?
(Burcu) Kolay değil. Eğer içimizden biri katilse bulmak kolay olmasa gerek.
(Burhan) Bence katil çoktan kaçmıştır.
(Bekir) Belik de hala buradadır.
(Barış) Değildir.
(Bekir) Sen katil olsaydın ne yapardın?
(Barış) Ben mi?
(Bekir) Evet sen.
(Barış) Herhalde kaçardım.
(Bekir) İşte korkasın sen. Ben kaçmazdım.
(Barış) Kaçmayıp ne yapacaksın. Kuzu kuzu yakalanacak mısın?
(Bahri) Belki de kaçamaya fırsatı olmayacak.
(Bestami) Ula olur mu ki heç. Kaçar gider elbet.
(Burcu) Pala dayı Allah aşkına katil kim söylesene.
(Bestami) Onu Bora bey size söyler. Gereken her şeyi anlattım.
(Bahri) Pala umarım konuşurken dikkat etmişindir.
(Bora Bülent’in üzerine abanmıştır.)
(Bora) Şimdi bana bu kadının kim olduğunu söyle bakalım.
(Bülent) Tanımıyorum efendim.
(Bora) Behçet tanıyormuş ama.
(Bülent) Olabilir efendim. Onu Behçet’e sorun o zaman.
(Bora) O senin sağ kolun değil mi?
(Bülent) Behçet?
(Bora) Evet Behçet.
(Bülent) Değil efendim.
(Bora) Burcu hanım öyle söyledi ama.
(Bülent) Hayır efendim. Ne alakası var. Ben Behçet’i sadece otelden tanıyorum o kadar.
(Bora) Ama sağ kol olarak işin içine sokmuşsun.
(Bülent) Hadi canım. Benim haberim yok. Onu oyunun içine neden alayım ki?
(Bora) Yönetmeni tanıyordur belki.
(Bülent) Belki de. Başka türlü yapımın içine girmesi olanaksız.
(Bora) Bu işin sonunda hepinizi içeri attıracağım.
(Bülent) Neden?
(Bora) Nedeni çok iyi biliyorsun. Şimdi bana Bahriyi gönder.
(Bülent hole geçer.)
(Bülent) Bahri bey sizi çağırıyor.
(Bora telefonla konuşmaktadır.)
(Bahri) Pala şimdi öğreneceğiz neler olduğunu. Umarım iyi şeylerdir.
(Bestami) Sen içini ferah tut yeğenim.
(Bora) Patron malların yeri belli değil ama çete su yüzüne çıktı. Evet yediler polis numarasını. Beş sevkıyat yapmışlar ama büyük sevkıyat yakında. Yerini ve zamanını bildireceğim.
(Telefonu kapatır. Bahri lobiye geçer.)
(Bahri) Buraya mı?
(Bora) Evet. Şimdi mallardan başlayalım istersen.
(Bahri) Ne malı?
(Bora) işi uzatmanın anlamı yok pala her şeyi anlatı. Sevkıyatları işin içinde olanları. Şimdi sen bana uzatmadan sevkıyatın yerini ve zamanını söyleyeceksin.
(Bahri) Demek pala öttü ama beni konuşturamazsın.
(Bora) Sen kendini kim sanıyorsun konuşacaksın.
(Bahri) Samsa Bahri samsa derler bana ve beni konuşturamazsın.
(Bora) Demek sert çocuğu oynamayı tercih ediyorsun, peki öyle olsun. Belinde ki bıçağı çıkar.
(Bahri) Hangi bıçak?
(Bora Bahrinin belinden bıçağı çıkarır.)
(Bora) Bu bıçak.
(Bahri) Ne yapacaksın bıçakla?
(Bora) Seni konuşturacağım.
(Bahri) Sakın ola ki yanlış bir şey yapmayasın yoksa...
(Bora) Yoksa ne? Söyle bakalım yoksa ne?
(Bahri) Bir insan ne kadar yaşar?
