- 2097 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BEKAR EVİ
Her zamanki gibi bir gündü.Ekstra bir gelişme yoktu.Tek farklılık o gün tatil günleri olmasıydı.O yüzden Ahmet hala yatakta dönüp duruyordu.Saat 10 buçuğu bir iki dakika geçmişti.Çağrı da çoktan kalkmış evlerinin yakınındaki ağaçlık alana gidip her günkü koşusunu yapıp gelmiş, duşunu almış bir şekilde oturmuş gazete okuyordu.Top sakalı ve gözlüğüyle tam bir enteldi Çağrı.Ahmetle üniversitede tanışmıştı.İkiside Hukuk bölümü mezunuydu.Çağrı Hakimlik sınavına hazırlanıyordu.Ahmetse serbest olarak avukatlık yapıyordu.Üniversitede de beraber yaşamışlardı.Üniversitede güzel günler geçirince ’Oğlum biz evleninceye kadar beraber yaşayalım hem masraf da az olur’ diyerek beraber yaşamaya devam etmişlerdi.Ev tam bekar eviydi.Çok az eşya olmasına rağmen olabildiğince dağınıktı.Televizyonun altındaki çoraplar kanepenin üstündeki laptop mutfakta masanın üstündeki kirli tabak çanaklar.Çağrı gazetesini okumayı bitirince odasında döne döne uyuyan Ahmet’e bağırdı:
Oğlum kalk da kahvaltı yapalım.Acıktım ben
Ahmet gözlerini açtı.Nefesi çıktığı kadar Çağrıya cevap verdi:
Ben 10 dakikaya kadar ayaklanırım.Sen çayı demle peynir zeytin de çıkar ekmek yoksa ekmek de al ben de 3 yumurta çakarım tereyağına mis gibi olur.Tamam mı yavrum?
Çağrı gülerek ayağa kalktı.Mutfağa gidip ekmek var mı diye bakacaktı.O sirada kendi kendine söylendi:
Öğle, ikindi vakitlerinde ayıldıktan sonra güzel adam olmasan var ya sabahları çekilecek adam değilsin.Ha bide kiranın yarısını vermesen.
Ahmet bunları duymuş olacak ki içerden Çağrıya :
Söylenme la işini yap
Çağrı bu duruma gülerek ekmeğe baktı.Yarım ekmek vardı ama oda taş gibi olmuştu.Kimbilir kaç günlüktü.Ekmek almaya gidecekti cüzdanını alırken Ahmet’e seslendi:
Oğlum bize bir kadın lazım lan
Ahmet bu söze anlam veremeyerek:
Oha lan o ne demek, azdın mı?
Çağrı gülerek cevap verdi:
Yok lan o anlamda demedim.Evi toparlaması ve bizi de toparlaması için yardımcı bir kadın temizlikçi gibi birşey
Ahmet yarı uyanık şekilde cevap verdi:
Kadınla fazla karşılaşmayacaksak uyar bana, olur yani
Çağrı ekmek almaya gitti.Biraz dolaşıp sıcak ekmek bulup geri geldi.Ahmet hala uyanmamıştı.Sofrayı hazırlamaya başladı.Peyniri zeytini koydu.Ahmet’e seslendi:
Ahmet bey sahne sırası sizde.Yumurtalar sizi bekliyor
Ahmet bu sözleri bekliyormuş gibi kalktı.Elini yüzünü yıkadıktan sonra mutfağa gitti.Sofrayı görünce gülerek Çağrıya:
Sen çözdün bu işi.Valla bak harikasın
Ahmet o sıradaki ekmekten bir parça alınca sıcak olduğunu anladı Çağrıya tekrar gülerek döndü:
Sen saat 11’de sıcak ekmek mi buldun? Helal olsun valla.Kız olsam kesin seninle evlenirdim.Yamardım kendimi sana
Çağrı gülerek cevap verdi:
Oğlum ben senin kız versiyonuna bakacak kadar düşmedim şuursuzlaşmadım da
Ahmet suratını asarak:
Vay öyle olsun hacım.Ama bak sen kız olsan bana yamanırdın etrafta benden iyisi yok şu kaslara şu sıfata bak
Çağrı kahkaha atarak:
Gören de Brad Pitt sanacak.Çok konuşmada yumurtanı yap yumurtacı
Oğlum bu sözleri hatırlatırım zamanı gelince sana
diyerek yaptığı yumurtayı sofranın ortasına koydu Ahmet.Çaylar içildi.Yumurta yenildi.Kahvaltı bitince Ahmet tezgahın üstündeki kirlilere takıldı:
Akşam yemeği dışarda yiyeceğiz sanırım hacım ha? Sen de ben de yıkamayız bunu gerçi zor iş değil makineye yerleştirip başla tuşuna basacağız
Çağrı mesajı almış bir şekilde:
Tamam ben hallederim onu.Ee bugün tatil ne yapacağız?
