- 1333 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NEFES,ZİKİR,ALLAH
Nefesimi hızlı bir şekilde alıp hızlı bir şekilde veriyorum bunu yaparken Allah diyorum yüzlerce kişiyle beraber.Zikirin ilk dakikaları.Daha da hızlanacak.Hızlanınca da kendimden geçeceğim ruhum, bedenim hafifleyecek.’Allah Allah’ diyen başta sadece dilimken zamanla bütün vucüdum ’Allah’ diyecek.Ruhum gerçek sahibine aşkını dile getirecek ’Allah’ diyerek.Evet hızlanmaya başladık.Ruhum bedenimi zorlamaya başladı.Yıllarca vucüd kafesinde esir olan ruhum çırpınmaya başladı.Az sonra kanatlanıp sevgilisine doğru uçacak.Evet zikir ilerledikçe olacak olan bu.Vucüdumu hissetmeyeceğim.Hissedemeyeceğim kadar hafifleyecek.Sadece ruhum ve nefesim.’Allah’ diyen ruhum ve nefesim.Kendimden geçiyorum.Hoşgeldim ya Aşk Hoşgeldim ya Allah.
----------------------------------------------------------------------------------------
Zikir bitti.Hafifliği hala üstümde.Sevdiği insanla ilk buluşmasını yapmış ve çok mutlu olan ergen bir çocuk gibiyim.Hakikaten.Gençtim lise 1 ya da 2 .Çok sevdiğim bir kişiyle buluşmuştum.İlk buluşmamızdı.Güzel geçmişti.Buluşmadan sonra ne kadar mutlu ve heyecanlıydım.Hemen en yakın arkadaşımı aramış buluşalım demiştim.Mutluluğumu paylaşmak istemiştim.Şehrin merkezi olan caddede kaç tur atmıştım bilemiyorum arkadaşım gelene kadar.Çok güzel bir duyguydu.Ama şuan duyduğum hazzın mutluluğun huzurun yanında hiçbir şey kalırdı o duygu o heyecan.Hem bu ilk zikirim değildi.İlk zikirim gibi mutluluk bir hafiflik bir huzur veriyor her zikir.Gerçek aşkın sahibini çağırıyorduk sonuçta.Binlerce kez içimizin derinliklerinden gelerek ismini haykırıyorduk ’Allah’.Müthiş birşeydi.
Şadırvana gittim.Suyu açıp elimi suya tuttum.Su öyle güzeldi ki.En küçük damlaya kadar hissedebiliyordum suyu.Aynı şekilde havayı da bir nefeste ciğerimi dolduruyor ve huşu içinde tekrar azad ediyordum onu ait olduğu gökyüzüne.Çevremdeki en küçük şey bana huzur veriyor.Biliyorum ben de on etrafıma huzur veriyorum.Ve sonra şükürler olsun Allahım diyorum.Aşkınla yanıyorum.Alevler içinde ama kavrulmuyorum acımıyor hiç bir yerim.Aksine yıllarca kanamış yaralarım şifa buluyor alevinde.Kuşlar ötüyor az ötedeki ağacın üstünden.O kadar güzeller ki ’evet’ diyorum ’bu güzellikleri Allah yaratmış’. Müthiş bir huzur ve mutluluk içindeyim.’Allah’ım beni o kör geçirdiğim, günahlar işlediğim, senden habersiz olduğum günlerden bu güne getirdiğin için çok şükür’ diyorum.Gözlerimden gözyaşları süzülüyor.Kalbimden gelen bir nefesle ’Allah’ diyorum.
