- 2903 Okunma
- 22 Yorum
- 0 Beğeni
RAMAZAN PİDESİ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Torbalanmış toz kireç üreten bir fabrikada genel müdür olarak görev yapmaktaydım. Fabrikamızın satış elemanları, ürünlerimizi tanıtmak ve müşteri portföyümüzü arttırmak üzere, ülke genelinde dolanırlarken, ben de ayda bir kez aynı ziyaretleri gerçekleştirip, müşteri memnuniyetini arttırmak için öneri ve şikayetleri dinlerdim.
Yine böyle bir amaçla, ramazan ayının ilk günlerinde ve bilmem kaçıncı kez, yolum Kayseri’ye düşmüştü. O bayi, bu bayi diye dolaşarak, tüm görüşmeleri tamamlamış ve akşamı etmiştim, ama ben de tam manasıyla bitmiştim.
Seferi olduğum için oruçlu değildim. Çoğunluğun oruç tuttuğu bir şehirde, ortalık yerlerde yiyip içerek, saygısızlık yapmak istememiş, uğradığım iş yerlerinde de teklif edilen ikramların hepsini geri çevirmiştim. Artık, susuzluktan dilim damağım kurumuş ve açlıktan neredeyse midem büzüşmüştü.
Amcamın oğlu, Develi’de yaşıyordu. Kayseri ile arası bir saat çekiyordu ve her Kayseri’ye gelişimde ille ki onları da ziyaret etmek istiyordum. Hele şu anki aç halimle kendimi bir önce oraya atmak istiyordum. İftar saatinde varmak gayretiyle, yola koyuldum.
-
Gelin hanım, Kim bilir ne güzel yemekler hazırlamışta şimdi.Bu hayalle, arabamı sürerken, midemin sesini dinlemeyeyim diye, radyonun düğmesini çevirdim. “Güzel Ahlak Nedir? ” isimli bir konu işleniyordu.. Sunucunun sesi o kadar yumuşak ve etkileyiciydi ki, bir saatlik yolun yarıdan fazlasını hiç anlamadan bitirmiştim bile.
Develiye az bir mesafe kala, bir kavşakta elinde gazeteye sarılı bir ramazan pidesi, vasıta bekleyen gariban bir adam görünce, hemen sağa çekerek, yanında durdum ve pencereyi açıp seslendim..
-Ne tarafa hemşerim ?
-Sen ne tarafa abi?Heyecanlanıp, soruma soruyla karşılık vermişti, güldüm.
-Develi’ye gidiyorum…
-Ben de o tarafa gidecektim abi.
-Ee.. Tamam o zaman, hadi ne duruyorsun, dedim. atla bakalım arabaya.Adam sevinçle “Selamünaleyküm” deyip, geçip koltuğa ilişti ve pidesini kucağına koydu. Mis gibi taze pidenin kokusu arabanın içine birden yayılı vermişti. Tam o esnada da ezan okumaya başlamıştı
Adam hemen,
-Buyur abi, kopar bir parça, diye pideyi bana uzattı.
-Yok, dedim. Sen buyur… Ben oruçlu değilim, çünkü seferiyim.Adam bunun üzerine hemen pideden kocaman bir parça koparıp, içten bir besmeleyle ağzına attı. Öyle iştahla çiğniyordu ki, sanki bal börek attı ağzına. Dayanamayarak,
-Canım çekti yahu, dedim. Ver bakayım bir parça.
Adam bu isteğime çok sevinmişti. Hemen pideden bir parça kopartıp uzattı. Mübarek öyle lezzetliydi ki, lokmanın tadı damağımda kalmıştı. Adam aklımdan geçeni anlamış gibi bu kez pideyi ortadan ikiye bölüp, diğer yarısını elime tutuşturdu.
-Abi, al Allah aşkına, yoksa boğazımda kalacak lokmalar.
Hiç itiraz etmedim. Çünkü ben de nerdeyse açlıktan ölmek üzereydim. Birlikte iştahla sıcacık pideyi mideye indirirken, bir yandan da konuşmaya başlamıştık.
-Ee.. Arkadaş, ne iş yaparsın sen?
