- 2889 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KEDİLER SAVAŞI...
Bizim 2 tane kedimiz var.Aslında 4 taneydi.3-4 yıl önce bir dişi yavru kedi getirdi eve babam.1 yıl sonra bu kedi 3 tane erkek kedi yavruladı.Ama bunlardan biri 1 yaşlarında öldü diğeri de aniden kayboldu.Evde 2 tane kedi kaldı.Anne kedi rengarenk çok güzel bir kedi.Adı Cankuş.Çabuk sinirlenip keskin tırnaklarıyla elde, kolda hatta bazen yüzde çizikler bırakabilir.Ki beni çok fazla çizmişdir.Oğlu Sarı.Sapsarı bir kedi olduğundan dolayı ismi bu.O biraz yılışık bir kedi.Kolay kolay sinirlenmez.Sürekli sevilmek ister.Milletin ayaklarının yanında atar kendini yere.Bu yılışıkları çoğu zaman hoşumuza gitmez.Zaten evdeki kadın halk (Ablamlar, annem ve babaannem) kedilere fazla alışamadılar.Babaannem 80 yaşlarında ufak tefek bir kadındır.Sürekli ağrılarından şikayet eder ama kedileri gördüğünde peşlerinden asa ile koşmaktan da geri durmaz.Babamla bu yüzden çok tartışırlar.Babam kedileri çok seviyor.Onlara özel ciğerler, kemikler, mamalar getirir.Ve sürekli yemek verir onlara.Sever okşar.Evdeki kadınlara karşı kedileri sürekli koruyan babamın bu geceki tavrı bana adaletin ne olduğunu öğretmişti.
Cankuş yeni doğum yaptığı, yavru kedilerin küçücük olduğu bir dönemde mahallenin güçlü kuvvetli kedisi olan gri kedi tarafından sürekli sıkıştırılıyordu.(Gri kediye biz Azman da diyoruz) Bir gün Azman eve girmiş yavrulara saldırmıştı.Biz kavgadan hemen sonra uyanmıştık.Etraf kedi pislikleriyle ve tüyleriyle doluydu.Cankuş bir o yana bir yana gidiyordu.Babam da çok sinirliydi.’Bu azman nasıl girdi içeri kim açık unuttu pencereyi?’ diyip duruyordu.Etrafta yavrular yoktu.’Azman götürmüş heralde yavruları yazık ya Cankuşta nasıl arıyor yavrularını diyordu’ diyordu babam.Ben de baya korkmuştum.Azman yavruları götürdüyse kesinlikle öldürürdü.Sağa sola bakıyorduk.Sonra birden dolabın altından yavrulardan biri çıktı.Hemen babama gidip ’Yavrulardan biri dolabın altından çıktı’ dedim.Hemen dolabın yanına gittik.Diğer yavru kedilerde ordaydı.Çok sevinmiştik.Bu olaydan sonra Azmanla kavga etmeye devam etti Cankuş.Babam da çok sinirleniyordu Azman’a.Hatta yavrulardan biri ölünce babam ’Bu kediyi ya araba çiğnedi biraz oda kenara gitti orda öldü ya da bu şerefsiz Azman öldürdü.’diyordu.Zaten ölen kedinin sesi fazla çıkmıyordu.Azmanla kavga etse bize sesini duyuramazdı.Ölen kediyi yani ’Kocakafa’yı’ Azman öldürmüş olabilirdi.Haftalar sonra babam bu olay hakkında şu itirafı yapmıştı.’Çok sinirlenmiştim.Arkadaştan saçma tüfeği alıp Azmanı vurmayı bile düşündüm.Ama ben o şerefsizi alacağım katacağım kafese atlayacağım arabaya Nazilli’ye(Nazilli Aydın’ın bir ilçesidir.Bizse Denizli Merkezde oturuyoruz) kadar gidip bırakacağım oraya bu şerefsizi’ Bu itiraf babamın ciddiyetini gösteriyordu.Ki zaten bir ay önceye kadar Azmanı yakalamış bahçeye yaptığımız bir odalık yere kapatmıştı.Azman orda 2-3 gün kaldı.Babam onu şehrin dışına bırakacağım diyordu ama yapamamıştı.Yüreği elvermemiş salmıştı Azmanı.Bu süre içinde Azman çoluğa çocuğa karıştı.Mahalle gri kedilerle dolmuştu.Hatta yan komşunun bahçesinde Azmanın yavrusu olan bir dişi kedi yavrulamıştı.Yani yan komşunun bahçesinde Azman’ın yavrusu ve torunları vardı.Bizim kediler sürekli bunları sıkıştırıyordu.Babam bizim kedilere çok kızıyordu bu yüzden.Yavru kedilere saldırmaları hoşuna gitmiyordu.’Bizimkilerin Azmandan dolayı gri kedilere karşı bir siniri var saldırıyorlar’ diyordu babam.Babam hayvanseverdi.Etrafdaki kedi köpek mümkün oldukça hayvanlara yemek verir.Azman’ın torunlarını da besliyordu elinden geldiğince.
