YEDİSİNDEKİ SEVİNÇLERİM
hay haho özlemlerim vay limin giden gençliğim
bir yanım özlemlerimle dolu dizgin gençliğime ağlarken
bir yanım mucurlanmış taşlardan yapılan engebeli yollarda
düşe kalka kanayan kanadıkça sancısını dirseklerime veren yaraların sancısına ağlarken
şimdi içinde bulunduğum yirmi beşinci yaş’ım
siyah poşetlerle içinde defter kalem taşıyan kitabın ve defterin içine karışan
kimi zaman peynir kokusunu kimi zamanda yağ sürülmüş ekmeğin defter kitabın
arasına giren kokuları özlemekte
siyah önlüğümün sol üst cebinde
genç kızların çeyiz sandığında sakladığı tülbentler gibi sevdiğim beyaz mendilimi özlemekte şimdiki yaşım
olsa da şimdi beyaz mendilim
ipekten yapılmış gömleğimin içinde koklasam özlemlerimi
avuçlarımın içine alıp ta ağlasam usulca geri alamayacağım çocukluğuma
belki de üzmeyecekti beni şimdiki öğrencilerin masa başındaki bilgisayardan ders çalışmaları
bilgisayar ile çalışan öğrencilerin kıskançlığı ve rengarenk çantalarının yanında verilen
beslenme kutularını kıskanmayacaktım
kütüphane önlerinde geçtiğimde nisan ayında en az beş sayfalık yıllık ev ödevimizi yazmak için
ağzımıza sessizliğe çekilen zincirleri özlemekteyim
içinde bulunduğum bir diğer Özlemlerim el arabasıyla okul bahçesinde bisküvi ve şekerleme satan yaşlı amcayı
özlemekte
yoktu ki şimdiki gibi kantinler ve kantin önlerinde bir tost ala bilmek için yapılmış uzun kuyruklar
tek bir heyecan vardı yaz tatilinin gelişine yeni bir dönemde güzel kıyafetler ala bilmek için
kullanılmış kitapları ve bezen de kullanılmamış defterleri yanı sıra oyuncaklarını sepet içine koyup
sokak başlarında çekiliş sunan öğrencilerin heyecanını özlemekteyim
eksi dereceden düşmeyen ocak ve şubat aylarında sınıf içinde yanan sobanın sesine mayışarak
ders çalışmayı sonrasında ben beyaz karları tabağımıza koyup üzerine döktüğümüz pekmezi
avuçlarımızın içine koyup ta yemeyi o kadar çok özledim ki
bula bilir miyim içinde pekmezi olmasa da olur
yedisinde yaşadığım çocukluğu ve sevinçlerimi
çocukluğumu sade bir beyaz ile istesem ala bilir miyim
Yazan: Hicret ASTAN
YORUMLAR
ipekten yapılmış gömleğimin içinde koklasam özlemlerimi
avuçlarımın içine alıp ta ağlasam usulca geri alamayacağım çocukluğuma
hico!!
yüreğime dokundu be can,öyle acıttınki,tarifi yok imlasıda yok ne denir ki benimlemi yaşadın o günleri bilmiyorum ama anladımki bende senin kadar çok özlüyorum...
can yüreğine beynine sağlık,yanlız bir eleştirim olacak...geçmişte bil. ve internet yoktu,bilgiye çokta rahat ulaşamıyorduk ama araştırıyorduk,kütüphanelerin tozlu kitaplarını büyük bi merak ve iştahla karıştırıyorduk,bizler şimdiki gençlere göre daha şanslıydık...şimdilerde ise bilgi bir tuş ile seriliyor önümüze...çaba harcamadan emek sarfetmeden ulaşılıyor herşeye,buda öğrenciyi vede kişileri tembelliğe başarızlığa itiyor...:)