- 1069 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GEÇMİŞE BİR YOLCULUK VE GRUP ÖZGÜRLÜK
İlk kez 01.12 1999 tarihli halk gazetesindeki köşemde söz etmiştim Grup Özgürlük’ten. Seçtikleri müzik türü, müzik anlayışlarının ardındaki felsefe ve çalışmalarındaki amatör heyecan sarmıştı beni.
O dönemler Gazi Kültür Merkezi çok işlek bir yerdi. Tüm sanatsal etkinliklere,dernek ve türlü kurs çalışmalarına kucak açıyordu. Cıvıl cıvıldı merkez. Her türden her anlayıştan insanı kucaklamak çok zordu; ama başarılmıştı işte. O dönem belediye başkanı Vedat Yılmaz daha sonra da Nihat Batur ve yine bu iki başkanın kültür müdürleri Hülya korkmaz, Veli Şengül bu işin mimarlarıydı ..Biz de gece geç saatlere kadar, bu kutu gibi ama evimiz kadar sıcak mekanda çalışmalarımızı yapıyorduk.
Yan bölümde Grup Özgürlük günün gözde türküleriyle kendi besteledikleri protest müzik türü şarkılarını seslendirme çalışmaları yapıyorlardı. Müziği duydukça kaçıp yanlarına gidiyordum. Gerçekten de özgündüler ve güzel söylüyorlardı.
Halk Gazetesi’nde köşem vardı . Her hafta belirli günlerde Samsun kültürüne ve sanatına renk katanları okuyucularıma duyurmak gibi bir misyon biçmiştim kendime .Tek ölçütüm başarıydı. Yaptıklarıyla , umut vaad ediyorsa yazıyordum , aksi halde görmezden geliyordum eksikleri ,taklitleri ya da şaklabanlıkları.
Sözün özü bu grubu gazetelerde tanıtan ilk köse yazarı bendim . Aradan uzun zaman geçti .Grubun iki temel direği Muhsin korkmaz ve İbrahim tutkaç hala iş başında . Grup Özgürlük , artık Samsun ötesinde uyumlu, usta ve sevilesi bir müzik grubu düzeyine ulaştı.
Geçen yıllar çok şeyler kazandırmış onlara . Amatör heyecanın yerini, ustalara yakışır bir sakinlik almış . Parçalar dile getirilirken eskiden olduğu gibi siyasi bir ajitasyon görevi yüklemiyorlar kendilerine . Aslında siyasete bulaşan her şey özünden de bir şey kaybetmiyor mu ? Müziği de sözün anlamını da daha bir olgun yorumluyorlar.Tüm duyguların rengi seslerine ve müziklerine yansımış artık. Hüzün de var coşku da var , sevinç de var; ama onları dinledikçe her birinin tadına doya doya varabiliyoruz artık . Artık bizleri kendi dünyalarına yönlendirmek diye bir kaygıları yok. Y üreklerindeki güzellikleri büyük bir alçak gönüllülükle ortaya koyuyorlar. Alırsanız alın , almazsanız siz bilirsiniz örneği… Ama aynı havadan aynı sudan ve aynı güzelliklerden beslenip akan giden bu sevdaların ardından gitmemek mümkün mü?
Bugünkü Grup Özgürlük yedi kişiden oluşuyor. Arada bir konuk sanatçı dostlarına da yer veriyorlar konserlerinde. Solist olarak Muhsin Korkmaz, İbrahim Tutkaç ve Derin Erdoğan görev alıyorlar. Ayrıca , İbrahim Tutkaç bağlamasıyla, Derin Erdoğan da kemanıyla grubun saz ekibinde yer alıyorlar. Klavyede Mehmet Demiral, elektro gitarda Emrah Sonel, bas gitarda Engin Uysal, ve grubun emektarlarından Onur Elvermez de, bateride sanatlarını icra ediyorlar.
Bu arada bir tırnak açarak baterist Onur Elvermez kardeşimin küçük bir şikayetini de söz verdiğim için yerine getirmek durumundayım. Abi, diyor, grup yerleşiminde zorunluluk kandırmacasıyla beni arkalarda karanlık bir yerlere yerleştiriyorlar. Zaten karanlık, bir de dumanı saldılar mı, iyicene gözlerden siliyorlar beni. Onlar sahnenin en ön tarafında arz-ı endam ederken ben o loş yerde davulların, zillerin arkasında, dumanların gölgesinde yok olup gidiyorum.
Doğru söze ne denir, eee ben de epey eski adamım ya verdim kopyayı, bundan kimsenin haberi yok, zamanı gelince Hanyayı Konya’yı anlayacaklar. Bak kardeşim, dedim, şikayet etme icraat yap. Değerini bilmeyene , seni kıskanıp arkalarda harcamak isteyene haddini bildirmek mi istiyorsun, zurnanın zırt ettiği bir yerde sok ellerini cebine git bir bardak su iç. Mutfaktan değil bakkaldan al suyu. Ancak o zaman anlarlar değerini. Tamam abi, dedi ilk konserde çekerim iplerini, beni harcamak neymiş görürler.
İşte böyle, bir yandan ekmek kavgası diğer yandan müzikle tam yirmi bir yıl tüketen GRUP ÖZGÜRLÜK’ün güzel anılarla süslü kısacık özgeçmişleri. Onlar bu kentin sanatında önemli katkıları olan insanlar. Sanat bir kentin en güzel yüzüdür. Bu yüzden bu kentin sanatına katkıda bulunan sanatçılara sahip çıkmak, çalışmalarında yardımcı olmak bu kente hizmetten başka bir şey değildir.
Bu bugün de karnım doydu çok şükür, demekten öte bir şeydir. ” Karnın doydu ama ya ruhun ? “ sorusuna birkaç yanıt bulmadan da yaşamanın ne anlamı olur ki…
İlerdeki zamanlarda kentimizin diğer değerli sanatçılarına yer vereceğim bu köşemde. Onlar unutulmaya gelmeyecek kadar değerlidirler. Onları unutturmamak ve yarınlara taşımak için yapacağım bunu.
YORUMLAR
Bateristler, kalabalık çalgı kurguları nedeniyle sahne gerisinde yer alırlar daima...Grup Özgürlük, bağlama ile batı müziği sazlarını uyumla kullanan ve kurguladıklrı armoni ile yaptıkları müzikte ünlü olan gtruplardan (örn. Grup Yorum, Yeni Türkü, v.b.gibi) hiç de geri olmaya bir gruptur. Severek dnliyoruz, dinlemeyenlere de you tube'den de olsa (tabii albümlerini alsalar daha keyifli olur) dinlemelerini tavsiye ediyorum...SAYGIYLA