- 679 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Gezgin
Bulmaya gittim kendimi, İzmirin yokuş sokaklarında.
Asi bir çocuktum, zaman avuçlarımdan uysal akıp gitmiş ama tatlı bir iz bırakmadan. Acımasızlığın, kötülüğün ve bıkkınlığın dışında. Kendi cehenneminden kaçmak bu, hâlâ küçücük bir kadınım oysa..
Bütün yollar aynı yere çıkıyor. Hiç bir yere gidemiyorsunuz. Akrep ve yelkovan bizi sona doğru kovalarken, tek beklentimiz görüntümüzün netleşmesi. Bir an için bile olsa kendimizi bulabir miyiz..Bir tutsaklık bu başka bir şey değil!!
Hayatı ilk defa görüyormuşcasına baktım etrafıma. Parkta oturdum. Çocuklar bana baktılar ve herşeyi bildiler. Bir tutam mavi serptim yüzüme, gülümsedim. Dediler, hâlâ karanlığın salkım, saçak..Kendine güvenin yok...Kaçtım!!!
Caddedeki yalnız bir mazgal gibi hissediyordum kendimi.. Palmiye ağaçlarına sordum, ben öldüm mü? Dediler, yavaş yavaş, acelen yok...Sineye çektim, biraz da korktum tabi yalanım yok..
Kaç güneştir kızgındım, bir ara şair olmuştum ama öfkemi hiç yazmamıştım..Deniz dedi, güz geldi, haberin yok...O yüzden mi dedim, ellerim titriyor. Rüzgâr dedi, dinginliği sana üfleyeceğim, huzurun yok...
Sordum.
Kimi suçlamalıyım?
Her gün, kabullenmenin bir parçası olan, sıradanlaşmışlığın içinde yok oluyorum....
Donuklaşıyor bakışlarım, herkes gibi..
Cevapları fısıldadığınız yok...
Denizin üzerinde rüzgârla beraber koşturabilen, çırılçıplak bir çocuk olamaz mıyım..
Dip saplantınız var diye bağırdı bana deniz ve rüzgâr..Cevapları duyduğunuz yok...
Çok kaçtım, hemen..
Seslendiler arkamdan
Bulamayacaksın hiç kendini
Doğru dürüst aradığınız yok......
YORUMLAR
çöldeki kelebek
çöldeki kelebek
da
o duygular biz neredeysek onlarda orda..
Teşekkür ederim değerli yazarım.
Çok sevdiğim bir lakırdı geldi aklıma: "Sudaki balık, balıktaki su. Seçim senin" Kısa metrajlı bir film çıkar bu yazıdan, hem de çok kuvvetli bir anlatım olduğunun altını çizersek oyuncuya çok iş düşer. Dilerseniz sizi oynatalım:)) Şaka bir yana, susarak ya da gürültüden kaçarak tenhalaşamadığımız gibi zihnimize uzanan birkaç cümleyle başkalarında kenidimizin tasvirini de bulamayız. Belki minicik tuzaklardır kalbimiz yoran ki bu bir beyin-kalp çatışmasıdır, olasıdır her sonuç. Ben yine de kendime yontarak duyguları alıp götürüyorum evime, haberiniz olsun. Varsın kalsın düşünceler sizinle... İzmir- Manisa arası 45 dakika. Gecenin bir yarısı rüzgara bile söyleseniz uçar gelir, duyarım sesinizi. :)))
Tebrik ederim, kuvvetli çalışmalar çıkartıyorsunuz. İlgim ve beğenim üzerinizde. Saygılarım her daim.
çöldeki kelebek
Eski bir denememdi ama burada sizleri takip ederek öyle çok şey öğreniyorum ki.Çok kısa bir süre sonra bir öykümü paylaşacağım..
Umarım ondanda iyi not alırım..
Teşekkür ederim.
seçilen resmi ve anlatımı ile süper bilinç akışı...
kısa öz ve heran yeniden başlayacakmış gibi...
bu sitede sadece bir kaç yazıda okudum sanırım ,
ama bir kalemin daha bilinç akışı yazması beni çok sevindirdi ülke edebiyatı adına...
tek yönlü bir akış ve sade olması dahada güzel yapıyor yazıyı...
zaten çok yönlü olsa jung ve Atay gibi hafiften dağıtabiliyor insanı:)
böyle daha keyifli ve güzel, bende böyle deneyeceğim sanırım bir yazı, bu teşvik içinde teşekkürler...
tebrik ederim.
saygılarımla...