Biz böyle değildik yâhu??!!..
Kıtır kıtır kesilmekteyiz, cayır cayır yakılmaktayız, kanlarımız akıyor, göz yaşları durmuyor, Kur’an mahkum, İslam mahkûm, siz mahkûm biz mahrûm. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) efendimizin risâletine savaş açılmış. İslam toprakları işgal edilmiş, feryadlar arşa yükseliyor, çığlıklar yürek dağlıyor, namlular ölüm kusuyor. İslam adına taş üstünde taş bırakılmamış, Kutsal mekanlarımız târumâr edilmiş, bombalar yağıyor, çocuklar ölüyor, ocaklar sönüyor.
Ey Müslüman olduğunu iddia edenler, ne oldu bize yaa??. Gerçekten ne oldu bize yahu.???...
Doğranıyoruz, katlediliyoruz, öldürülüyoruz, param parça ediliyoruz, köpeklere yem veriliyoruz, soyuluyoruz, dövülüyoruz, kanlarımız diz boyuna geldi, hala susuyoruz. Tecâvüzler oluyor, bacılarım kirletiliyor, evlerimiz basılıyor, camilerimiz bombalanıyor, ciğeri beş para etmeyenler dinime küfrediyor, damgalanmışız «terörist» yaftasıyla, İslam’ı da aynı kefeye koydu kefere yinede susuyoruz...
Coğrafyadan siliniyoruz, yok oluyoruz, tükeniyoruz, her ölen bizden, hep ölen bizden. Vallahi dayanamıyorum, kahroluyorum, bitiyorum, haykırıyorum; ey dünya müslümanları N E R E D E S İ N İ İ İ Z???.. Allah aşkına söyleyin yâhu ne oldu bize?
Bu kadar suskunluk, bu kadar vurdumduymazlık, bu kadar pervâsızlık, bu kadar bananecilik, bu kadar pişkinlik kimden bize miras kaldı yâhu?.. Biz böyle değildik yâhu!!..
Biz ki; Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürdük yâhu!!..
Biz ki; Bir yudum bir avuç suda boğardık düşmanı yâhu!!..
Biz ki; Yorganda değil, urgan da ölmeyi tercih ederdik yâhu!!..
Biz ki; Evrenin neresinde bir diken batsa kardeşime, onun acısıyla kavrulurduk yâhu!.
Biz ki; Bin atlıyla dev gibi orduları devirirdik yâhu!!..
Biz ki; Müslüman’a ileşmeyi bırak, ona yan baktırmazdık yâhu!!.
Biz ki; İffetim nâmusumdur der, onu nâmus gibi korurduk yâhu!!..
Biz ki; Hak’ka savrulan tokatın birgün mutlaka sahibini bulurduk yâhu!!..
Peki ya, şimdi bize ne oldu yâhu!!.... Hangi hain eller bize kıydı yâhu??!!.. Hangi kahpenin pençesi bize takıldı yâhu??!!.. Hangi küfrün tuzağına düştük yâhu??!!.. Hangi babası meçhulün oyununa geldik yâhu??!!......Ooofff Allah’ım dayanamıyorum, Allah’ım mahvoluyorum, Allah’ım kahroluyorum... Nasreyle bize yâ Râb!!..
Adımız kara listelerde, izzetimiz yerlerde, kimimiz godeslerde, kimimiz işkencelerde, birimiz ölmekte, birimiz sönmekte. Kurtlar sofrasına menü olduk; kanımız kadehlerde, etimiz mezelerde........fakat.....fakat susuyoruz yinede!!!!!
Biz; Bedir’de coşan Peygamber (S.A.V.) in ümmeti değilmiyiz yâhu?
Biz; Uhud’da dişini Şehid veren Komutanın ümmeti değilmiyiz yâhu?
Biz; Hendek’te çukur kazan, Hayber’de ok atan Mücahidin ümmeti değilmiyiz yâhu?
Biz; Mekke’yi fetheden, Bizansın fethini müjdeleyen Resûlün ümmeti değilmiyiz yâhu?
Biz; Cenklerden cenk’e koşan, at üstünden inmeyen, İslam için kıyâm eden
Savaşcının ümmeti değilmiyiz yâhu?
Biz; Mirâcın konuğu kutlu habercinin, peygamberler peygamberi, Alemlerin efendisi
Ahmed-i Mahmûd-u Muhammed Mustafa’nın (S.A.V.) ümmeti değilmiyiz yâhu?
Biz; Bir elime Ay’ı öbür elime Güneş’i verseniz, Vallahi ben bu davamdan vaz
geçmem diyen Yiğidin ümmeti değilmiyiz yâhu?
