- 893 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Menekşeye Hitaben
Bir Menekşe’ye Hitaben;
Belki bu mektup size zaman yolculuğu yaptıracak. Gelecekten geçmişe yazılan bu satırlar, tarihte ilk olmayacak. Genelde insanlar şimdiki zamandan geleceğe belli bir adrese mektup yazıp gönderiyorlar. Elli otuz yıl sonra okumak, o günü özel kılmak için ben tam tersini yapıyorum. Gelecekten şimdiki zamana gönderiyorum. Nasıl diye sorduğunuzu hisseder gibiyim…
Size bu satırları oturduğum masamdan, dışarıdan hafif hafif yağan yağmurun cama vuran damlalarının çıkardığı seslerle birlikte yazıyorum. Hava serin ama üşümüyorum. İnsanlar yağan yağmura rağmen sağa sola koşuşturmuyorlar. Yağmur onlara göre temizlenme, arınma, bir çatı altında olmaktan duyulan minnettarlık.
Buraya; yaşadığım kente geleli kaç yıl oldu, saymıyorum. Burada bu insanlarla olmaktan o kadar mutluyum ki zamanı takip etmeme gerek yok. Burası, bana manevi doygunluğu kat kat veriyor. Hiçbir maddiyat bu doygunluğu veremez yüreğime.
Evet, hocam ben lise öğrenciniz 253 Kübra Sarı. Çok sivri bir öğrenci değildim, vasatta olmadım. Beni hatırlamanız geçen zamana bakılırsa bir hayli güç olacak. Üniversite sınavına kazanmıştım. Annem’in bana anlattığı, bilgilendirdiği meslek gruplarından biri olan Sosyal Hizmetler Uzmanlığını tercih ettim ve okulumu bitirdim. Bir Anadolu kasabasında Huzur evinde göreve başladım. Başta sıkılacağımı, burada nasıl vakit geçireceğimi düşünerek sancılı günler yaşadım.
Annemle telefonda dertleşirken, bana “ Karda açan menekşeleri hatırla. Sen diğerlerinden farklı ol, orada ömrünün geri kalanını geçiren yaşlılar için menekşe ol. ” demişti. O gün kararımı verdim. Ve sizin sınıfta söylediklerinizi hatırladım. Zilin çalmasına 20 dakika kalmıştı. Sizde sınıftakilere “ İleride ne olmak istiyorsunuz. ” diye sordunuz. Herkes bir şeyler söyledi. Sizde bunun üzerine “ Seçtiğiniz meslekleri gerçekten severek ve zevk alarak yapmanız, eğer mesleğinizi sevmiyorsanız, bir ilerleme kaydedemezsiniz. Mesleğinizin zorlukları size mutluluk versin. ” demiştiniz. Bilmem hatırlayabildiniz mi?
Belediye Başkanıyla görüşüp, yaşlılar için, onları mutlu edecek yarınlar için umut bağlayacağını düşündüğüm projelerimi anlattım. Ve desteğini, yardımını istedim. Başkan elinden geleni yapacağını söyledi, projelerimi çok beğenmişti.
Yaşlılar doğup büyüdükleri, gençliklerinin geçtiği yerleri çok özlüyorlardı. Bende ilk iş olarak özlemlerini bir parça olsun giderebilmek için onları doğdukları yerlere, koşup oynadıkları sokak aralarına, uzun zamandır gidemedikleri sevdiklerinin yattığı mezarlıklara götürdüm. Her gün birini taşıdım yanımda. Ve bu ziyaretimizi rutine bindirdik. Ninelerim ve Dedelerim biliyorlardı ki onları bir çocuk gibi ellerinden tutup gezmeye götüren torunları vardı. Ben onların Gülizar, Nazmiye, Birsen, Akgün, Nazlı, İlksen, Ahsen ve Ayşegülleriydim.
Hafta içi ziyarete gidiyor. Hafta sonu öğlene kadar dinleniyor, öğleden sonra kişisel bakımımızı yapıyor, akşam olunca da gösteri salonuna iniyor, hazırladığımız programları izliyorduk.
Bir gün annem telefonda Nine ve Dedelerimi bizim çiftliğe davet etti.(çiftlik dediğim büyük bir yer değil, Müstakil bir ev. Bahçeli, birkaç tane büyük baş ve kümes hayvanlarından oluşuyor.) Çok sevindim. Tabi benim ihtiyarlarda sevindi. Ama çok mahcup olacaklarını ve anneme zahmet vereceklerini söylediler. Bende annemin şimdi hazırlıklara başladığını, gitmezsek çok üzüleceğini söyledim. Artık onlar horlanmıyor, kimse yemek yerken onlardan tiksinmiyordu. Onlar çok özel insanlar. Sadece öyle olduklarını hissetmeye ihtiyaçları var. Söylediklerine göre ben onlara kendilerini özel hissettiriyormuşum.
Bir gün onlara karda açan menekşelerden bahsettim o hikâyeyi anlattım. Bir yıl sonra bir kış günü bana bir oda dolusu menekşe hediye ettiler. Hepsini de kendileri yetiştirmiş. Düşünebiliyor musunuz? Ben bir menekşe olmak isterken hepsinin menekşesi olmuşum. Benim bununla ne alakam var diyeceksiniz. Sizde benim Menekşe hocamdınız hala öylesiniz.
İnanın sizi çok özledim. Eminim çok menekşeler yetiştirmişsinizdir. Ben onlardan sadece menekşe olmaya adayımdır. Hayatımdaki yeriniz çok anlamlı benim için, size bunu bugüne kadar hiç söylemedim. Çünkü öğrenciyken çıkarım olduğunu düşünmenizi istemedim. Şimdi samimiyetime inanırsınız İnşallah…
İnanınki işimi çok severek yapıyor ve tarifsiz bir haz alıyorum. Siz gençler yetiştiriyor, ben ise yetişmiş, gelişmiş, dinlenme halindeki gençlerle yaşıyorum. Sizinle konuşuyorlar, benimle dinleniyorlar. Yaşlılarına saygı ve sevgi göstermeyen olmasın gençlerimiz. Her şeyin gönlünüzce olmasını diler, ellerinizden saygı, sevgi ve hürmetle öperim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.