Su Mevla nın bize sunduğu,hayat kaynağımız olan bir nimet.Her işimiz su ile,temizliğimiz yemeğimiz ,yüzerek eğlencemiz ve hatta sıhhatimiz su iledir. Televizyonda bir iş kadını izlemiştim,maalesef ölüme giderken.Kendisinin zayıflığı sevdiğini,zayıf durmak pahasına su içmeyi çok azalttığı için böbreklerinin bittiğini ve kurtuluş umudunun kalmadığını diyordu.Pişman olduğunu ve su içiminin terkedilmemesini anlatıyordu,biten solgun haliyle.Vücudumuzun dörtte üçü su.Suyun bizim hayat kaynağımız olduğunu böyle ibret vesikalarla da görüyoruz.Hep görüyoruz biz suyu aslında,hatta arıyoruz.Ona bakınca mutlu oluyoruz,şelale ve nehir gibi.Deyimler söylenir su için,su gibi aziz olmak,suya dalmak gibi.Türküler de yakılır suya durumuna göre,şu Fırat ocaklar yıkar diye bazen isyankar,Ordu nun dereleri gibi,sevgi yüklü ,türküler.Kim ne derse desin,biz severiz suyu ve hayır vesilesi görürüz suyu ecdad Sebilleri gibi.Su gibi cömert olun der h.z. Mevlana.Ve suyu anlamak büyük şair FUZULİ gibi.Peygamber aşkıyla dile getirdiği bir NAT-I ŞERİF dir Su kasidesi.Suyu yorumlamak,suyn yaradılış gayesini anlamak,H.Z. Fuzuli gibi herkeze nasip değildir.Onun dillere destan SU KASİDESİ bir kaç beyitle ile noktalamak istiyorum,satırlarımı.
Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlare Su
Kim bu denli tutuşan odlare kılmaz çare Su

Suya versin bağban gülzarı zahmet çekmesin
Bir gül açmaz yüzün verse bin gülzare Su

Arızın yadiyhle nemnak olsa müjganım nola
Zayi olmaz gül temennasiyle vermek hare Su

Hayret ile parmağın dişler,kim etse istima
Parmağından verdiği şiddet günü ensare su

Hak-i payine yetem der ömrlerdir muttasıl
Başını taştan taşa urup gezer avare su

Zerre zerre hak-i dergahine ister sala su
Dönmez ol dergahtan ger olsa pare pare su

Ya Habiballah Ya Hayrul beşer müştakinim
Eyle kim leb-teşneler yanip diler hemvare su

Sensin ol bahr-i keramet kim şeb-i Miraçta
Şeb-nem-i feyzin yetirmiş sabit seyyare su

Yumn-i natinden güher olmuş FUZULİ sözleri
Ebr-i nisandan dönen tek lü lü-i şehvare su