---------------------------------------------------------------------------------
Gözlerimi açmaya çalışıyordum.Yataktaydım.Başım çatlıyordu.Akşam alkolü fazla kaçırmışım heralde.Zor zar kalktım.Yanımda bir kadın yarı çıplak halde.Aslında tamamen çıplak ama üzerindeki ince örtü yarı çıplak gibi gösteriyor.Yüzünü inleceledim ama tanıdık değil dün barda tanıştık galiba.İsmi neydi? Neyse ya oda benim ismimi hatırlamaz zaten.Yavaş yavaş lavaboya gittim.Yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa gidip kahve yaptım kendime.Fincanın dibinde kalan son yudumu alırken yataktaki kız üstüne sadece benim tişörtlerden birini giymiş şekilde mutfağa daldı.Günaydın bile demeden dolabı açtı.Dolabımda hep bulunan soğuk suyu aldı bir bardağa su doldurdu.Bana döndü ’Sen de ağrı kesici var mı?’ dedi.’Olması lazım’ dedim.Vardı zaten gidip odamdaki dolabın çekmecesinden ağrı kesiciyi aldım getirdim.İlacı verirken ’Sen benim ismimi hatırlıyor musun?’ dedim.Merak etmiştim.’Tabi hatırlıyorum canım.Hakan değil misin sen?’ dedi.Gülmüştüm.Gece artık kaç kişiyle muhabbet ettiyse barda.Neyse ki şans bana vurmuştu da benim evde gecesini geçirmişti.’Yok’ dedim ’ben Mustafa’.O da buna güldü.’Hadi ya ben gece Hakan diye biriyle konuşuyordum sonra kendimden geçmişim o götürmüştür beni evine diye düşünmüştüm’ dedi.’Şans işte’ dedim.’Benden de memnun kalmışsındır’ dedim gülümseyerek.’Hatırlamıyorum ki’ dedi.’Neyse kahvaltı yapalım mı’ dedim.’Yapalım’ dedi.Güzel bir kahvaltıdan sonra hazırlandı tam çıkarken ismini sormadığım aklıma geldi.’Şiişt güzel kız senin isim neydi onu sormadım ben?’ dedim.’Boşver sanki bir daha karşılaşacağız hem karşılaşsakta isimlerimizi bilmemize gerek yok sen bana güzel dersin olur biter.Bir daha karşılaşırsak tabi’.Gülerek ayakkabısını giydi ve gitti.Evde tek başıma kalmıştım.Çorumdan İstanbula üniversite okumak için geldiğimde bu tarz yaşamla tanışmıştım.İlk yıllar normaldi.Ama üniversitedeki son iki yılım çok acayipti.Her hafta en az 1 kızla yatardım.Çoğuda tanımadığım insanlar olurdu.Alkol desem gırla zaten.Üniversite bitince iş bulup çalışmaya başladım.Artık çok fazla barlara gidemez oldum.Ama yine de en az 2-3 ayda bir gider iyi kafa dağıtırım.Dün de öyle bir geceydi.Güzelde bir hatun düşürmüşüm.İyi dedim içimden dünkü hasılat iyi mi formumuzu kaybetmemişiz.O gün tatilimdi.Yatak odama gidip kendimi yatağa atıp akşama kadar uyumak istiyordum.Odaya girince yatağın yanındaki komidinin üstündeki içinde beyaz bir şey olan sanırım küçük balık bıçaklar gibi bir bıçakla açılmış küçük bir poşet vardı.Gerçi poşet denmiyordu galiba onlara.Neyse ne dedim içimden yaklaşıp baktım.Uyuşturucuydu bu.Kız unutmuştu galiba.Penceren baktım.Görünmüyordu.Tekrar komidine doğru gidince yatağın altına doğru siyah bir torba gördüm.İçine bakınca refleks olarak ağzımdan Hass...r kaçtı.Torba uyuşturucu doluydu.’Bu kız sakat bir kızmış demek ki’ dedim içimden.’Benim de başımı belaya sokacak’ dedim.Ama ne ismini biliyordum ne telefon numarasını ne de adresini.Bekleyecektim.Unuttuğunu farkedince nasıl olsa gelip alacaktı.Gelmedi.Uyumayı planladığım o günü uyanık şekilde o kızı bekleyerek geçirdim.Gece artık gözlerim kapanmaya başlamıştı.İçimin geçtiği bir anda zil sesiyle uyandım.Kapının yanındaki gelenin kim olduğunu anlmak için konulan hopörlör tarzı zımpırtının tuşuna basarak ’Kim o?’ dedim.’Aç kapıyı Hakan ben sabah ki kız’ dedi.Güldüm ’Ben adım Mustafa güzelim’ dedim.Kız sinirli bir şekilde ’Her neyse aç şu lanet olası kapıyı’ diye bağırdı.Açtım.Korkmuştum açıkçası.Daire kapısına gelince tekrar zile bastı.Kapıyı açar açmaz kafama ağır bir darbe aldım.Yere düşmüştüm.Sabah ki kızın yanında çam yarması bir adam vardı.’Nerde mal’ diye bağırdı.