BİR ARALIK AKŞAMI
Soğuk bir kış akşamı,aylardan aralık…Dışarıda alabildiğine yağmur,hüzün veren bir sessizlik…Evlerin ışıkları yanmış birer birer.Ama yürekler ne kadar aydınlık meçhul…Ellerim soğuk,gözlerim nemli,yüreğim buruk…İşte tam da bu anda radyoda bir şarkı…’’Bu akşam ,her akşamdan sana pek çok muhtacım’’…Bende bir dalgınlık…Gözümün önünden geçer gibi mazi…Çok da uzak değil aslında…Her fırsatta yaşatırsan geçmişini…Her film karesinde duraklıyorum…Yeni baştan yaşar gibi…Bazen atlamak istersin bazılarını .Hani düşünmezsen o anları .sanki yaşanmamış saymak gibi…Eğer mümkün olsaydı,şöyle en güzellerinden bir hayat oluşturmak tek tek seçerek…Doluya koyarsın almaz,boşa koyarsın dolmaz misali,uğraşırsın benim gibi.Kim bilir yaşadıklarımdan ders almak vardır belki de …Derler ya ,her şeyde bir hayır vardır…Buna da şükürlerle geçmedi mi hayatımız?
Şimdi bir masal perisi çıksa karşınıza,ne dilerdiniz?Saray gibi bir evde yaşamak mı?Yoksa son model bir araba mı?Eskiden bu soruya mutluluk,huzur,tabii ki en başta sağlık mı olurdu cevabınız?Şimdilerde para,ev ,araba mı oldu hayalleriniz?Ne değişti hayatımızda…?Hani dostluk ,sevgiydi değerlerimiz?Bir kaşık aşım,ağrısız başım diyenlerdendik oysa…Çok da hayallerimiz yoktu…Nohut oda.bakla sofaydı evlerimiz,ama akşam olsa da babamız gelse der gibi beklerdik yanan sobanın üzerindeki çaydanlığın cızırtısında yüzümüzde o saf tebessümümüzle…Neyi beklersek…Dostlarımız vardı,bir çağır koşar gelirim diyen.Sen gülerken herkes yanında olur da,ya sen ağlarken?…işte iyi günde kötü günde yanında her an olanlardandı onlar…Bana bir adım gelene ben on adım giderim söylemleri aldı sonra sırayı.Yani ,eğer sen…ama sen…gibi…şartlı dostluk..Adına dostluk denirse..Şimdilerde kendine iyi bak demeler gözde oldu…Yine başbaşasın dertlerinle,bensiz de uçmayı öğren der gibi…Biz mi değiştik?Zaman mı?Şartlar mı?Oysa ne güzeldir dost dilinden ,her anında yanındayım sözlerini duyabilmek.Öyle beylik laflar etmeye de gerek yok ömrümün sonuna kadar yanındayım demek gibi…Başın sıkıştığında dertlerini dökebileceğin.ağlayacak bir omuz …
Herkesin bir hikayesi vardır elbet…Dört duvarının içinde yaşanmış,hep gizli kalmış,çaresizliklerle örülmüş hayatının izleri duvarlarında,sen ise yalnızlığın pençesinde…Ne kadar döksen de içini..Ses de vermez ki…Kanayan yaralarınla tek başına ,yaşadığın her anını yine boşluklara çizmeye devam edersin…Başka sefere yine izlemek için..Gözlerin nemliyüreğin buruk,bir o kadar da yalnız…,radyoda bir şarkı…’’Bu akşam ,her akşamdan sana pek çok muhtacım….’’Sonra bağırmak gelir içinden avaz avaz…Makinist,bitmedi mi film,sesini kapat bari…
MEDUSA
YORUMLAR
Yazınız,başlangıçta doğanın görüntüsü başlamanız onu yaşamın kesitleri örtüştürerek anlatmanız ayrı bir güzellik katmış.Renklendirmeler yerinde,yaşamının başlangıcı vede beklentilerin zamanla ne kadar kıyafesiz olduğu yazıya yansıtılmış.keyifle okudum öğretmenim.emeğine sağlık.konuyu aslında daha da artıra bilirdin ama onca geçen zaman diliminde beklentilerin olmalı ki yarına mı bıraktın.kutlarım.listeme aldım.yeni yazılarınızda buluşmak üzere,sevgi ile kalın.