KANKIRMIZI, KÖMÜR KARASI
‘’Sen hayatımda öyle bir cümlesin ki; sana asla nokta koyamam’’
Çok düşündüm bu cümlenin anlamını. ‘’Yaşamak’’ denen tatlı yalanı. Bu yalanın pembe rüyalarını ve simsiyah, sahici karabasanlarını. Seni… Beni… Ve sevdamızı düşündüm.
Sonra nokta koymamak için kurduğum daha nice cümleler geldi hatırıma. Ki sonlarında üç nokta… Sonlarında hüzün…
Oysa insan ömründe tek bir cümle vardı nokta konulamayan. Öylesine kısa, öylesine sade ki; kağıda, kaleme gelmez ifade ettiği şeyler… Ne denli hızla okunursa okunsun; sonu gelmez… Tükenmez…
Bu cümle ‘’AŞK’’tır…
AŞK öylesine derin manalar içerir ki; Her duyuşta, her okuyuşta yepyeni güzellikler doldurur evreninizi. Bir bakmışsınız, demet demet çiçekler yığmış kucağınıza… Bir bakmışsınız, cıvıl cıvıl kuşlar ötüşmekte gönül bahçenizde…
AŞK gelip de ayaklarınızı yerden öyle bir keser ki; İnsan sanki uçuyorum sanır… Mavi başka mavidir artık… Yeşil başka bir yeşil…
AŞK, o güzelim duygu dönencesi başınızı döndürmeye görsün bir kez! Tüm benliğinize işleyen sarhoşluğundan, ayılamazsınız gayrı…
Bursa, 10 Mayıs 1994