BİR hastanede BAŞLAYAN aşk
Zaman kışın yağmur tanelerinde erirken, ben de her damlada kir, günah ve zaaflarımdan arınıyorum. Bağımlığım bitti ve içimde temiz yaşam tohumları filizleniyor. Küsmüyordu artık kalbim her vakit her şeye. Karanlıklardaki yolculuğumun üstüme sıçrattığı çamurlar temizleniyor her gün ışımasında. Kendime lanet yağdırmalarım bitiyor artık sabahları uyandığımda. Sorgularım ve soygunlarım azaldı geçmişe oranla. Ve en önemlisi ömrümün en güzel demlerini çalmıyor artık alkol denilen hırsız. Kırklıyorum tas tas beynimi arınayım diye tüm giriftliklerden. Çürümüş dediğim kökleri filizleniyor umudun bende. Artık suskunluğa kaçmıyorum. Bu bir serap değildi sarhoş gecelerde gördüğüm, bu bir günah değildi uçuk beyinle buluştuğum. Kalbin tam orta kısmındaki süveydada yeşeren bir fidandır suladığım. Günden güne kök salıyordu içime. Ve bir başka görünüyor hayat sevdikçe bir şeyleri. Yarım bıraktığım o cümlenin devamını şimdi tam olarak öğrendim. Evet, koyu kirlerim Derya’nın gülüşünde temizleniyor tebessüm tebessüm. İçime umut çiçeklerini eken, gönül yurduma uğrayan bu kızdı. Her ne kadar tek taraflı yaşasam da , hayat bir başkadır sevince. Şu an kanadı olsa kalbimin uçup gidecek göğüs kafesinden. Fakat bunca güzel şeye gölge düşüren bir korku var içimde.daha önceleri okuduğum bir kitaptan şu cümleleri hatırlıyorum:’’Aşk, kaybetme korkusuyla yeşerir insanın gönlünde.’’ Gerçekten öyleymiş. Gerçekten sevmişse korku terk etmez seni. İçimdeki sevgi büyüdükçe buradaki süre de tükeniyordu. Alkol aklıma bile gelmiyor artık. Ama krizlerim yine bitmek bilmiyor. Bu seferki krizin adı: Derya. Onunla farklı bir noktadayız. Arkadaştan öte, sevgiliden önceki bir durak bizimki. Umarım birlikte bineriz hayat otobüsüne ve son durağa kadar birlikte olmak dileğiyle.