(Bora) Ne demek bu şimdi?
(Bahri) Sadece bir soru cevap ver.
(bora) Ortalama altmış yıl.
(Bahri) Normal şartlarda yani.
(Bora) Evet.
(Bahri) Eğer bu şekilde devam edersen inan bana o altmış yılı göremeyeceksin.
(Bora) Beni tehdit mi ediyorsun?
(Bahri) Sadece uyarıyorum.
(Bora) Bıçağın üzerinde ki kan temizlenmiş.
(Bahri) Ne kanı?
(Bora) Hadi itiraf et. Bu kadını öldürdüğünü itiraf et.
(Bahri) Bu kadını hayatımda ilk defa görüyorum.
(Bora) Bana bak sert çocuk. Bıçağın üzerinde ki kanın kokusunu alabiliyorum bu kadını sen öldürdün ve beni öldürmekle tehdit ettin.
(Bahri) Hayır bu kadını ben öldürmedim ama seni öldüre bilirim.
(Bora) Sevkıyata dönelim.
(Bahri) Palayla iş yapılmayacağını bilmem gerekiyordu.
(Bora) Neden?
(Bahri) Malları ve parayı aldı.
(Bora) Oda öyle söyledi.
(Bahri) Ne söylemesini bekliyordun. Her şeyi itiraf mı edecekti. Büyük sevkıyatı da yaptıktan sonra onu öldüreceklerdi.
(Bora) Belki onun için böyle davrandı.
(Bahri) Tabi sana kadını benim öldürdüğümü söyledi.
(Bora) Sen öldürmedin mi?
(Bahri) Hayır.
(Bora) Hadi itiraf et sen öldürdün.
(Bahri) Hayır.
(Bora bıçağı Bahrinin boynuna dayar.)
(Bora) Anlat kahrolası kadını neden öldürdün?
(Boynunda bıçakla yutkunurken korktuğu her halinden belli olmaktadır. Her şeyi kabul eder.)
(Bahri) Evet ben yaptım. Kadını ben öldürdüm.
(Bora) Ha şöyle efendi ol. Uslu davran ki sana zarar vermek zorunda kalmayayım. Şimdi sevkıyatın yeri ve zamanı.
(Bahri) Bilmiyorum kahrolası bilmiyorum.
(Bora) Hadi konuş yavaş yavaş kızmaya başlıyorum.
(Bahri) Allah kuran çarpsın ki bilmiyorum.
(Bora) Ana yerini ve zamanını sana söylemedi mi?
(Bahri) Hayır anayı hiç görmedim. Telefonla direktif veriyordu. Bizde ona göre davranıyorduk.
(Bora) Kadını öldürmeni o mu söyledi?
(Bahri) Hayır.
(Bora) Neden öldürdün kadını?
(Bahri) Bilmiyorum belki canım istediği içindir.
(Bora) Demek canın istediği için ha. Ne biçim bir insansın sen ya?
(Bahri) O biçim bir insanım ne var bunda. Sen hiç birini öldürmedin mi?
(Bora) Ben mi?
(Bahri) Evet sen?
(Bora) Evet yaptım.
(Bahri) Ne biçim bir insansın sen ha?
(Bora) Görevim içindi.
(Bahri) Ben de görevim için yaptım. Senle ben pek farklı değiliz.
(Bora) Burada sorgulamayı ben yapıyorum sen değil. Soruları ben sorarım.
(Bahri) O zaman sor katil kardeşim.
(Bora) Ben katil değilim.
(Bahri) Öyle diyorsan öyledir.
(Bora) Anada bu otelde.
(Bahri) Ana mı?
(Bora) Evet ana. Burcu hanım.
(Bahri) Burcu hanım mı?
(Bora) Evet Basri beyi öldürttükten sonra senide öldürecek.
(Bahri) Neden beni öldürtsün ki?
(Bora) Paladan malları, anadan da parayı çaldığın için.
