- 563 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DİZİLERLE ŞEKİLLENEN HAYATIMIZ
Geleceğini, izlediği dizilerle şekillendirmek isteyip dizilerdeki çarpık ilişkileri normal gören bir toplum: Düşünme potansiyelini, olayları analiz etme yeteneğini yitirmeye mahkumdur. Bu gibi toplumlar, dizi filmlere kendilerini o kadar kaptırmışlardır ki tüketim alışkanlığından tutunda yeme iç alışkanlığına kadar hayatlarının her alanında dizilerin etkisini görebilirsiniz. Hayatlarını bu şekilde tanzim edenlerden, yaşamlarını sorgulamalarını gerçek anlamda ailesine ve çevresine faydalı fertler olmalarını beklemek hayaldan öteye geçmeyecektir.
Cam sektörüne, biraz baktığımızda sıvı hale gelen camın ham maddesi kalıplara dökülür. Dökülen hammadde, o kalıbın şeklini alır. Dizelerde, bizleri belli bir kalıba sokmaya çalışır. Evde eşimize nasıl davranacağımızı, komşumuzla ilişkilerimizi, sokakta gördüğümüz bir arkadaşımıza nasıl davranacağımıza kadar bizi etkilemeye çabası içine girilir. Kendimize, sormamız gerekmez mi buna neden izin veriyorum. Toplum olarak, kukla bir toplum olmaya mı karar verdik. Neden bir başkası olalım? Dizlerdeki aile ilişkileri öyle diye bizim ilişkilerde öylemi olacak? Tabi ki yapımcalar ve oyuncularda bizim kültürümüzü, aile yapımızı göz önünde tutmaları gerekir. Diyelim ki onlar bunu esgeçiyor bizlerin onlara uymamız doğru mu? Toplumu, yönlendirmede etkin rol oynayan medyada biraz duyarlı davranmalıdır. Yapısı bozulmuş bir toplumdan bir şey çıkmaz. Kimin eli, kimin cebinde olduğu belli olmayan, sokak ortasında bir birine ateş eden çekinmeden ve korkmadan birilerini öldüren toplumdan kimse hayır gelmez. Cenazeden, yardım beklemek fayda beklemek ne kadar akılsızca, delice bir fikirse düzeni bozulmuş bir toplumdan fayda beklemekte o kadar akılsızca bir davranıştır. Kozlar, elinde diye toplum yapısını bir şekilde özellikle dizi filmlerle bozmaya çalışan kişi veyahut kurumlardan gelecek nesiller, hesap soracaktır. Hiç bir şey hesapsız kalmayacaktır. Günü geldiğinde, milletin başına örmeye çalıştıklar çorap başlarına örülecektir. Toplumun aile yapısına, ahlaki değerlerine kimse dinamit koyamayacaktır. Bu düşünceyle hareket edenlerin, aile ocağına günün birinde incir ağacı dikilecektir.
Bizler, her konuda bilinçlenme çabası içerisine gireceğimiz gibi televizyondaki programlara ve dizilere karşıda bilinçlenmeliyiz. Gelecek kuşağın, şekillenmesinde büyük öneme hayız olan televizyonlarımızın düğmesine bastıktan sonra; kontrolün televizyonda değil de bizlerde, olmasına büyük titizlik gösterelim. İzlediğimiz dizilerde titizlikle seçici olalım.Toplumu geleceği taşımak istiyorsak bizi kalıba sokmaya çalışan dizileri izlemekten vazgeçelim. Değer yargıların, yok sayılmadığı tertemiz pırıl pırıl bir gençliğin yetişmesi için kaliteli, sevyeli program ve dizilerin yapılması dileğiyle…