- 373 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ÇELİK HALATLA HAYATA TUTUNANLAR
Doğumdan itibaren, hayatımızın hiçbir safhasında fiziksel ve ruhsal açıdan bizi yaralayacak, perişan edecek acı tecrübeler yaşamak istemeyiz. Fakat hayat bize bazen acı tecrübeler edindirir. Bu acı tecrübeler neticesinde, kendimizi hayatın akışına bırakırsak yaşadığımız acıyla birlikte yaşamdan daha fazla darbe alırız. Her türlü olumsuzluğa, göğüs gererek hayatımıza devam edersek zirveler bize uzak olmayacaktır.
Çok sevdiğim ve değer verdiğim bir arkadaşım, ölümle burun buruna geldiği trafik kazasını içi acıyarak anlattı: Bir süreliğine iş yerinden izin alıp memlekete gitmek için durakta minibüs bekliyordum. Bir arkadaşım, arabasıyla geçerken beni fark etti. Valizleri görünce otogara bırakabileceğini söyledi. Bende arkadaşımı kırmayıp araba atladım. Arkadaşımla birlikte sohbet ede ede yolculuk ederken, bir şeye sert bir şekilde çarptığımızı hatırlıyorum. Hastanede gözümü açtığımda, yanlarına gitmeye çalıştığım canım ailemin tüm fertleri başımda toplanmıştı. Nerdeyim baba ne oldu bana? dedim. Babam “oğlum, tansiyonun düşmüştü seni hastaneye getirdik.” Sorgulama gereği bile duymadım. Meğer, arkadaşım bir kamyona çarpmış. Çarpmanın etkisiyle koltukla birlikte dışarı fırlamış. Bende fırlayan koltuğun yerine doğru uzanıvermişim. Arabanın üst kısmı vücudumu pres şekline sokacakmış. Kaburgalarım zedelenmişti. Aylarca hastanede kaldım. Şuanda bile biraz ağrım sızım olsa da o olayda çok şey öğrendim. Daha önceleri, hayata karamsar bakar hayattan hiç tat almazdım. Her şeyi eleştirir hiçbir şeyi beğenmezdim. Mücadele etmem gereken bir çok nokta olurdu. Ben, boş ver ne önemi var mücadele etmeye gerek yok diyordum. Şu anda çok farklı düşünüyorum. Ölümle kalım arasındaki o kısa çizgiyi, gördükten sonra hayata daha sıkı bir şekilde sarılmaya başladım. Attığım adımları, daha bilinçli atmaya başladım. Hayatı, sorgulamaya başladım. Ben, kimim sadece midemi doldurmaya mı gelmiştim? Günlerce bu sorgulamalarla uğraştım. Bu sorgulamalar neticesinde, yaşadığım her anda haz almaya çalıştım. Bunu yaptıkça da hayattan daha çok tat ve zevk almaya başladım. Herkese de tavsiyem anı yaşayın geçmiş geçmiştir. Gelecekte henüz gelmemiştir. Ne geçmişe takılın, ne geleceğe takılın anı yaşayın ki hayatınızı zirvelerde sonlandırasınız.
Bu yazı vesilesiyle, arkadaşıma tekrar geçmiş olsun derken onun söylediklerine harfiyen katılıyorum. Bize biçilen bu ömürde, mutsuz olmak için zaman bırakmamalıyız. Zaman zaman bazı olumsuzluklar, acıda olsa tecrübeler yaşamaktayız. Önemli olan, o olumsuzluk atmosferini kısa bir zaman diliminde atlatıp hayata sarılabilmektir. Bunu başarabilen, mutluluğu yakalar aksi takdirde hazin sonunu kendisi hazırlar. (Maddi anlamda, zirvelerde olan her istediği anında olan kişiler bile türlü türlü sıkıntılar yaşamaktadırlar.) Bunu da göz önünde bulundurarak ufak tefek sıkınlar yaşayabiliriz. Bu sıkıntıların hayatımızı zehir etmelerine izin vermemeliyiz. Hayatın her deminde, bütün sıkıntılardan arınmış anı anında yaşayanlardan olmamız temennisiyle…
HOŞ KALIN HOŞÇA KALIN SEVGİYLE KALIN