- 1816 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Ruhumu Ruhuna Yasladım
Ruhumu Ruhuna Yasladım
Kalbimi hep temiz sanıyordum, senden önce kendimi hep bulutlar ülkesinden hiç inmemiş biri gibi görüyordum… Ki sen geldin, “geleyim mi” dediğinde, rüyalardan, hayallerden kaçarcasına attım kendimi gerçek dünyaya… Ve sen gelmiştin-tüm şirinliğinle-birden kader’im oluvermiştin!
…aşkın masumluğunu unutalı kaç asır oldu bilmiyorum. Benim için sevmek fıkrayla eş değerdi, çoğu kez düşündürürdü. İnsan ait olamayınca birine hayatı gitgide umursamaz oluyor. Oysa hayat kendi içinde o kadar güzellik barındırıyor ki görebilmek için de bakabilme cesaretini beraberinde getiriyor hep. Yanlış yere baksan bile sen görmeyi istediğin o güzelliği kendiliğinden yaratabiliyorsun… Aşk ya bu yeter ki ait olmak iste, oluveriyorsun işte!
…durmadan koşmak istiyorum bugünlerde, terleyinceye, susuz kalıncaya ve hatta ölüme denk gelinceye kadar! Sevince her şey mubah oluyor galiba; dolambaçlı yollardan geçip, çıkılmaz sokaklara uğramak bile ürkütmüyor insanı; çünkü düşününce inancın seni o yolda harcıyor. Kimine göre aşk kavuşmak, oysa düşününce asıl aşk kavuşmaktan öte inanmaktır, inanmadığın sürece kavuşsan bile o asla gerçek bir duyguya ait değildir. “Sen durmadan koşmayı dene, hevesin kaçmasın hiç; çünkü aşkın istikameti olmaz. O her yerdedir, sen nereye koşarsan koş-o orada hep var olacaktır1”
“ellerine dokunduğum zaman-ellerimin kıymetini anladım. Ki ellerim olmasaydı nasıl bu duygu kalbime ulaşırdı hiç bilemiyorum… Belki gözlerin diyeceksin, belki dudakların ama yo hayır hiçbiri ellerimin ellerine değdiği o anki huzuru vermediler ki…” şimdi bile hala ellerime bakıp seni ne kadar çok sevdiğimi anımsayabiliyorum. Çoğuna göre saçma gelecek, belki biri bize inanacak, oysa hiç gerek ispata-ben seni yüreğimle sevdim, yüreğimden “gel” dedim. Ellerimle bağlandım, gözlerimi şahit, dudaklarımı mühür bildim. Ben seni “hiç kimse bilmeden, kendime bile söylemeden gizlice sevdim…”
…rüyalarda sevmek yok artık seni. Arayıp bulamamaklarda yok. Sensizlikte yok, yokluğuna üzülüp ağlamakta yok! Artık ben diye biri de yok! Sadece sen varsın, sen olmalısın; ben belki gölgen gibi peşinde, belki de aniden kaybolan huzur gibi etrafında olmalıyım. Bende bir nevi gizli sen gibi sessizce ama unutulmadan yaşayabilmeliyim…
Ruhumu, ruhuna yasladım! Kimliğin sensin artık… fark etmedin belki ama “ben artık kaderine razı bir kulum bu fani dünyada…” bırakma beni!(en çok kendine sakla)
Emre Onbey (sizden biri/belki sen)
Ruhumu Ruhuna Yasladım Yazısına Yorum Yap
"Ruhumu Ruhuna Yasladım" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.