(Bahri) İyi ama onları çalan ben değilim ki?
(Bora) Peki kim?
(Bahri) Pala dayı. Parayı ve malları aldı. O yüzden onu öldürecektim. Kimse bana kazık atamaz.
(Bora) Ana bunu biliyor mu?
(Bahri) Bilmiyorum.
(Bora) Gene de yapacaklardı. Seni Behçet’e öldürteceklerdi.
(Bahri) Behçet mi?
(Bora) Evet yapımcının sağ kolu.
(Bahri) Yapımcı kim?
(Bora) Bülent bey. Yönetmene gereken her şeyi söylemiş.
(Bahri) İşler karıştı desene.
(Bora) Eğer bu kadını öldürmeseydin. Tereyağından kıl çeker gibi kurtulacaklardı.
(Bahri) Vay be kimler için çalışmışız baksana. Hepsi birden bana kazık attılar. Kadını öldürdüğümü kabul ettiğime birden sevindim.
(Bora) Şimdi ikizleri gönder. Cinayetin çözüldüğünden bahsetme. Malları ve sevkıyatı öğrenmem gerekli.
(Bahri) Peki öyle olsun bakalım.
(Bahri hole geçer. )
(Bahri) İkizler sizi çağırıyor.
(İkizler Basriyi uygun bir yere yaslandırırlar ve lobiye geçerler.)
(Bahri) Pala dayı seninle hesabımız bitmedi.
(Görevli) Ne oldu Bahri bey.
(Bahri) Seninle de görüşeceğiz.
(Görevli) Neden?
(Bahri) Soruşturmanın sonunda.
(İkizlerden Barış oturmuştur. Bekir hemen yanında duruyordur. Bora ikizler sırtını dönmüştür.)
(Bora) Basri bey nasıl?
(Barış) Biraz rahatsız.
(Bora) Neden?
(Bekir) Bilmiyoruz.
(Barış) Ben biliyorum.
(Bekir) Neyi biliyorsun?
(Barış) Basri beyin rahatsızlığını.
(Bekir) Nereden biliyorsun?
(Barış) Bana söyledi ya.
(Bekir) Bende yanındaydım. Hiçbir şey söylemedi.
(Bora) Yeter. Susun. Basri beyi öldürmeye çalıştığınızı biliyorum.
(Barış) Nasıl?
(Bora) Sizi tutan kişi söyledi.
(Bekir) Demek bizi sattı.
(Bora) Sakin olun onunda defterini düreceğim. Ama siz kurtula bilirsiniz.
(Barış) Neden?
(Bora) Basri beyi öldürmediniz daha.
(Bekir) Maalesef öldürdük.
(Bora) Öldürdünüz mü?
(Barış) Evet öldürdük.
(Bora) Ne zaman.
(Bekir) Bugün.
(Bora) Nasıl.
(Barış) İlaçla.
(Bora) Nasıl olur. Sorularıma cevap verdi.
(Bekir) O bendim.
(Bora) İşinizde ustasınız galiba?
(Bekir) Ben en iyisiyim.
(Barış) Hayır en iyisi benim.
(Bekir) Sen acemisin.
(Barış) Acemi falan değilim.
(Bekir) Bundan önceki görevde de aynısını yapmıştın.
(Bora) Bu kadını da siz öldürdünüz değil mi?
(Barış) Hayır.
(Bekir) Hayır.
(Bora) Ama siz katilsiniz.
(Bekir) Biz profesyoneliz. Bu iş amatör işi.
(Barış) Biz delil bırakmayız.
(Bora) Peki sizce bu kadını kim öldürdü?
(Bekir) Hiçbir fikrim yok.
(Barış) Benimde.
(Bora) Uyuşturucu işinden bahsedin.
(Barış) Hangi uyuşturucu?
(Bora) Palanın ürettiği uyuşturucu.
(Bekir) Pala uyuşturucu mu üretiyor?
(Bora) Evet Bahriye satıyor.
