SEVGİ ÜZERİNE
Sevmek...kimilerine göre altı harften başka bişey ifade etmeyen bu kelime, kimilerine göreyse altı harfinde kalbe, ruha batırdığı, ucu yanık şişleri ifade eder zihinlerde. Şöyle de ifade edebilirim aslında: Atatürk, ’Allah, herkesin kafası kadar büyüktür’ der ya, sevgi de insanın kafası, düşünceleri, ona verdiği değer kadar büyüktür. Az çok sevgiyi, sevmeyi tanımlamışımdır herhalde.
Benim için herşeyin temeli sevgidir. Başarı, sevginin dibinde biter herzaman. Evet, kimse dört dörtlük değildir. Olamaz da zaten. En mükemmel dediğin insanda dahi bulursun eksik gedik. Ben çoğu kez bu durumla karşı karşıya kaldım. Ama bana bardağın boş tarafı lazım değil ki...Ben bardağın dibindeki bir damla suyu kendi içimde denizlere çevirmeliyim. Gemileri boğmak benim işim. Tatlı deli dalgalarımla en ileriye uzanıp toprağı serinletmek. Ahmet mehmet beni sevmemiş! Boşversene...ben sevmek zorundayım. Muhtacım çünkü buna. Evet buna muhtacım. Dilim damağım kurumuşsa ne pahasına olursa olsun o bir damla suyu bulup, ıslatmalıyım çatlamış dudaklarımı. Yani sevmeliyim kardeşim. Sevgim bir mum gibi kandil gibi meşale gibi değil güneş gibi olmalı güneş.
Biri ordan küfretmiş biri ordan laf atmış. Yüzeysel anlamda düşündüğümde, kimsenin ağız kokusunu çekemem ben. Kimsenin altında da kalmam.Kısasa kısas bir uygulama yapmasını da bilirim evelallah. Ama o gördüğüm yanlışları sevgiyle yoğurmam lazım. Sevgisizliği, kötülüğü bilir herkes güya. Bilmiyorlar işte. Ben güzeli, sevgiyi, kötülüğün kötü, sevgisizliğin sevgisizlik olduğunu anlatmalıyım. Sen aldırma beyaz dişlerinin arkasında kör kurt yatan kişilere. Benim yanımda kurt kuzu, cellat şair, Ömer de Osman olmalı. Niye yaşıyorumki ben? Elimden gelenin en iyisini yapmak, insanlara faydalı olmak için değil mi? İşte sevgi sevgilim olursa böyle olur ancak. Aklım başımda şapkam başımda değil artık. Şapkamı ters çevirdim, sevgiyle dolduruyorum. Yani dileniyorum...Ama kimse dilenci olduğumun farkında değil hiç olmayacaklarda. Ben sokak köşelerinden elmas saraylara taşınacağım..usulca..Kendimi düşündüğümden değil bilakis Ali’yi Yorgo’yu John’ı düşündüğüm için dileniyorum. Onlarda onlarda fakirleşip dilensinler diye bunu yapıyorum.
Uzattım baya...özetle: sevgi öyle bir duygu ki havada uçan kuşun kanadından bir tüy dahi düşse, ruhunun dibi görünmez kuyularında sevgi olursa, o tüy seni uçurup semalar ötesine çıkarmaya yetecektir.
(iki sene önceki bir yazımdır)
Mehmet ÜNAL.