marangozla güzelin aşkı
Bir varmış,bir yokmuş.Evvel bir zamanın içinde zalim bir marangoz yaşarmış.Yüreği öyle kin doluymuş ki,yapılan hiçbir işi beğenmez,herkesi büyük heybetiyle korkuturmuş.O kadar vahşiymiş ki hayvanlara acımaz,ne zaman ava çıksa yaralı bir kuşu dahi öldürmekten zevk alırmış.Bu marangozdan köylüler korkarmış ama köyde başka işinin ehli marangozda yokmuş hani..Köylü sevmezmiş adamı ama bir yandan da o büyük cüsseli,iri kıyım adamın kendilerine yapacağını düşününce korkularından en gizli köşeye saklanırlarmış.
Derken günlerden birgün bu köye uzak mı uzak diyarlardan bir güzel gelmiş.Ama ne güzellik...Pembe dudak,al yanak...Gözler kocaman bir dünyayı içine alacak kadar büyük,okyanus kadar derin bakışlı,gökyüzü kadar da maviymiş..Bakan bir kere daha bakmaya kıyamazmış ama bakmadan da edemezmiş hani..
Bizim zalim marangoz kıza ilk gördüğünde vurulmuş..Yüreği demiri kızdırırken oluşan kor misali..Ama utanmış adam sevdasından..Adamın ünü kötü! Ne yapsın bu güzellik o zalim yüreği...Herkesin korktuğu,iri cüsseli marangoz kızın kendisini beğenmemesinden,onu reddetmesinden korkar olmuş..Kıza sevdiğini hiç söyleyememiş o cesaretine her zaman güvenen adam..! Aşkını içinde yaşatmış,gözyaşlarıyla ıslatmış.Bir filizken bu sevda, koca bir çınar olmuş içinde yüreğine sığmayan...Yemiş,bitirmiş kendini..O iri cüsse yok olmuş.Bir deri,bir kemik kalmış aşkından..Herkes şaşırmış marangozun bu haline..Kimse de anlam verememiş ya işlerine gelmiş,kimse sesini çıkarmamış,sebebini sormamış..
Birgün marangozhaneye o güzel gelmiş.Marangoz köylünün onun karşısındaki tavrını almış..İki büklüm duruvermiş öylece..Güzelliği dillere destan güzel sormuş."Buradaki tek marangoz sen misin?" Evet diyebilmiş marangoz gökgürültüsü fısıltısında..Kız inanamamış."Ben.. Ben.. diyebilmiş o da sakin ses tonuyla."Burda zalim bir marangoz varmış,tuttuğunu koparır,kimseye avuç açmayan..Yüreği dünya kadar geniş,merhameti okyanuslara sığmayan..Cesaretini herzaman gösteren...O nerde? Demiş.Bizim görünürde zalim,içi çocuk ruhlu marangoz şaşırmış ben böyle miyim? Diye..Yine sessiz cevaplamış."O zalim marangoz eridi bir kor gibi aşkından.Güzeller güzeline vuruldu,cesareti de kalmadı açılmaya aşkına..Kendimi yedi durdu.Aşkı yüreğinde koca bir çınar oldu.Dağları devirecek heybeti yok oldu.Herkesin korktuğu marangoz bir güzelden korkar oldu.Güzel cevap verdi."O marangoz bir cesaretini toplayıp açılsaydı güzele, dünya güllük gülistanlık olurdu.Korkmasaydı o heybeti büyük,yüreği geniş adam bir güzelden,aşkları destan olurdu.Bir söyleseydi sevdiğini güzele,güzelin de ona yangınını bilirdi.O baktıkça güzelleşen bir güzel olurdu." Marangoz şaşkın şaşkın baktı yüzü güzele,yüreği özele..Gururu kaldırdı masadan.İçinde kalan ufak cesaretiyle sessiz sessiz..’O zalim marangoz sana vuruldu ey güzel yüzlü yar! ’ diyebildi.Gözünden iki damla yaş geldi güzelin..O da: ’Bu güzel köye adımını attığından itibaren zaten marangoza vurgundu.Ama...’ diyebildi.Güzelin aşık olduğu marangoz nerde? Marangoz güzelin aşkından cesaret aldı, sarıldı güzeline o heybetli yüreğiyle..’BURDA! ’ dedi.Marangoz sana sevdasından içi kor oldu.Eritti heybetini ateş..Herkesin korktuğu zalim marangoz güzelin bu aşkı kabul etmemesinden korktu.’ Güzel de sarıldı yüreği heybetli marangoza.Aşkları dillerde destan oldu.Artık güzelle zalim marangozun aşkları konuşuldu o köyde..
Onlar erdi muradına ya eremeyen ne yapsın..? Onlarda çıksın kerevetine..eee darısı böyle bir aşkın benim başıma:)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.