DOĞRU FİKİR, DÜŞÜNCE ve AKIL

• 18 Ağustos 2011 Perşembe 12:01:08

DOĞRU FİKİR – DOĞRU DÜŞÜNCE
A K I L
Bir fikrin doğru olup olmadığını anlamak, bir düşüncenin faydamı, zararmı getireceğini bilmek bir uzmanlık işi olarak biliniyor. Halbuki Eğitim kurumları bu temel bilgilerı kazandırması şarttır.
Düşünce nasıl oluşur? Fikir nedir? Akıl olayı nasıl oluşur?
Bir fikrin bir düşüncenin oluşabilmesi için bir OLAY şarttır.
Bu olayı kaydeden sağlıklı bir DİMAĞ, BELLEK, ZEKA ya sahip olmak şarttır.
Bu olayı Belleğe ileten DUYU ORGANLARI’nın en az biriyle duyurulması da şarttır.
O, bellekte Olay hakkında delilli bir GEÇMİŞ BİLGİ bulunması şarttır.
Olay olur, görülür, duyulur, işitilir, tadılır, koklanır Bellekte bekleyen geçmiş bilgiyle birleşince; İnsan, anında bir FİKİR’e varmış olur. Bu olay geçmiş bilgi ile değerlendirilince DÜŞÜNCE oluşmuş olur.
Bir olayın bu düşünce metoduna göre geğerlendirilme neticesine; AKIL OLAYI diyoruz.

Pratik olarak her insan yaratılış icabı bu akıl olayını yaşıyor. Haklı olarakta Akıllıyım diyebiliyor. Acaba ne kadar Akıllı bakalım?
1- olay gerçekmi? (İşitien, duyulan, gazete yazdı. Radyo söyledi. Olmaz.)
2- Hangi duyu organı ile Zihine nakledildi?
3- Dimağ zeka bellek ne derece sihhatli?
4- O, olay hakkında geçmiş bilgi varmı,? varsa ne derece sağlam kaynağa dayanıyor?
5- Bu insan bunları değerlendirerek karar verebilmesi için gereken yetenek ve Eğitim ne kadar yüksekse yorumlarıda oderece isabetli olacak ve geleceğe yönelik fikir verecektir.
6- Geçmiş bilgisini olayı yönlendirmek için kullanmaz, olduğu gibi olayı naklederse buna HABER denir.
7- Geçmiş bilgiyi kendi inanç ve vicdani amacına göre kullanarak bu olayı süslerse bunada YORUM denir.
8- Bu insan bunları değerlendirerek karar verebilmesi için gereken yetenek ve Eğitim ne kadar yüksekse yorumlarıda oderece isabetli olacak ve geleceğe yönelik fikir verecektir.

İşte Eğitimdeki şarlatanlık ile ciddilik, buradan başlar. Çünkü: Geçmiş bilgi yerine doğru bilgiyi koyarsanız düşünce de doğru olacaktır. Eğer Geçmiş bilgi yerine Zorla veya kandırılarak yanıltıcı bilgilerle düşünmeye kalkarsak düşünce de yanlış olacaktır. Adam AKILSIZ olacaktır.
Bu düşünce Metodunu her fikir babası bilir. Fakat geçmiş bilgilerin belgeli delilli olması bir çoğunun işine gelmiyor.
Örneğin: Sosyalistler, İNANÇ konusunda geçmiş bilgi yerine DİYALEKTİK MANTIĞI kullandılar. Dünyanın başına neler getirdiler neler. Şimdi Sosyalizimide bitimiş oldular.
Müslümanlar, İnanç konusunda Geçmiş bilgide AKLİ ve NAKLİ Delile dayanırlar veya BİLİMSEL MTODU kullanırlar.
Hümanistler’in belli bir ilkesi yoktur. Kendi iradelerinin demoktat görüşleri Geçmiş bilgiyi oluşturur. Bilimsel diye yutturdukları bilimsel metodlarda bile insanları yanıltma vardır.

YER YÜZÜNDE İNSANLAR BU GÜN PRATİKTE NASIL DÜŞÜNÜYORLAR?
Bu günümüzün insanı Basının ve Eğitim Kurumlarının geleneksel prensiplerine göre düşünüyorlar. Araştırmacı ruha sahip olanlarların kendini yetiştirenler hariç, basının ve eğitim kurumlarının yönlendiremediği ortam kültürü içinde çoğunluk hakim. Genelde insanlar düşüncede üç gurupta toplanırlar.
1. Gurup insanlar YÜZEYSEL düşünceye sahiptir. Bunlar çoğunluk oluşturur.
Ortamda kimin sesi fazla çıkarsa onların sözlerini söyler. Jakoben basın, yabancı çıkarcıların işine gelir. Sereserpe konuşan insanlardır. Herkes böyle diyor. Radyo söyledi. Gazete yazdı. Laf ebeliği, Jakobenkik veya hiçbir fikri olmayan vatandaş.
2. Gurup insanlar DERİN düşünceli insanlardır. Araştırmacılar, Konularının uzmanları,
Konuların kaynağı, belge ve delilleri olusturan insalar.Bilimsel metod neticeleri. Doğruluğundan şüphe edilmeyen kaynaklar.
3. Gurup insanlar AYDIN düşünceli insanlardır. Sağ duyulu insanlardır. Belgesiz delilsiz
laf ettiremezsiniz ve kaynağa göre etraflıca düşünen inanlardır.
- Karşıdakini kavramlarından tanır.
- Bir konuya kaynaksız itibar etmezler.
- Bilimsel metod neticelerine göre düşünürler.
- Sözlü işlere itibar etmezler. Belge oluşturur, dedi koduya girmezler.
- (İş Ortağım gazetesi sayı 3)