Gelelim bu güne.Ben bilgisayar başındaydım.Sabah bilgisayarım çökmüştü.O günü formatla, programları yüklemekle geçirmiştim.Son olarak zaman geçirebileceğim bir oyun yüklüyordum.Bilgisayarın verdiği hatalardan dolayı sinirli geçirdiğim bir gündü.(Hatta sabah 10 gibi bilgisayarın verdiği bir hatadan dolayı çok sinirlenmiş kasaya tekme atmıştım.Şu an kasanın ön tarafında uzun bir kırık var.2 usb girişi ve 1 tuş çıktı.)Neyse bilgisayar başında bu sinirli geçen günün sonunda oyunu da yükleyip sakinleştiğim anda bahçede kedi sesleri geldi.Çıktığımda babam ’Tut şunları demişti’ Hemen aşağı indim.Ayağımın yanından bir küçük kedi geçti.Azmanın torunuydu bu.Bizim kedilerde onun peşinden koşuyordu.Sarıyı tutmaya çalıştım ama elimden kaçmıştı.Arkalarından koştum.Yavru kedi molozların arasına girmişti.Cankuşda yavrunun ardından molozların arasına girdi.Sarı uzaktan bakıyordu.O andan babam geldi.Çok sinirliydi.Elinde sopa vardı.Sarıya doğru sopayı salladı.(Korkmayın kedilere hiç bir şey olmadı sadece korkmaları için yapılan bir şeydi) Sarı bu hareketten korkmuş kaçmıştı.Sonra babam elindeki sopa kalın diye gitti ağaçtan ince bir dal kopardı.Bu sırada da elini kesmişti.Bu daha da sinirlendirmişti babamı.Olay yerine tekrar döndük.Molozların arasından Cankuş çıkmıştı.Sanırım yavru kediyi bulamamıştı.O çıkınca babam elindeki ince dal parçasıyla Cankuş’a vurdu.Cankuş babamdan ilk defa böyle bir şey görmüştü.Cankuş’u çok sever babam.Sonuçta yıllar önce yavruyken babam getirmişti onu.Çalıştığı yerde görmüştü Cankuş’u.Kardeşi araba altında kalıp ölmüş Cankuş’un.Babam onu eve gietirdi besledi.Hasta olduğunda veterinere götürdü.Bit pire ilaçları alıp sürdü yıllarca.Ama az önce hafif olsa vurmuştu Cankuş’a.Alışık olmadığı bu hareketten sonra kaçtı Cankuş.Biraz ilerde durdu.Cankuş’a bakarak konuşuyordu Babam.’Yumruk kadar yavruya saldırılır mı lan.Hem de koskocam iki kedi.Böyle devam ederseniz koyarım kapının önüne.’Babam baya sinirlenmişti.Bir iki dal darbesiyle Cankuş’u ve Sarı’yı olay yerinden uzaklaştırıp yavru kediye daha güvenli bir ortam oluşturduktan sonra sakinleşti.’Elini sabunla yıka ondan sonra oksijenli su dök parmağına baba’ dedim.’Tamam sen git getir oksijenli suyu’ dedi.Gittim getirdim.Eline döktü.O an adaletin bu olduğunu anladım.Dünyalar kadar sevdiğin birinin zararına da olsa doğru neyse onu söylemek onu yapmak adaletti.Babam’ı bu hareketinden sonra bir kez daha takdir etmiştim.Babam gülümsedi:’Bunları böyle bir iki defa korkutalım da yavruya saldırmasınlar.Azmandan dolayı onun soyuna bir kinleri var.Kan davası olmuş’ Ben de gülümsedim.Oksijenli suyu da alıp dolaba koydum.Sonra bilgisayarın başına geçtim.Yeni format yemiş kasası kırık bilgisayarımda varken şu olayı Edebiyat Defterine bir yazayım dedim.İnşallah seversiniz.
Saygılarımla
Ahmet BAYRAM
YORUMLAR
Harf- harf, tâne- tâne okudum... çokteşekkür ederim.N eiyi ettin de yazdın... sağolasın.
Yazınızı ve konusunu ne kadar çok sevdiğimi ispatlamam için bir yazımın adresini ekliyorum:
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/197809/pilickiz-oldu
Sağlık diler, Sana va Babana çok Selâm ederim... Merhametiniz örnek ola...
Allahaısmarladık...
Not: Noktalardan sonra mutlakâ bir tık bşluk bırak. Bu kural, bilgisayarda aradığını daha tez bulmanı da sağlar.
Yazına, birer parağraf arası boşluk ver; okuyucuyu yormasın.
Kadir Yeter. 19 RAMAZAN 2011- TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=82828
AhmetBayram
AhmetBayram
Okuduğun ve yorumladığın için sağol
kadiryeter
Oooooooooo, neler okuyorum....
Tebrik ve Selâm ederim.
kadiryeter