BUGÜN ALLAH İÇİN NE YAPTIK ?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Geçenlerde teyzeme ziyarete gittim. Teyzem, ben ve onun bayan arkadaşı ile karşı karşıya oturduk. Aramızda hal – hatır´dan başka bir muhabbetimiz olmayan sibel hanım´ın teyzeme heyecanla anlattıklarını dinledikten sonra derin düşüncelere daldım. Düşüncelerimi iyice bir netleştirip kendime geldim…
«« Ay dün oradan oraya koşturdum, öldüm gıı öldüm hiç sorma ! » diyordu sibel hanım. « Hergün aynı şey » diyerek .. resmen isyan bayrağını çekiyordu. Sabah çocuklarını kendi özel arabası ile okula götürdükten sonra eve gelip bir saat kahve keyfi yapıp sonra da kuaföre gittiğini, kuaför de tam bir saat bekleyip, iki saat içinde de saçlarını kestirip, bakım yaptırdığını anlatırken saçlarının yeni kesiminden de hiç memnun olmadığını dile getiriyordu…
Anlatmaya devam ediyordu. Sibel hanım.
« Kuaförden çıkar çıkmaz, çarşıya gittim, esra´nın okul ihtiyaçları vardı, onları aldım. ve tam arabama doğru giderken sonbahar koleksiyonunu vitrine yeni yerleştiren mağzadan gözlerimi alamadım »…
« mağzada iki saat bakındıktan sonra elimde iki büyük alışveriş çantasıyla arabama doğru adeta koştum, ama aldıklarımı bir görmelisin, bu yılın kış modası süper, yalnız aldığım bir pantolon tam olmuyor, bir iki hafta sıkı diyet yapmam gerek » diyerek sanki büyük bir acıyla karşı karşıyaymış gibi durumu nasıl düzelteceğini, yani nasıl bir diyet uygulayacağını bir bir anlatıyordu teyzeme.teyzem desen konuşmaya fırsat bulamıyor habire yutkunuyordu. Sibel hanım hararetle devam ediyor gündemi anlatmaya..
"cocukları okul çıkışı bekletmemek için arabayı birazda hızlı kullandım » diyerek kahkahalar atıyordu… « Ay Nilgün, ben ne çılgın bir şöförmüşüm de haberim yokmuş kız » diyerek gülmekten birtürlü kendine gelemiyordu.
« Çocuklar yemekten sonra derslerini yaparken ben de tv karşısına uzanmıştım, sabahtan çok yorulmuş olmalıyım ki olduğum yerde uyumuşum » «bi müddet sonra iyikide uyanmışım, yoksa saat 15 :00 de tırnaklarımı yaptırmak için iki hafta önce aldığım randevuyu kaçıracaktım » diyerek kendini büyük bir aksilikten kurtardıgını belirtiyordu.
« Akşam yemeğine bişeyler hazırlayamadım, çocukları mc-donalds´a götürdüm, napıyım canım, bütün gün koşturuyorum, dinlenmek benimde hakkım, hem çocuklarda mc-donalds´dan yemeye hiç bir zaman « hayır » demiyorlar » diyerek bütün gün nasılda büyük bir yük taşıdığını anlatıyordu.
« Çocuklar nihayet odalarına çekilip, uyudukların da, hani geçen bahsettiğim şu dizi varya o başladı » diyerek, dizide yer alan şahısları sanki ailesinden birileriymiş gibi hayranlıkla teker teker övüyordu.
Eşi Tolga bey´in iş´den yine asık bir suratla gelip, direk yatmaya gittiğini anlatırken eşi´nin bu hallerinden nasılda bıktığını ifade ediyordu. Ardındanda « hiç üstüne düşmedim, böylede olmazki canım, ben onun suratını çekmek mecburiyetinde değilim, bende sabahtan akşama kadar yoruluyorum değilmi nilgün » diyerekten teyzemden kendisini savunmasını içeren ifadeler bekliyordu. Teyzem hımm. Öyle.. gibi lafa başlıyor fakat ne mümkün konuşabilsin…
« ama gece saat 01 :00 de uyanmışımki hala oturma odasındayım ve tv açık » diyerek çok komik bir olayı anlatırcasina gülüyordu.
« Bu akşam dizilerime bakamam, internetten müzik indirip cd´ye yüklemek istiyorum, arabada dinlemesi güzel oluyor. Arabadaki cd´leri dinlemekten bıktım iyice, dinle dinle aynı » diyordu.
… ve sibel hanımın bu anlattıklarından sonrasına pek kulak vermediğimi hatırlıyorum
Sibel hanımın bütün gününü nasıl değerlendirdiğini, nelerden sikayetçi olduğunu düşünerek, düşüncelerimle adeta boğuşuyordum.
Ve aklıma sadece sibel hanımın değil de hepimizin bir gün içinde neler yaptıklarımız, zamanımızı nasıl harcadığımız, bize onca güzellikleri, nimetleri sunan ALLAH`IMIZ için neler yaptığımızı ve ALLAH için bazılarımızın hiç bir şey bazılarımızın da çok az şey yaptığını aklıma getirip, büyük bir acı hissediyordum
Lütfen abilerim, ablalarım, kardeşlerim hergün akşam yatağımıza yatmadan önce bu soruyu kendimize soralım : BUGÜN ALLAH icin neler yaptım ? bu soruya cevabımız « hiç bir şey ise » lütfen ibadetlerimizi yapıp, sevap defterimize sevap ekleyip, ALLAH´ın bize verdiği nimetlere şükredip huzur içinde uykuya dalalım. Bu şekilde hem bu dünyada hem öte dünyada mutlu insanlar olalım...ve asla unutmayalım ki; kişi ancak mutlu edebildiği ölçüde mutludur..mutluluğumuz başkalarının mutluluğuna bağlanmış .bu bağı takip edelim .sonunda sonsuz güzellikler olacağını göreceğiz hep birlikte…
16.10.2006
Havana Bozkurt
YORUMLAR
Değerli kardeşim çok güzel bir konuya işaret buyurmuşsun.Allah senden ve cümlemizden razı olsun.Ne yazıkki dünya malına dalıp ıvır zıvır işlerle uğraşırken malesef asıl yapılması gerekenleri es geçiyoruz .Duyarlı yüreğinize ve güçlü kaleminize sağlık diyor, en derin saygılarımı sunuyorum.SAĞOL VAROL BACIM.
turgayata tarafından 10/21/2006 12:16:43 PM zamanında düzenlenmiştir.