-Abi ben pazarları dolaşır ince ayar yaparım.Şaşırmıştım. Demek ki böyle bir meslek de varmış.-İnce ayar derken?-Pazar yerlerinde kullanılan tartılar vardır ya abi, dedi. Sık kullanmaktan ayarları bozulur onların... Ben de Pazar yerlerini dolaşır işte o tartıları dengeye getiririm.
-Ee.. Peki, dedim. Tatmin edici bir para kazanabiliyor musun bu işten?
-Yok be abim. Pek bir şey kazanmıyorum, ama işsiz kalmaktan iyidir neticede, deyip, devam etti.Bugün mesela erkenden yola çıkıp pazara geldim. Ama baktım pazar kurulmamış. Meğerse belediye bir çalışma yapacakmış o alanda, dedi. Bu saate kadar etrafta dolanıp durdum, başka bir şey bulur muyum yapacak diye. Ama olmadı, cebimdeki parayla da ancak bu pideyi alabildim.
İçim burkulmuştu haline.
-Çoluk çocuk var mı peki?
-Olmaz mı dedi, İki kızım ve bir oğlum var, rabbime şükürler olsun.İyi kalpli ve kanaatkar bir adama benziyordu. İnmek istediği yere gelip arabayı durdurduğumda, arabadan çıkmadan, kolundan tutup durdurdum.
-Dur hemşerim bir dakika… Acele etme!Otoyol geçişinde kartımı yüklemek için bir yüzlük bozdurmuş ve üstünü cüzdanıma değil, cebime koymuştum. Hala da orda duruyordu. Elimi cebime daldırıp kağıt paralardan bir tanesini dışarı çektim. Kısmetine bir ellilik gelmişti elime.
-Lütfen itiraz etmeden al bunu, deyip, adama uzattım. Şaşırmış ve yüzüme bakakalmıştı.
-Yahu, cebinde bir pide alacak paran kalmış, onu da bana yedirdin, dedim. Evine eli boş gitmeni istemedi gönlüm. Allah Rızası için al şu parayı. Beni çok mutlu edersin inan.Elini uzatmaya hiç yeltenmedi bile. Gözü de gönlü de toktu garibin. Bunun üzerine, uzanıp parayı, nerdeyse zorla ceketinin cebine soktum ve “Hadi uğurlar ola ” deyip arabayı çalıştırdım. Adam hem sevinmiş, hem de biraz mahcup, indi arabadan.
-Allah razı olsun abi, dedi. Yolun açık olsun.
-Eyvallah hemşerim, deyip yeniden yola koyuldum.Kendimi nedense birden kuş gibi hafiflemiş hissediyordum.
***
Amca oğlunun evine vardığımda, kapıyı açan gelin hanım, beni karşısında görünce çok şaşırmıştı. Yüzünde candan bir gülümseme,
- Aman!.. İbrahim… Bak hele kim gelmiiiş!.. diye içeri seslendi.Heyecanla bağırmasından, kapıdakinin hiç beklenmeyen biri olduğu belli olunca içerde kim varsa kapıya koşturmuştu. Sevgi dolu, sıcak bir karşılama diye işte buna denirdi. Birbirimize sarılıp, kucaklaşmaların ardından içeri geçtik.
Tam tahmin ettiğim gibi mükellef bir sofra kuruluydu. Gelin hanım, hemen koşturup, bir tabak daha koydu masaya. Ama, mis gibi ramazan pidesi ile ben öyle güzel doymuştum ki, bir lokma daha yiyesim yoktu. Kuzenim İbrahim,
- Emmi oğlu ya! Dedi. Ramazan günü hem de iftar vakti evimize geliyorsun ve yemem diyorsun. Olur mu hiç öyle şey?
Aslında olmazdı tabi. Eğer o mis kokulu pideyle doyurmasaydım karnımı, hiç naz etmeden dalardım bu muhteşem iftar sofrasına. Yolda rastladığım kantar ayarcısından kısaca bahsettikten sonra,
-Ama, tavşan kanı bir çaya, hayır demem bak, deyip, geçip kanepeye kuruldum.O ramazan pidesinin tadını daha sonraki hiçbir yerde bulamadım inanın. Belki de yüce rabbim sınamıştı ikimizi de. Beni bilerek vesile etmişti o garibe, evine eli boş gitmesin diye.
