- 1079 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GİTMEK BU KADAR KOLAYMI ?.
GİTMEK BU KADAR KOLAY MI?
Esra ağaçlarla çevrili evlerinin terasında plastik sandalyede oturmuş, Serdar’la tanıştıkları anı düşünüyordu. Yüzünü güneşe çevirmiş, mutluluk ve şefkat beklercesine gökyüzüne bakıyordu. Nasıl da anlamsızdı zaman? Bütün vakti merdivenlerden inip bahçede dolaşmak, yukarı çıkıp yatmak için içeriye girmek, gündüzleri de terasta saatlerce oturmakla geçiyordu.
“Neden böyle oldu, nasıl oldu da Serdar beni yalnız bıraktı?” diyordu
Gözyaşlarını içine akıtıyordu, daha bir ay önce Serdar, etrafında pervaneydi. Esra, sonsuza kadar sürecek bir sevgiyle bakıyordu ona, arzuları şaha kalkmıştı, planları anlam kazanıyordu onun karşısında, yaşama neşe katılıyordu onunla birlikteyken. “Seni seviyorum” derken, bu gizemli sözcüğü defalarca tekrar etmek istiyordu.
Yine gözyaşlarına boğulmuştu, “Aklımı kaçırıyorum Allah’ım!” diyordu. “Al beni yanına, tut elimi, her şey yalandır de...”
Kapattı gözlerini, aynı filmi tekrar tekrar seyrediyor, hiç doymuyordu. Her sahnesi sevgi doluydu, her sahnesi el ele tutuşmuş iki sevgilinin görüntüsü ile doluydu. O kötü sahneler gelmeden can havli ile uyanıyordu.
İki sene olmamıştı tanışalı. Şakacıktan başlamıştı her şey. Serdar çok duygusal ve içtendi, bakışları sevgi doluydu, Yakışıklı bir erkeğin olamayacağı kadar masumdu, Yanlış bir şey yapmamak için duygu dolu bir ifadeyle konuşuyor, o konuştukça da Esra ona daha çok bağlanıyordu.
Serdar, Esra’yı çok güzel bir gül bahçesine çevirmişti, onu korumak istiyordu sonsuz sevgisi ile. Esra ise Serdar’ın varlığından hoşlanıyordu, “çok farklı biri” diyordu, ayrılmak istemiyordu bu muhteşem insandan. Aylar geçti sevgileri, doyumsuz bir aşka dönüştü. Aralarındaki uzak mesafe de onlar için pek sorun değildi artık.
Serdar, Esra’ya evlilik teklif ettiği an, o duyulması bile tarihi bir an olan seviyorum sözcüklerinin, Esra’yı nasıl mutlu ettiğini ancak kendisi anlayabilirdi. Her şey bir rüya gibiydi, sevgiyle hazırladıkları evlerinde. Esra o kadar çok korkuyordu ki onu kaybetmekten, sevdiği bu adama bir kalkan olmak istiyordu, onu bütün tehlikelerden korumak istiyordu.
Zamanla onda bazı şeyler fark etmişti. Her gün biraz daha eriyordu sanki.
Bir gün aniden kayboldu Serdar. Aramadığı sormadığı yer kalmamıştı. Ama Serdar’a bir türlü ulaşamamıştı.
Çok sonra öğrenmişti acı gerçeği. Serdar’ın evlenmeden kısa bir süre önce yabancı uyruklu bir kadınla ilişkisi sonucu bir çocuğu olmuş, kadın çocuğu ile gelmiş, Serdar da çok sevdiği Esra’sını bırakıp yurt dışına gitmişti, giderken hoşça kal meleğim dememişti. Bir şaka olmalıydı, gitmek bu kadar kolay olmamalıydı, gitmenin bedeli her zaman ağırdı.
Esra daha önce duymadığı bir acı hissediyordu yüreğinde, yaşamalımıydı, bildiği tek bir şey vardı o da asla bir daha kimseyi sevemeyeceğiydi…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.