Şu akan göz yaşları – Sakarya Tuna misâli
Kıvrım kıvrım kıvranan – Bir Ammar, Bilal misâli
*
Şu ağlayan analar – Sümeyyeler misâli
Feryad eden bacılar – Nesibeler misâli
*
Ülkeler savaş alanı – Bedirler misâli
Hamzalar vurulmuş – Uhudlar misâli
*
O halde eyy bende Allah Resûlünün Ümmetiyim diyen
Müslüman!!!
Cihad meydanları boş kaldı, Düşman cirit atmakta,
Cepheler gâvura kaldı, Mücâhid aranmakta!
At et yedi, it ot yedi, Düzen bozulmakta,
Dünya hayvan’a kaldı, İnsan avlanmakta.
Kurt koyuna daldı, Çoban uyumakta,
Kurbân miğdeye vardı, Köpek havlamakta.
Nâmus arsıza kaldı, İffet aranmakta,
Bıçak kemiğe dayandı, Canımız yanmakta.
Zulüm ayyuka çıktı , Zâlim kaşınmakta,
Mazlumlarda hakkını, Cihadla aramakta!
Adam atom yaptı, Onbinleri vurmakta,
Benim gardaş taş attı, Terörist olmakta.
Haçlı sefer başlattı, Kan sel olup akmakta,
Kâfir azdıkca azdı, Müslüman aranmakta!
Küfür rakipsiz kaldı, yakıp yıkmakta,
Zulme dur diyecek, Erkek aranmakta.
Çatladı sabır taşımız, halen çatlamakta,
Alev alan bağrımız, yandıkca yanmakta.
Şan gitti şöhret gitti, müslüman susmakta,
Taş olduk lal olduk, dinimiz satılmakta.
Nemrutlar dağlar kadar, nar’ı yakmakta,
İbrahimler ateş’e, mancıkla atılmakta.
Zalimler iş başında, zulmünü yapmakta,
Biz’se ekran başında, yan gelip yatmakta
Cüceler adam olmuş, tafra satmakta,
Cüceler dev olmuşta, yüceye çatmakta.
Devler kuzuya dönmüş, ince hesapta,
Kuzu kurdu nasıl yer, hayal kurmakta.
Meydan kaldı sineğe, miğde bulamakta,
Bizim Arslan tilkiye, maskara olmakta.
Devleri devirirdik, bin atlıyla savaşta,
Şimdiyse bekliyoruz, sıramızı kasapta.
Bulunmadı bir erkek, yiğitler hep mezarda,
Eğer yoksa hiç erkek, bacılar aranmakta.
Bizde bir erkek vardı, O kaldı Maraşta,
Sütcü İmamlar gibi, imamlar aranmakta.
Nerede Hamzalar, Ali’ler aranmakta,
Katillere karşı, Seyfullah aranmakta.
Bilaller nerede, Ammar aranmakta,
Mus’ablar nerede, erkek aranmakta.
Bırak erkek aramayı, bak Güneş batmakta,
Ama batıdan doğup, doğudan batmakta.
Kurmuşlar Teraziyi, insanlar hesapta,
Cennet’e koyulacak, Müslüman aranmakta.
Yeter artık yeteer yeteeer, uyanın hâb-ı gafletten. Bırakın artık barış türküleriyle oyalanmayı. Açın gözlerinizi görmüyormusunuz, dünya müstekbirlerinin saldırısı Allah’ın dâvâsınadır.
Ey müslümanlar!.. Omuzlayalım artık Allah’ın dâvâsını. Fitne yeryüzünden yok oluncaya, din yalnız Allah’ın oluncaya, mü’min kardeşlerimiz esaret ve zulümden kurtuluncaya ve Allah’ın dâvâsı hâkim oluncaya dek, zalimlerle, despotlarla, tâğutlarla yılmadan yorulmadan, usanmadan mücâdele edelim. Zulmün karanlığına şimşek gibi çakalım. Bu ÜMMET küfrün önünde eğilmekle kurtulmaz! Ufukta İslamın şafağı sökmek üzere. Korkmayın, bağırın, çığlık atın! Yırtın şu karanlığı, Güneşin doğmasına az kaldı.
Bilin ki; Allah, kendi yolunda binalar gibi kenetlenmiş saf saf olanları sever. “Saffen keennehum bünyânun mersûs”.
Bilin ki; “Gaatilûhum yuazzib humullahu bi eydiküm” Kıtâl edin, mücâdele edin, kıyam edin....Çünkü; Allah sizin ellerinizle zâlimlere azâb etmek istiyor.
Ey Allah Er’i; Rabbine yönel! Gören göz, işiten kulak, coşan yürek, yıkan yumruk ol! Gafil kalma, ara dâvânı! Gözlerinde ki yaşta, emeğinde ki terde...Ve... Şehâdetinde ki kanda...... Esselamu alâ menittebeal Hudâ.
M. Fatih / 01.07.04
www.m-fatih.de
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.