Belki de onun sayesinde, bir çizik de atılmıştı benim sevap haneme...
Kim bilir ?
YORUMLAR
Öylesine sıradan,özentisiz ,duru ki anlatım,kucağımda o sıcak
pide ile kendimi sağ yanınızda hissettim sanki..Paylaşım, "al gülüm,kalanı bana yeter " diyebilmektir.
Nalıncı keseri değil,hızar olmaktır.Erdem sözcüğü,bana hep paylasımı anımsatır.Ya da
bunun aksini.O zamana dek nice ellilikler konuk olmuştur cüzdanınıza,neye ya da kime verdiğiniz belli mi ..?
Yarım pide ve de ellilik, yaradanın indinde ikisi de makbul birer özveri.helal olsun ikinize de.
Öykü değil bu, çok hoş bir anektot..anı bence. sardı -sarmaladı beni, sanırım artık sizi hep okuyacağım.Günün yazısı olmayı haketmiş ,yazarını ,seçenini yürekten kutlarım
İlhamınız dilerim hep böyle bereketli olur.Selam sevgiler.
asker55 tarafından 9/4/2011 7:10:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
Billur T. Phelps
Geç geldiniz sayfama, ama pir geldiniz.
Güzel ve anlamlı yorumuz için çok teşekkür ediyorum.
Saygılar efendim :)
Billur T. Phelps
Nerelerdesiniz... Hiç ses soluk yok sizden. Merak ettim bilesiniz.
Saygılar,
İyilik yap ta, ister denize at ister bozkıra dik, bilen birileri mutlaka çıkar. Millet olarak bunca defomuza rağmen, Allah korusun hala “üstümüz çizilmemişse” eğer, % 99 bu yanlara atılan çiziklerin hatırınadır. Zaten kala kala bir bu meziyetimiz kaldı elimizde, inşallah onu da kaybetmeyiz
Tamda “günün mana ve önemine binaen” derler ya. Tebrikler.
Saygılar, selamlar
Billur T. Phelps
Sn. Aygar,
Yüce yaratan, kimi kime vesile eder bilinmez.
Mübarek bir ay içindeyiz. Senede sadece bir kere geliyor ve otuz günlük bir süre verimulıd insanlara. Ne için mi?
Artık onu şahısların kendisi bilir. Yeterli bir zamandır ve nasıl isterlerse öyle değerlendirsinler artık :)
Saygılar,
Tebrik etmeye geldim. Beğendiğim bir öyküydü burada görmek güzel.
sevgimle
Billur T. Phelps
Çok teşekkürler Emine'ciğim. Ben de senin yazıları çok severek okuyorum bilesin :)
Sevgiler,
Billur T. Phelps
Ben de sevgilerimi gönderiyorum ziyaretin için. :))
Billur T. Phelps
Çok teşekkürler vefalı dostum :)))
Bu gün bende Allahıma şükrediyorum. "Şükürler olsun Allahım bu güzel yazıyı okumayı bana sahurda nasip ettin. Eğer gündüz okumuş olsaydım Orucum sakatlanırdı. "
NOT : Bu geceki sahur menü sü değişti. Yanındaki önemli değil ama mutlaka pide yenilecek..
Kutlarım...
Selam ve Sevgilerimle...
Billur T. Phelps
Aman aman iyi ki sebep olmamışım :))
Ziyaretinize ve üzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
Sevgiler,
kutlarim basarilarinizin devami dilkelrimle saygilarimla efendim...
Billur T. Phelps
Saygılar benden,
Ziyaretiniz ve beğeniniz için de ayrıca teşekkürler :))
Billur T. Phelps
Bazen bize küçücük gelen bir ayrıntı, bir başka insana büyük mutluluk verebilir.
Bu ayrıntıları görmemiz ve ıskalamamamız dileklerimle,
Sevgiler,
Billur T. Phelps
Saygamı ziyaretiniz ve güzel dilekleriniz için çok teşekkürler,
Hayırlı Ramazanlar Olsun... :))
Billur T. Phelps
Espirili yorumuna teşekkürler sevgili Saadet.
