- 879 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İÇİMDEKİ ÇOCUĞA
Sana sığındığımda o kadar büyümüş hissediyordum ki kendimi.
Gerçekten de büyümştüm yaşça.
Ama büyümek bu muydu?
Ben böyle hayal etmemiştim ki büyümeyi hiç.
Küçücükken daha, annem otuzbeşlerindeydi. Ne kadar yaşlı derdim kendi kendime.
"Ben de o yaşa gelince çok büyüyeceğim. "
Ah br bilseydim büyümenin göz açıp kapayınca geçecek bir zaman dilimi olduğunu,büymek istermiydim acaba?
İşte, seninle annemin yaşlarındayken daha sık karşılaşma itiyacı hissettim ben.
Yorulmuştum.
O yaşlarda işte, ilk yorgunluğumu hissetmem o yaşlardaydı benim.
O kadar yaşa, o kadar çok şey sığmıştı ki... Düşüşlerim, tekrar kalkışlarım. Koşuşturmalarım...Bir yerlere yetişme telaşım. Herşeylere, herkeslere yetme çabam. Böbürlenmelerim... Kendimi bir şey zannetmelerim.
Dönüp baktığımda arkama, aslında bir arpa boyu yolmuş aldığım da farkında değimişim.
Böbürlendiğim ise geçici zaferlerimmiş. Onlar benim oyuncalarımmış da ben bilememişim.
Susmuşum bazen, hiç cevap çıkmamış ağzımdan.
Kendimi unutmuşum.
Sonra sığınışım sana...
"Dur biraz, bekle" dediğini duyar gibiyim hala.
Otuzbeşlerimdeydim.
"Dur, yavaşla"
"Nereye"
"Neden?"
"Niçin?"
Sorgulamaya başladım bana sorduklarını.
Elinden tuttum senin de , beraber soguladık hep, sana sğındıktan sonra.
Elerimizde balonlarımız olurdu çoğunlukla, dolaşırdık kır, bayır.
Eski eve giderdik seninle.
Masalcı dedenin masalların özlerdik ikimiz.
Bir sen anlatırdın, bir ben.
Bir varmış, bir yokmuşla başlardı masallar çoğunlukla.
Gökten hep üç elma düşerdi, iki değil.
Onlar ermiş muradınayla biterdi hepsi de.
Benim masalım murada hiçbir zaman erişmese de.
Bez bir bebek kundaklardık ikimiz, Mümin Amcanın kabaklarını koyduğu depoda.
Beştaş oynardık, seksek, bir de ip atlardık.
Dut ağacına kurulu salıncak hala düşlerimde.
Kaçmak istediğimde "hayat" ’tan, hala ona koşarım düşlerimde.
Tabi sen de yanımda.
Güleriz, eğleniriz. Bir sen sallanırsın bir ben.
Saklambaç oynarız bazen. "Hayat" saklanır biz onu ararız kuytuluklarda.
Körebe oynarız bir de, "mutluluk" ararım ben gözlerim bağlı.
Sen ses olursun bana, el çırpasın ona yaklaştığımda.
Yağ satarım, bal satarım vardı bir de dimi?
Hani ustası ölmüşte hep bize sattırırlardı.
Benimde düşlerim yokolduğunda oynarım bu oyunu sıklıkla.
Bir mendile sarılı, düşerimi beklerim arkama konulsun diye.
Sen koyarsın, koca çemberde bulup beni. Hiç es geçmez, arkama döndüğümde düşlerim mendil içinde saklıdır, alırım senden mendili, ve kovalarım düşerimi.
Elimi bırakmadığın, her çağırdığımda yanımda olduğun, mutluluğu bulmamda yol gösterdiğin için ne diyeyim sana ben?
İyi ki varsın, hiç eksik olma e mi?
9.8.2011
I.Kaplan
.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.