SOR-GU-LA-MA
Kimse sormadı sana,
Nasıl bir dünya istersin diye
Senden öncekilere de sorulmadı
Senden sonrakilere sorulmayacağı gibi
Dünyaya hediye edilişin, yalnızca sevimliliğin için.
Modern dünya çok ilerledi ve en belirgin özelliği demokrasisi. Genleriyle oynamaya başladılar varlıkların. Korktukları her şeyi düşündüler ( olmaz ama ya olursa dediler !) sağırlaştırmak isterken insanı. Modernlik o kadar ileri gitti ki, demokrasi adına yapıyor savaşlarını, yeni doğmuş bebeğin üstüne, bombalar demokrasi için yağıyor. Demokratik yoldan yönetilecek yeni gruplar, yeni şekiller doğuruyor. Ah canım kardeşim duy artık, seni parçalara ayırarak kendine bağımlı kılıyor.
Ben buyum deme şansın beklide yok artık, çoktan o halin bile şekillendirildi. Kendin olarak yaşama şansın, yüzmeyi öğrenmeden denize dalman kadar ölümcül. Ah canım kardeşim ayrıştırdıkça kendini, hiçleşmeyi kabullenmiş olur, yalnızlığınla yaşarken öldürürsün kendini.
“Bağımlılıklara evet diyen özgürlükçüler; / kandırmayın kendinizi”
Kimlik dediğin kimliksizleştirildi, şekle sokulurken. Zincirlenmiş halkalar istiyor yönetenler, biri olmazsa diğeri dalar yaşamın tam ortasına, düşünmene bile fırsat vermeden kapar benliğini. Uzaktan kumandasıyla, deniz aşırı uzanan eller kadar sağlam değilsin, kopardın dalını gövdesinden. Ayrıştıkça bağlandın, (seni şekle sokana, sınırları çizenlere) yenik düşüyor çığlıkların. Sınırları kaldıranlar yeni sınırlar yarattıkça, parçalanır geçmişin, onurun, hatta kardeşliğin sessizce yönetilirsin. Ah canım kardeşim bağımsızken esirleşmek üzere geleceğin.
İnsan hakları laflarının gezindiği modern dünyada, yaşam asla bağımsız olmayacak. Her daim duyacaksın insan hakları, demokrasi söylemlerini. Ama sen inan bana, eğer yönetilen olmayı kabullenmişse kardeşlerin, bu sözlerde yönetenlerin giyindiği elbise olmuşsa, asla insan hakları ve demokratik yaşam tarzına ulaşamayacaksın. O süslü sözleri senin için savunduğunu söyleyenler, dünyaya yön verenlerin, zincirlerdeki halkalarının idarecileri. Ah canım kardeşim; Bağımlılıkları kabullenip demokrasi çığırtkanlığı yapanlar, en yüce bağımsızlık duygularının sömürücüleri. Bağımsızlığını ruhunun derinliklerine saklayıp, bağımlılıkları kabullenen gruplar halinde yaşıyorsa kardeş bildiklerin, yönetenler kadar cani davrandı halkına. Eğer düşünmeye başlamışsan anlayacaksın bunu, tabi düşüncelerini bile hipnoza almamışlarsa.
İnsan hakları dünyaya hükmedenlerin; kendi varlığını yüce göstermeyi kolaylaştıran
“süslü sözleri.”
Yaşam hakkıysa, kolay yönetilecek ölü hücrelerin ahlak anlayışlarının
“halkalaşmış hali.”
Ya tabiat hakkı, onu sakın sorgulama, tabiat sadece yaşamak için
“tüketim aracı”
Yiyip içtiklerinin, görüp göreceklerinin sınırı çoktan çizildi.
Ahlakın ve hakların en çok konuşulduğu, bir cennette oluyor bunlar. Demokrasi insan hakları söylemlerinin savunucularının yarattığı dünyada oluyor bunlar. Parçalanıyor dünya, hislerinden arındırılıyor, duygusuzlaştırılıyor.
Ah canım kardeşim özüne dön, en derinlerine in, uzakta değil aradığın şey,
Bağımsızlık karakterindir senin.
Unuttu insan!
Gelmişi geçmişi ve geleceği,
Ahlak sınırını çizdikçe kayboldu,
Yaşam tüketilmesi gereken bir öğündü artık
Donatırken sofrasını, dünden arta kalanları meze yaptı.
Korktu insan!
Düşünmenin erdeminden,
Zincirlenmiş halka olmayı kabullendi.
Tutuşturulan yangınları söndürmekten acizdi
Sömürülen vicdan duygularını görmezden geldi
Unuttu insan varlığının bilincine varmayı, Kendini unuttu.
Ve sordu çocuk!
Pembe düşlerinden arınıp
Gerçeklerle yüz yüze kalınca
İrkildi benliği, birden duraksayarak,
Çocuklar sevilmek için,
Dünya yalnızca tüketilmek içinse,
Tükettiniz çocuksu hallerimi zevkiniz için.
Büyüyeceğimi hesaba katmayıp
Sunulanları kabullenmemi istiyorsunuz
Parçaladığınız dünyayı, Soğrulamayacaksam
Bağımlısı olduğunuz her şeyi kabulleneceksem
Varlığımın anlamı ne?
25 Kasım 2007
YORUMLAR
geç kalarak okumuşluğumla ; duyarlı güzel canların varlığı ;
bu devranın böyle sürmeyeceğini ,gün gelip ezilen insanların umudunun yeşiline, bir damla su oldu satırlarınız...
dostça bir tümce de eklemek isterim
sorgulama soruları çarpıcı fakat sorgularken cevapların yada çözümlerin satır aralarında verilmesi daha da anlam katardı diye düşünüyorum.
sağlıcakla..