- 1042 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
JAMES BOND ÇANTALI ADAM-ARDAHAN ÖYKÜLERİ- 212
Şahsıyatlı adam: James Bond çanta elinde adam: Şahsıyatlı adamdı.
Yalansa şahsıyatı batsın onun.
Ardahanda o sene ne mal mul ki var merada otlaşerdi. Hama hama yekununu vurdu götürdü.
Aldille kirva can! Aldille.
Hiç mi aklıkesen çıkmadı?
İtirazeden olurdu canım!
Yahu ne itirazı? Ne deyin sen?
Millet birbirini çığnadı.
Onunkini alma menimkini al?
Onu alma bunu al?
Sülün Osman’ın yamağıymış alan kişi: Şahsıyatlı James Bond çanta elinde adam.
Birlira vermeden dolandırmıştı:
2800 sağın inek
1433 düye
Kuzulu koyun onlarca
Tosun celeplerden.
O ki bakıyor James Bondlu şahsıyatlı adam bu satıcılar gayretkeş başka şeylerde toplamış: Semaver: 330 tane. Bal tenekelerle: 529 teneke, teşi: 27 adet, yün teşisi yahu ona bile tenezzül etmiş.
Madeni sağlam bulmuş, bulunca acımamış: Şahsıyatlı saçı biryantinli elinde James Bond çanta takım elbiseli adam.
Kamyonların biri girer biri çıkerdi Ardahandan.
Köylere giden çoban malı yüklüyordu. Işıklının evin orda, Veterinerlikten irsaliyeyi alan kamyon Kars yoluna kendini delidana gibi vuruyordu.
Çobanların parasınıda vermemişti.
Onları Ankarada aç- susuz bırakmıştı. Zavallı çobanlar belediyelik olmuş.
Şener Şen hangi filimdeydi indi aklıma gelmedi: İlyas Salman’ı Almanyaya götürecem dedi de: İstanbula getirdi koydu.
Bunlarda Ankara Kızılayda gelene gidene Sarzepli, Nakala köylü, Mucuclu sandı, nerelisin, sordu durdular.
Yapılan sorgulamada: Şahsıyatlı adam: kendide şaşıyormuş: Şahsıyatlı, çantalı, saçı jöleli adam.
Çobanları belediye fakirlik ilm-ü haberine dayanak vererek tren bileti kesti. Üçüncü mevkii vardı.. posta trenleri vardı.. Karatren denir idi, Karatrenle Kars Tren İstasyona geldi bunlar. Gece siloların altında yattı uyudular.
Ertesi sabah Piç Hasan’ın kamyonun arkasında Ardahana geldiler.
Derken Ardahana vayşuvan düştü.
O seneki Mal- mul’u; seleyi suya verersin ya gitti gider olduğunu ahali bir güzel anladı.
Kız köçüren yandı.
Oğlan evlendiren çıra gibi yandı: Gölebert meşe çırası; benzetmek gibi olmasında.
Dam dikecekler yandı: Güzün dikilirdi ahor- dam!
Okula giden çocuklara Ardahanda ev kiralayanlar yandı.
Bankaya borcu olanlar yandı.
Listeyi uzatmak yerine kısaltarak keselim.
Bunca Mal-mul sayısı aklınıza yatkın gelmemiş olabilir, bir sezonda bu kadar mal-mul dolandırılmış olabilir mi?
Denebilir?
Ben senelerin dolandırılışını bir sezon üzerinden anlatım kolaylığı için böyle kurguladım.
Fakat nice senedir Ardahandan karşılıksız alınıp götürülen mal-mul’un az sayıda olmadığına inanıyorum.
Sonraki seneler:
İnsanlar yine senetle, selamla, söze itimaden mal-mul verdiler.
Avuçlarını yaladılar. Seleyi suya verme yerine bu sefer yenileşme ile avuçlarını yalama adeti zuhrettti.
Çok önceleri hele: Söz ile alış-veriş yaparmışlardı.
Söz verilir. Söz alınır. Senette buydu sepette.
Bu iş tökezleyince yerine senet ve çek ihdas edildi.
Tabii ki KARŞILIKSIZ ÇEKLER.
Sonra ki seneler aynı şahsıyatlı adamlar: Ellerinde James Bond çanta, başlarında peruk ve makyajla ağızlarına pamuk koyarak ses renklerini değiştirmiş vaziyette yine kamyonlar yükledikleri söylenir.
Ohaaa! daha neler?
İnanılacak gibi değilse de pekala öyle!..
İyi alış-verişler!
yalçıner yılmaz
06-08-2011
çanakkkale
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.