ŞİMDİ TAM ZAMANI
Yazın en kavurucu sıcaklarını yaşadığımız günlerdeyiz.
Eğer klimanız ya da serinlik verecek herhangi bir aletiniz yoksa ferahlamanız hiç mümkün değil. Durum böyle olunca bedenin suya olan ihtiyacı daha fazla artmaktadır. Bu aylarda, vazgeçilmezimiz oluyor su ve serin havalar.
Hicri Ramazan ayını yaşıyoruz. İnanan insanlar bu ayı oruç tutarak geçirirler. Sıcağa, açlığa ve susuzluğa aldırmadan, Yaradan’a olan saygısını, onun buyruklarına olan bağlılığını gösterip; affına nail olmaya çalışır. Yani kendi iç hesaplaşmasının getirisidir oruç tutmak. Bağışlanma ayıdır, iyiliklerin binlere katlanıp hanelere yazıldığı aydır ramazan. Sabır ayıdır; yoksulların halinden anlama ayıdır ramazan. Bu duygular ışığında paylaşma, elimizde azda olsa bölüşme ayıdır. Oruçlu olduğu sürede hissettiği açlığı ve susuzluğu başkalarının da imkânsızlıktan yaşayabileceğini idrak etme ayıdır.
İşin özünde, insanın içinde kopan fırtınaların dinmesi, ruhen huzura ermesi, Yaradan’a daha fazla yaklaşması vardır. Oruçlu iken acizliğinin farkına vararak, nimetin şükrünün gerekliğini idrak eder. Bütün bunların ifadesinde kalıplara sıkışmanın pek gereği de yoktur zaten. Gücü yeten bedenen bunları sağlamaya çalışacaktır. Beden gücü yerinde olmayanda maddi olarak bu yakınlaşma için çaba sarf edecektir. Sağladığı maddi imkânlarla ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürmesi, kendi yüzünü güldürecektir.
Yeter ki; niyetinde iyi şeyler olsun, paylaşmanın bilincinde olsun.
Bizlerde sıcak bir ayda yerine getirmeye çalışıyoruz ramazan orucumuzu. Eminim daha iyi anlıyoruz bir tas çorbaya, bir bardak temiz suya ihtiyacı olan insanları. Bunda olsa gerek çeşitli yardım kuruluşları bu aylarda daha bir hareketli çalışmalara imza atıyorlar. Özellikle kuraklığın ve açlığın hüküm sürdüğü Afrika ülkelerine yardım kampanyaları başlatmış durumdalar. Bu ayda ihtiyaç sahiplerinin çığlığını duymamak, kendimizi onların yerinde hissetmemek oldukça zordur. Neyse ki ülke olarak yapılan yardımlar konusunda ilk sıralardayız. Elbette sevindirici bir durumdur. Dileğim bu yardım çağrılarına insani duygular taşıyan herkesin daha fazla destek vermesi.
İmkânlar o kadar çok ki; oturduğunuz yerden bile bu kampanyalara kısa mesaj aracılı ile destek verebilirsiniz. Yeter ki isteyelim. Yeter ki içimizde paylaşmanın, eldekini bölüşmenin verdiği huzuru hissetmek olsun. Hem yarın ne olacağımızı bilmezken. Hem mülkün sahibi biz değilken; emanetçiyken…
Nerede olursa olsun, kim olursa olsun ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmak insanlığın en birinci vasfıdır. Aynı zamanda toplumsal bir görevdir. Bunu belli bir zamanı ve yeri de yoktur. İhtiyaç ne zaman ortaya çıkmışsa, müdahale etmek o zaman olmalıdır.
Yapılanların bire bin değerindeki kutlu zaman dilimleri inananlar için daha bir önemlidir. Hele muhtaç insanların feryatları bu zamanda ta kulaklarımız kadar gelmişken duyarsız kalmak hiç olmaz. Bu sebeple kıpırdanma zamanıdır, eldeki imkânları kullanarak herkesi duyarlı olmaya çağırma zamanıdır.
Ramazana ayının bendeki anlamından kısaca söz etmekle birlikte, paylaşmaktan bahsetmeye çalıştım. Umarım hislerimi doğru ifade etmişimdir.
Bu kutlu ayın hürmetine Yüce Allah bizleri bağışlasın! Sıkıntılarımızda kurtarıp huzura ulaştırsın! Yüreğimize bolca merhamet duygusu versin.
YORUMLAR
İşin özünde, insanın içinde kopan fırtınaların dinmesi, ruhen huzura ermesi, Yaradan’a daha fazla yaklaşması vardır. Oruçlu iken acizliğinin farkına vararak, nimetin şükrünün gerekliğini idrak eder. Bütün bunların ifadesinde kalıplara sıkışmanın pek gereği de yoktur zaten. Gücü yeten bedenen bunları sağlamaya çalışacaktır. Beden gücü yerinde olmayanda maddi olarak bu yakınlaşma için çaba sarf edecektir. Sağladığı maddi imkânlarla ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürmesi, kendi yüzünü güldürecektir.
yüreğin ve fedakarlığın kanatlarını açması gereken mukaddes bir zaman zarfında yapılabilecekleri hatırlatma cihetinde yazılmış anlamlı bir yazıydı sayfanızda okuduğum.Düşünen ve emek veren yüreğe selam olsun...