İçerde yatağın yanındaki komidinin üstünde dedim.Hızlıca girdi.Bağırarak geldi.’Bu paketi kim açtı kim kullandı’ diye bağırdı.Söyleyeceklerimi ağzıma tıkarcasına kız hemen cevap verdi. ’Akşam burdaydık alkollüydük bu arkadaş alkolün etkisiyle açtı kullandı valla ben bir şey yapmadım Hakkı’dedi. Ağlamaya başladı kız.İşin kötüsü ihale bana kalmıştı.Ne dediysem adam beni dinlemedi.Bir posta evde dayak yedikten sonra beni bir yere götürdü.Sanırım mafyanın başı olan adamla görüşecektim.Adam konuştu da konuştu.Aslında küçük bir şeymiş onlar için bu ama prensip meselesi olduğundan beni iyice dövüp kullandığım malın parasını alacaklarmış.Ne dediysem olmadı orda da güzel bir dayak yedim.Üstüne bir de para verdim.Ordan çıkmadan önce bol bol öğüt aldım.’Bu günü unut bizi unut malları unut bu kızı unut yoksa daha çok kan yutarsın’ diye.Sağolsunlar beni evime kadar bıraktılar.Uyumuşum.Rüyamda kendimi camide gördüm.Namaz kılmış oturuyordum.Cami tenhaydı.Yanımda temiz yüzlü sakallı çok güzel bir adam vardı.Ona bakıp kalmıştım.Ona bakarken kapı ziliyle uyandım.Yakın arkadaşım Turan gelmişti.Halimi görünce beni doktora götürdü.Doktordan çıkınca ikindi ezanı okunmaya başlamıştı.Rüya aklıma geldi.’Turan’ dedim ’Hadi camiye gidelim’ dedim.Turan dindar birisiydi.Namazları kaçırmamaya dikkat ederdi.Bu sözüme çok şaşırmış ama sevinmişti.Gülerek ’Bu dayak yaramış sana’ dedi.Camiye gittik namazı kıldık.Turan bana ’hadi oğlum çıkmıyor muyuz’ dedi.Çıkmak gelmiyordu içimden.İlköğretimdeyken Kur’an kursuna gittiğim yıllar koşarak camiiye gittiğim günler gözümün önüne gelmişti.’Sen çık ben 5 dakika daha durup geleceğim’ dedim Turan’a.’Tamam dışarda bekliyorum’ dedi ve gitti Turan.Hatıralara daldım.Kendime gelince sağa doğru bir baktım.Bir adam bana bakıp gülümsüyordu.Evet rüyamdaki adamdı bu.Yanına gittim koşar adım.’Kimsin sen’ dedim ’Bu sabah seni rüyamda gördüm’.Hala gülümsüyordu.Sakin bir sesle ’Ben de dün gece Peygamber efendimizi gördüm rüyamda beni bir yere götürdü.Götürdüğü yerde sen vardın.Bana bu adamı doğru yola sok ona Allah demesini öğret dedi’. Ağlıyordum. Karşımdaki güzel yüzlü adamın gözünden de damla damla yaş düşüyordu ama yüzündeki gülümseme aynen duruyordu.’Yatsı namazında burda ol’ dedi bana.Emirdi benim için bu.Yatsı namazından sonra beni aldı zikir yapıp huzur bulduğum yere getirdi.Tevbe ettim.Ağladım ağladım.. Geceyi orda geçirdim ağlayarak.Sabah namazından sonra ilk zikirime katıldım.Allah demeye başladım.Kendimden geçtim.Zikirden sonra tıpki lisedeki sevgilimle ilk buluşmamdan sonraki gibi şehrin işlek yerlerinde o güzel yüzlü yeni arkadaşımla dolaştık.Rastgele sokaklara daldık.Yüzümde bir gülümseme.İnsanlara bakıp içimden onlara ’haydi gülümsesenize bizim gibi’ diye bağırıyordum.Beni anlamalarını istiyordum.Arkadaşım durdurdu beni ’Allah onların içinden seni seçti Mustafa şükret’ dedi.Ağlıyordum ama yüzümde o gülümsemeyle.Şükür şükür diyerek.
-------------------------------------------------------------------------------
Kuşlar ötmeğe devam ediyorlardı.Çok güzel bir ortamdı.Nefes aldığım için Allaha şükrediyordum.Öğle ezanı okunmaya başladı.Ezanı bekliyordum şadırvanda hasretle.Suya davrandım abdest almak için.O gün tatil günümdü.Abdest aldıktan sonra doğruldum.’Önceden nasıldı tatil günlerim şimdi nasıl’ dedim arkasından kalbimin ta derinlerinden gelen bir nefesle ’Allah’ dedim.Camiye doğru yürürken attığım her adım için şükrediyordum.
Saygılarımla
Ahmet BAYRAM
Bu yazıyı yazabildiğim için şükürler olsun Allahım sana..... Allah demesini bilenler olmak dileğiyle...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.