- 882 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
LALE DEVRÍ AŞKLARI ...
Ínsanları seyrediyorum zaman zaman,hep yanlızlar ve koşturuyorlar varmak istedikleri bir yerlere,el ele tutuşanları saymıyorum gerçekten elini tutarken, ona bakarken, ona dokunurken, bir şey anlatırken yaşadığı o tuhaf duyguyu yansıtan aşklardan bahsediyorum. Nerede o eski aşklar? Bitti mi dersiniz?
Onu kendinden daha çok seven aşıklar yok mu? Her dakikasında onu düşünen, bıkmadan arayan, merak eden, yanındayken bile onu kaybetmekten korkan, sakınan, üstüne titreyen, o üzülünce dayanamayıp ilk o ağlayan, güzel süprizler yapan, aşk dolu notlar bırakan o aşklar nerde?
Sabah gözünü açtığın anda onun hayaliyle uyanmak ve attığın her adımda onu düşünerek yol almak,Ona dokunmak bir yana, gözlerine bakmanın bile ruhunu erittiği aşklar,cabuk mu tükettik yoksa o çocuksu yanımızı? Aşk dediğimiz şeyi kolay mı harcadık? özgür kaldığında ruhumuz, onu bize ait mi sandı?
Aşkı anlamadık mı yoksa? Yoksa onu da fast food tarzı bir alışkanlık gibi yiyip bitirdik mi?Aşk hakkında o kadar çok şey söylendi ki onu tarif ettiler utanmadan, sanki bir cisim ya da bir teoriden söz eder gibi, ona bir ömür biçti bazı uzmanlar İnandık onların dediklerine...
Büyüyü bozduk kısacası hayatı monotonluğa alıştırırken farketmeden aşkıda monotonlaştırdık, İnsanı hayata bağlayan, mutlu olmasını sağlayan, dünyaya insanlara farklı gözlüklerden baktıran aşkı es geçtik.
Yeni kuşaklar aşk ile alışkanlığı ayıramıyor. Karşı cins ile beraberliğini aşk sanıyor ve ayrıldıkları zaman acı duymuyor, çabuk unutuyor ve başka birisi oluyor yanında. İşte bu aşk değil sadece alışkanlıktır..
NEREDE O ESKİ AŞK VE SEVGİLER-ESKİ MUTLULUKLAR diyorum. Çünkü ne yazık ki yaşadığımız son yıllarda eski aşkı, sevgiyi, mutluluğu özümseyerek, sindire sindire yaşayan çoğunluk kalmadı.Sevgiye dünden daha çok ihtiyacımız varken laleler devrine ağlıyor aşk hatıralarında...
berrin korkmaz