Allah'ın hikmetinden sual olmaz mış. Kimi kime vesile eder
bilinmez.
Hayırlı Ramazanlar Olsun :)
Billur T. Phelps
Teşekürler Kemal arkadaş,
Kim bilir? Belki de, devamı gelir bu kısa hikayelerin.
Aslında bir şey diyeyim mi? Okuyucu bulduğu sürece kalemi bırakmaya pek niyetli değilim. Eminim sen de öylesin :))))
Kemnur
Kim bilir ?
Kim bilebilir ki, kime ne yazılmış, kim ne kazanmıştır Rabbım katında.
Güzel bir yazıydı Billur.
Tebrik ederim......sevgimle.
Billur T. Phelps
Teşekkürler Emineciğim..
Hiç günehsız olmamak mümkün değil. inşallah terazinin sevap kefesi daha ağır olur..
:))
Billur T. Phelps
Evet, büyük agabeyimin başından geçen bir hikaye.
Bir ay kadar önce akciğer kanseri olan Amca oğlu İbrahimi ziyarete gittik birlikte. Develiye varırken, o kavşakta aklına geldi bu olay ve anlattı. Sen artık bir hikaye yazarsın bunun üzerine dedi.
Çok hoşuma gitmişti gerçekten. Ramazan gelsin yazarım söz demiştim.
Sözümde durdum :))))
Ramazanın manevi havasını yansıtan, çok akıcı anlatımla kaleme alınmış beğenerek okuduğum bir öykü.
Tebrikler Billur hanım, öykü yazmak kaleminize çok yakışıyor, selam ve saygılar.
Billur T. Phelps
Seni ve güzel yorumların sayfamda görmek beni mutlu ediyor. İlgi alakana çok teşekkür ederim.
Güzel bir ramazan ayı geçirmen dileklerimle,
Sevgiler
Ah güzelim.Ah biriciğim.Bu saatte bu yapılacak işmidir:)
Vallahi bende doydum.Kafi derecede...
Ne güzeldir .Bir lokma ekmeği bölüşmek..Naasibi için yola çıkmış birine Rabbim her daim yardım edermiş.
Sevgiyle çok ama çok.Hayırlı Cumalar...
Billur T. Phelps
Paylaşmak elbette ne kadar güzel.
Duyarlı insanların artması dileklerimle. Hayırlı ramazanlar.
Not: Benim gönderdiğim resmin öyküsü gelmedi bir türlü :(((
Ülviye Yaldızlıı
Tam da bu saatte:)) Allahtan pide sevmiyorum sevgili arkadaşım.
Evet, bir çizik...Kimse bilemez Yaratandan gayri...
Çok beğendim elbette.
Başarıların artarak devam etsin hep böyle.
Billur T. Phelps
Geldik , gideceğiz... Sayılı günler çarçabuk biter.
Eğer varsa bir hesap günü.. Bol sevap çizikli olanlardan olsun
herkesin defteri :)))
Sevgiler.
Billur T. Phelps
AMİN....
Etrafına dikkatli bakan, baktığını gören, gördüğünü anlayan iyi değerlendiren kulların çoğalması dileklerimle..
Hayırlı ramazanlar sevgili Ayşe :)
Yine çok güzel bir anlatımla süslemişsiniz sayfayı. Rol değiştiren bir yazara kalbimiz ardına kadar açıktır:) Hayatı gözle görülenin yanı sıra düşüncelerimizden seken yanlarıyla kucaklamanız olağanüstü. Ben bu pencereden bakakaldım. Ve eliniz gerçekten lezzetli, ne pişirseniz afiyetle yenilebiliyor. Tebrikler.
Billur T. Phelps
Yazılarımı ziyaretlerin ve beni cesaretlendiren güzel yorumların için teşekkür ediyorum.
Elele vermenin, kardeşce yaşamanın, yanı başındaki ihtiyaç kahiplerini görmenin hatırladığı, bu mübarek ay hepimize hayırlar ile gelmiş olsun ve bizi hayırlara vesile kılsın inşallah.
Sevgiler :)