3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
719
Okunma
’’uykudan önce’’ çok erken bir saatte başlardı. çok küçüktüm, o programdan hatırladığım tek şey ’’hadi kuzucuklarım iyi geceler’’ çağrısıyla yatağa gidişimizdi ve o programı soluksuz izleyişim...
o benim masal perimdi ve gerçek dünyadan ayrılıp masal diyarına gittiğinde henüz 6 yaşındaydım...
sonradan öğrendim büyük bir tiyatro sanatçısı olduğunu... küçük de olsa rolü, rol aldığı her filmi izlemek ayrı bir zevk hala... ama nedense en çok uğur dündar ve hülya koçyiğit ile çevirdiği filmi seviyorum.
herkeslerin çok sevdiği hafize ana’yı ise pek sevemedim ben. her birini ayrı ayrı sevsem de o haytaların yanlış yaptıklarında onları koruması hep içime batmıştır; mahmut hoca’nın hafize ana’yı tek ayak üstünde beklettiği o sahne içime dokunsa da ’’hakkettin ama’’ demişimdir...
bir de tosun paşa vardı... hani hamamda şarkı söyledikleri sahne; katıla katıla gülerim her izleyişimde... neşeli günler’de kocasından gizli çevirdiği dolaplar, bizim aile’deki komik halleri... bir de turşu yüzünden kavga edip eşinden ayıldığı bir film vardı, daha ne filmleri vardı...
bir çok filminde güldürdü bizi, ’’aile şerefi’’inde ise epey ağlattı... tam bir ustaydı...
20 yıl geçti, başka bir adile naşit çıkmadı henüz... senin için büyük bir onur, ülkem için utanç! keşke yerin doldurulsaydı ve sadece seni özleseydik...
kaliteni de özlüyoruz adile teyze...
Ufuk Bayraktar