Ahmet biraz düşündükten sonra:
Ortaköye gidelim çay içelim bu hizmetçi alma mevzusunu konuşalım sonra edebiyat lokaline gideriz muhabbet eder kafa açarız biraz sonra da ben yengenle buluşacağım
Çağrı şaşırmış bir şekilde:
Oğlum sen hizmetçi konusunu hatırlıyor musun? Uykuluydun unutursun diye düşünmüştüm.Ayrıca senin yengeyle aran limoni değil miydi?
Ahmet gülürek cevap verdi:
Birincisi su uyur Ahmet uyumaz.Sabah ne konuşulduysa hepsi aklımda.İkincisi dün ben yengenle arayı düzeltim.Çiçekti özürdü hallettim.
Çağrı alınmış bir tavırla:
Valla hiç bahsetmiyorsun sormasak söyleyeceğin yok
Ahmet bu sözlere odasına giderken cevap verdi:
Oğlum dün geldiğim de maşallah öküz gibi yatıyordun bende ellemiyim öküzü hayvanseverlerle başımı belaya sokmıyım diye sabahı bekledim
Çağrı gülerek:
Ha ben öküzüm sen insansın oğlum kız yanındayken ’Şu sarışın hatun bizim fakültedeydi az bakıp muhabetini etmedik deme Çağrı’ dedin başöküzcüğüm.
Ahmet hak verir şekilde:
Evet o büyük öküzlük olmuştu.O değilde sen de hazırlan çıkalım hemen
Çağrı bulaşıkları ayıklıyordu:
Bulaşık işini halledip hazırlanacağım
dedi.Bir süre sessizlikten sonra Ahmet sinirli bir şekilde bağırmaya başladı.
Oğlum deli olacağım lan bu evde birşey bulamıyorum
Çağrı böyle durumlara alışıktı kendi de birşey bulamazdı:
Yine neyi bulamıyorsun?
Çorabımın tekini
dedi sinirli bir şekilde Ahmet.Çağrı soğukkanlılıkla cevap verdi:
Televizyonun altında bir çorap vardı ona bir bak
Ahmet gülerek:
Hay yaşa sen olmasan ne yapacağım.Biz bence Hollandaya gidelim evlenelim.Kavuşalım artık
Çağrı gülerek cevap verdi:
Ahmet sen daha iyilerine layıksın.Yani Türkçesi ben hala kızlardan hoşlanıyorum
Ahmet gülerek:
Oğlum çakalsın.O değil de biz hizmetçiyi tutalım konuşmaya gerek yok.Ortaköyün o müthiş manzarasında daha güzel sohbetler ederiz.Mesela ’Suç ve Ceza’ üstüne
Çağrı bulaşıkları makineye atmış tuşa basmıştı.Hazırlanmak için odasına giderken Ahmet’e cevap verdi:
Oğlum üniversitede bol bol tartışmadık mı bu konuyu boşver bu konuyu İrandaki Şeriat hukukunu konuşalım.
Uyar
dedi Ahmet.Bir kaç dakika sonra Çağrı hazırlanıp gelince Ahmet önden çıkıp asansörün düğmesine bastı.İçerde olan Çağrıya seslendi:
Anahtarı unutma al yazmalım selvi boylum.
Çağrı gülerek:
Olur bitanem
O sırada asansör gelmiş kapısı açılmıştı.Çağrı hızlı bir şekilde kapıyı kilitledi asansöre bindi.Asansörün kapısı kapanırken ikisininde yüzleri gülüyordu.Bekar evinin düzene girmesi konusunda milat olabilecek bir gündü.Hizmetçiyi tutacaklardı.Dünya için küçük Çağrı ve Ahmet için büyük bir adımdı...
Saygılarımla
Ahmet BAYRAM
YORUMLAR
AhmetBayram
Esma KAHRAMAN
:) O anlamda yazını çok başarılı buldum. Sevgiler.