SADECE TERK EDİLEN BİLİR....
Evet nasılki ayrılığın ustası olunmuyorsa ayrılığıda sadece terk edilen bilir. Bazen çoktan terk edildiğini,hisseden bitirir aşkı veya yaşadığı ilişkiyi son nokta son cümleden önce gelir aslında.Giden bazen terk edildiğini sanandan çok daha önce terk edilmiştir.
Hiç birşey gördüğümüz yaşadığımız gibi değildir,bunu her ikimizde biliriz ve bilmemize rağmen ayarı bozuk teraziler gibi başka birşey olmuş gibi anlatırız yaşadıklarımızı sanki yaşayanlar biz değiliz yaşananlar olurken biz orada değilmişizde birileri bizim adımıza yaşamış ve gitmiş gibi davranırız.Kabul edemeyiz bazı gerçekleri bu kadın içinde erkek içinde aynıdır aslında ama işimize gelmez nedense. İlişkimizin en tatlı en heyecanlı yerinde insanlar karşılarındakilerini çok önemsemezler. Ama çok önemlidirler önemli oldukları doğrudur.Bizi mutlu eden,huzur veren birinin bizim için kısa sürede önemli hale gelmesi anlaşılmayacak birşey değildir bence.Ben kadınıma bunu herzaman her daim benim için ne kadar çok önemli ve hayatımda ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu gerek konuşmalarımla gerek hareketlerimle gerekse bir demet çiçekle gösterdim vede son ana kadar göstermeye çalıştım.Fakat o istekli birbirini görmeden duramayan,her daim birbirinin mutluluğu için uğraşmaktan zevk alan iki insan yine kısa sürede hayatı birbirlerine hayatı yorucu hale getirebiliyor.İnsanoğlu kendisi ile uğraşırken nasılda yıpranıyor hayat yolunda bunu herkes bilir.İkinci bir şahsın yani sevdiğinin mutluluğunuda uğraş edinmek çok büyük bir yüktür.Aslında bu yükün altına kimse girmek istemez .Gel gelelim birkaç tatlı söz,sevgi ve aşk cümleleri fısıldandığında bir bakmışsınki insan kendini bu sorumluluğun ,yükün altında buluveriyor kadın,erkek ol hiç farketmiyor.Oysaki bir insanı hemde hiç tanımadığın bir insanı mutlu etmek kolaymıdır yaaaa? Kim kendi kendini birgün boyunca mutlu edebilmişte yeni tanıştığı huyunu suyunu dahi öğrenemediği birini mutlu etsin.Ama yinede deniyoruz mutlu etmeye ya çok sevebileceğimizi sanıyoruz o nedenle ya kaybetmek istemiyoruz yada yanımızdan gitmesini istemiyoruz onun için ödün veriyoruz.Ödün vermek iyidir diye inandırmışlar bizi bir kere ödün vermek zamanla kişinin kendi şahsiyetini ve gururunu yıkma derecesine kadar gidebiliyor bazende.Çünkü AŞK söz konusu oldumu insan bütün ahlakını,inançlarını senelerce uğraşıp edindiği onurunu,gururunu yerle bir edebiliyor.Ama kıymet bilmemekle birlikte fatura yine bize kesiliyor.Ve karşı tarafın ağzından şu cümleler dökülüyor; benmi dedim beni sev diye,benmi dedim hayatını mahvet diye,benmi dedim bağlan diye Aslında herkes kendince haklı kimse kimseden birşey rica etmiyor fakat bir yola girerken ne istediğini bilmezsen o yolu bitiremezsin ve son kaçınılırdır.Tek düşüncem ben eğer onu mutlu edersem,ona karşı iyi olursam oda aynı şekilde olur düşüncesi vardı beynimde ama yine yanıldığımın farkına vardım.Bir insana değerinden fazla değer vermeyeceksin.Aslında uzaklıklar başlıyor <benmi dedim>kelimelerinden sonra.Bunun hiçte öyle olmadığını gören taraf,kendi içinde önce ufak,sonradan büyük ve tahrip edici fırtınalar yaşamaya başlıyor.Bu fırtınalardan en büyükleri sessizliğini koruyamayıp ani patlamalarla karşısındakine yansıtıyor üzülen ve sürekli mutsuz olmaya başlayan taraf, hergün olmasada terk edilmişlik hissine kapılıyor. Arada sırada kısa süren yakınlaşmalar olsada aralarına son derece büyük uçurumlar girmiştir aslında.Ayrılık çanları çalmaya başlamıştır bu uzaklıklardan birinde ise karşı taraf artık kendini ayrılmış hisseder.Bazı kavgalar baş gösterirki zaten buda sona gelindiğinin sinyalleridir.Sevgilisine danışan konuşmak isteyende şu cevapla karşılaşır; <offfffff ammada uzattın ama yeter artık> aslında bu cevabıda hak etmiştir.Sanki kırgınlıklar japon yapıştırıcı ile iki güzel söz ile bir öpmeyle tamir olacağını sanır işte bu cevap karşısında karşı taraf kendini yalnız hisseder,artık paylaşamadığı duygularıyla,yüreğindeki acılarıyla başbaşa kalır.O yalnızlık hissiyle baş etmeye çalışır fakat o hisler hiç susmaz günün birinde yayından fırlamış bir ok gibi birer birer dökülürler.Bu zaten öncede terk edilmiş duyguları ve hissettikleri hiçe sayılmış insanın son cümleleridir.Daha önce sarmak istemediği yaraları bir kaç özürle sarmaya çalışır ama nafile giden taraf çok daha önce terk edilmiştir.Bunu bütün terk edilenler bilir ama nedense hep terk edilen taraf bizmişiz gibi algılanır.Bunca yılların yorgunluğu ayrılıklarla ve terk edilmelerle bir yerde son bulur.Belki bir kaldırım taşında,belkide kuytu bir köşede Ve Şu sözler dökülür insanların dilinden;<çok sevdi ve öldü>...... belkide hayatımda hiç mutluluğu tatmamış olduğum için bütün insanların mutlu olması için yazdığım kelimeler bunlar ama bunları yazdıran tarafta bir kadın ve ömrü boyunca en iyi şekilde mutluluğu hakeden bu kadın sensin meleğim,sensin sevdiğim,sensin hayatımın anlamı,sensin gönül bağım,sensin biriciğim,sensin yaşam pınarım,sensin kadınım seninle bir ömür mutlu olmaya seninle son nefesimizi birlikte vermeye and içmiştim ama beni anlayamadın olsun birgün anlarsın umarım geç kalmazsın....SENİ ÇOK BÜYÜK SEVİYORUM KADINIM herşey gönlünce olsunnnnnnnnn
ADNAN AKAR