- 851 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK ÜZERİNE POLEMİK VE BİRAZ MİZAH
Aşk nedir diye tanımlamaya çalıştığımızda birbirinden binlerce ,belki milyonlarca tanım
çıkar ama birleştikleri ortak noktaları belirleyerek anlamaya çalışacağız,
1.si aşk sevmek,kendini onun için feda edecek kadar sevmek,tutku ile bağlılık,gerçeklerden
kopacak kadar sevmek,büyük heycan duymak,kalp çarpıntıları.........vb
2. ortak nokta iki bireyin olması ve ikisininde aynı duygulara sahip olması 1. özelliklere sahip olması(birinin sevip
diğerinin sevmediği durumu psikolejik sorun olarak alacağımız için burda işlemeyeceğiz)
Aristonun tanmında aşkı tanımlarken daha doğal ve mekanik tanımlar insanın yeni nesiller üretmek için gerekli bir dürtü görür,
bilimsel bakışta tam çözememekle Aristoya bazı yönden katılır ve endokrin sisteminin
salgıladığı hormonların beynin etkili bölgelerini uyararak oluşan kimyasal ve elektriksel
bir durum olarak tanımlar,
Şimdi aşkı 1 tanım olarak alırsak aşkı için kendini feda edecek kadar sevmek,
yani Leyla ile Mecnun,Yusuf ile Züleyha ,Aslı ile Kerem gibi anlıyacak olursak bazı problemler
çıkmaktadır, neden karşımıza ucubeler çıkmamaktadır,hepsi güzel ve yakışıklıdır,
sadece ulaşamamaktadır ,ulaşama nedenleri sosyolejik nedenlerdir insan yapısı,
ucubelere ait neden aşk hikayesi yoktur,mesala erkek çok yakışıklıdır kadın ise içsel bir güzelliği
vardır ama yüzleri irinli,pis kokan kemik yapısı darmadağan tam ucube denilcektir
birbirine aşık olurlar, birbirini çok isterler ama ulaşamazlar yda tersi kadın güzel erkek
erkek ucube varmıdır,gördüğümüz kadar yoktur,her yazılan aşk destanı ve şiiri
güzelliğini çiçeklerle,kokusunu misk ambere yada binlerce imgeye benzetir,
demek ki aşkın birinci kıstası doğanın vergisi fiziktir,önce fizik ucube kaydedilen
şekillere benzemeyecektir,şimdi ondan sonra güzelliğini benzetecek ne bulursan bulursun,sonra
o bitince içini,kalbini anlatmaya başlarsın demekki aşk madesel kökene dayanmaktadır,
bir his ve bir duygu değildir,fiziksel kökü vardır,fiziksek kökü olduğunu kabul ettiğimiz anda
kendini feda etme olgularıda ortadan kalkar,kendini feda edeceğine başkasını bulursun
vaz geçersin ,maddeyi düşlersin aşkın yerine zenginliği seçersin ,sonuçta madedir, o madde
bu madde fark etmez:)demek ki aşk birinci madde kökenli ikinci diğer kavramlar işlemektedir
olayları çözmek için uç noktalara bakılmalı ki gerçek ortaya çıkmalı,
şimdi sevdiğine sevgiler gülünde çeşitli kalp şeklinde hediyeler verilir,hoştur,alırsınız
biri size kurutulmuş serçe kalbi yada kırlangıç kalbi hediye etse düşünmek bile istemezsiniz :)
yada silikonla kaplı kedi kalbi,şok geçirirsiniz yada adama psikopat dersiniz,
işte sözde konuştuğunuz,kavrAMLARDA bahsettiğiniz kalp budur tek farkı gerçeği budur,
kıymetliyse neden bu kıymetli olmasın :)kavramlar hoşunuza gidiyor,lafta kalp görmek
başka ,gereçkte başka,sözde,zihinde tasavvur başka gerçekler başkadır,
yüreğini serçe yüreğine benzetmek başka gerçekte serçe yüreğine sahip olmak başkadır,
heyecana dayanamaz ve ölür erken ölürsünüz demektir,bunu istemezsiniz,
burda Aristo neslin devamı için gerekli unsur derken doğaya uyumlu tanım yapmıştır,
aşkta sonuçta doğaya uyumludur,ama aşk tanımlarken doğa kanunlarına uygun olmayan bir tanımlamaya
gidiliyor,ama bu şairlerin yaratılıcığı takdire şayandır,