- 789 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
HER KİBRİT ÇAKILMAK İSTER
HER KİBRİT ÇAKILMAK İSTER
İçimde patlamak için çırpınan bir şeyler vardı.. “Ne yap sam! Ne yapsam!" diye düşünürken elimdeki kalemle de kağıdı karalıyordum. Bir de baktım ki ortaya güzel bir resim çıkıvermişti. Bir daha bir daha yaptım…Yaptıkça yapasım geldi… Çocukluğumu hatırladım, gençliğimi hatırladım…resim defterlerimin başındaki mutluluğumu hatırladım…resim yapma isteği içimde çığ gibi büyüdükçe ben işi büyüttüm… yağlı boyalı tuvaller yaptım…Her biri birer evlat hükmündeydi, gözümden sakınıyordum…satın almak isteyenlere binbir bahaneler üreterek satamıyordum…sattıklarımı çocuklarım kadar özlüyordum. Kocanız zengin galiba paraya ihtiyacınız yok ki satmıyorsunuz? Diyenler oluyordu…Normal insanların anlayabileceği bir duygu değil tabiki…mutlaka anormal biriyim ki bunları yapıyordum. Yoksa akıllı adam onları satıp savar keyfine bakar değil mi?
Bir taraftan da yazdım,şiirler,hikayeler,anılar,seyahatler yazdım…içimde kaynayan bir kazan vardı. Öğrenciyken elimden alınan kalemim elime yapışarak beni bırakma diye yalvarıyordu...Defterler dolup taştı. Tuvaller evimimin her yanını kapladı. Ev halkı ve yakınlarım gülüp geçiyorlar öylesine bakıyorlardı..Bir gün bir kurs teneffüsünde arkadaşlarıma bu çalışmalarımdan bahsetmiş resim ve şiirlerimden örnek fotoğraf ve fotokopiler göstermiştim..
Entellektüel düşünceleri olan modern bir bayan vardı sınıfta. Adı “Arzu” idi. Soyadını malesef hatırlamıyorum.
Bir gün bana: ” Asuman Hanım, bu kadar çalışmalar yapıyor eserler veriyorsunuz da niçin ortaya çıkmıyorsunuz, kendinizi halka tanıtmıyorsunuz? Dedi.
”Nasıl yani?” dedim.
”Çalışmalarınızı yayınlayın, tanıtın kendinizi lütfen! Artık zor değil..Bir sürü internet siteleri var..gönderin oralara!
”Amaan Arzu Hanım” demiştim. ”meydana çıkıp meşhur olmak falan değilki benim amacım. Amacım biraz ruhsal huzur aramak,terapi yapmak kendimi..ileride ben öldüğüm vakit belki çocuklarım değerlendirirler kim bilir?”
”Hayırr! Katılmıyorum bu düşüncenize” diye itiraz etmişti Arzu Hanım.
”Sizin bu değerli çalışmalarınızı görerek,okuyarak kimbilir kaç kişiye güzel örnek olacaksınız...kim bilir kaç genci yanlışlardan kurtaracaksınız...cesareti olmayanlara cesaret, bilgisi olmayanlara bilgi aktaracaksınız...DÜŞÜNSENİZE TOPLUMUMZDA Kİ KADINLARIN NELERLE MEŞGUL OLDUKLARINI... Çalışmalarınızı saklayarak,kendiniz saklanarak sizi örnek alacakların haklarını ellerinden almış olmuyor musunuz? ” Demişti bana.
İşte ilk o gün kendimi ve çalışmalarımı tanıtmayı o gün aklıma koymuştum, o gün hakkını gasbettiklerimin haklarını iade etmeye karar vermiştim.. Her kibrit çakılmayı beklermiş ya! Beni de o arkadaşım bir cümlesi ile çakmıştı.
Ne kadar ışık oldum,ne kadar meşaleler yaktım bilmiyorum ama son nefesime kadar bu hakları bir daha gasp etmeyeceğim. Allah izin verdiği sürece, nefesim yettiğine insanca meşaleler yakacağım inşallah...O arkadaşıma da-nerede,ne yapıyor bilmiyorum- selamet diliyorum...söz vardır meşale yakar, söz vardır güneşi sıvar...söz vardır yola sokar,söz vardır yoldan saptırır...hayırlı ve isabetli sözler edebilmek erdemlerin en üstünüdür...
Bir dostun üzüntüsüne her kim olsa katılır; bir dostun başarılarına ise ancak yüksek bir ruhta olanlar sevinir ve katılır.” Demiş Oscar Wilde.
31.07.2011-İst. Asuman Soydan Atasayar