- 523 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
LİFE COACHİNG- ARDAHAN ÖYKÜLERİ- 211
Vay ölün gününe...
Hiçbir söz yokturki eskiden söylenmemiş olsun!
Life Coaching: Yaşam Koçluğu
Akıllı ol oğlum...
Çocuk babasını ikna edemedi.
Çocuk ne derse desin adamın cevabı: " akıllı ol! "
Delikanlı olmadı, açıklamayı denedi:
_ Baba yeni dünya mesleklerinden biri: Yaşam koçluğudur. Niye kanmıyorsun!
" ..Koçluk, bir insanın gelişmesine, yeni bir beceri, yetkinlik veya davranış öğrenmesine, kendisi için koyduğu hedeflere ulaşmasına veya bir problemini çözmesine destek olmaktır. Koçluk, ilk olarak 60’lı yılların sonunda ABD’de bütün bir kurumun daha etkin çalışması için çalışan örgütsel gelişim danışmanlarının yürüttükleri projelerin parçaları olarak kurumun içindeki liderlerle birebir çalışmaları ile başladı denebilir. Yani koçluk kavramı aslında organizasyonel gelişim çalışmalarının entegre bir parçası idi. 80’li yıllarda Thomas Leonard koçluğu daha geniş kitlelerin de yararlanacağı bir biçimde yapmaya ve profesyonel koçlar..." zırt pırt devam ediyordu...
Babası:
_ AKILLI OL!
Yaşam koçluğu herderde devaysa madem devaysa: Bunu gene Ardahanda dillendirmişti: Kimiydiyse.
Yaşam koçluğunu anlatan herifin kulağına dul bir dayı vardı: Eğildi adamın kulağına pıspısladı:
Kafasını geri çekti Yaşam koçluğu öven ile sual soran birlikte.
Koçluğu öven ilk dudağını açanoldu:
_ Karıyı nerden bulsun oğlum onu sen bul kendin evlen! dedi.
Çöpçatanlıkla karıştırmıştı.
Yaşamkoçluğu neylesin dul’a?
Züğürt Ağa filmiydi: Şener Şen’in babası:
Ne demişti:
_ KARI İSTİREM. KARI İSTİREM.
Bunun diyillecek meslek erbabı yaşamkoçluğu değil; çöpçatanlıkdır.
Eskiden dulu bekarkızı oğlanı telimeğe telimek derdiler. Çöpçatanlıktır.
Telimek teli sarmağa kullandığımız fiil kipidir.
Yaşam koçu olmak isteyen çocuk ne dediyse babası dilbaz adamdı. Cevap yetiştiriyordu.
Başa mı çıkabilirsin* Namümkün gada can!
Anası: Oğlanın anası... gençtir de havas etmiş diyesi oldu. Adam karının ne babasını koydu ne gorunu! Duvarları sıvadı. Duvar duvarın suvağı yeryer dökülmüştü.
Kadıncağız küfür yiye yiye kilo almıştı. O da azmıydı?
Kadın dara girdi mi? İlenirdi.
Beddua ederdi, demeleri herifin tekeri geri gitmişti biri bir olmuyordu. Bini sıfır olmuştu. Kadının ulumasındanmış. Hurafat söylemler. Ben aktarmakla yükümlüyüm. İnanın inanmayın!
YA GADA CAN!
GADA: GADAŞ: GARDAŞ: GADA: GEDE!
GEDE: GEDE CAN!
YA GARDAŞ CAN! BAŞA MI ÇIKABİLİRSİN*
NAMÜMKÜN GADA CAN!
Oğlanın babası birden hiddetlenerek:
_ Abkat ol oğlum! Doktor ol! Orman Mafazamamuru ol!
Herif devlet güvencesine vurgu yapıyordu. Ağır konudur. Herkes altından kalkamaz. Sorun büyüktü. Tanzimattan evvel- ahir tembel şark insanlarının temel çelişkisini dile dudağa getiriyordu.
Prens Sebahattin ne demişti:
Bizde memurluk ve teşebbüscülük henüz profesyonelleşmemiştir. Çünki birey eğitimi yapmadık. Birey yetiştirmiyoruz. demişti.
Yaşamkoçluğu olan da ne olacan oğlum. Babası buna benzer şeyler sordu.
Çocuk çağdaşyaşamdan delil getirdi. Örnek verdi. Eh imkanı mı var? Adam ikna olsun!
Emeklilikte emeklilik. Emekli maaşı alabilecen mi? Sağlık hastalıkta hastaneden yararlanacan mı?
Genç sosyal güvenlik sistemlerini anlattı. Çağdaşyaşamda hayatın fakirliği yendiğini söyledi. Kimsenin acından ölmediğini söyledi. Maharetli bilgili uzman ve çalışkan olmanın yeni hayatta yeni düstur olduğunu söyledi.
Bilgiçağını babasının hiç duymadığını babasının kendi söyledi. Babası tam bihabermiş yeni trendlerden...
_ Baba o sıra sen Think- Thank’lara da kulptakarsın! Dersin ki Think- thank da nedir?
Sahil Palasta get millet startejik analizler yapıyor. Kahvehanedeki milletin konuşmalarını da starteji.Kahvehaneyide stratejik kurum sayarsın sene kalanda? Vallaha!..
yalçıner yılmaz
30-07-2011
gebze
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.