(Bekir) Bahri mi?
(Bora) Ana işi planlayan kişi. Sizin patronunuz.
(Barış) Ana mı? O kim?
(Bora) Size iş veren kişi.
(Bekir) Biz anayı tanımıyoruz. Görevi başka bir adamdan aldık.
(Bora) O zaman yönetmendir.
(Barış) O kim?
(Bora) Yapımcının işlerini düzenleyen adam.
(Bekir) Yapımcı kim peki?
(Bora) Bülent bey.
(Barış) Bülent bey mi?
(Bora) Evet Behçet’in patronu.
(Bekir) Otelin sahibi.
(Bora) Otelin sahibi mi?
(Barış) Behçet otelde çalışmıyor mu?
(Bora) Evet çalışıyor.
(Bekir) Behçet’in patronu otelin sahibi olur o zaman.
(Bora) Evet öyle galiba.
(Bekir) Şimdi ne olacak.
(Bora) Hapse gireceksiniz. Şimdi Behçet’i gönderin.
(İkizler hole geçer.)
(Bekir) Behçet bey sıra sizde.
(Görevli lobiye geçer ve oturur.)
(Görevli) Bu iş fazla uzamadı mı?
(Bora) Her şey çözümlendi.
(Görevli) Gerçekten mi?
(Bora) Evet.
(Görevli) Katili bula bildiniz mi?
(Bora) Evet buldum. Ayrıca daha başka bir çok şeye de rastladım.
(Görevli) Gerçekten mi?
(Bora) Mesela. Pala dayı uyuşturucu üretiyor.
(Görevli) İlginç.
(Bora) Sonra onları Bahri alıyor. Ve ananın sevkıyatı yapacakları yere götürüyor.
(Görevli) Mafya yani.
(Bora) Evet. Bu kadarla da kalmıyor. Burcu hanım yani ana.
(Görevli) Burcu hanım mı?
(Bora) Evet. Yapımcıyla ortak çalışıyor. Yani Bülent bey.
(Görevli) Bülent bey.
(Bora) Evet. Yönetmen Basri beyin öldürülmesi için ikizlere talimat veriyor.
(Görevli) İkizlere.
(Bora) Ve Basri bey öldürülüyor. Ama ikizlerin öldürülmesi için de birine daha iş düşüyor.
(Görevli) Basri bey canlı.
(Bora) Değil. Sonra Bahri paraları Palaya kaptırıyor.
(Görevli) Hangi paraları?
(Bora) Uyuşturucu karşılığında ödenecek paraları. Burcu hanım bunun üzerine Bahriyi öldürmesi için birine haber veriyor. İkizleri öldürecek olan kişi ile bu kişi aynı kişi.
(Görevli) Sonra?
(Bora) Bahri kadını öldürüyor. Kadının cesedi ortaya çıkınca işler sarpa sarıyor.
(Görevli) Burada sen devreye giriyorsun.
(Bora) Evet. Olayların hepsini ortaya çıkarıyorum. Sadece bir olay kaldı.
(Görevli) Nedir o?
(Bora) Bahriyi ve ikizleri ortadan kaldıracak, yapımcının sağ kolu ve yönetmenin tanıdığı kişinin bulunması.
(Görevli) Yoksa...
(Bora) Evet bu sensin.
(Görevli) Saçmalamayın Bora bey bu bahsettiklerinizle benim bir alakam yok.
(Bora) Peki yere düşen bıçak neyin nesiydi?
(Görevli) O zamanda söyledim. O hurda idi.
(Bora) Her şey ortaya çıktı artık adalete hesap verirsin. Yalnız bir tek şeyi öğrenmek istiyorum son sevkıyat ne zaman yapılacak?
(Görevli) Bilmiyorum.
(Bora) Hadi biliyorsun sen sağ kolsun.
(Görevli) Değilim.
(Burhan holde durur. Birden bağırmaya başlar ve lobiye geçer. Diğerleri de onu takip ederler.)
