ÖLÜ KURBAĞALAR-1-2-
1
Beyaz illettir. Kapalı kutulardan ve köpeklerden oldum olası çekinmişimdir. Bu yüzden oy kullanmak bana uzaktan kumanda kullanmaktan farklı gelmiyor. Çünkü zaman bi hayli geç oldu. Bütün dini bütün kediler evlerine geç kaldılar. Çünkü ‘içemem ben burada bu akşam’…
Belli mi olur…
Yakında hepimizin bir kıstası olacak. Yakında hepimizin annesi birer anti kahraman olacak. Endişeye yer var.. eğer kurtulmak istiyorsan, diyecekler ve haklı olacaklar.
İlk yardım ile son yardım arasında sıkışıp kalmış bir yaralı gibi can çekişmek o kadar cool’ki .. varlığın ince detayları ölülere iyi geliyor sonuçta. Ama ismi Filiz olan kadınlar hala azınlıkta. Ya da ne bileyim, belki de hepimiz organ mafyası adına çalışan alçaklarız!
Bu bi denizdir.
Bu bi deryadır.
Bu bi korku fazlasıdır.
Bu bi ihraç fazlasıdır.
Bu bi marifettir.
Bu bi tuzaktır.
2
Demokratik çevrelerce desteklenen bir çok ölüme tanık olmak üzücü. Dünya uzun sürecek bir bölünmenin eşiğinde. Fiziksel ve hissi kırbaçlama, sansasyonel katliamlar, süslü vaatler ve kemikleşmiş hayatlar, kapitalizmin uzayan kollarının ne kadar zehirli olduğunun göstergesi.
Bilmem size komik ya da gereksiz mi gelir ama bu hasarın en büyük nedenlerinden biri ’inceliksizlikler’. İnsanların bakışarak işledikleri cinayetler.
her büyük yıkım en küçük fikirlerden doğuyor. En küçük devinim, en küçük akışkanlık uzun ve zorlu bir mücadeleye, tüm dünyayı sarsacak bir dalgaya yol açabilir.
Tarihte bunun nice nice örnekleri mevcut. Tetiklenmeyi bekleyen, kıvılcım gözleyen bir çok sebep ortalıkta geziyor. Ekonomik, siyasi ve bireysel bu sebeplerin yol açacağı dişe diş felaketlerin hacmini ve işlemini tasavvur etmek kısmi olarak mümkün.. bunun için deha derecesinde yaratıcı olmak gerekmiyor.
dünya eksik ve etkili bir dönüşümün odağında. Her şey bir plastikleşme içerisinde. Kullanılıp atılan nesnel ruh...
Tahammül sınırları oldukça kısa tutulmuş bir ülke ve dünyanın yerinde göğünde ’oksijen meselesi’ var.. saat on iki yönünde ’su meselesi’ var..
Nefes alma, tarihin utancını içine çekmekle aynı anlamda. Nefes almak tarih/din/politika zincirinin paslı bir halkası olmak.
Seçmek ve seçilmek marifet değil, zarafetin ve özgür iradenin barınamadığı yerde. Ne heyecansız ve ’düzenli’ ne de kifayetli.
Harita karanlık ve asılı olduğu duvar çökecek.