babam
Babam 1
Hava o kadar sıcaktı ki,sinekler terimi su niyetine içiyor,aynı anda da iğnelerini derime batırıp kanımı kendi vücutlarına ekliyor ve bu şekilde bir döngü yaratımına isteyeyim yada istemeyeyim benide dahil ediyorlardı.Bu şekilde bir ekleme beni rahatsız etmiyor aslında.Yinede bazen zaaflarım ortaya çıkıyor ve bir sineği istemeyerekte olsa öldürüyorum.Bir gün çöle gitmiş,yerden bir avuç kum almış ve onu avuçlarımın arasından dökülürken izlemenin yapabileceğim tek şey olduğunu,dahası bunun benim yaşam amacım olduğunu düşünmüştüm.Sonra kırılma başlamıştı...
Bugün ,dün vermiş olduğum kararı uygulamalıyım artık.Babamla konuşmalıyım ve bu sorunu çözmeliyiz.``Babam kulağıma bir söz fısıldayacak ve bu benim motivasyonum olacak.`` Bunları söylemiştim bütün gece aynanın karşısında,soğuk ve rutubetli odamın heryerinin çatırdadığı ve yıkılmak üzere olduğu gecelerden birinde.Sabahın ilk ışıklarıyla kalkmış,traş olmuş ve kapıları çarpıp babamı rahatsız etmemek için oldukça yavaş hareket etmiştim.Fakat babamın-kesinlikle bir insana ait olmayan-kulakları sabaha kadar yine nöbet tutmuşlar ve en ufak bir seste sahiplerini uyandırmışlardı.Mutfağa geçip kendime bir kahve yapmış,babamın kahvesinin ise malzemelerini hazır bir şekilde tezgahın üzerinde bekletmiştim.Biraz sonra babam öfkeyle mutfağa girmiş,ateşli ve nefret dolu gözleriyle boynumu kırmıştı.``Bana neden bunu yapıyorsun?``
Diğer gün yine aynı şeyler olmuştu.Erkende uyanış,traş,kahve ve babamın kulaklarının biraz daha az hassas olması için dua...Ve aynı final...Fakat tek farkı vardı bugünün,artık bir boynum yoktu ve kafamı bir sağ elimde bir solumda tutuyor,babamla bu şekilde konuşmaya çalışıyordum.Babam yine aynı öfkeyle mutfağa girmiş ve bana şöyle demişti:
-nasıl olurda kafanı sağ elinde taşırsın?,bunu o kadar büyük bir inançla söylemişti ki bende yaptığımdan utanmış ve ağlamıştım içime doğru.Sonra kafamı sol elime almış ve bu hareketimin belki babamı yumuşatacağını düşünmüştüm.Babam bir makineydi oysa.Yumuşamazdı.
-bir daha bu şekilde hareket etmeyeceğime tüm kalbimle söz veriyorum baba.Beni dinlemiyor,aksine giderek artan bir öfkeyle duvarı yumrukluyordu ve o kadar büyük bir güçle vuruyordu ki duvara evin,daha doğrusu mutfağın ön duvarı çatlamış ve bir süre sonra yıkılmıştı.
-izin ver gideyim,dedim.
-artık çok geç,çünkü bütün yollar eridi ve artık hiçbir zemin yok,dedi babam...
*** Babam 2
Babamın yolların eridiğiyle ilgili anlattığı şey beni derinden etkilemişti ve ne yapacağımı bilemez bir hale gelmiştim.Babam bir süre sessiz kalmış ve sonra:
-pencereden bak,bir zemin yok işte!,demişti.Hemen pencereye koşmuş,başımı uzatmış ve babamın söylediklerinin doğruluğunu büyük bir korkuyla görmüştüm.
