Hatanın Bedeli._1

• 6 Ağustos 2011 Cumartesi 14:22:44

Son iki haftadır tek saniye dahi uyumamıştı sabahlara kadar karabasanlar görmekteydi.
Ne büyük bir hata yapmıştı budamı başına gelecekti günün her saniyesi telefonuna odaklanıyordu özellikle eşi evdeyken... çalacak diye ödü patlıyordu.

Geçen yıl Ekonomik kirizden ötürü eşi işinden olmuştu işte o günlerde başlamıştı aralarındaki gerginlik aksayan kiralar ödenemeyen kredi kartları üstüne bir de kardeşinin lösemi hastalığı eklenince iyice laçka olmuştu sinirleri.
Hiç bir şeye tahammülü edemez hale gelmişti. gözünün nuru çocuklarını bile artık görmek istemez haldeydi.

enini sonunu düşünmeden Baba evine döndü. uzun zaman kimseyle konuşmaz olmuştu gününün büyük bölümünü Kardeşinin tedavisi için hastane koridorlarında geçiriyordu.
Son zamanlarda kardeşinin saçlarıda dökülmeye başlamıştı.
İşte bu yüzden o da saçlarını kazıttırdı oysa saçları o kadar göz alıcıydı o kadar güzeldiyki güzelliğine güzellik katıyordu. gerçi çok alımlı bir kadın değildi ama kendisince yabana atılmayacak güzellikteydi.

o burhanlı günlerinde tanımıştı şu an başına bela olan lanet adamı... sonunu düşünmeden dalmıştı balıklamasına kaç gece koynunda geçirdi düşündü hesapladı kafasını toplayamadı sonra vaz geçti hesap yapmaktan,
oysa beraber geçridikleri anlarıda özlüyordu.. şefkatli bakışların yerini şimdilerde ateşli tehditler alır oldu işte bu yüzden uykusuz gecelerin azabını çekmekteydi.
Tam dokuz ay böyle geçmişti aile büyükleri araya girmişti ortada çocuk vardı bu anlaşmazlığa bir son vermeleri konusun da tüm herkes ama tanıdık tanımadık üzerine gelmeye başlamıştı bu baskılara daha fazla karşı koyamadı,
Zaten hayata karşıda savunmasız yarını belirsiz tutunacak tek çöpü bile yok minik evladını hesaba katmazsa.

yeni ev tutuldu eski eşyalar dizildi yeni süreç başladı eşi daha bir müşfikti kendisine karşı özellikle eşinin gözünde çok büyüktü hele kardeşi uğuruna kazıtılmış kafası onu eşinin kahramanı yapmıştı.
Eşi çok şerefli bir adamdı aslında sadece şartlar bu zemini hazırlamıştı küçük aileleri de böylesi bir sarsıntıya karşı yeterince dirençli değildi.. hazırlıksız yakalanmışlardı zamansız kirize.

Bir insan nasıl bu kadar alçalabilir ki oysa açık açık durumunu anlatmıştı eşiyle barıştığını evine döneceğini bir evladının olduğunu söylemişti ateşli gecelerini paylaştığı,
bir zamanlar yere göğe sığdıramadığı bu günlerde hayatının en kara basanı lanet adama.

zamansız aramaları yetmezmiş gibi birde çevresinde salya sümük ne kadar kişiliksiz karektersiz insan varsa birde onlara vermiş telefon numarasını... aman ALLAH ım nedir bu başıma gelenler...
ya eşim farkına varsa ya eşim anlasa. ne olur sonum ben ne yapacağım.

gece gündüz dövünmek te faydasız artık uykusuzluk pisikolojisini berbatın da berbatına çevirdi. çıkar yol bulamıyorudu eskiden dua ederdi her başı sıkıştığında şimdi dua etmeyide beceremiyordu ki .

Çaresizdi hemde çok çaresizdi ne yaptığı işe kendisini verebiliyordu nede çocuğuna annelik edebiliyordu ne de eşine karşı eşlik edebiliyordu kaç zamandır eşinin gözlerine bakmamıştı bırak gözüne yüzüne bile bakmamıştı
ki geçen gün eşi iş yerinde kaynak çapağı gözüne isabet etmiş ve gözünde bandajla eve gelmiş saatler sonra eşinin kendisine sitem etmesi sonrasında farkına varmış çok mahcup olmuştu yerin dibine girmişti.

evet çok büyük bir hata yapmıştı ama hatanın bedeli bu şekilde ödenmemeliydi artık hiç bir insana karşı en ufak bir merhamet hissi beslemiyordu.
Mutlaka bir şeyler yapmam gerek ama mutlaka. (ALLAH ım ne olursun yardım et bana benim değerim yok biliyorum ama şu yavrum hürmetine bana bir yol göster ALLAH ım beni bu dardan sen kurtar.) sadece içinden geçirdi..
Dile bile getirmedi.---Devam edecek.