(Burhan) Bu gösteri artık bitti.
(Bora) Çıkın dışarı sorgulama yapıyorum.
(Burhan) Sen polis emeklisi değilsin.
(Bora) Nereden biliyorsun?
(Burhan) Unutma ben medyumum. Berkant söyledi.
(Bora) Kimliğimi gördünüz daha ne istiyorsunuz.
(Burhan) Gizlenecek bir şey kalmadı. Sen malların peşindesin.
(Bora) Ben polis emeklisiyim. Bu organize suç örgütünü adalete teslim etmem gerekli.
(Görevli) Hangi suç örgütü?
(Bora) Burcu hanım ve Bülent beyin başında olduğu Bahri ve Palanın aracı olduğu uyuşturucu şebekesinden bahsediyorum.
(Burcu) Ne uyuşturucu şebekesi mi?
(Bülent) Olmaz. Kabul etmiyorum.
(Bora) Her şeyi bana siz anlattınız.
(Burhan) Seni tutukluyorum.
(Bora) Sen kimsin?
(Burhan) Emniyet müdürlüğünden narkotik polisi Burhan.
(Bora) Polis mi?
(Bahri) Sen polis değil misin? Kadını ben öldürmedim. Kadını ben öldürmedim.
(Bekir) Bizi kandırdın.
(Görevli) Burhan sen polis misin?
(Burhan) Evet.
(Bahri) Pala dayı kadını ben öldürmedim ama seni öldüreceğim.
(Bahri palanın boğazına sarılır. İkizler Burcu ve Bülent’in üzerine yürür. Bora Burhana saldırır. Görevli onları ayırmaya çalışır. Basri holde yere düşmüştür. Bu karmaşada asansörden Baki çıkar elinde ki iki çantayı hole bırakır lobiye geçer.)
(Baki) Bakar mısınız lütfen.
(Hepsi birden dururlar. Sandığı maskelemişlerdir.)
(Baki) Acaba buralarda bir sandık gördünüz mü?
(Görevli) Ne sandığı?
(Baki) Benim için bırakmış olacaklardı büyük bir sandık.
(Hepsi birden açılırlar.)
(Baki) Ha buradaymış. Açmışsınız.
(Bora) Evet açtık. Yoksa kadını sen mi öldürdün?
(Baki) Hangi kadını?
(Görevli) Bu kadını.
(Baki) Efendim o canlı değil ki. Yeni klibim için özel yaptırdım bakın ne kadar canlı duruyor. Bu manken için epey para ödedim kaybolsaydı üzülürdüm. Yardım edin de sandığa koyalım.
(Görevli kadını sandığa koymaya yardım eder.)
(Baki) Çok güzel klip için kol düğmelerini de hazırlamışlar.
(Baki sandığı sürükleyerek hole geçer içerisine çantaları koyar sandığı kapatır ve holden çıkar. Diğerleri öylece kalmışlardır. Bir süre sonra birbirlerine bakarlar ve tekrara boğuşmaya başlarlar. Işıklar söner.)
(Üçüncü bölümün sonu)
Son.
TİYATRO SIR
30 NİSAN 2005
YORUMLAR
İNEGÖL UZUNCA BİR SÜRE YAŞADIĞIM ŞİRİN BİR İLÇE.TİYATRO SIR DA ONUN AYDINLIK YÜZÜ...TİYATRO TÜRÜNDE İLK YAZIYI SAYENİZDE GÖRMEK DE NASİP OLDU YA...ÜSTELİK ÜÇ PERDELİK BİR OYUN... KEŞKE HER PERDEYİ BİR GÜN YAYINLASAYDINIZ... BEN BİRİNCİ PERDEYİ OKUDUM, SONRASINI YARIN VE ÖBÜR GÜN OLARAK ÜÇ GÜNDE OKUMUŞ OLACAĞIM. TEBRİK EDERİM. SAYGIYLA.