- 695 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Rüyanızı Kendiniz Yaratın
Belki de her şey çılgınlıktı… Evet evet çılgıncaydı. Tam bir duygu çılgınlığı. Yani duyguların keskin ve deli bir rüzgar gibi bir oraya bir buraya savrulması, nereye eseceğini bilememesi adeta… Ama duygu bu… Sanki benden, bizden tamamen kontrolsüzmüş gibi. İşte o yüzden duygulara, duygularımıza yenik düşüyoruz, özellikle sevdaların belirsiz, silik, puslu zamanlarında…En en iyisi bulduğum ilk rüyaya gizleneyim. Çünkü orası duygularımın doğduğu, en masum olduğu yer. Bu kaçış gibi görünen arzu, sevmekten vazgeçmeyenlerin, sancılarıyla mücadele edebilmeleri için, olması gereken bir ruh eylemidir. Çünkü rüya, acılı yüreklerin sığınağıdır. Hani bazen gücümüz tükenir ya, adımlarımızı yokmuş gibi hissederiz, ağaçlar yerinde değilmiş gibi, bulut beyaz değilmiş gibi, görebildiğimiz, hissedebildiğimiz her şey anlamını yitirmiş gibi… Hani böyle zamanlarda gülümsemelerimizin ayağına pranga vurulmuştur, mutluluk suyun içinde kaybolmuştur, gözyaşlarıysa en yakın dostumuzdur. Unutulamayan kalbe ait ne varsa da yüreğimize yapışmıştır, sanki çıkmamacasına.. Elleri, gözleri, saçları, dudakları…
Eğer ruhunuz böyle şiddetli bir sancı çekiyorsa, siz de bulduğunuz ilk rüyaya gizlenin. Ancak o şekilde tükenmiş gücünüze hayat verebilirsiniz. Ah aşk ahhh!! Öyle zalimsin ki! Senin kurbanın olduktan sonra, en büyük dilek sevilen kalbe kavuşmak değil, verdiğin acıdan kurtulmak oluyor…
Ama her şey hükmedemediğimiz, zaptedemediğimiz çılgın duygularımız yüzünden oluyor. Çünkü bizden daha önce görüyor aşkın bizi esir etmesine sebep olacağı kalbi. Koşmaya başlıyor kalbe doğru. Biz yetişemiyoruz bile. Biz arkada, duygular önde… Yetiştiğimizdeyse iş işten geçmiş oluyor. Duygular çoktan amacına ulaşıyor. Eğer duyguların ulaşıp esiri olduğu kalp başka kalplere ya da başka ürkekliklere aitse, bize hüzün tadında bir kesit miras kalıyor sadece…
İşte o yüzden gördüğünüz ilk rüyaya gizlenin. Sancılar sizi arıyor. Bir yakaladılar mı başlarlar hemen kalbinizi kemirmeye. Hemen gizlenin. Hatta kendiniz yaratın rüyanızı. Mesela bir kitaptan, bir buluttan, bir çiçekten, bir denizden. Hatta yarattığınız bu rüya aynı zamanda ruhunuza ılık, sakin bir teselli olacaktır. Yarattığınız rüya size güç verecek, aşkı ise şaşırtacaktır. Aşk şaşırdığı zaman sancı zerk etmekten vazgeçer çünkü. Aşk şaşıracak, afallayacak, tökezleyecek ki, kalbimiz can bulsun yeniden, dirilsin, tohum atsın yeni sevdalara…
Şey… Şimdi gitmeliyim. Sabah oldu. Yürümem gerek. Ağır ağır yürümem gerek. Sabah ayazı dışarıda bekler; titretecek bedenimi biliyorum. Ama yürümeliyim. Yeni doğan güne, birkaç sabah kuşuna, yeni uyanmış ağaçlara, Ocak kokan toprağa bir merhaba demeliyim en azından. Hem bu arada belli mi olur, bakarsınız bir rüya bulur gizlenirim ansızın…
OKtay Coşar
YORUMLAR
SONRASI YOK!
uykumda,
rüyada
yaşamla ölüm arasında,
arafta
sessizce...
uçsuz bucaksız kırlarda,
sonsuzlukta...
boşlukta...
huzurlu,
bekliyorken gidilecek yeri
sessiz bir filmin içinde gibi
sallanan salıncakta,
bir ileri bir geri
gidip geliyorum sadece...
sonrası yok!
varsa da bana görünmedi daha
koptu film...
gözümü açtığım anda,
tam da yerinde...
tekrar yumsamda nafile!
gerisi şimdilik bilmece
cevabı bi' gün anlaşılır...
nasıl olsa
rüyada değilsede
gerçekte...
o yolun yolcusu olduğumda
eninde sonunda...
Gülnur Yener Sarıtaş
11/01/2011
rüya bu!..yaratmışım kafamda...ölüme çok kafa yorduğumda :)
bir de kızım var adı Rüya 4 yaşında,en güzel rüyam...
Düşüncelerinizi ve orjinal heves sahibi dürtülerinizi gözler önüne öyle güzel seriyorsunuz "ve" diye devam etmeden ufak çapta bir tartışmanın arasında kalıyor ezberlediklerim. Her şekilde ve her konuda okunmaya değer kaleminizin itirafları. Tebrikler.