- 495 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Allah'ı Sevebilirlermi?
Fasil: FEZAİL BÖLÜMÜ
Konu: Ölüm Ve Allah`a Kavuşma Sevgisi
Ravi: Ubade İbnu`s-Samit
Hadis: Resulullah (sav) buyurdu ki: ’Kim Allah`a kavuşmayı severse, Allah da ona kavuşmayı sever. Kim Allah`a kavuşmaktan hoşlanmazsa Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz! ’ Hz. Aişe (ra) : ’Biz ölmekten hoşlanmayız’ dedi. Aleyhissalatu vesselam: ’Kasdimiz bu değil. Lakin, mü`mine ölüm gelince, Allah`ın rızası ve ikramıyla müjdelenir. Ona, önünde (ölümden sonra kendisini bekleyen) şeyden daha sevgili birşey yoktur. Böylece o, Allah`a kavuşmayı sever, Allah da ona kavuşmayı sever. Kafir ise, ölüm kendisine gelince Allah`ın azabı ve cezasıyla müjdelenir. Bu sebeple ona önünde (kendini bekleyenlerden) daha menfur bir şey yoktur. Bu sebeple Allah`a kavuşmaktan hoşlanmaz, Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz.’
HadisNo: 4705
Hadisi Resulullah’ın hatırlattıkları
Evet,
İnsan nasıl yaşar ise öyle ölür!
Nasıl ölür ise öyle haşr olur ve hesaba çekilir. Has.Şe.
Her İnsan dünyada yaşamış olduğu hayatın ruhunda meydana getirmiş olduğu kabz veya bast ( daralma ve genişlik.) durumuna göre yaşar.
Dünya geniş ve aydınlık olsa da!
Aslında herkesin kendi içinde inanç ve düşünceleri ile kurmuş olduğu özel bir dünyası vardır.
Ve her insan o özel dünyasının içinde yaşar.
Kimileri hayattan beklediğine ulaşma umudunun mutluluğu içinde dünyasını da ahretini de cennete çevirir.
Ne dünyanın elem ve kederi onu dünyaya geldiğine pişman eder,.
Ne de inanmayanların düşündüğü ölümün vermiş olduğu yokluk ve hiçlik endişesi korkutup müteessir eder.
Çünkü dünyada gördükleri çektikleri;
Nimetse!
Şükreder kazanır.
Musibetse!
Sabreder yine kazanır.
Ahiret adına sonsuz bir saadet kaynağı olduğuna inandığından dünyası saadet saraylarına kabulünün bekleme salonu olur.
Onun için ölümden ürküp,
Kabirden korkup müteessir olup başını çevirmez..
Çünkü zaten hayatın kaçınılmaz ve değiştirilemeyen sonu;
GELDİĞİ YERE DÖNÜŞ olduğundan dolayı,
ÖLÜMÜ!..
Bir terhis kabul ederek!
Ruhunun dünyada arayıp özlemini çektiği sonsuzluk aleminde vadedilmiş nimetlere kavuşmak ve varlığın özüne ulaşıp gerçek manada var olmanın vesilesi bilir.
Canan yolunda can vermeyi cana minnet bilir.
İnanan için Ölüm hasretin bittiği vuslat kapılarının aralanma vesilesidir.
Herkesin korkulu rüyası olan ÖLÜM!
En doğru, en güzel ve en veciz ifadesini Hz. Mevlana Celalddin’in (Rh.a.) dilinde bulup;
Allah’ı seven kulun sevdiği ile buluşma gecesi manasına gelen Şeb-i Aruz olur.
Gideceği yerden emin olmayanlar ile
Yaşadığı hayat tarzı itibariyle kendisini iyi şeylerin beklemediğine inanan kimselerin varacağı son durak korkusu!
Yaşamı süresince vardığında göreceklerinden daha ağır sıkıntıların kaynağı olup;
İnanamayanın dünyasını;
İnandığı halde inancına ihanet edenin ise hem dünyasını hem ahiretini cehenneme çevirir.
Bu haleti ruhiye içinde olan bir insanın Allah’ı sevmesi mümkün olmadığı gibi;
Yoktan var edip bunca Nimet, Merhamet ve Muhabbetine karşı önce nankörlük ile isyan!
Nankörlüğünün karşılığı, çarptırılacağı cezanın husumeti ile Allah’a kızgınlığından dolayı düşmanlık!
Gücünün yetmediği sonsuz otorite sahibine karşı bir değer ifade etmeyen düşmanlığın vermiş olduğu panik ile pişmanlık göstermezse inkardan başka kurtuluş sığınağı bulamaz.
İnkar İmanda cehalet,
İtaatte isteksiz ve isyan,
İbadette tembellik yaşayanların saklanmak istedikleri KARANLIK VE KÖR NOKTANIN ADIDIR.
Bu haleti ruhiye içinde olan zavallıların, Allah’ı sevmeleri mümkün olmadığı gibi;
Hallerini düzeltmedikçe hiç bir iyi niyet ile Allah’ın da(cc) bu durumda bulunan insanları sevmesi düşünülemez.
Emniyet ve asayiş görevlilerinin hırsız ve canileri,
Hırsız ve canilerinde Emniyet ve asayiş görevlilerini sevmedikleri gibi. ( İşlemekte oldukları suçlarını terk edip, tövbe ve pişmanlık eseri göstermedikçe.)
Allah Rızasını kazanan ve son nefesine kadar rıza yolunda yaşayan kullarından kılması dilek ve temennilerimle.