-nasıl olur bu ,herşey bir zemin üzerinde durmalıdır ,fakat görünürde bir zemin yok!.Bunu söylerken, babam mırıltıyla bir şeyler anlatmaya başladı.Anlattıkları aşşağı yukarı şöyle idi:
-buralara bir canavar yerleşti F,uzun zamandır ben ve annen senden bu gerçeği saklamaya çalıştık.Fakat artık bunu bilmenin zamanı geldi.Evet işte gördüğün gibi bir zemin yok ve bütün yollar yollar eridi.Aslında bunu daha önce görmen senin için daha iyi olurdu ama şimdi bu konuda daha fazla düşünmenin gereği yok.Sadece alışman gereken birşey bu ve görüyorum ki sen alışacak gibi durmuyorsun.Neden bu kadar sıkıntılısın F.Yoksa canavarın bütün zemini yemiş olması ve sıranın bize gelecek olmasından mı korkuyorsun?.Susmuş,boş bir ifadeyle bana bakmaya başlamıştı babam ve bu bakışlarda bir tiksinme vardı.Bunu ona söylesem inkar edebilir ve belkide beni sevdiğini,fakat karakteri gereği beni sevdiğini göstermenin ona bir zayıflık gibi geleceğini söyleyebilirdi.
-bu ne demek oluyor baba?.Babam bu soru üzerine anlamsız bakışlarına bir ifade çerçevesi yerleştiriyor ve bana o şekilde bakmanın daha yararlı olacağını düşünüyordu belkide.Kaşlarını hafifçe kaldırmış,burnunu kaşıyarak bana bakmaya devam etmiş ve en sonunda oturduğu sandalyeden kalkıp gitmişti.Bu bende korku ve saygı karışımı bir duygu uyandırmıştı ama asıl beni etkileyen kısmı,babamın oturduğu yerden kalkarken,oturmuş oldu eşyanın yada zeminin ortadan kalkıyor oluşuydu.Bu yine olmuştu ve oturduğu sandalye gözlerimin önünde eriyip gitmişti ve sandalyenin durduğu zeminde kaybolmuştu.Gidip açılan boşluktan aşşağıya bakmıştım.Evimiz havada aslı duruyordu ve etrafta bizim evimizden başka bir evde yoktu.Korkunç bir derinlik vardı aşşağıya doğru ve midem bulanmıştı.Yinede bir cesaret gösterisi olarak kafamı bu boşluktan uzatmış ve evin tabanına bakmıştım.Toprak,otlar ve solucanlar ve birde bir sürü minik böcek vardı ve onlar durumdan etkilenmişe benzemiyorlardı.
Babam 3
Birden babamın tüylerimi ürperten sesiyle irkilmiştim.Bu ses beni herzaman etkilerdi.Babamın sesine annemin cılız ve merhamet isteyen sesi eklenmişti şimdi birde.Kafamı boşluktan çekip hızla babamın odasına koşmuş ve onu annemi bir sandalyeye bağlamış,duvara elleriyle dokunurken bulmuştum.Dokunduğu herşey eriyip gidiyor ve evimizin duvarları kayboluyordu.İki duvar ve tavanın yarısı yokolmuş,evimiz bu son şekliyle güneş ışıklarını içine çekmeye başlayan ölümcül bir hastaya benzemişti.Yerden inanılmaz derecede yüksektik ve babamın odasının duvarlarını ve tavanını yok etme işine canavarda karışmış,oda diğer odaları,banyoyu ve mutfağı yoketmeye başlamıştı.Şimdi altımızda sadece bir zemin,iki duvar ve yarım bir tavan kalmıştı.Annemi çözmemin bir anlamı olmadığını düşünmüştüm.Biraz sonra babam annemin yanına yaklaşıp onada dokunmuş ve annem yok olmuştu bir anda.Bu beni bir parça rahatlatmıştı,çünkü biraz sonra altımızdan zeminde yok olacak ve hepimiz inanılmaz derinlikteki boşluğa düşecektik.Babam kendi yüzüne dokundu sonra ve gözleri,kaşları,kirpikleri,burunu,alnındaki çizgiler vs. hepsi yokoldu.Babam artık göremiyordu ve el yardımıyla buluyordu hedefini ve hedefte ben vardım.Babam odanın kalan iki duvaraına dokunarak beni aramaya başladı.Ve kısa bir süre sonra buldu.Ellerini önce kafama dokundurdu ve kafam yokoldu.Şimdi ortada, kafası olmayan bir insan olarak av durumuna düşmüştüm.Babam işini fazla geciktirmedi.Bana sarıldı ve yokoldum...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.