GENÇLERİMİZ VE GELECEKLERİ
Vakit hayli geçmiş mi yine?
Gece esen rüzgâr tatlı tatlı geliyor.
Sıcaktan bunalan tenimize buz gibi çarpıyor.
Çay kaşığının sesi boş caddede yankılanıyor.
Evet, bizim gibi uyumamış balkonda güzel havanın tadını çıkarmak isteyenler var.
Karşı apartmanın ikinci katında anne ve oğul oturuyor.
Gecenin yarısını geçmiş vakitte tıpkı eşim, kızım ve benim oturduğum gibi.
Çocuklarımız ve gençlerimizi sınav sendromları kaplamış.
Gece gündüz sonuçlar ne olacak bekliyoruz. Kimi sıralamaya girip en güzel okulu kazanacak kimi çalışmış ama kısmet olmamış, onlar hayatın geri kalan kısmında ne yapacaklar?
Kader çizgisi onları nasıl yönlendirecek?
Nerelere ve kimlere sürükleyecek?
Diyorum ki;
Kazanamayan kızlarımız evlerde koca eli stajı görecek, kendini yetiştirip evlilik hayatına hazırlayacaklar.
Ya kazanamayan delikanlılarımız...
Onlar evlenip ailenin geçimini sağlayacaklar. O yüzden de onlar ya okuyup bir meslek sahibi, ya çalışıp bir sanat erbâbı olmaları gerekmektedir…
Eğitime ve gençliğe yatırım en faydalı yatırımdır…
Eğitemediğin kişiye bilgi yüklemek, hırsıza merdiven dayamak gibidir.
Bu günkü Türkiye’nin ana meselesi okuma/yazma bilenlerin azlığından değil, münevverlerin iyi yetişmemiş olmasından kaynaklanmaktadır.
Gençlerimiz geleceğimizdir unutmayalım...
02/08/’11
Leyla GEVREK