9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1962
Okunma
Ramazan-ı şerifleriniz hayırlı olsun... Hep şiir yazacak değilim ya bu gün de dedim ki, bu yaşıma kadar yaşadığım bir gönül maceramı, zülfü yare dokunmadan anlatayım sizlere…
Efendim, daha onyedi yaşındaydım, köyümüzün güzel bir kızına gönlümü kaptırmıştım, sözü geçen kız bir okulu kazanıp uzak şehirlere gitmişti… Gençlik bu ya, o kış onunla olan ilk ayrılığımdı, düşündüm de dedim ki hem kazandığı okuldan dolayı onu kutlarım ve hem de köyümün kızı değil mi? ona hal hatır sorarım, derken havadan sudan mevzular yazarak mektubumu ona postaladım.
Sözü geçen kız mektubu okumuş ve ertesi gün abisine göndermiş ve ben buna çok içerledim, halbuki Allah’ın ve sizlerin huzurunda yemin ederim ki aşk ve sevdaya dair en ufak bir kelime bile yazmamıştım o mektuba… Ey köyümün kızı aldın okudun oldu bitti yırt at neden ağabeyine gönderirsin? Seni rencide edecek ne var ki o mektup da…?
Neyse uzatmayayım, kızın abisi bir gün karşılaştığımızda bana dedi ki “Bak Alptekin, kız kardeşime mektup yazmışsın, bu hiç de hoş bir davranış değil... Sakın bir daha böyle bir şey yapma sonra kötü olur” Tabi ki ben bu duruma çok üzüldüm… Peki neden üzüldüm? Kendi kendime “Keşke mektuba aşk ve sevdaya dair bir şeyler yazsaydım da bari bu olanlar bir şeye değseydi…
Eve gittiğimde konuyu anneme anlattım, tabi annem hiç durur mu? O da babama anlatmış bu durumu… Rahmetli babam bu mevzudan ötürü bir gün beni yanına çağırdı, herhalde çok sinirlenmiş olacaktı ki bana bağırarak “ Ben seni bir meslek sahibi olana kadar evlendirmem... Ve o kızı da sana asla almam, bu konu için de bir daha benim karşıma çıkma” dedi ve mevzu orada kapandı…
Şimdi gelelim asıl mevzuya… Otuz sene sonra sözünü ettiğim kızla karşılaştım, bir de ne görsem; uğruna yanıp tutuştuğum kızın o eski güzelliğinden en ufak bir eser kalmamış. Bu güne kadar karşısına geçip de demedim ki hey eski sevgilim sen ne hale gelmişsin böyle… Ne de bu halinden dolayı onun gururunu kıracak, onu rencide edecek bir yazı veya bir şiir bile yazmadım, aynı zamanda, buna benzer sözler bile sarf etmedim…Halen o eski sevgilimle ne zaman karşılaşsak “Nasılsın bacım” diye hitap ederim kendisine.
Hem bizler belli yaşa gelmiş insanlar değil miyiz? O gençlikte yaşananlar, hele de yüz yüze bakıyorsak hiç gündeme getirilir mi? Hem boyumuz kadar çocuklarımız var ve hem de insan bu konuları bu yaşta daha fazla uzatmaz… Çünkü etik değerlere yakışanı da budur, aksi davranış Allah’ın gücüne bile gider, ve der ki “Ey kulum ben bu kulumu sana yazmadım, sen hâlâ mı? Benim yazdığım yazıya karşısın”... Yazımı bitirirken bütün şair, yazar ve okuyucularıma en derin sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Selamlarımla.
Not : ilk defa bir yazımı yoruma açıyorum lütfen onur kırıcı yorum yapmayalım, çünkü yazdıklarım yaşadıklarımdır... Selamlar.
Alptekin Yazar
03.08.2011